Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

söz

Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Genel
Forum Adı: Dünya
Forum Tanımlaması: Genel Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2561
Tarih: 13-Aralık-2024 Saat 12:38
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com


Konu: söz
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: söz
Mesaj Tarihi: 06-Aralık-2024 Saat 08:34
Söz..
anlam..
anlama..
anlatım..
tümce..
yüklem..
yargı..
tanım..
önerme.. gibi

pek çok "sözcük" KELİME ve "isim" AD ve BİLGİ "ilim" gibi SES'ler üzerine gerek göstergebilimciller (ilmi işaret) ve görüngübilimciler (ilmi delalet) kitaplar yazmaktadırlar. Sadece onlar mı ? gerek dil bilimciler (linguistler) ve gerekse dilciler (filologlar)   tarafından da pek çok HAZIR açık ve seçik SEHİL yani "anlaşılır" YAZILAR yazmışlardır.. hatta bu gibi BİÇİMCİLER değil fünun ve hukuk ile san'at ve hikmet sahiplerince de İÇERİKLİ çeşitli alanlar ve konularda yapıtlar ortaya çıkmıştır.. ta ki ancak siz bu "söz" KONUSU yazılar üzerine DÜŞÜNENİZ pardon DÜŞÜNMEYEZSİNİZ.. diye.


Çünkü siz üşendiğinizden yüklemler ve yargılar üzerine düşünmeye yorulup o tümceleri kurmamanız ve o sözleri kılmamanız için önceden düşünülüp o metinler elde edilmiştir. Böylece neyin içine düştüğünüzün farkında olmamanız için hiç bir fedakarlıktan kaçınılmamıştır. Bunun içinde ANLATIM içinde ne kadar tutarsızlık.. aykırılık.. karşıtlık bulunuyorsa hepsi teker teker DÜŞÜNÜLÜP kaldırılmıştır.. ta ki ANLAMI yani yazarın SAVINI olumlamak ve benimsemek ve ANLAMAK için ne yapılması gerekiyorsa o iş çoktan yapılmıştır.

SOKRAT'ın savını kanıtlamak için hangi tümceleri kurup o sözdeki yüklem ve yargıları doğrulatmak için ne yapılması gerekiyorsa yaptığı gibi.. Sokrat'ın savının tersine kanıtlamak için ne yapılması gerekiyorsa onu da BİLGİYLE SOHBET kitabında Celal ŞENGÖR Hoca yapıyor. Hatta sokratı BİLİM düşmanı gösteriyor.. şimdi Sokrat'a DİN dostu mu diyeceğiz ?

Eğer böyle isbat ve ikna etmeler bulunmasaydı.. sabitlemeler ve kanıtlamalar olmasaydı.. siz sağcı ya da solcu olmazdınız.. hristiyan ya da yahudi bulunmazdınız.. ya da mü'min BULUNMANIZ için ne gibi doğruları ve gerçekleri bilmeniz gerekiyorsa onlar söylenmiştir.. müslim OLMANIZ için ne kadar güzellikler ve iyiliklerin belirtilmesi isteniyorsa bütün onlar teker teker sayılmıştır.. ARAMA meşakkatine ve BULMA zahmetine katlanmamız için...

Ben bu güne kadar böyle yapmadım.. anlaşılır sözler söylemedim.. sizin kendiniz düşünesiniz ve anlayasınız diye YBA reklam ve propagandasını yaptım.. bir tümce ile ikinci tümcem arasında söylenmesi gereken üç, beş ve on tanımı ve önermeyi sıralamadım. Merdiveni kurup tıkır tıkıp basamakları tırmanıp dama çıkarıp.. ama da tımar dama da tımar demedim.. Merdivenin basamaklarında mahsus ve kasden boşluklar bırakıp DÜŞÜNMENİZİ sağlamak istedim.. amma bol bol TABLOLAR çarşaflarını gerdim.. ta ki düşüp kafanızı kırmayasınız diye.. Her ne ise

Siz farkında olmada böylece başkasını KÜLTÜRLEMİŞ ya da kendiniz KÜLTÜRLENMİŞ.. olaraktan sunulan dili ve dini benimsemiş böylece müslümanlara ya da müslümanlara muhalif masonlara ya da masonlara muhalif marksistlere.. yada müslümanizme.. bel bağlamış ve boyun bükmüşsünüzdür.

Bunun için masonizme.. marksizme.. budizme.. hinduzme çoktan angaje olup adanmışsınızdır amade olup ne buyurmuşlarda peşinden konmuşsunuzdur.. sonra bu DÜZMELER için bir maaş.. bir etiket.. bir ödül alıp hayatınızı onların hizmetine sunmuşsunuzdur.

Bu arada akıl kaybolmuş.. özgünlük kaybolmuş.. özgürlük kalmamış.. insanlık tükenmiş ve İSLAMLIK bitmiş bir halde.. neye ve kime TESLİM olmuşsanız onun şarkısını söylüyorsunuzdur.. desem de inanmayın kendiniz araştırın ve bulun.. ne kadar doğru ve gerçek.. ne biçim güzel ve doğru söylüyorum.. saygılarımla.


Osmanziya 07.12.2024 üçyol izmir 08:54

https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2561&PN=1






DOKUZ YIL ÖNCE
06 ARALAK 2015 GÜNÜ
FACE DE PAYLAŞILAN BİR YAZI..


Bu yazıya sağ olsunlar..
Yahya GUVEN
Cuma Özusan
Halil DALMAN
DadaFikret ESBERK
Arkadaşlarım katılmışlar
Bende hiç bir değişiklik yapmadan.. okumadan.. düzeltmeden olduğu gibi yani KOPYALA YAPIŞTIR yolu ile WEB SAYFAMDA paylaştım.


Çünkü şimdi başka bir KONU'ya yoğunlaştım.. belki bir gün okurum.. şimdi ben okumasam bu ismini verdiğim arkadaşlar haydi haydi okumayacaklardır.. sonuçta her şey gibi bu yazıda ne bilgi ne sevgi sadece ve sadece İLGİ'ye bakıyor ve ALAKA'yı bekliyor..
ALAKA'dan yaratılan ve bu yüzden maddi EMBRİYO gibi bir de manevi EMBRİYO'su ve ÇEKİRDEK'i bekliyor..


Nedir ALAK ?


el-LAH
EL-LAH
Al-LAH
ALLAH
Müşriklerde ALLAH diyordu Kur'an-ı Mu'ciz-ül-Beyan inmeden önce.. El-LAH Arap pentonunda baş ilah idi.. Yunanlıların ZEUS ve Romalıların JUPİTER'i ve ondan önce Babillilerin İŞTAR'ı gibi.. sonra Kur'an-ı Mu'cizül-Beyan ;


"Kul hüve Allah"
dedi ve diğer lat ve uzza ve menat gibi PUTLAR reddedildi..


en başta BESMELE ve en sonda IHLAS   süresi sonra Ayetelkürsi (Bakara suresi 255) sonra Haşir suresi sonu.. ve pek çok sürenin sonlarında bulunan İSİM'lerle yaratan TANITILDI.. bu isimlerle yani FİLOLOJİ ile ortaya bir TEOLOJİ çıkartıldı.. elbette bu anlatımla bu isimler için insanlar ASLA uyduruldu ve kandırıldı ve aldatıldı demiyorum.. Dil'in en az DİN kadar önemli olduğunu söylüyorum.


Dil'in kötü ve kötüye kullanılarak insanların bozulduğunu söylüyorum. Bozulan insanda dünyayı ve dili bozuyor diyorum.
Şimdi felsefe insanı ve kainatı inceleme BİLİMLERE bıraktı.. dile ve bilişimi ve iletişimi inceliyor.. ki bu konulara ilişkin temel bilgileri vererek yazdığım yazılara insanlar ANLAMIYORUM diye kulaklarını tıkıyor.. hadi avamı nası bıraktım.. havas olan insanlarda ilgilenmiyorlar.. neyse konuya dönüyorum:

      
el-LAK
EL-LAK
Al-LAK
ALLAK


el-HAD
EL-HAD
AL-HAD
ALHAD


VAHİD
EHAD


VACİL-ÜL VUCUD
VAHİD-İ EHAD


Filozofların ve teologların
dokunulmaz ve ellenilmez İLAHI..
Mücerret ve MUTLAK ve Mükemmel
Soyut ve SALT ve Yetkin
Şimdi bu üçlünün altında ne bulunuyor
Somut ve Görecel ve Yetersiz
Bu da mistiklerin ve teozfların
temaşa edilir ve konuşulur İLAHI



İkisi de İSLAM KÜLTÜRÜ içinde RESMİ filolog ve teolog ve SİVİL filozoflar ve teozoflar tarafından SÖZ KONUSU ediliyor..

KONU'yu bırakalım peki SÖZ nedir ?


osmanziya 06.12.20224






Dünyanın durumu dini etkiler.. dinin yorumu da dünyayı etkiler.. bilimin yüksek düzeyi dini yükseltir.. dinin yüksekliği bilimi yüceltir.. ancak bütün bunlar bizim dilimizin.. dünyayı belirleyen ve dini tanımlayan dilimiz etkisi ve yüksekliğine bağlıdır. Dünya deyince ya da din deyince çoğumuzun gördüğü, bildiği, anladığı ve inandığı bir nesne vardır ve fakat , ne kadar gariptir ki, dil söz konusu olduğunda bu zenginliği göremiyoruz. Üstelik kendi dilinden başka dil bilmeyenler dili fark etmez ki onun görsün, bilsin, anlasın ve inansın.

DİL BİLME denildiğinde bunun da dereceleri vardır.. hatta farklı dereceleri olan mahiyetler vardır.. dil.. söz.. bilgi.. buyruk.. ögüt.. örnek.. ögrenme.. daha pek çok başlıkları olan bir konu.. eğer dil olmasaydı zerreler.. hücreler.. eneler.. zümreler.. alemler iletişim ve etkileşim yapamazdı.. en yüksek noktada olduğuna inandığımız İNSAN'ın okuma yazma ile kompleks hale gelmiş dilinin bu gün yeni bir aşamaya ve arayışa geldiğini anlıyoruz.

Artık insanlar bilgi bombardımanı altında yaşamaktan randıman almıyorlar.. bilgili insanların ukela ukale konuşmasından hazz etmiyorlar.. bilmekten usanmış ve anlamaktan bıkmış bazı insanlar gönlünün yüksekliğinden dolayı "dil"i anlaşılmayanları dinlemeye çalışıyorlar.. din’lenmeye değil.. Akşam bunu gördüm.. Huuuu...

Eğer siz arıyorsanız.. arı'nızı yoracaksınız.. çicekten çiçeğe koşacaksınız.. bal yapmak için polen ve nektar toplayacaksınız... ar'ınız sizin harfinizdir ve içinde bir isim ve ad barındırır.. yeter ki ar'sızlığınızı artırıp umudumuzu azaltmayalım. Böbürlenmeyelim ve öbürlemeyelim. Dilimizi bilip kendimizi tanıma yolunda ilerlediğimizde dünyamız daha güzel ve dinimiz daha iyi olacak.

06 ARALIK 2015

DOKUZ SENE ÖNCE YAZILAN BU YAZIYA YAPILAN KATKILAR:


Musatfa Buğuçam Hocam yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun Ayrıca günaydın gününüz aydın olsun iyi pazarlar.

YAHYA GÜVEN

Eyvallah Üstad, hep birlikte.. teşekkür ederim.

MUSTAFA BUĞUÇAM


OSMANZİYA OSMANZİYAOĞLUNUN YAZISI:

Mustafa BUĞUÇAM yazmış, Yahya Güven kardeşime Mustafa Buğuçam yanıt vermiş.. İyi ki şaşırıp ben yanıt vermemişim 🙂 Tanıyanlar bilir ki Dinnur Yaşar da sayarsan üç yüzüm artık bizi iki yüzlülük yetmiyor bir kaç tane gerekiyor var.. birini evde, birini işte birine arabada! kullanıyorum 😉 fakat benim asıl yüzüm "Deli feymenin sümüklü mustafası".. yazıyı okurken dikkatimi çekti.. mütekellim (ben) konuşurken muhatabı (başkasını) nazara almış bol bol nasihat veriyor.. en sevmediğim ve sevmediğin ve sevemediğimiz iş.. konuşurken ya da yazarken en dikkatli olunması gereken kendime söylenecekleri başkasına demem, başkasına denilelecekleri kendime demem.. ancak konularımın çoğu hem beni hem başkasını ilgilendirdiğinden "bizi ve sizi" birlikte içeren bir uslüb kullanırım. İnsan yaşlanınca babalık tarzı Hocalık tavrı birleşince çekilmez bir hal alıyor. Belki doğal olarak birikimlerini gençlere satıyor ve geleceğe gönderiyorsundur ancak bununda bir ölçüsü olmalı.. bu siz üçünüz de bunu bilmelisiniz ki artık öğrenmeye ve ürütmeye ve türütmeye vakit ayırmıyorsunuz.. ayıramıyorsunuz ki bu face'de vakit geçiriyorsunuz.. ey üç yüzüm.. yüzler dükkanı olan face'in kitabını işgal etmeyin.. gevezeliğin ve gevelemenin yararı yok.. yazarlara verip veriştirirken azar azar yazarlığa soyunmak çelişkiden yalancılığa kadar bir çok tutarsızlık ve ayarsızlık içerir.. yani zararı var.. öyle ise hemen azarlığı bırak ararlığa bak ki deli feymenin sümüklü mustafası doğrultunu düzeltesin.. İnşaallah.

osmanziya osmanziyaoğlu


CUMA ÖZÜSÜN AĞABEYİN YAZISI


DOĞRUSU BUNU SEVDİM. "deli feymenin sümüklü mustafası". KÖYÜN DELİSİ OLMASA EKSİK OLUR.

Cuma ÖZÜSAN


HALİL DALMAN YAZERİMİN YAZISI

Mustafa Bey, şu yöntemi basitleştirip hap haline getirip bize bir türlü anlatamadınız? Ya bizim aklımız kıt ya sizin aklınız çok. Bizim akıl sizin aklın asgarisini bile akıl edemiyor.
Uzun uzun anlatıyorsunuz, bakıyorum müstearlarınızdan başka ilgilenen yok. Çünkü anlamıyorlar. İnanın sizin gibi değerli bir dostun bu meyvesiz çabasına üzülüyorum.
Ya hu hiç mi bir şey anlamadın dersen. Evet anlamadım. Öğretmiyorsun ki anlayalım. İşin alfabesinden başlamıyorsun.
Ben kabaca ve kafadan atmaca şunu hissettim. Öğrenmedim de hissettim. Bir kelime alıyorsun ondan kelimeler üretip bir sonuç çıkarmaya çalışıyorsun.
Bu kelime derdini anlatan bir kelime olacak, bana göre!
Diyelim ki benim derdim her gördüğüm kadına takılmak. Böyle Freud'luk bir derdim var.
Bismillah diyorum ve beyaz bir kağıda TAKIL yazıyorum. Sonra aklıma sokulmak geliyor. SOKUL yazıyorum. Karşılıklı veya değil bir macera tahayyül ediyorum ve bu halin eninde sonunda beni bir yıkıma uğratacağına kanaat getiriyorum ve YIKIL yazıyorum ve hatta bu bela beni öldürür ve çakıllı bir toprağa gömdürür diyerek mezarın ve ölümün simgesi olarak ÇAKIL diyorum. Bu aynı zamanda yıkılıp yere çakılmak demektir.
Peki bu derdin dermanı ne. Düşünüyorum, oğlum aklını başına al diyorum ve evrake evrake buldum buldum diye bağırıyorum ve AKIL diyorum. Akıllı ol bacasil kullan reklamında olduğu gibi, oğlum akıllı ol, otur oturduğun yerde kimseye TAKIL'ma diyorum.
Biraz espri kattım ama gerçekten öğrenmekte ciddiyim. Bu bu mudur yani. Benim anlattığım gibi mi? Yoksa alakası mı yok! Anlaşılır şeyler söyleseniz başka alıcılar çıkacağından da eminim. Ben anlamaz bir öğrenci olarak anlatmakta inatçı bir öğretmenin öğretisini izah etme gibi bir garabete giriştim. Bilmem faydalı oldum mu veya faydalı bir kapı açılmasına vesile olabilecek miyim. Haddimi aştıysam özür dilerim. Selam ve saygılarımla.

HALİL DALMAN



OSMANZİYA OSMANZİYOĞLUNUN YANITI
Sevgili Halil Dalman Kardeşim, yine üşenmemiş uzun uzun yazmışsın teşekkür ederim. Ne bizim aklımız çok ne sizin aklınız az.. hepsi eşit.. öyle IQ ölçümüne de kulak asma.. işte ben bu eşit olan aklımızı YÖNTEMBİLİMSEL ANALİZLE söz konusu ediyorum. Ancak ilgimiz, deneyimimiz ve birikimimiz farklı.. fakat bu birikim öylesine farklı ve çeşitli ki başlı başına bir aleme olan insanın sanki tek başına bir dili var.
İşte İçimizden birisi benim dilim hepimizin dili olsun deyince çıngar oradan kopuyor.. e tabi bu sıkıntılı ve takıntılı bir durum.. takıntı ise şarlatan olarak kalıyor sıkıntı ise sonunda zaferi kazanıp kahraman ilan ediliyor. Tabi bu noktada benim kaderim size ve söze bağlı.. sözümü anlatabilirsem sorun yok.. anlatamaz isem sorum ve morum var.. şimdi örnek olarak verdiğin hepimizin ortak sorunu olan MORUM konusunda bir forum ve yorum yapıp bunu da yöntembilimsel analizle dillendirelim.
Şimdi şair olan zatı alinizin ortaya çıkardığı kafiyeleri bir liste halinde yazalım: Kafiyeli olsun diye MORUM’a makıl.. yani aklı alan MAKIL diyelim:
AKIL
MAKIL
TAKIL
SOKUL
YIKIL
ÇAKIL
Uzun olmayan araştırmalardan sonra ama ardında derin bir birikim olan maraştırmalarımla anladım ki aklın kökü KAVL.. kavlin kökü ise KUL yani DE sözcüğü yani KILLI bir durum akıl… Akıl, kendi zihin boğazına giden kılçıklara engel olur ya da tersine başkasının zihnine kılçık atmaya yarar. Durmadan kıl.. kıl.. kul.. kıl.. kıl. Demen bundan
Bu edebiyat ve söz gösterisinden sonra gelelim bilime:
Bilim yapılabilen bir nesne şu çerçeveye oturmalıdır:
-----------ZAHIR----------
EVVEL…… ilim …… AHIR
------------BATIN--------------
Yukarıda liste halinde olan sözcükleri şöyle yerleştirdim:
-----------ÇAKIL----------
TAKIL…… makıl …… SOKUL
------------YIKIL--------------
Şimdi parası olduğu ve başka bir hanım özellikle dul olan bir hatun daha geçindirebileceği halde evindeki bir hanımın boyunduğurunda (her ne kadar beyler baş ise hanımlar onun boynudur ve tek hanım olunca ister istemez boyunduruk olacaktır ve bunda hanımın suçu yoktur) bir ömrü bir tek hanımla geçiren sümsük ve sünepe Müslümanlar.. çağdaş ve aydın beylerin evinde ve işinde ve dişinde üç ayrı hanımı gayrı meşruda olsa gül gibi idare ederken.. kendilerine bakıp hayıflanabilirler. Bu da şuur altında bayağı bir aysberg eder kendileri fark etmese de.. bu adamın aklında takıldı mı akılı MAKIL haline getirir. Durumu zati aliniz uzun uzun anlattınız. Oyasa burada kısaca evvele takıl ahire sokul batına yıkıl ve zahire çakıl yazarak bu tablo için size sundum.
Satırlarım arasında da size kitabın erkeklere verilmiş yetkisini kullanmayı önerdim. Yani düz yazıyla hiçbir açıklama yapmadım. Sizin açıklamalarınıza havale etmiş oldum. Bu aysber dişini çektir kardeşim başka türlü ağrın geçmez.
NoT: Nasıl bir lisan bilen bir kişi.. iki lisan bilen iki kişi ise bir hanım olan bir kişi iki hanım olan iki kişidir.. çünkü hatunların her biri ayrı bir dildir
Değil mi saygıdeğer YAZERİM, bu kadar basit.

OSMANZİYA OSMANZİYAOĞLU


DADAFİKRET ESBERK BEYİN YAZISI

Ilk harfinden son harfine kadar anlamak istiyene anlasilir bir dilde yazilmis bir yazi ayni fikirde olmamak ise farkli bir konudur diye dusunuyorum .
Hatam varsa af ola .
Tercumesini yapabilecek arkadaslar niyetleri varsa lutfen katkida bulunsunlar zira turkcesini bulamadim .
Bu corbaya birazda yabanci dilde bir yazi ekleyeyim .


Orders Of Ignorance
From Communications of the ACM - October 2000, Volume 43, Issue 10:
0th Order Ignorance: Lack of Ignorance. I have 0OI when I (probably) know something.
1st Order Ignorance: Lack of Knowledge. I have 1OI when I don't know something. With 1OI we have the question in a well-factored form.
2nd Order Ignorance: Lack of Awareness. I have 2OI when I don't know that I don't know something.
3rd Order Ignorance: Lack of Process. I have 3OI when I don't know a suitably efficient way to find out I don't know that I don't know something.
4th Order Ignorance: Meta-ignorance. I have 4OI when I don't know about the Five Orders of Ignorance.
Source: http://www-plan.cs.colorado.edu/diwan/3308-07/p17-armour.pdf
...and their opposite, the FourLevelsOfCompetence
The various orders of ignorance can be seen as increasing levels of Risk. Various techniques of knowledge acquisition can be categorized as targeted toward reducing Nth order ignorance to N-1 for some fixed number N. For example, some might regardUnitTests as a way of reducing 1st order ignorance to 0th order ignorance. A successful test shows you something that you didn't know about either the code you wrote, or what that code was supposed to do (or where). (I would be inclined to regard UnitTests as a way of reducing 1st order ignorance to knowledge. Or is 0th order supposed to be 'you know something'?)
TomDeMarco says something like (paraphrasing): it isn't what you don't know that causes trouble, it is what you are absolutely sure is true (but isn't) that you have to worry about. I think this is a variation on the 4th order.
I'll bet WillRogers? didn't know that TomDeMarco had said that.
Is Ignorance really this orderly? 😉 Let's separate being ignorant from our attitudes about ignorance.
Attitudes fall into a continuum with:
At one end, "I am not ignorant!" (I can't accept being ignorant).
And at the other, "I understand ignorance is part of the human condition" (I accept that no one person can know everything-even about a single topic!).
Perhaps the "orders" are more like a process.
You want to solve a problem but are unaware that there is knowledge that would help.You have a sense that there must be something that will help, but you are unaware of where to find it.You know where it is, but you do not have access to it.You have access to it, but do not understand how to make it work.You get it to work, but find out that it is not what you thought.-- JimBrosnan
One positive aspect of ignorance is expressed in the quote: Ignorance is fixable, stupidity is forever
This all reminds me of the CapabilityMaturityModel somehow..."Ignorance is bliss." - Anonymous
"Ignorance is not bliss; ignorance is dangerous." - WillPerkins?-- BrucePennington
"If knowledge is the contrary of ignorance... and knowledge is power... then ignorance is lack of power?"
Simplified yes. But knowledge 'is' not power (i.e. a synonym or identity). But more like knowledge 'leads-to' power. And 'not' or 'contrary' doesn't distribute over 'leads-to' I guess.
CategoryMind
View edit of March 25, 2008 or FindPage with title or text search

DadaFikret ESBERK











Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 06-Aralık-2024 Saat 09:21


Acaba burada hiç ALAK'ı gördünüz mü ?









Belki burada rastlayabilirsiniz ?

Eğer "alaka"nızı görürseniz ona benden selam söyleyiniz..
İlgi duyalacak şeylerin başında samimiyet ve ciddiyet gerekiyor.. bunu yaparsanız İNSAN olursunuz.. İSLAM olmanız için samimiyeti safiyete ve ve ciddiyeti de halisiyete götürmek gerekiyor.

Rabbimiz akibetimizi ve ahiretimizi güzel ve iyi etsin. Amin.

Osmanziya



Ç-İZ   Turkçe ve Zİ-C Arapça ses.. sözcük..
ad.. bilgi.. izlere sahip çizgiler..

yatay ve dikey ile düz ve egri olarak 4 tanedir.
YBA bunlardan SOYUT medd ve amed olaniyla ilgilenir
insanlar SOMUT olan MUTLULUK borular.. BARIŞ çubukları.. KUTLULUK ipleri.. TELGRAFIN tellerI.. PICASSO nu resimler.. MASONLARIN geometrisi ve BILIMSEL grafiklerle   ilgilenir.

MATEMATIK ise duz ve egri cizgileri bilim konusu yapar.
Ben bu matematik EKSENINDE konusmuyorum..
dil AÇISINDAN bakiyorum.

osmanziya 06.12.2024 üçyol izmir 13:41



Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 06-Aralık-2024 Saat 09:40
İnsan neye alaka duyar ?

Kadınsa erkeğe.. erkekse kadına..
Eğer genetiği ve nörolojisi normal ise..
Bozulmuşları söz konusu etmiyorum.

Bunun daha güzeli
Kocanın karıya.. karının kocaya karşılıklı sevgi ve saygı duymasıdır.

Bunun daha güzeli Kocanın karıyı TAPILASI karının kocayı KULLUK EDİLESİ yapabilmesidir.. yani normal sevgi ve saygıyı başkalarını duyduğu sevgi ve saygıdan biraz daha ileri götürebilmesidir.

Bunu yapabilirler mi ?

Eğer erkek, KARISINDAN başka kadınlarla ve kadınlar KOCASINDAN başka erkeklerle ilgilenmiyorlarsa.. yani alaka duymuyorlarsa.. bu hiçte zor değildir.

Peki bundan ne çıkar ?

Bir ömür bir kadına talim eden sümsük ve sünepe müslüman ERKEK tipi çıkar.. benim gibi..

Ancak bu İDEAL bir aile değildir. Yani olan durumdur da olması gereken bir durum değildir.

Doğal ve normal bir durum bir MÜSLÜMAN erkeğin bir kaç kadını olmasıdır.. ERKEKLİĞİ bulunuyorsa..


Doğal ve normal bir durum bir MÜSLÜMAN erkeğin bir kaç kadını olmasıdır.. ERKEKLİĞİ bulunuyorsa..

bir kaç kadını geçindirecek MALİ bir gücü
ve bir kaç kadına yetecek BİOLOJİK gücü..
bir kaç kadına yetecek PSİLOKOJİK gücü..
bir kaç kadına yetecek LOJİK gücü
sahip olması gerekiyor.


GÜÇLÜ erkeklerden oluşmayan aileler.. şirketler.. partiler.. toplumlar ve milletler bu günkü manzarayı veriyor.. yani GAYRI MEŞRU zina ilişkilerine girerek aileyi.. şirketi.. partiye.. toplumu.. ulusu.. uygarlığı bozuyorlar.

insan olmak güzeldir İSLAM olmak ise daha güzel..
erkek olmak iyidir lakin MÜSLÜMAN ERKEK olmak daha iyidir.

Neden FEMİNİZM var biliyor musunuz adam gibi KOMÜNİZM ve adam gibi bir HÜMANİZM olmadığı için.. peki ben MASCULENİZM Mİ yapıyorum ?

Evet.. çünkü feminizmin.. komünizmin ve hümanizmin hakkında gelecek böyle GÜÇLÜ yani daşşaklı müslüman ERKEK'lerdir.

Osmanziya 06.12.2024 üçyol İzmir 09:39



Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 06-Aralık-2024 Saat 10:30
Kabe'nin içinde namaz kılarsan nereye döneceğiz diye önemli bir soru sormuşsunuz. Derim ki NOKTA eni ve boyu ve yüksekliği olmayan bununla beraber eni olan ÇİZGİYİ.. boyu olan YÜZEYİ ve yüksekliği olan HACMİ başlatan var sayımsal bir KAVRAMDIR. Bu eni ve boyu ve yüksekliği olmadığından yok demeye kıyamadığımız var saydığımız bu MÜCERRED farz-ı mevcudun MÜŞAHHAS hali KA'BE denilen KÜB'dür. Yer küresi doğaldır.. insan bedeni de doğaldır.. işte bu iki doğal yapı arasında YAPAY bir yapı giriyor ki bu bu da KABE binasıdır. Aslında o insanların KONUT'udur. Yani insanların KONUT DOKUNULMAZLIĞI dir. Şimdi BİR YILDAN FAZLADIR müslümanların konutlarını yıkıyorlar.. sonra sıra ona gelecek.. bu kim yapıyor ? DİNDAR yahudileri kullanan KÜRESEL efendiler.. belki de küresel efendiler değil iti iti kırdıran YARATAN.. ortak tek bir semavi kitapta birleşemedikleri için aliimran 4.cü ayetinde belirtildiği gibi Aziz olan Allah intikamını alıyor. Sanırım soruna yanıt verdim arkadaşım.. osmanziya https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2561


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 07-Aralık-2024 Saat 08:37




Bio-fizik yapının vital AKTUALITESI ile psiko-sosyal işlevin mental VIRTUALITESI.. yani insanin faaliyeti ve zihniyeti altindaki etnik ve epistemik mal ve hizmet sunumundaki geçim ile emik ve etik fazilet ve kemalat serimindek geçim..
kısaca GIDA ve GAYEsindeki haram-helal RİZIKO ve hasene-seyyie INFAK fî amadimmumeddede âleminin dunyasini belirler.. dilinin TASARIMINI BİÇİMLER ya da BİÇİMINI TASARLAR ve buna görede dinini tanımlar.
Eskiden bunu şöyle derlerdi :
Eger inandıginiz gibi yaşamiyorsaniz.. yaşadiginiz gibi inanirsiniz.. bu SONSUZLUGU önceleyen dinin ve hukukun   bir tavir ve tutumdur...
Bunun terside varid; eger bildiginiz gibi düşunmuyorsaniz.. düşündugunuz gibi bilirsiniz.. bu da ÖZGURLÜGU onceleyen dilin ve bilimin tarzi ve gorumudur.
Elbette şuur ve hayat böyle siyah ve beyaz değil gri ve flu ve yeşilinden mavisine ve kırmizisina kadar renklidir.
BULUNMAYAN Sonsuzluk (AYNIYET) ve OLMAYAN Özgurluk (SERBESTYET) farkli kombine ve kompoze ve kompute edilebilir.
Bunu yaparkende bu EMANETLERE sahib oluş ve aid oluş inayet ve istikrar ile hidayet ve inhiraf ISTIKAMETI bizim yolumuzun sıratıni ortya çikarir.
Rabbimiz akibet ve ahiretimizi guzel ve iyi etsin. Amin.
Saygilarimla
Saglicakla kaliniz
osmanziya 05.12.2024 üçyol 02:14





Ç-İZ Turkçe ve Zİ-C Arapça ses.. sözcük..
ad.. bilgi.. izlere sahip çizgiler..

yatay ve dikey ile düz ve egri olarak 4 tanedir.
YBA bunlardan SOYUT medd ve amed olaniyla ilgilenir
insanlar SOMUT olan MUTLULUK borular.. BARIŞ çubukları.. KUTLULUK ipleri.. TELGRAFIN tellerI.. PICASSO nu resimler.. MASONLARIN geometrisi ve BILIMSEL grafiklerle ilgilenir.

MATEMATIK ise duz ve egri cizgileri bilim konusu yapar.
Ben bu matematik EKSENINDE konusmuyorum..
dil AÇISINDAN bakiyorum.

osmanziya 06.12.2024 üçyol izmir 13:41




Biliyorum paylaşim yapilani kimse ANLAMIYOR.. ancak bilinmeyen yabanci bir dilin anlaşılmamasi gibidir.
Fakat ben YBA in çok yolu ve yanli alanlara ilişkin ve hatta felsefe ve din gibi farkli katmanlara ortak bir platfom olabilecek hizli anlamsurucusu ve anlatim aygiti olabilecek ÇALIŞMASINI ögrenmeye ve kullanmaya ve yararlanmaya ÇAĞRI'mızın önemi ve degerinin ANLASILMASINI bekliyorum.
Bu çağriya yanit gelmemesi.. de beni ilgilendirmiyor.. ilgilendirseydi aptallik etmez ve işi birakir başka kazançli bir hedef seçer ve amaç edinirdim.
Fakat size düşen tablo ve yazilarimda anladiklarinizi ELEŞTIRME ve anlamadiklarinizi SORMAKTIR.
Sizden anladiklariniza TEŞEKKUR etmemenizi bağişliyor ve anlamadiklarinizi sormaya UTANMANIZI da hoş goruyorum.
osmanziya 06.12.2024 16:00




ablo aynı gorunur.. lâkin duzeltmek için değistirilen bir ya da iki kelime.. ya da tamamlamak için eklenen bir kac isim.. butun tabloyo bedel olur.. örnegin burada.. FARK ve KADR sözcuklerinin yeri değiştirildi..



Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 07-Aralık-2024 Saat 08:41
Her iş gibi İLİM de ya bir hevese veys bir hikmete dayanir. Ya da bir hırsa veya bir hilme bağlanir. Ya da bir hased ve hibeye binaendir. Bu yarış bireyleri bitirir lakin sonuçlariyla topluma katkısi ve kulture katilimi olur. Bu yuzdem bilim duzeyimiz sürekli genişliyor.. gelişiyor ve yükseliyor.


Acaba "biten" bireylere ne oluyor.. insanin haysiyeti hasılatı kadarsa.. ürünu kadar onuru bulunan bu kimseler..ölünce.. Tanrı ve Ahirete inanmiyorsa..
geriye ne kaliyor ?

ilmin anlamı.. âlimin amacı..




Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide - http://www.webwizguide.info