dongu
Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Yöntem Bilim
Forum Adı: Yöntembilim
Forum Tanımlaması: Yöntembilim Üzerine Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=1137
Tarih: 31-Ekim-2025 Saat 04:04
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com
Konu: dongu
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: dongu
Mesaj Tarihi: 07-Mayıs-2017 Saat 16:03
|
DONGU
DONGU dizisi içindeki dosyalar uploads/20170507_160153_DONGU.rar - 20170507_160153_DONGU.rar Her gün neden aynı hataları yapıyorum ? Neden hâlâ gece ikilere üçlere kadar YBA reklamı yapıyorum. Neden iki yıldır gece geç yatarak sıhhatimi giderek daha çok bozuyorum. Neden YBA kitabımı yazmaya eğilemiyorum. Neden gündelik ve özel ve kişisel işlerime yönelemiyorum.. Neden daha çok Kur’an okuyamıyorum.. başka kitap okuyamıyorum.. Diyeceksiniz ki alışmışsın! Haklısınız.. alışmış kudurmuştan beterdir derler.. doğrudur. Ancak yaşamın gelişimi alış-kan-lıkların ve alış-kın-lıkların Yani damarları ve sinirleri kontrol ve koordine etmeye dayanmaz mı ? İşte bunun için insanlar kendilerine idare etmek için çeşitli yöntemler kullanırlar ki bunların başında din gelir. Kötü alışkanlıkları kırmak.. iyi alışkanlıkları kurmak için Bir tür ödül ve ceza yaptırımı uygulayan başka “din”den başka kurumlarda vardır. Bunların başında dinden önce olan DİL.. dinden sonra çıkan İDEOLOJİLER de bulunur. Bu ideolojilere göre çeşitli bilim ve eğitim yapılanmaları oluşmuştur. Bu kurumların başında bu işlerin üstadı olan kimselere KİŞİSEL GELİŞİMCİLER adı verilir. Bu fakir ise kendimi geliştirememiş yani başarılı olamamış.. yani etrafında kendisini izleyen talebeleri ya da talipleri olmayan bir kişisel gelişimci olarak görüyor kendini.. ve baya da bozuluyorum. Neden şu BAŞARI denilen sevimli ARI başımda uçuşmuyor ? Sanırım gelişimin temeli olan kendi DEĞİŞİM’i ve kendimi değiştirmeyi başaramadığımdan. Çok açık.. önüne yeni bir evre açılmış.. sene ona adapte olamıyorsun.. Çünkü kendini değiştiremiyorsun. Peki değişim için ne gerekiyor ? Valla onu da çok ama çok biliyorum.. lakin uygulayamıyorum! İktidarımın itiyadım kadar olduğun ve bunu değiştirecek imtidadı sağlamak gerektiğini.. İhtiyarım itimadın kadar oldunğunu ve bu değiştirecek ihtiyatı sollamak gerektiğini.. Bu yazıya ekli tabloları inceleyince bu durumu Yani döngünün içinden neden çıkamadığımı çok iyi anlayacağınızı umuyorum. Ve korkmayın tablolarda böyle iktidar ve itiyad ve imtidad.. ya da ihtiyar ve itimad ve ihtiyat.. gibi arapça sözcükler yok. Gücümüz alışkanlığımız kadardır.. öyle ise sürer-liliğinizi değiştirmeye yoğunlaşın. Seçimimiz güvenimiz kadardır.. öyle ise çizer-liliğinizi kendiniz yapın. Gibi öğütlerde duymayacaksınız. Sadece linkteki rar dosyasından bilgisayarınıza indirdirdiğniz tabloları sakin bir vakitte izlemeye alacaksınız. Peki tabloları niçin ve neden ve nasıl inceleyeceksiniz ? Eğer tabloları incelerseniz DEĞİŞİM gibi ortak bir sorunu konu yapıyor bu nedenle izlersiniz. Eğer yöntembilimsel analiz nasıl kullanıldiğini öğrenmeyi amaçlarsanız bunun için izlersiniz. Nasıl incelenecek sorusunun yanıtını ararsanız şunu söyleyebilirim: Tablolar iki ucu bulunan “KABLO” lardan oluşmuştur. Örneğin ilk tabloda üste “başlat-bitir” kablosu, altına “önce-sonra” kablosu yerleştirilmiştir. Böylece iki kablo ile bir TABLO yapılmıştır. Bir dizin (klasör) içine ortalama 11-13 tablo yerleştirilerek bir HABO yapılır. İşte bu tabloları VERSİYON sırasıyla izlediğiniz de.. yani kabloların uçlarındaki sözcükleri simetrik ya da paralel olarak imgelediğinize ya da irdelediğinizde iki ucu bir bağlam oluşturarak size anlam verecektir. Bu anlamlar birbirine ulanarak size anlatım sağlayacaktır. Düz yazıda da işler böyle gider, ancak burada daha açık ve seçik hale getirilir. Elbette bunun için izleme isteğiniz olması gerekir. Bu yetmez, izlemeye süreniz ve vaktinizi bulunması gerekir. Bu yetmez, bu vakti bu izlemeye harcama önceliğinizin olması gerekir. Bunun içinde yöntembilimsel analizi öğrenme isteminin ve talebinin Oluşması ya da oluşturulması gerekir. Bu yazının incelenmesi çağrısı yapacağım kişilerin bir kaçında Bu talebin ve istemin bulunduğunu düşünüyorum. Bunun dışındaki kişilerin yöntembilimsel analizi kullanıp ondan yararlanabilmesi için önce onu öğrenmelerinin gerekli olduğunun zaten bildiğini biliyorum. onların yararı olmayan bir işi öğrenmeye vakit ayırmanın ısraf olduğunu Bildiklerini de biliyorum. Ancak diyorum ki bu işi öğrenmeden ve kullanmadan Nasıl yararlanabileceksiniz ki ? Ya da yararlı olup olmadığını nasıl bileceksiniz ki ? İşte bu durumda şu sorun ortaya çıkıyor; Yöntembilimsel analizi öğrenmek için Pek çok sayıda denemeye girişmek, yanılmak, öğrenmek gerekiyor. Bunun içinde ciddi bir öğrenmek programı hazırlamak gerekiyor. Oysa “öğrenme”nin kendisi, İzleme, imgeleme, irdeleme.. düşünme,okuma, yazma, konuşma söyleme ve dinleme.. den sonra oldukça zor bir iştir. Günlük işlerimizde buna ayıracak fazla vaktimiz de yoktur. Ancak yöntembilimsel analizin yeni dili öğrenildikten sonra yukarıda söylediğim işler daha hızl ve kolay sağlanacak, daha yararlı ve verimli elde edilecektir. Böylece düşünme ve konuşma daha keyifli hale gelecektir Zaten bu tabloların konusu bu öğrenme.. değişim ve gelişim hakkındadır. Bunları biliyorum ve fakat kullanıp yararlanamıyorum. Fakat başkası öğrenip bildiğinde yararlanabilir diye düşünüyorum. Belki kader beni bunun için hazırladı.. Başkaları YBA (Yöntem Bilimsel Analiz) i kullansın ve yararlansın diye YBA reklamını yapmaktan başka bir iş yapmıyorum.. bu yüzden.. Bilgi, sevgi ve Sağlıcakla kalın. Osmanziya NOT: DONGU rar dosyasında 35 tane tablo var. Bu tabloları aşağıdaki tablo gibi teker teker resim dosyası haline getirip buraya yapıştırmak gerekir. Ancak indilirecek tabloları incelemeye vakit ayıracak kimselerden talep gelmediği için buraya hepsini bindiremiyoruz. Ancak yeter bir ilgi bulunursa en azından her hablodan biri iki dosya buraya yapıştırılabilir. OSMANZİYA Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim için düz yazıdan özür dilerim 
|
Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 10-Mayıs-2017 Saat 12:05
|
Bazı yasalar vardır.. oldukça evrenseldir.. fiziğin yasaları olur.. psiğin yasaları olur.. biolojinin yasaların olur.. fakat bütün bu yasaların üstünde bir yasa vardır ki ben bu OL.AN.AK'ın yasasına "önce başlat sonra bitir" yasası diyorum ve bunu tabloda bu şekilde "görüngösterge"liyorum.. yani her işaret ve göstergeliyorum.. hem delalet ve görüngülüyorum.. burada sadece olanak yok "ölenak" da var.. ancak konumuz bu imkan ve olanak olmadığından.. ne olları.. ne anları ve ne de akları göstermiyorum.. yoksa hepsini açık ve seçik olarak gösterebilirdim..çünkü burada düz yazının "olanak"larından çok fazlası var.. çok yönlü ve yanlı görme ve gösterme imkanı bulunuyor.
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 10-Mayıs-2017 Saat 12:20
|
önce başlat
sonra bitir yasasının altında önce ARAŞTIR sonra GELİŞTİR GİRİŞİM başlat çalış, uğraş, didin, işini SÜRDÜR yasası vardır.. şimdi bütün bunları ANLAMAK için bu tabloya bakmalısınız . oradaki sözcükleri kutularda ve yumurtalar görmelisiniz ki örebile siniz.. bakmadan.. görmeden.. izlemeden; İMGELEME ve İRDELEME olmaz.. tahayyül ve tevehhüm edemezsiniz.. Eğer gelişmiyorsa yapılacak iş, BİTİR.. kuralını uygulamaktır. Gelişmeyen işler bırakılır.. Ancak gereği kadar çalıştın mı, yeteri kadar uğraştın mı, tabi bir KARAR sorunudur.. sanırım bu karar bu önce başlat sonra bitir yasasının üzerinde biz insanlara verilen bir yeti ve yetenek ve yetkidir. Sorumluluğu bize ait olmak üzere, önce başlatır sonra bitiririz.. araştırır ve geliştiririz.. girişim başlatmak zor ve gelişimi bitir kolay olmasa da.. biz bu yükün altına girmişizdir. Ben Yöntembilimsel Analiz yolunda her ne kadar harici bir başarı ortaya koyamasam bile içsel gelişimin sürdüğünü düşündüğümden bitirmiyorum.. böyle uğraşıyor ve didiniyorum... 
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 10-Mayıs-2017 Saat 12:34
|
önce BAŞLAT
sonra BİTİR yasanın altında araştırmaya GİRİŞ geliştirmeyi SÜRDÜR yasası bulunuyor; işte bu iki katmanın altında bir üçüncü katman var; DÜZENLE DEĞİŞTİR DÜZELT DENETLE döngüsü bulunuyor. Tabla bana diyor ki; ben demiyom.. tablo diyor; Önce araştırma DÜZENLEME'dir. Ben bu tümceyi zihnimde daha önce hiç düşünmemiştim ve ilk keza size bu cümleleri yazarken imgeliyor ve irdeliyorum.. sizinle birlikte... sonra tablo diyor ki; Girişim başlatmak DEĞİŞTİRME'dir. Diğer iki tümce de tabloya baktığınızda siz de söyleyebileceksiniz; Sürdürmeyi bitirmek DÜZELTME'dir. Geliştirmeden sonrası DENETLEME'dir. Şimdi cümlelerin eleştirilmesi.. bu tümcelerde ki yüklem ve yargıların doğru ve gerçek bir bilgi olup olmadığının tartışılması.. ayrı bir konu.. ancak bunun için Yöntembilimsel Analiz yeni dilindeki özgün anlam sürücüsünün kullanılmasının ve özgü anlatım aygıtının yararlanılmasının ÖĞRENİLMESİ gerekiyor ki işte bu ORTADA yok.. zorlanıyoruz.. öğrenmeye çalışan bir ekip oluşturamadık.. kendi KONUŞUYORUM kendim dinliyorum.. KENDİM DİNLİYORUM.. kendim soru okuyor.. kendim yanıt yazıyorum.. 
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 10-Mayıs-2017 Saat 12:48
|
SORUN ve ÇÖZÜM.. genel bir çerçeve.. genel bir had.. genel bir kablo ben bu kablonun altına TEVB ve ZENB kablosu yerleştirdim.. Bu durumda şu ÇİZGİ oluştu; ÇÖZÜM.. ZENB.. X TEVB.. SORUN siz bir sorun çözersiniz.. çözüme giriştikten sonra görürsünüz ki bu bir yanlıştır.. zenbdir.. hatadır günahtır.. gereğince bilgili ve araştırma.. yeterine aykılı ve dikkatli.. davranmadır.. 100 kazancakken 50 lira kazandınız.. vaktinizi ısraf ettiniz.. emeği boşa harcadınız.. Sonra bunu anladınız ve döndünüz.. araştırma ve geliştirmye yeniden başladınız.. sorunu çözmeyi yüklendiniz yani TEVBE ettiniz.. zenbinizden.. hatanızdan.. yanlışından.. günahınızdan.. Bu bizim hepimizin ve her birimizin yaptığı.. ve yine yenilediğimiz bir döngümüzdür.. yazanın başlığı ne idi hatırlarsınız.. DÖNGÜ.. dön babam dön.. dünya da dönüyor işte bizde böyle dönüyoruz ;) 
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 10-Mayıs-2017 Saat 13:08
|
sorun ve çözüm.. zenb ve tevbe.. hangisi önce geliyor; sorun, ondan sonra çözüm gelir. Hangisi önce geliyor; zenb, ondan sonra tevb gelir. İşte düz yazıda geçmişten geleceğe.. geleçekten geçmişe akan bu iki akımı tek bir çizgide ve tek bir anlatımda gösteremezsiniz.. sorun ve çözüm geçmişten geleceğe.. SAĞDAN SOLA akar tevbe ve zenb ise bunun aksine gelecekten geçmişe SOLDAN SAĞA akar.. şimdi bu durumda gelecekteki denemelerimiz geçmiş yanılmalar olarak akar.. akar.. Biz de böylece bu deneme ve yanılmalardan dersler ve ibretler çıkararak ÖĞRENİRİZ. çözümün yaşanması DENE'medir diyor tablo.. sorunun anlaşılması YANIL'madı diyor tablo.. Ben tablodan bu anlamı çıkarıyorum.. Başka insanlar başka manaları çıkarabilirler.. Bizim temel öğrenme yollarımızdan biri bu emprik yoldur yani tecrübe ve deneme yoludur.. yaşayarak ve yanılarak öğreniriz.. Kadir UZUNKÖK der ki "Alim bakar döner, cahil batar döner" yani deneme ve yanılma sonucu insanlar öğrenir.. hocalar ne kadar öğüt verirse versin.. yazarlar ne kadar bilgi verirse versin.. insanlar yaşamadıkça ve zararı bizzat görmedikçe.. acıyı doğrudan doğruya çekmedikçe öğrenemiyorlar hayat dersini.. gençlerin gittiği yoldan yaşlılar dönüyorlar.. ögüt veriyorlar.. lakin dinleyen pek olmuyor.. ancak başkasının yanlışlarından ders alan kimseler bu ögütleri can kulağı ile dinlerler.. belki fazlaca acıyı yaşamadan.. deneme vakit harcamadan basiret ve ferasetle hatalardan kaçınmaya çalışırlar. Dışarıdı kutuların katmanı var.. en için bir DİK-DÖRT-GEN duruyor. Bu ikisinin arasında da YUMURTALAR katmanı var. İşte tablomuz bundan ibaret.. Analitik düzlem.. YBA in mutfağı.. Ben yemekleri burada pişiririm. 
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 10-Mayıs-2017 Saat 13:23
|
Yatay hattı;
ÇÖZÜM - ZENB - DENE-YANIL TEVB - SORUN olarak çizdik.. Dikey hattı da; GÜNDÜZ YORUL DENE-YANIL DİNLEN GECE olarak çizdik. Çözüm bir gerilmedir.. insan yorulur.. Sorun ise bir gevşemedir.. insan dinlenir.. Yani gerilmenin arkasından yorulma gelir, GÜNDÜZ bitir.. gevşemenin arkasından dinlenme gelir.. GECE başlar. Yani nasıl YATAY bir döngü var.. DİKEY bir döngü daha bulunuyor. 
|