Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

gereksinim ve arayış 00

Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Genel
Forum Adı: Dünya
Forum Tanımlaması: Genel Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2500
Tarih: 28-Eylül-2024 Saat 02:28
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com


Konu: gereksinim ve arayış 00
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: gereksinim ve arayış 00
Mesaj Tarihi: 27-Eylül-2024 Saat 14:15
GEREKSİNİM ve ARAYIŞ

Âlim olmak her şeyi bilmek değildir. Cahil olmak ta hiç bir şeyi bilmemek değildir. Fakat her şeyi bilir gibi davranan âlim de olsa cahildir.

Bizim ilimden başka birde irfanımız bulunur. İLİM kendinden başka nesneleri ve kimseleri bilmektir. İRFAN ise kendi nesnesi ve kimsesi hakkında doğrudan bilgisinin bulunmasıdır. Demek ki ilim dolaylı ve aracılı belleme ve bilgidir.. irfan ise dolaysız ve aracısız tanıma ve öğrenmedir.

İlim ve irfan yani başkasını bilme ve kendini öğrenme insana bir fark etme ve ayırt etme tabanı oluşturur. Kişi amel ve emel ile içinde bulunduğu kâinat ve toplumla etkileşim ve iletişimde bulunur.

Bu etkileşim ve iletişim dil ve din dediğimiz kültürel bileşenlerle sağlanır.
İnsan kendini, başka nesneleri ve kimseleri tanıdığı gibi bu sayede bindirilen ve indirilen din ve dil hakkında bilgilere de “sahip” bulunur. Aynı zamanda da “ait” olur. Çünkü dil ana-baba.. koca-reis gibi toplumun sahibine itaat ister. Din ise kainatın sahibine itaat ve ittiba etmemizi gerektirir. Bu dahi ÖZGÜRLÜĞÜNE mal olur.

Ancak bunun karşılığında dünyada geçici ve ahirette kalıcı, yaşama, düşünme, anlama ve inanma olanağına kavuşur.

Demek ki var oluş İNSAN’ın ,sahip oluş ve ait oluşuna bağlı bir süreçtir.

İşte bu noktada gereksinimler karşılandığında eğer düşünmeyi sürdürüyorsanız ve var oluşu anlamışsanız yeni bir ARAYIŞ başlayacaktır.

İşte bu gereksinim, gereksinim gerek ve hedefleri.. arayış, arayış gaye ve amaçlarına giden yolda, yaşantı ve davranış.. değer ve inanışlar temelinde yatan DÜŞÜNME ve ZİHNİYET’in mental virtüalitenin sağlam ve sağlıklı bulunmasına duyarlık oluşturan YBA çağrısı, okuma ve yazmadan sonra yeni bir “öğrenme” ve özgün bir “irfan” olan düşünme ve anlama yani sağlam bir “düşünme” ve konuşmadan sağlıklı bir “anlama” ve inanmaya çıkaracak yirmi yıl önce çağırmıştı.

Bu çağrı bu gün ÖĞRENMEYİ ÖĞRENME olarak anlaşıldı lakin onu insanlar için değil makinalar için kullanıyorlar.

Bu da giderek nev’i beşer aleyhine çalışan teknoloji ve ideoloji için çalışan yeni bir güç olarak beliyor.

Bu bizim için yeni bir gereksinim mi yoksa yeni bir arayış mı bilmiyorum.. ancak beşeriyetin yapısından (kültüründen) çıkan medeniyetin bu gün iyi yolda olmadığı ortada.. bu medeniyettin insaniyeti çıkarma projesi de tehlikede.. bunun da dili kötü ve kötüye kullanmanın ve sağlam ve sağlıklı bilgi ve değer taşıyan söze duyarlığın kalkması sürecinin bir sonucu olduğunu düşünüyorum.


Saygılarımla
osmanziya 27.09.2024

13:46









uploads/20240927_141457_KUL.zip - 20240927_141457_KUL.zip



Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 27-Eylül-2024 Saat 14:32
Aydınlanmak kolay değil.. bir zamanlar kimi dini bilir.. fenni bilmez.. kimi fenni bilir dini bilmez.. yarı aydın durumundaydık. Sonra ikisini de bilenler ortaya çıktılar. Bununla beraber Tanrı tanır olmakla islam olmak ayrı.. Tanrı tanımaz olmakla insan olmak ayrı.. olduğunu öğrendik. Keza bilimci olmakla bilim yapılmadığını.. dinci olmakla ahlak edilmediğini öğrendik.. çünkü bilim ve ahlak denilmekle olunan işler değil.. zor işlerdir. İşte Osmanlıda bir kısmı böyle SOL GÖRÜYLE konuşurken bir kısmı da şöyle SAĞ DUYU ile konuşuyordu. Sonra İmamı Nursi çıktı ve dedi ki " Hayatımızın bekası imanın ve sıdkın ve TESANÜDÜN devamıyledir." dedikten sonra bu dayanışmayı açıklamak için "Aklın ziyası fününu medeniyedir kalbin nuru ulum diniyedir. Hakikat ikisinin imtizacıyla ortaya çıkar. İftirak ettikleri vakit birinden hile ve şüphe diğerinden taassup ortaya çıkar."ÖNCÜLÜĞÜNÜ ifade etti. Çünkü biliyordu ki tek kanatlı kuş uçmazdı. "Talebenin himmeti bu ikisinin pervazıyladır." dedi.. lakin anlamadılar. Dini ve fenni ilmin birlikte okutulması için Van'da camiiulezherin kardeşi Medresetüzzehra adıyla bir ÜNİVERSİTE açılması projesini dillendirdi. Hem Osmanli hem Cumhuriyet hükümeti ona destek verdi.. lakin kurulamadı.. Abdülhakim Altuntop Kardeşim.. belki kurulamamasının çeşitli nedenleri bulunur ve bu tartışılabilir fakat bana göre en etkili nedeni YARIAYDINLIK solculuk ve sağcılığının henüz bitmemesidir. Baksana ülke neden tam yüzde elli bir ikiye ayrılsın ki.. https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=1781 konuyu burada kendime göre anlattım.. Doğrusunu Allah Bilir



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide - http://www.webwizguide.info