Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

kendini insa et...

Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Yöntem Bilim
Forum Adı: Yöntembilim
Forum Tanımlaması: Yöntembilim Üzerine Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=1010
Tarih: 03-Kasım-2024 Saat 02:59
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com


Konu: kendini insa et...
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: kendini insa et...
Mesaj Tarihi: 21-Haziran-2016 Saat 12:52

KENDINI INSA ET dizini içindeki dosyalar

uploads/20160621_120348_KENDINI_INSA_ET.rar - 20160621_120348_KENDINI_INSA_ET.rar

İnsan kendini inşa edebilir mi ?

Yani insan özne ya da kimse olarak başka kimseleri çalıştırabilir ve başka nesneleri kullanabilir fakat kendi nesnesini ve kimsesini de çalıştırabilir ve kullanabilir mi ?

Yani biz AMEL'imiz yapıp KİTAB'ımızı yazabilir miyiz ?


Ömür ağacımızın tek meyvesi olan
CENAZEMİZ'den başka meyvelerimiz var mı ?

Örneğin geriye bıraktığımız evladımız ve emlakimiz ve emvalimiz bizim eserlerimiz ve meyvelerimizdir.. yani mirasımızın (terekemiz) ve mirasımızı paylaşanlar dışın da terk ettiğimiz başka işler ve nesneler ve kimseler var mı ?

Evet, genetik kodlarımızı çocuklarımıza bıraktık.. kültürel kodlarımızı kitaplarımıza bırakıp gidiyoruz.. geride ne kalan başka bir nesne ya da kimse var mı ?


Sanırım.. "yok" görünüyor.. ya da bulunmuyor sanıyoruz.. amma dinimiz öyle demiyor.. diyor ki sizin bir AMEL'iniz var ve bir de KİTAB'ınız var..

Evet, bedenimizi ve ruhumuzu biz yapmıyor ve yazmıyoruz.. lakin bu GİZEMLİ amelimizi kendimiz yapıyor ve bu SAKLI kitabımızı kendimiz yazıyoruz.

Biz aslında bu suretle KENDİMİZİ İNŞA ediyoruz.. ve ne yazık ki bedenin görüntüsüne ve ruhun gösterisine aldanarak bu KİTABIN göstergeleri ve AMELİN görüngülerini ihmal hatta suiistimal ediyoruz.


Kader ve kaza'dan başka bir de ita ve ceza var.. İmamı Mübin ve Kitabı Mübin den başka bir de AMEL'imiz ve KİTAB'ımız var.


Web sayfamın sayacı 15 bin yazıyor.. daha önce 25 bin yazıyordu.. demek sıfırlamış.. bu ikinci 25 bin olacak.. belki ondan öncesi de var.. abartırsam.. burada sayfama yapılan ziyaretlerin resmini çektim bu gün.. arama motorları ve bilgi koklayan böcekler başka siteler gibi benim sitemi de ziyaret ediyorlar.. bu şu demektir bizler birbirimizi kullanıyoruz.. biz onların inşa ettiği bilgisayar ve internet olanak ve yeteneklerini kullanıyoruz.. onlarda bu araçlarla bizim inşa ettiğimiz bilgi.. buyruk.. söz.. dil.. resim.. müzik.. içeriklerimizi kullanıyorlar.

Biz ve onlar derken bir dost ve düşman konseptini söylemiş oldum.. aslında biz ve onlar İNSAN olarak ekonomik ve politik savaş ve yarış yapıyoruz.. silahlı savaştan önce.. askeri ve ekonomik savaş ve yarışlar bu gün BİLGİ yarışına intikal ettiğin ve savaşın bir TEKNOLOJİ ve İDEOLOJİ SAVAŞI olduğunu görmemek için sanırım KÖR olmak gerekiyor.. ancak bütün bu işler içinde de her birimiz.. onlar ya da bizler.. her birimiz KENDİMİZİ inşa ediyoruz.. bu bizim kimlik.. kişilik.. bireysellik dediğimiz kavramlara da tekabül edebilir lakin mahiyetini perdeler kalktığında anlayacağız.

Bu iletinin dizini içindeki düz yazılar ve MANEVİYAT dizini içinde kendimizi inşa etmenin BİÇİM'ini ortaya koymaya çalıştım.. bunu da zaten YÖNTEMBİLİM.. İNSANBİLİM.. İSLAMBİLİM.. olarak yapmaya çalışıyorum.. lakin bu işi HALKA indiremedim.. yani bu konuların ÖĞRETMENLİĞİNİ yapamadım.. yöntemin.. insanın.. islamın ÖĞRENİCİ'siyim.. ancak gelecekte başka öğreniciler çıktığında sanırım bunlardan biri ÖĞRETİCİ olacak ve bundan sonra da bu işin ÖĞRETMENLERİ ve ÖĞRENCİLERİ olacak.

Ancak bu gün benim için ve belki de sizin için artık inşa ettiğimiz bir başka benimiz AMELİMİZ var.. bir başka kendimiz KİTABIMIZ var.. belki de asıl bizim olan bunlar.. bizim sandığımız nesnemiz ve kimsemiz ise bizim değil.. onlar bize geçici verilmiş bir emanettir: Özdeşlik'imiz.. özgürlük'ümüz.. hatta özgüc'ümüz.. özseçim'imiz.. iktisat ilkesi.. adalet ülküsü.. mükemmellik ülküsü.. sorumluluğumuz.. sorunluluğumuz.. yükümlülüğümüz.. savaşımız.. barışımız.. yarışımız.. sınavımız.. bütün bunlar bir kurgu.. bir yazgı.. bir oyun idi.. öykülerimiz için oyun kuralları konulmuştu.. koşullar ve kurallar ihdas edilmişti.. bunlara göre alacağımız KARARLAR vardı.. yararlar vardı.. çıkarlar vardı.. işe bunlar zerre miktar hayır ve şer olarak yazıldı.. hayır ve şer borularında dizildi..(Hayrı beriyye.. Şerri beriyye) bu borular.. bu çizgiler.. bu sicimlerden YUMAKLAR yapıldı.. ben nasıl kablolarda tablolar ve tablolardan hablolar yapıyorsam.. yazı ile gösterge ile.. çizgilerle.. kavramsal tasarım yapıyorsan YARATAN da bunun "gibi" öykülerimiz ve oyunlarımızdan bize AMELLERİMİZİ ve KİTAPLARIMIZI yazdırıyor...

İnşaallah geleceğe şu adadığım YÖNTEMBİLİM KİTABIMI yazarak bırakırım.. kendimi inşa etme işimin en önemli parçasını ortaya koyabilirim.. İnşaallah.


Dil ve din kendimizi inşa etmekte bize yarım etmek üzere oluşturulmuş ENSTÜRUMANLAR.. aletler.. bir birimizin emeğine ve hürriyetine saygı göstererek bunlarla.. KENİMİZİ İNŞA EDECEĞİZ. Ancak biz bunları başka işlere alet ediyoruz.. sonra da işler ters gidip acı çekince ne oluyor diye yakınıyoruz..    


Oysa TERZİLİĞE girişip KALICI "amel" elbisemizi dikmeye çalışsak ve hayırlı bir MAL alsak.. sonra YAZARLIĞA girişip kalıcı "kitab"ımızı yazmaya uğraşsak ve hayırlı bir MEL alsak.. işte o zaman kalemimiz kalem.. kelamımız kelam.. olacak bu kitabet ve kıraatla.. böylece İmamı Mübin ve Kitabı Mübin'imizi göreceğiz diye düşünüyorum.. ne düşünmesi inanıyorum..

işe bu yüzden düşünenleri arıyorum ve arayanları düşünüyorum...

Sağlıcakla kalın.

OSMANZİYA







Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide - http://www.webwizguide.info