GEREKSİNİM ve ARAYIŞ
Âlim olmak her şeyi bilmek değildir. Cahil olmak ta hiç bir şeyi bilmemek değildir. Fakat her şeyi bilir gibi davranan âlim de olsa cahildir.
Bizim ilimden başka birde irfanımız bulunur. İLİM kendinden başka nesneleri ve kimseleri bilmektir. İRFAN ise kendi nesnesi ve kimsesi hakkında doğrudan bilgisinin bulunmasıdır. Demek ki ilim dolaylı ve aracılı belleme ve bilgidir.. irfan ise dolaysız ve aracısız tanıma ve öğrenmedir.
İlim ve irfan yani başkasını bilme ve kendini öğrenme insana bir fark etme ve ayırt etme tabanı oluşturur. Kişi amel ve emel ile içinde bulunduğu kâinat ve toplumla etkileşim ve iletişimde bulunur.
Bu etkileşim ve iletişim dil ve din dediğimiz kültürel bileşenlerle sağlanır.
İnsan kendini, başka nesneleri ve kimseleri tanıdığı gibi bu sayede bindirilen ve indirilen din ve dil hakkında bilgilere de “sahip” bulunur. Aynı zamanda da “ait” olur. Çünkü dil ana-baba.. koca-reis gibi toplumun sahibine itaat ister. Din ise kainatın sahibine itaat ve ittiba etmemizi gerektirir. Bu dahi ÖZGÜRLÜĞÜNE mal olur.
Ancak bunun karşılığında dünyada geçici ve ahirette kalıcı, yaşama, düşünme, anlama ve inanma olanağına kavuşur.
Demek ki var oluş İNSAN’ın ,sahip oluş ve ait oluşuna bağlı bir süreçtir.
İşte bu noktada gereksinimler karşılandığında eğer düşünmeyi sürdürüyorsanız ve var oluşu anlamışsanız yeni bir ARAYIŞ başlayacaktır.
İşte bu gereksinim, gereksinim gerek ve hedefleri.. arayış, arayış gaye ve amaçlarına giden yolda, yaşantı ve davranış.. değer ve inanışlar temelinde yatan DÜŞÜNME ve ZİHNİYET’in mental virtüalitenin sağlam ve sağlıklı bulunmasına duyarlık oluşturan YBA çağrısı, okuma ve yazmadan sonra yeni bir “öğrenme” ve özgün bir “irfan” olan düşünme ve anlama yani sağlam bir “düşünme” ve konuşmadan sağlıklı bir “anlama” ve inanmaya çıkaracak yirmi yıl önce çağırmıştı.
Bu çağrı bu gün ÖĞRENMEYİ ÖĞRENME olarak anlaşıldı lakin onu insanlar için değil makinalar için kullanıyorlar.
Bu da giderek nev’i beşer aleyhine çalışan teknoloji ve ideoloji için çalışan yeni bir güç olarak beliyor.
Bu bizim için yeni bir gereksinim mi yoksa yeni bir arayış mı bilmiyorum.. ancak beşeriyetin yapısından (kültüründen) çıkan medeniyetin bu gün iyi yolda olmadığı ortada.. bu medeniyettin insaniyeti çıkarma projesi de tehlikede.. bunun da dili kötü ve kötüye kullanmanın ve sağlam ve sağlıklı bilgi ve değer taşıyan söze duyarlığın kalkması sürecinin bir sonucu olduğunu düşünüyorum.
Saygılarımla
osmanziya 27.09.2024
13:46
uploads/20240927_141457_KUL.zip - 20240927_141457_KUL.zip
|