Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

anlamak

Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Yöntem Bilim
Forum Adı: Yöntembilim
Forum Tanımlaması: Yöntembilim Üzerine Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2383
Tarih: 26-Aralık-2024 Saat 03:29
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com


Konu: anlamak
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: anlamak
Mesaj Tarihi: 10-Temmuz-2024 Saat 14:03


Hakikatın KÜLLÜ ile Hakkın KÜNHÜ


Hocam, düşünmekte zor.. anlamakta.. inanmak hepsinden zor. Eğer kolayca inanmışlarsa orada bir bit yeniği söz konusudur. Bu çok ama çok bozuk yazımı DEĞİŞTİRMEYECEĞİM. İbretlik olarak buraya da alıyorum: "Çoklukta boğulanlara içinde kayboldukları evrenin resmini çizdim.. CEMAD dediğim cansız ve camid anlamında bir CİSİM katmanı.. bu da gözlenebilen evrenin %4 .. geri kalanı anti madde.. karanlık madde.. karanlık enerji.. yüzde dörtlük görünenin ise % 96 sı 1 numaralı hidrojen yalını.. kalana kompleks zerreler.. atomun boşluğu ile evrenin boşluğu da ayrı bir bilinmez.. sonuçta bu betimlenen evrende duyum eşikli gözlem ve çelişikli yorumlarla çağdaş bilimimizin saptayabildiği.. Cemaddan öte hayata, şuura ve imana yani diğer VARLIK KATMANLARINA geçmeyeceğim.. zaten "siz"in bilim zihniyetiniz VARLIK ne olduğunu bile bilmez.. peki "siz" kim sin iz ? Soluk mavi nokta da boğulmuşlarsınız... osmanziya" Bundan yirmi sene önce "Böyle muhteşem fikirler böyle pespaye cümlelerle anlatımını ilk defa gördüm" diye uyarmıştı değerli bir arkadaş.. bir başkası ise kalem seni bırakmış sende kalemi bırak be kardeşim demişti.. Yukarıdaki yazımı okuyunca yerden göğe kadar haklı olduklarını kendin onaylıyorum. Ancak işin arka planını nazara alınca bunun neden böyle olduğunu çok iyi anlıyorum. Belki bunu bir yazımla özeleştiri yaparak anlatırım. Eğer onların dediklerini yapsaydım.. YBA ortaya çıkmayacaktı. Şimdi bir arkadaş dedi ki :"Anlayamadım hocam bir daha anlatırmısınız?!!!" diyorsunuz.. Bende ona dedim: alakanıza teşekkür ederim. D.. E.. ye yazdığım////+ bu yanıta linkte verdim. Linkini verdiğim webim de tablo ve düz yazılarda bulunuyor. Anlam.. anlama ve anlatım ise dünyanın en zor üç işidir. Zaten kolay olsaydı yazımda bana anlamadığınız fikri ya da cümleye ya da kelimeyi sorardınız. Saygılarımla. osmanziya.

Kimdir iyi insan ?
"Ben" merkezli ve bencil karakteriyle kendi özüne değil, düşünceli yapısıyla tüme duyarlı olan .. dostluk ve arkadaşlık kavramını içten samimi duygularıyla özümseyen ..
her türlü kem ve olumsuz düşünceleri yorumsuz dışlayabilen .. taraf gözetmeksizin merhamet duygusunu daima yüreğinde sıcak tutabilen .. dürüstlükten bir an olsun şaşmayan .. adaletli olmayı ilke edinen .. doğa ve hayvan sevgisi asla tartışılmayan .. yardımseverlik ve iyilik yapma konusunda kıstası olmayan ..
Kısaca; insanlığın onurunu, erdemini ruhunun derinliğinde hisseden ...
Ve benim için, bu güzel hasletlerin yanında da olmazsa olmaz en önemli kıstas;
Yüreğinde, benliğinde, ruhunda mutlaka ATATÜRK sevgisi var olan insan ..
iyi insandır ..!
Ş.Doğan

Sayın DOĞAN, Bu ülkenin beş ortak değeri vardır ve bunlardan biriside Atatürk'tür. Ancak bu bu ülkenin insanın ölçütleridir.. her insanın değil diye düşünüyorum. İkincisi Atatürk dahil herkes birbirini saymak ve hurmet etmek zorundadır ve fakat yine Atatürk dahil kimse kimseyi sevmek zorunda değildir. Başka türlü putlaştırmaların ve putlar uğruna insanların birbirini telef etmesinin önüne geçemeyiz. Bu konuda halen okumakta olduğum ve sonuna yaklaştığım Robert SAPOLSKY'in en iyi ve en kötü haliyle insan biolojisi alt başlıkla DAVRANIŞ başlıklı kitabı okumanızı öneririm. Saygılarımla OSMANZİYA



Hakikata künhü ile vakıf olmak mı?
Ebubekir efendimizin bu konuda güzel bir sözü var,şimdi hatırlayamadım. Bunun mümkün olmadığını,olamayacağını idrak etmek asıl idraktir mealinde söylüyor.
Ben derim ki, olur mu,olmaz mı bilemem amma bu gayret ve çaba ile yola devam!
'Ol derse olur.'
El insan beynel havf vel Reca.
Ramazan GÜNDÜZ


Değerli Hocam, bunun bir https://www.yontembilim.com/forum/forum_topics.asp?FID=4 denemesini yaptım.. gerçeğin küllisine ve hakikatin künhüne.. hakikat.. ilim.. irfan.. hakk sözcüklerinin anlamları öylesine birbirini içine giriyor ki bunu bir derece önlemek için YBA kullanıyorum. Çünkü çok yönlü ve yanlı alanları ve konuları ve kavramları barından felsefi ve dini konularda günlük dilin düz yazısını kullanmak felsefisi edebiyat ve dini vaazdan öteye götürmüyor. Bilim aldı başını gidiyor.. hatta felsefe ve dini bile gölgesi altına almaya başladı.. biz hala küll ile künn arasında farkı anlamadık.. değil ki hakikatı Hakk'dan ayıralım. Bana email adresinizi verirseniz vatsapta size YBA çalışmasını gönderebilirim. Saygılarımla.. sağlıcakla kalınız. Osmanziya

Bey Kardeşim, "Hocam, anlaşılmak ve daha geniş bir kitleye ulaşılmak isteniyorsa eğer yorumların ve yazıların daha anlaşılabileceği kelime ve cümlelerin seçilmesi düşüncesinde olduğumdan size böyle bir paylaşım yapma ihtiyacı duydum.Muhabbetle." uyarınız ve iyi niyetiniz için teşekkür ederim. Ancak yine emek verip ilgi gösterip yanıt verdiğiniz için biraz açıklama yapma ihtiyacı hissettim. 70 bin yıllık İLETİŞİM tarihimizde ya da EVRİM'imizde DİL ve BİLGİ "ana-kara" sından dört kıta ayrıldı; günlük bilgi ve dil.. bilimseli bilgi ve dil.. felsefi bilgi ve dil.. dini bilgi ve dil... Hocalar ve yazarlar Günlük Dilin Düz Yazısı (GDDY) nı kullanarak HAZIR açık ve seçik SEHİL yani ANLAŞILIR yazılarıyla öğrencilerini ve okuyucularını DÜŞÜNME kapasitesini ÇALIŞTIRMA işlevini güdük bırakıyorlar. Bu güne kadar nasın yüzde sekseni avam kalanı havas olarak düşünülmüş. Yani halkın beşte biri BİLGİ ve DİL'i üretir beşte dördü bilim ve felsefe ve dini tüketir. Ancak bu gün görüyoruz ki bu oran yüzde biri indi.. yani bir insan üretiyor dokuz insan tüketiyor. Böyle olunca da insanları o yalakta bu yalağa götürebiliyorlar. Beni bağışlayın insanlar koyun gibi sürülüyorlar. Açık seçik bir örnek ikisi de sağcı.. ikisi de sünni ve ikisi de türk feto ve reto ayrışmasına hala düzeltemedik.. daha alevileri ve kürtleri ve solculara nazara almıyorum. Belki başka ülkelerdeki BENZER durumları da nazara alırsak.. artık bilmek.. düşünmek.. anlamak.. inanmak sürecinde öğrenmeden öğrenmeyi öğrenmeye geçme vetiresine benzer prosesleri gerçekleştirmek durumundayız; düşünmeyi düşünme.. anlamayı anlama.. inanmaya inanma.. belki bunların çoğu gelecekte olacak ancak biz şimdilik başkasının bize anlatmasını beklemeden biz "anlatımı anlamaya" yönelmeliyiz.. bu da ne ile olur.. ANLAMAYA önem ve değer vererek. Çünkü Erzurumlu İbrahim Hakkı'nın dediği gibi "Anlarsam uzağım yakınımdır.. anlamazsam yakınım uzağım. Saygılarımla. Sağlıcakla kalınız. Sevgi ve Saygılarımla. osmanziya



Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 10-Temmuz-2024 Saat 15:40
Tefrik etmek..
ayırt etmek..
farkını idrak edebilmek..
şunları kapsar:                          

Görmek ve duymak..

Bilmek ve öğrenmek

Nesneyi Düşünmek..

Kimseyi Anlamak..

Özneye İnanmak..
diye DÜŞÜNÜYORUM.

SAYGILARIMLA..
Osmanziya


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 10-Temmuz-2024 Saat 16:01


1445 yılında pek çok tablo yaptık böyle.. sanırım her ay bir tane olmuşsa bu da 1445 yılı sonuncusudur.


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 10-Temmuz-2024 Saat 16:59
Sayın Osmanziyaoğlu,

ben hiçbir insanın özgün düşüncelerine karışmam, karışamam ..
Ben burada aksinin düşünülmesi mümkün olmayan bilimsel bir makale değil, şahsi öz değerlerime dayanan, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşayan "iyi insanların" nasıl olması gerektiğini sadece şahsımı bağlayacak şekilde izah etmeye çalıştım ..
insan davranışlarında çok farklı nedensellik katmanları vardır, kimseyi düşüncelerinin aksine zorlayamazsınız ..
Ama benim nezdimde, birini "iyi insan" olarak nitelendirirken ATATÜRK sevgisini kıstas alma düşüncesi de şahsımı ilgilendirir ve asla değişmez ..
Aksi düşüncedeki kişilerin, nörobiyolojik, genetik ve davranışsal yapısı da beni hiç ilgilendirmez ..
Beni bağlayan, şu an bu ülkede yaşayan her bireyin; vatandaşı olduğu Türkiye Cumhuriyeti'ni, yaşam özgürlüğünü, faydalandığı çağdaş devrimleri, tam bağımsız toprak bütünlüğünü, sosyal yaşamını, sahip olduğu hukuksal haklarını, Türklüğünün onurunu ... Mustafa Kemal ATATÜRK'e borçlu olduğunun farkında ve bilinçinde olmasıdır ...
Bir başkası hangi gözle bakar ne düşünür bilemem ..
Ama;
Bu bilinçe, duyguya, minnete, saygıya, sevgiye sahip olmayanın da benim gözümde, yanımda asla yeri yoktur diye açıkca fikrimi beyan ederim ..
Bu ülkede yaşayan aksi düşüncedeki her Türk vatandaşına da; ATATÜRK'ü tanımalarını, anlamalarını, bu ülkenin hangi şartlar altında nasıl kurulduğuna dair gerçek bilgi sahibi olacakları kitapları okumalarını öneririm ..
Şenol DOĞAN




Ayrıntılı anlatmadım ama.. bir devletinin kuruluşunda beş ORTAK koşul bulunur malum. Ülke.. ulus.. tarih.. lider ve siyasal iktidar. Bizim liderimiz sevsek te fark etmesek te.. saysak ta takdir etmesek te.. Mustafa KEMAL Atatürk'dür. Yaptıkları.. ilkeleri.. ülküleri.. devrimleri ile dünyada zaten biliniyor ise islam dünyasında GELECEKTE bu daha iyi anlaşılacaktır. Saygılarımla.

osmanziya


Osmanziya Osmanziyaoğlu
Sizi anladım .. beni de anladığınızı biliyorum ..
İyi günler
Şenol Doğan


Şenol Doğan Bey Kardeşim.. çok iyi anlıyorum. Sağlık, huzur ve başarı dileklerimle.

osmanziya


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 10-Temmuz-2024 Saat 17:08


Beş yıl önce insanı İNŞA ederek adama BİNA etmişim.. derler ki ahir zamanda binalar ve zinalar artacak.. binalar birbirine çok yakın olunca.. olacağı da buydu.. bununla beraber ilim elde etmekte kolaylaştı.. bu da bu ahir zamanın avantajı.. aslında her nesnenin.. her kimsenin.. her işin.. her eylemin avantajı ve dezavantajı bulunur.. akıllı kimseler dezavantajları da avantaja çevirir.. akılsızlar ise avantajları dezavantaja çevirir... osmanziya 10.07.2024


Ramazan Gündüz
Zararı yararından fazla ise vazgeçmek evladır.


Amma en iyisi zarar ve yararı açık ve seçik sıralamak ve karşılaştırmaktır.. Bazı konularda bu yapılabilir.. özellikle İSBAT edilebilen alanlarda.. İKNA edilen alanlarda ise bu da ancak yaklaşık olarak konuşulabilir. Bizim burada YUVARLAK olarak konuştuğumuz konular ise "içeriksiz biçimsel soyut" anlatım olduğundan bu konuda ne ısbat ne de ikna söz konusu olabiliyor. Sadece konuşuyoruz.. bizim gibi emeklile için boş yeri konuşmaktan daha iyi deyip müteselli olabiliriz.
Mustafa BUĞUÇAM



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide - http://www.webwizguide.info