Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Selcuk izmir isabey camii

Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Genel
Forum Adı: Dünya
Forum Tanımlaması: Genel Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2423
Tarih: 16-Kasım-2024 Saat 04:55
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com


Konu: Selcuk izmir isabey camii
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: Selcuk izmir isabey camii
Mesaj Tarihi: 09-Ağustos-2024 Saat 12:50



izmir selçuk isa bey camii

Selçuk İzmir ISA BEY CÂMII.. onariliyor.
Bazi insanlar ögrenmeye açık..
Bazı insanlar eleştiriye açik..
Bazı insanlar onarilmaya açik..
Bazi insanlar arınmaya açık..

Ögrenmeye açık olmayanlar
GELIŞMIYORLAR
Eleştiriye açık olmayanlar
DEĞİŞTIRILMIYORLAR
Onarilmaya açık olmayanlar
DÜZELTILMIYORLAR
Arınmaya açık olmayanlar
ILERLIYEMIYORLAR
Bunu nereden biliyorsun diyeceksiniz..
Kendimden biliyorum.
osmanziya


Beş yıllık görev yaptığım İzmir'in SELÇUK ilçesini dün bir ziyaret yaptım akraba ve dostalarımı görmek için.. değerli bir Dostum ile ZORAKİ sohbet yaptık.. bu da sohbbetin izleri..





Dostum dedi ki zalimlerin çarkları cahillerin çalışmayan kafaları ile döner.. bende dedim zalimlerin cesaretleri ile cahillerin korkakları da buna etkindir.





biz de bu sözü analiz etmeye başladık.. gördük ki dikey yataya bağlıdır.. bununu ne anlama geldiğini hepimiz biliriz.




işte gördüğünüz gibi..
dikey yataya..
sütün satıra..
erkek kadını
zalim mazluma
kavi zayıfa
alim cahile
MUHTAÇTIR.


FAKAT

dikey yatayı
sütün satırı
zalim mazlumu
kavi zayıfı
alim cahili

tahkir eder ve kötüler..

Sonunda ortaya çıkan krallık ve kölelik düzeninde yani bağımlı krallar ve bağlı köleler nizamında dili kötü ve kötüye kullanarak insanlar birbirilerine zulmederler.
Hiç kimse kendi zulmünü görmez.. hatta kutsallaştırır.

Böylece parti marti.. şirket mirket.. ortak.. mortak ver ÖRGÜT mörgüt.. yani saydıklarımın tamamı MORG'dan çıkma zombiler ve hortlaklar olduğu halde bunun hiç farkında olmadan uyuduklarının delili.. benim HARİTA'lara rağbet göstermeyişleridir...

Ölüleri uyandıramazsan sen de ölü isin.. bu benim içinde böyle öyle ise dirilmenin yoluna bakacağım..






Heç bişi anlamanıdınız değil mi ?

Tabi anlamazsınız YBA'in ABC'sini öğrenmediniz ki?








Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 09-Ağustos-2024 Saat 19:14
Değerli bir Kardeşim dedi.. tembellik ve kolaycılık.. fakat ne yapılım ki..   iştah olmadan yemek yenmez.. iştiyak olmadan eylem işlemez.. merak olmadan da bilgi yenilmez.. meram bulunmadan "ışk" edilmez..

yani bu işler biraz değil bayağı bir nasibe bakıyor.. genetik..

çevre.. karakter.. alışkanlık.. çeşitli faktörler de bulunuyor.


Rabbimiz bizim ve sizin akibet ve ahiretinizi güzel ve iyi etsin. amin.



Felsefede insanın öleceğini bilerek yaşamasına trajedi olarak bakılır.
Oysa belki de asıl trajedi insanın öleceğini unutarak yaşamasıdır."
"İnsan öleceğini bilerek yaşamıyor.. Yaşayacağını sanarak ölüyor."
Sigmund Freud diye plaşmışsınız..


Bunun Freud'un söylediğini nereden bilecez.. kaynak bulunmuyor.. bizim iki hatta üç derdimizi.. bu söz Tanrı sözümü.. bu söz Makine sözü mü.. bu söz paylaşanın söylediği adamın sözü mü ? Artık "adam"ların değeri kalmadı.. ezbere konuşanların birbirlerine ezberlettikleri sözlerin değeri kaldı.. face'in kalitesi kalmadı

osmanziya

Bir yerde herkes birbirine benziyorsa; orada kimse yok demektir..."
Michel Foucault


Benzemek ve bezememek arasında fark.. o kadar çoktur bunu protein çeşidi olarak on üzeri 400 olarak hesaplıyorlar.. yani yirmi çeşit amino asitten yapılan her PROTEİNDE tipik olarak 300 amino asit bulunuyor. bu yirmi ve otuzun üstsel çarpımı 400 ediyor.. oysa evrendeki atom sayısı on üzeri 78 ile 82 arasındadır.. felsefiler böyledir.. hep yuvarlak konuşarak halkı uyuturlar.. yani evrendeki atom sayısından daha çok daha farklılık bulunuyor.. keza yahudilikte 400.. hristiyanlık 200 ve müslümanlıktaki 100 mezheb öyle herkesin birbirine benzemediği ortaya koyuyor.


ncak GDDY ile yapılan halka dönük retorik aydına edilen diyalektik böyle kendi haklı ve hakikatlı göstermeye çalışıyor. Oysa kendimiz hakkı görmeye ve yolumunuz hakikatını örmeye çalışsak.. daha çok yararlı ve verimli oluruz.. diye düşünüyorum.

osmanziya





Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 10-Ağustos-2024 Saat 13:46
Selim ATEŞ Kardeşim ve Yazerim dedi:


"KIRILMANIN BEDELİ: DEĞERSİZ KALPLERE YAPILAN FEDAKÂRLIKLAR"
Yanlış insanlar için doğru şeyler yapmak, kendi iç dünyanı zedeler. Ne kadar iyi niyetli olursan ol, yanlış kalpler doğru adımlarını anlamaz, değerini bilmez. Kırılmalar, yalnızca yanlış insanlara yapılan fedakarlıkların sonucudur. Duygularını ve emeğini hak etmeyenlere harcadığında, onların değersizliği senin değerini düşürmez, sadece yanlış kapıları zorladığını hatırlatır. Bu yüzden, kime ne verdiğine dikkat et; kırılmamak için, değeri hak edenlere yönel.

Selim ATEŞ


DEDİM Kİ:


Deneme ve yanılmalarla yürüyen yaşam araştırma ve geliştirmelerle daha yararlı ve verimli hale getiriliyor.. çıkarlar besleniyor ve iş birlikler genişletiliyor. Bu gün için vardığımız sonuç ise pek iç açıcı değil. 11 eylül saldırısı yapılan ticaret merkezinde o gün yahudilerin işlerine gelmediği bilgisi bulunuyor.. kaldı ki orada oradaki bilgilerde başka yerlerde yedeklenmiş ve saklanmış.. ancak onun ardından gerçekleştirilen irak harekatı ile beklenen BİOLOJİK SİLAHLARDA çıkmadı. Bin Ladin de konuşturulmadan temizlendi. Keze 7 ekim katliamı da HAMAS'ın siyasi kanadının haberi olmadan askeri kanatla yapılan HURUÇ harekatıyla başladı.. sonuçta 50 bin çoçuk ve kadın ve sivil katledildi. Daha ondan öncede BOSNA-HERSEK katliamı 21 yüzyılın başında programlanan işlerin gerçekleştirilmesi gibi görünüyor. Nedir programlanan.. iki milyar olması gereken yahudi bu gün bulunmadığı gibi iki milyar müslüman iki milyar hristiyanla temizlendikten sonra kalan iki milyar hristiyanın da zihnen yok edilmesi de zor olmayacak. İnsanlar uykudadır.. ölünce uyanırlar gerçeği.. hayal gibi görünse de.. KİŞİSEL gelişim ADIYLA kişilerin birbirinden uzaklaştırılması programına da kapılmamak gerekiyor. Teknolojinin insanın doğaya YABANCILAŞTIRILMASI paralel yeşil ve mavi ile kızıl ve kırmızı ideolojilerin insanı insandan UZAKLAŞTIRILMASI soruna karşı ne yapabiliriz problemi ile karşı karşıyayız. Bu problemleri YADSIMAK mümkün mü ? Elbette benim zihnimde de yabancılaştırma ve uzaklaştırmayı hep birbirine karıştırmaktadır. Bu durumda yabancı uzak ve yerli yakın ise insanların YERLİ ve BARBAR ayırımının sırada bekleyen YAKIN ve AÇIK tehlike olduğu ortaya çıkıyor. GDD kitabında bu konu zaten yer, isim ve tarih verilerek açıklanmış. Ancak önemli olanın bu işlerin yapılmasından ziyade GDDY sının ortaya koyduğu dilin kötü vekötüye kullanılmasının.. gizli tehlike olduğunu düşünüyorum. Yanlış insan ya da Doğru insan.. yerinde bir kullanım değil.. "doğru ve yanlış ile yalan ve gerçek" insan özelliği değil BİLGİ niceliğini ve niteliğini gösterir.. Bilgi.. bilen ve bilinen ilişkisi ile kurulan bir ÖZNE malzemesidir. Sağlam bilgi hem gerçek hem doğru olmalıdır. Gerçek olan ve fakat doğru olmayan GÖZLEMSEL veriler bulunur.. doğru olan ve fakat gerçek olmayan KURAMSAL ilkeler bulunur. Fakat SAĞLAM bilgi gerçek gözlemler hem doğru yorumlar taşıyan ve son POPPER kuramıma göre GÜVENİLİR olabilmesi için varsayım ve öngörüleriyle YANLIŞLANABİLİR bulunması gerekiyor. Bu durumda YANLIŞ İNSAN yerine GÜVENİLİR olmayan KİMSE terimi kullanılabilir ki insan önce kendinin GÜVENİLİRLİĞİNİ sağlamadan başka güvenilir kimseler bulamayacağına göre ve bu demektir kimsenin güvenilir olup olmadığını bilemeyeceğimize göre bu durumda YANLIŞ İNSAN.. bir yanılış olarak karşımıza çıkıyor. Ve bizim de bütün SAĞLAM bildiklerimiz bu YANILIŞLARLA ortaya çıktığına göre.. elimizde sadece SÖZLERDEKİ sağlam bilgi ve sağlıklı buyruğun ÖLÇÜT ve KRİTER ve KISTAS'larını aramaktan başka bir şey kalmıyor. Zaten YBA çağrısı da budur.

Saygılarımla.

osmanziya

Değerli Dostum Sevgili Yazerim Selim ATEŞ dedi ki:

“İnsanı yanlış ya da doğru diye sınıflandırmak, gerçeği bilginin sağlamlığına değil, yanılsamalara dayandırmaktır. Güvenilmez bilgi, insanı hataya sürükler. Yanlış insan yoktur; güvenilmez bilgi vardır. Doğru ve gerçek bilgi, gözlem ve yorumla sağlamlaşır. Ancak bu bilginin güvenilir olması için, yanlışlanabilir olması gerekir. Hatalardan ders çıkarmak, insanın özüne ulaşmaktır. Çünkü sağlam bilgi, yanılgılarla şekillenir, doğru yorumlarla güçlenir. Bu yüzden, aradığımız aslında doğru insanlar değil, sağlam ve güvenilir bilgidir.”

osmanziya 10.08.2024



BU VESİLE İLE DİĞER BİR yazerimizi yad ettik:

Mustafa Kemal KAKAKOÇ'U andık:

Imami NURSÎ 1877
Filibeli Ahmet Hilmi 1865-1914
Hilmi Ziya ULKEN 1901-1974
Necip FAZIL 1904
Nurettin Topcu 1909
Sezai KARAKOÇ 1933
Aykut EDIBALI 1942
Aytunç ALTINDAL 1944
Cemil MERIÇ 1916
Nihat KEKLIK 1926
Erol GUNGOR 1938
Orhan GENCEBAY 1944-79 Yaşında
sağımizdan seslenenler.
Bu garib ve acib ve tuhaf Osmanziya (1952-71 Yaşinda) kendi kendine.. hem sagdan hem soldan seslenip durmaktadir..

Düzen.. disiplin.. ölçü..
Doğruluk.. durustlük.. güven..
Rahmetli Aykut Adiibali ve Sezai Karakoç ve Mustafa Kemal Karakoç neden siyasette öne çıkmadilarda akparti çiktı..

19 Ağustos 1923






Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide - http://www.webwizguide.info