av
Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: İnsan Bilim
Forum Adı: İnsan Bilim
Forum Tanımlaması: İnsan Bilim Üzerine Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2465
Tarih: 14-Kasım-2024 Saat 08:14 Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com
Konu: av
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: av
Mesaj Tarihi: 08-Eylül-2024 Saat 07:05
Siz sanıyorsunuz ki benim çok bilgili olmam lazım.. çok param olması lazım.. evet, şöhret ve servet sahibi olmak için bunlar gerekiyor lakin İNSAN olmak için hiç gerekmiyor. Servet ve şöhret ile makam ve saltanat.. bir araç iken bazılarına bir AMAÇ oluyor ya da olmayanlarını da bir GAYE gibi duruyor. Aslında bu dördünü elde edenlerin büyük bir kısmı bu dördünü AMAÇ haline getirmez. Az bir kısmı serveti ve şöhreti AMAÇ haline getirdiklerinden dini bozuyorlar.. makamı ve saltanatı gaye haline getirdiklerinden dünyayı bozuyorlar.. bozulan din ve dünya da insanını DİLİNİ bozuyor.. dilini bozan insanın da esenli ve güvenli bir dünyada imrarı hayat hakkı kalmıyor. Hafazanallah.
Yazılarım bir süredir okuyup hâlâ YBA öğrenmeye girişmeyen ve yararlanmaya solaklara ve salaklara veryansın ettim bu yazımda..
Insan..
Kainat..
Kur'an..
Muhammed..
Dunyanin 4 buyuk Penceresi..
Dunya
Dil
Din
Hakkinda ne biliyoruz ?
Bu sıradadigim iki sutundan birinci pencerelerdir.. ikincisi ise dunyanin diregidir.
Bu direge de YATAY bir cizgi çekeceğim:
Yarın.. Bugün.. Dun.
Bunlarin hepsine WORLD.. MOND.. ACUN.. diyebilirim. Acun ölüyse ona DUNYA diyorum.. diriyse ÂLEM
Gerçek.. şimdi burada yaptığımız DİYALEKTİKTE.. dilde ve düşde.
Şimdi bu tabloyu buraya bindirdiğim SIRAT zip dosyası içindeki 16 dosya ile inşa ettim.. ancak bu bir ömür yaptğım 16 bin dosya ile oluştu.. hepsi simetrik.. düzgün.. görünmesinin nedeni bu..
uploads/20240908_132452_SIRAT.zip - 20240908_132452_SIRAT.zip
Ancak SIRAT konusun merak etmezsen seri suret olan SÜR'AT ve sakil şekil olan MÜŞKİLAT karşıtlığını da bulamazsın.. yani bu işin teorisi kolay pratiği zordur.. SÜR'AT-İ ZİYA olan ışık hızına erişebilir misin ? hayrı miskal ve şerri miskal SİKLETLERİ VE AĞIRLIKLARI.. şekillerde ve tasarımlarda.. hasılı ANLAŞILMAZ ve ANLAŞILIR arasında bulunan zorlukları ve kolaylıkları birer birer aşarak NEBE-İ AZİM'e geliriz.. sorunları çöze çöze ÇÖZÜLMEZLERE.. yanıtları yanıtlaya yanıtlaya YANITLANMAZLARA.. sorunlardan sorunsallara.. sorulardan sorusallara.. kısaca problemlerden promlematiklere geldigimizde eksikliğimizi ve yetersizliğimi anladığımızda maksad hasıl olmuştur.
Ancak siz daha hiç bir soruyu çözmediniz.. hiç bir soruyu yanıtlamadınız.. hiç bir zorluğu yenip kolaylığa ulaşmadan.. armut piş ağzıma düş diyorsanız.. beni gibi apışıp kalırsınız..
Bunun nedeni benim sana gelmediğim kadar senin bana gelmediğinle alakası bulunuyor.
Sonuçta her şey YARATILDIĞIMIZ ilgi ve alakaya bakıyor.. ilgiyle işlenen.. SÜREÇLERE ve SONUÇLARA.. sebebleri olan KAYNAYAN duyumlara ve düşüncelere.. FOKURDAYIN duygulara ve dileklere..
OSMANZİYA 08.09.2024 13:34
|
Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 08-Eylül-2024 Saat 07:39
Acaba neyin içinde yaşıyorsun ?
https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2465&PN=1
Yer küresinin üzerinde mi ?
Bulunduğun şehirde mi ?
Oturduğun evinde mi ?
Bindiğin arabada mı ?
Uyuduğun bedeninde mi ?
SOMUT Kişi katmanın da mı duruyorsun ?
Olaylar katmanında mı yaşıyorsun ?
Olgular ve fikirlerle kurulu SOYUT dünyanda mı ?
Belki hepsinde ve belki de hiç birinde..
Hayalı hazır ile vehmi hatır zemini olan bir imgeleme ve irdeleme dünyasında tahayyül ve tevehhüm etmektesin..
İşte bu kişi, olay ve olgu üçlüsünün oluşturduğu AR (harf) dünyası karşısında bir AD (isim) dünyası bulunuyor.. ve sen tam bu ikisinin ortasında yer alan AT'sın.. nesnelerin AR'ı nı yüklenen ve kimselerin AD'ını taşıyan bir OLANAK üzerine binmişsin.. var desen değilsin.. yok değil değilsin.. hem var hem yok bulunabilir misin.. ne var ne yok olabilir misin ?
Anlamıyor musun ?
Anlamak kolay mı sanıyorsun..
Düşünmeden anlamak olası mı ?
Anlamadan inanmak olanaklı mı ?
Hem anladıklarını GERÇEKTEN anlıyor musun ?
Gerçek ne demek ?
Gerçeklerin gerçekten gerçek mi ?
Gerçeğin DOĞRU'dan farkı nedir ?
Bütün bunlara bir yanıtın var mı ?
Eğer varsa tüm bu anlattıkların kör BİR öykü ve boş BİR oyun olmaktan nasıl KURTULUR.. yoksa kurtulunmaz BİR dünyada kaçınılmaz olarak mu bulunuyorsun ?
Kaçınılmaz olarak doğdun ve kurtulunmaz olarak ölüyorsun tüm bu bildiklerin ne anlama geliyor...
Saçmalama.. toplalama..
Olasılık.. ölesilik
olanak.. olanak
belirsizlik.. belirlilik
sırasızlık.. sıralılık
düzensizlik.. düzenlilik
Gelişi güzellik.. gelişi çirkinlik..
Rast gelelik.. rast gelmeyelik
Başı boşluk.. kıçı doluluk
Özgürlük.. kölelik
Sonsuzluk.. biticilik
Kalıcılık.. geçicilik
Tekillik.. teklik
Hiç birilik.. içlik.. dışlık.. HİÇLİK
Hepsilik.. iş'lik.. de'lik.. HEPLİK
Birlik.. çokluk.. azlık..
Tüm bu nicelikler.. nitelikler ve özellikler başına örülmüş çorap ve kafana konulmuş sepet olduğunu anlaman için DÜŞÜNME'ye boş vermemin gerekiyor.. Eğer sürekli başkalarından bilgi alıyor.. bunlarında öğrendim sanıyorsan.. bu DOLU kafanda bunlardan dolayı BOŞ bir yer kalmıyorsa.. işin zor arkadaş.
işte bu işlerin kolay olması için YBA çağrısı yapıyoruz.. ona sen iltifat etmiyorsun.
Sayılarımla.. sağlıcakla kalınız. osmanziya 08.09.2024 üçyol izmir
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 08-Eylül-2024 Saat 07:55
Dünyayı biraz daha sadece anlatayım dedim..
âlem
dünya
world
mond
cihan
acun
Bizim iki dünyamız bulunuyor.. biri dışarıda yaşanan genel dünya bir de kendimizin yaşadığı özel dünya.. eski tabir UMUMİ dünya ile HUSUSİ dünya.. insan çoğu zaman hangisinin GERÇEK olduğuna karar veremez.. hem GERÇEK nedir.. ya da gerçek ne kadar GERÇEK bilemez.. bununla beraber herkesin GERÇEK bildiği bir gerçek bulunur.
En kısa tanımı, gerip çektiğimiz şey elimize geliyorsa gerçektir.
Benim tanımım somut ve tikel nesnelerdir.. yer attığında ses çıkaran bir DONANIM ise buna dar anlamda GERÇEK diyebiliriz
Fakat sana kuşku (şüphe) ve keşke (nedamet) ile kızgı (gazab) ve küsküden (hased) ibaret KARANLIK bir gerçeği de söyleyebilirim.. ki bu karanlığın bir ucu köklü ÜZÜNTÜ'dür bir ucu köklü KORKU.. bunlar o derece temellidir ki cenneten uzaklaşman ve cehenneme yaklaşman.. bizi yaşatmayacağı için bunlardan UZAKLAŞIRIZ.. kaçarız.. unuturuz.. yok sayarız.. yok sanırız.. göz ardı ederiz.. bunun için KALBLER ancak Allah'ın zikriyle ve onun anımsanması ve hatırlanmasıyla dinginlik ve sakinlik bulur.. denilir. Dinin ve dindarlığın kökeni bu.. dinden ve dindarlıktan kaçsan bile yine buna benzer bir din icad edersin.. işte insan böyle SAHTE bir dünyada yaşar.. hem dinden kaçar hem kendine bir din yapar.. dinden kaçmanında gerekçeleri bulunur. kendi dinini yapmanın da gerçekleri olur.. ancak vardır ya da yoktur diye bir iddiaya girdiğinde o zaman vardır ve yoktur ile olur ve olmazı birbirinden ayırman gerekiyor.
Her ne ise benim yazılarım anlaşılmaz.. zaten çoğu yazarı bir kaç okumayla anlayamazsın.. bir süre okuman lazım ki anlayabilesin.. benim gibi hazır açık ve seçik sehil yani anlaşılır yazmaMAya gayret edeni hiç anlayamazsın..
Sonuçta bu cihan bir mektuptur. Bende bu mektubu bu yazıda biraz açmaya çalıştım.
Saygılarımla.. sağlıcakla kalınız. Osmanziya 08.09.2024 üçyol izmir 07:55
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 08-Eylül-2024 Saat 11:28
"Saçmalama" olarak görülen ancak "Toplalama" hazırlayan bir yazıydı sildim.. bir şey dağıtılmadan toplanmıyor.. bozulmadan onarılmıyor.. doğuyorsun ve bir düzen kuruyorsun ve ölüveriyorsun ve bütün düzenin bozuluyor.. doğumun olum, ölümünde düğüm olduğunu anlamadan.. kaçınılmaz doğum ve kurtulunmaz ölüm arasında kalıyorsan bir ömür.. yaşamın bir anlamı bulunur mu ve ölümün bir amacı olur mu ? Bütün bunlar bir öğrenme süreci ve dil edinme ereci olan "düşünme ve anlama ve inanma" aşamalarının sağlam ve sağlıklı işletilmesidir. Ancak bu ni'met ve imkan ve fırsatlar herkese "nasib" olmuyor.. kimi aşkın sekeri kimi ışkın mekeri ile yürüyen TEKER ile yuvarlanıp gidiyor.. yaratılıştan kendisine verilen ilgi ve tutku ve arayış çalıştırılmadan burada göcüp gidiyorlar.. ben yine sildiğim yazının linkini vereyim.. belki kafayı silkelemek isteyen çıkar...
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 08-Eylül-2024 Saat 11:49
Aslında bu yazı tamamen reklam ve propaganda idi.. ta ki şu içinde yetmişe yakın tablo olan HABLO'ları imgelemek ve irdelemek içindi.. içinde ve içinde... ne demek..
Şimdi bu tabloda SIKINTI (küçük harflerle yazarsak "sikiniti" olur.. Türkçülüğü ve Almancılığı ve Fransızcılığı ve Arapçılığı ve sair DİLLERİ bitirmek için uğraşan siktiğimin İngilizcesinde bu I (i) karakterleri bir acaib.. sikintiden dolayı SIKINTI yazdım. Şimdi sende anlaki bir birinin tam tersi değişken ve değerleri barındıran DİLLERİN kendisi bir SİKİNTİ(sıkıntı) seni yutmak ve doğaya yabancılaştırmak ve insanı insandan uzaklaştırmak için kurulmuş bir düzenek.. burada düzülen hep düzmek isteyen oluyor.. DİL kendisini kötü ve kötüye kullanını kullanandan daha ağır ve berbat bir şekilde kullanır ve onu bozar.. o da dünyayı ve dini bozar.. ben buna HANNAS diyorum..Nefisten Şeytana kadar ne kadar MUZUR bir alet varsa.. hepsinin kökeni.. sonuçta bu düşmanını yenmek için onu böylece tanımak zorundasın.. işte bunun için YBA ortaya çıkardım.. lakin düşünmeye cür'et ve konuşmaya cesaret edecek bir "ibne" çıkmadı.. herkes masum ve mübarek.. işte size bir "SİKİNTİ" tablosu:
Tabi bu tabloya anlamak için ondan evvel yapılan buraya yüklenilene 7 EYLUL 24 dizini içindeki ESMA dizinini.. esma dizini içindeki SIKINTI dizinindeki 18 tabloyu izlemen ve incelemen.. irdelemen ve imgelemen gerekiyor ki .. nerede sende o göt..
uploads/20240908_114559_07_EYLUL_24.zip - 20240908_114559_07_EYLUL_24.zip
Hiiiç bu dizin ve dosyaları bilgisayarına indirmeyeceksin.. zaten büyük bir olasılıkla indirmeye bilgisayırın bile yoktur.. siktiri boktan bir telefonla bir ömür geçirir ve böyle sağda solda oyalanırsın... milleti oyayım derken kendini yirmi iki yıldır simsiyaha boyarsın.
Osmanziya 08.09.2024 üç yol izmir 11:49
Osmanziya
|
|