soz yaz ve söz oku
Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: İnsan Bilim
Forum Adı: İnsan Bilim
Forum Tanımlaması: İnsan Bilim Üzerine Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2469
Tarih: 12-Aralık-2024 Saat 12:48 Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com
Konu: soz yaz ve söz oku
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: soz yaz ve söz oku
Mesaj Tarihi: 11-Eylül-2024 Saat 22:22
Bu gün facede Ömer ÖZKÜYLÜ arkadaşım yazdı ki:
Benim Facebook'ta yıllardır bir paylaşım tarzım var.
Ya gırgır şamata yazarım, ya da kendimize vururum. Bunlar genellikle kendimce kaleme alınmış yazılar olur. Suya sabuna dokunmayan türleri pek tercih etmiyorum...
Eminim ki ciddi bir yüzleşmeye ihtiyacımız var.
Bugün yine iyi şeyler yazmak gelmiyor içimden...
Hızla yozlaşan, bunun da farkında olmayan bir toplumda yaşıyoruz. Sadece farkında olmamak olsa yine iyi; gayet ileri düzey bir hayat sürdüğümüze inananlar çoğunlukta...
Paylaşım ortalamasına bakın, iki farklı ses göreceksiniz:
Ya her şeyin gayet güzel gittiğini iddia eden pembe giysili insanlar...
Ya da hiçbir şeyin iyi olmadığı, bunun da suçlusunun siyasi iktidar olduğu iddiasındaki siyah giysili insanlar...
Yönetenler nedir ki, bugün var yarın yok; ama biz hep buradayız.
Ben diyorum ki bu ülkede insan gittikçe yozlaşiyor, bozuluyor, değerlerinden uzaklaşıyor...
Sorun sadece ekonomi değil.
Ama ekonomik zorluklar bozulmayı hızlandırıyor!..
Çocukluğumdaki insan değerini bile arıyorum.
Bugün iyi şeyler yazamayacağım...
ömer özküylü
Bende dedim ki:
Paylaşım için teşekkür ederim.
Önemli noktalara dokunmuşsunuz.
SÖZ
Bilgi
Deger
Düşunce
Görüş
Yontem
İnanç
ZİHNİYET
Yüzeyden derine doğru siraladim.. sözun taşidigi bilgi ve degerin saglamligi ve sağligi konusunda bir duyarlik ve uyarlik bulunmadan yuzeydeki ilk iki katmandan aşağı Paylaşım için teşekkür edirim.. önemli noktalara temas etmişiniz.
gidilemiyor ve bu yuzden ilgi cekici guzel sözlerin paylasilmasinin bir yarar olmuyor.. diye düşünüyorum.
Kaldi ki paylaşmayla alinan ilginc ve guzel bilgi ve deger BAŞKASININ bir urunudur... KENDISININ kaleminin ve sozunun turettigi bir söz ve kelam olmadigindan yuzeyde kalmaya mahkum ve unutulmaya hazir bir zenginliktir.
Bu durumda böyle sallantida olan sozun ve sözün taşidigi bilgi ve degeri, yazma ve okumanin derinlikli bir etkisi fazla olmuyor.. yazarlar hazır açık ve seçik sehil yani ANLAŞILIR bilgi vererek.. okurlardan elestiri ve soru ile yazarina bir donuş vermeyerek yazarinin emegi ve zamani da boşa gidiyor.
SORUN.. sözde.. bilgide.. deger de degil.. problem zihniyette.. mes'ele mental virtualitenin şuurda inşa ettigi yapida.. bu yapidaki BOZUKLUGUN .. vital aktualiteye samimiyet.. ciddiyet.. safiyet ve halisiyet yapilandirmada OLUMSUZ etkisi oluyor.
Saygılarımla sağlıcakla kalınız
Osmanziya 11.09.2024 üçyol 22:09
dediklerimi de bu tablo da gösterdim:
insanın
davranışında halis
yaşantısında ciddi
görüşünde ciddi
tutumunda safi
olabilmesi kolay değildir.
Çünkü bu tablonun altındaki bir düzineden fazla dosya bu işin zor olduğunu gösterebilir.
burada elliden fazla dosya sonunda elde ettiğim tabloda her cemal ve kemal sahibinin kendini görmek ve göstermek istediği ancak bunun meşru ve makbul.. mümkün ve makul olması gerektiği anlatılmıştır.
Burada 45 yakın dosyada mutlu ve kutlu bir insanın nasıl erdemli ve yetkin kalabilceği anlatılmıştır. Bu yapabildi yaptı.. yapamadığında insanın huzurunda mutlaka bir şeyler eksilecektir..
Burada yazılan ve yapılan yazı ve tablolar Ancak YBA öğrenilmesi ve kullanılması ve yararlanılması ile bir ANLAM ifade ve bir ANLATIM ibare edebilmesi için yüklenen dosyaların versiyon sırasıyla yalından karmaşığa doğru incelenmesi ve imgelenmesi ve irdelenmesi gerekmektedir.
Saygılarımla
Osmanziya 11.09.20:20 üçyol
izmir
|
Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 12-Eylül-2024 Saat 00:15
İnsanı yazmak kolaydır da yaşamak zordur.. islamı yaşamak kolaydır da ihlası kazanmak ve korumak zordur.. bu yüzden İNSAN olmadan islam olmaz.. İSLAM olmadan insan kurtulmaz.
Aramadan bulunmaz.. bulunmadan da olmaz.
Bilen düşünmeye.. düşünen anlama.. anlayan inanmaya başlayınca işin rengi değişir. Zorluklar kolaylaşır.. kolaylar zorlaşır. Çünkü bir durumdan diğer durum geçilmiştir.
Bu yüzden derk, derb, debr, dekr aşamalarından geçerken tefekkür ve tezekkür tenevvürü ile kelamın pencereleri ilim ilim ve kalemin kapıları emel emel açılmaya başlar.
Sonunda GERÇEK İSLAM denilenin AHSENİ takvimden AHSENİ amele götürecek AHSENİ KASAS olduğu ortaya çıkar ve AMELİ SALİHİ inşa edenin de insan AKLI MÜSTAKİM ve sahih nakil ile ortaya çıkan salim lisan ve selim kalb olduğunu anlarız.
İşte bu yeni edille-i şeriyyedir:
Aklı salih
Nakli sahih
Lisanı salim
Kalbi selim
Saygılarımla Dinnur YAŞAR 12.09.2024 Üçyol İzmir 00:11
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 12-Eylül-2024 Saat 00:20
Hayat bir günde dört fırsat sunar.. duyabilirsin.. düşünebilirsin.. duygulanabilirsin ve dileyebilirsin.. hepsini kullanarak kurup kılabilirsin.. biraz daha ileri giderek yapıp edebilirsin.. ancak sahip olduklarını aid bulunduğuna verebilirsen.. ancak O'nu hazır bulmuyorsun.. aramalısın...
osmanziya
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 12-Eylül-2024 Saat 11:12
Dünyanın en zor üç işi
ANLATIM
ANLAMA
ANLAM
Bazıları anlatımda PRAGMATİST'dir. Yani söylenen bir işin bir yararının olması gerektiğini düşünürler. Yararsız ilimden Allah'a sığınırım diye bir hadis bulunuyor. Hadis ilmim olmadığı için ilmi değerlendirmesini yapamam lakin.. bu gün görüyorum ki yararı olmadığı için fen ilimlerinden kaçan Müslümanların bu gün içinde bulunduğu durum bize gösteriyor ki.. bu yargı genel olarak isabetli olmasına ve öyle görünmesine rağmen MUTLAK doğru bir yani kesin bir dini emir değil. Rasulüllah sahabesini hurmaları böyle dikin demiş.. uygulamışlar.. yararı olmamış.. o zaman demiş ki bildiğiniz gibi yapın..
Bu tabloda "anlama" olaya anlatılmış.. eğer sizi sözü mota mot anlarsanız.. dilin tuzagını düşürek "anla" işini yapmayarak "anlama" işini yaparsınız ve anlamazsınız..
Görüyorsunuz.. din bize kazık attı.. dil bize kazık attı.. atabilir.. çünkü sensin sınavda olan dil ya da dil değil.. dilden ve dinden yararlı bir duruma ve doyuma ulaşmak için dilini iyi öğrenmeli ve dinini iyi kullanmalısın.
İşin doğrusunu ve gerçeğini anlayıp SAĞLAM bilgiye erişmelisin.. işin iyisini ve güzelini arayıp SAĞLIKLI değerle buluşmalısın.. yani herkesin anlayacağı HAZIR açık ve seçik SEHİL anlaşılır YAZILAR yazıyorum.. diyorsanız.. herkes benden yararlanıyor düşünüyorsanız.. bir süre sonra sağlam ve sağlıklı bilgi ve değer taşıyan sözlere DUYARLIĞINI zamanla yitirirsiniz...
Bizden bu kadar gerisini siz bilirsiniz.. Değerli Yazerim https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2469&PN=1
Osmanziya 12.09.2024 12;59
Not bu tabloyu anlamak için daha önce yedi tabloyu incelemelisiniz.
uploads/20240912_132125_SOZYAZ.zip - 20240912_132125_SOZYAZ.zip
Bu paylaşımdaki tabloların altında bulunan dosyalar bu SOZYAZ dizininin alt dizinlerinde bulunmaktadır.
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 12-Eylül-2024 Saat 12:47
Yaşama Sevinci ve Rabıta-yı Mevt
Ölüm Bilinci ve Tahkik- İman
Sol goru nun gerçeği ve doğrusu
Sag duyu nun güzeli ve iyisi
Bu dörtlülerin butunlugunun bozulmasi
Park eden arabana çarpilmasin engellemez.
Sen sen ol.. iyice sağa cekerek trafige izin ver.. arabani park et.. arayışı başlat.. nerede hata yaptiğini anla.. yoksa DUZENBAZ filminde oldugu gibi hayatta kalma surekli bir oyundur diye kendi aldatmayi sürdürürsün.
Hayat bir kerelik bir öyküdur.. tapilasi kralicelerini arayan kulluk edilesi kocalar.. oyunun hem yazarı.. hem yönetmeni.. hem yapimcisi.. hem seyircisidir.
Öyle ise prodüktörü.. rejisörü.. senaristi.. esas oğlan ve esas kızın kendimiz olduğu filme dikkat etmeliyiz. Film gösterime çıktığında.. rezil olabiliriz, vezir de olabiliriz. Bunun için iyi kadın kocalarını vezir yapanlardır.
Adam olabilen erkekler.. sanal gerceklik ve banal dogrulugun kendilerini aldatmamasına izin vermezler. Bunun için kafalarina konulan dil sepetinden kurtulmali ve başına örülen düş çorabini çıkarmalidir.
Aksi halde EKONOMIYE koru korune inanir POLITIKAYLA boşu boşuna savaşırlar.
Sayılarımla.. sağlıcakla kalınız.
Osmanziya 11.09.2024 üçyol izmir
Düzeltme: 12:34 Terzinin diktiği (telif ettiği) kötüdür onu güzel gösteren ütüdür (tashih etmektir).
Zikre DIKKAT et.. fikri TAKIB et..
Bazi filmler.. bazi yonlerden mukemmel.. bazi musuki bazi yonlerden yetkin.. bazi insanlar bazi yönlerden etkindir.
Sen kendin yaşam kitabinin filmini çekerken anlatımin AR'ı ve anlamın AD'ı ortaya çıkarip metni manadan ayiramazsan bu turlu mukemmellikler ve bu çeşitli yetkinlikler içinde kaybolup gidebilir ve onlarin satranclarina piyon.. muziklerine piyon.. filmlerine figuran kalabilirsin
Osmanziya 12.09.2024 üçyol izimir 12:41
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 12-Eylül-2024 Saat 13:31
Eylül AK paylaşımı
Sarkacı bozuk beynimin
Hep sıkılgan
Hep eksik cümleleri.
Cam bilyeler misali
Katman katman
Birbirine yedirilmiş dertler.
Yüklenilmiş güç bela
En uzağa gönderilmek istenilen
Kadırgalara.
Korkuyorum oysa
İçime uzun uzun bakmaktan.
Her yer süveyda sanki
Her yer hata
Göçe bir çeyrek saat kala...
Konuşmanın altında düşünme.. yer alır.. lakin bu ikisini birbirinden ayırmak o kadar zordur ki Dil Bilimci Seaussure dil ve düş bir kağıdın iki yüzü gibidir.. birini yırtarsan öbürüne de yırtarsın.. metaforunu yapmış.. kuşun özgürlüğünü gösteren güzel bir resim paylaşmışsınız.. aslında kanatlarımız bulunur.. fakat tavukların ve horozlarında da kanatları olur.. kartalların da.. bulunur. Yani konu genetik görünür.. ancak konu insan olunca iş biraz değişir.. bilgi ve sevgi kanatlarının ışk ve aşk motorunu çalıştırmak biraz da çevre.. biraz da çaba.. biraz da şans işidir.
Saygılarımla... sağlıcakla kalınız. Mustafa BUĞUÇAM
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 12-Eylül-2024 Saat 15:52
12 eylul 2014 tarihinde paylaşılmış tablo
Hali haz ile kali kaz YAKAZA ile NEVM arasındaki FAZ'ın amedidir...
diyerek paylaşmışım.
paylaşımda da:
iş tat ve/veya de tut.. tattığını işle.. işlediğin tat.. de'diğini tut.. tuttuğunu de.. Mevlanımızın dediği gibi göründüğün gibi ol.. olduğun gibi görün.. bizim yakaza (uyanık) ve nevm (uyku) gidiş gelişlerimizde niyaz ve hayızlarımız... evren ve insan o derece birbirine birleşmiş ki onu DİL ile ayırdık ve DİN ile yeniden birleştirmeye çalışırız.. konuştuğumuz ve yazdığımız dil reklam ve propagandadan başka bir işe yaramaz vitrine süslenerek ve tribünlere seslenerek.. desem.. hani yalan olmaz.. artık ben söylemekten bıktım ve sizde dinlemekten bıktınız.. felsefenin edebiyattan beriye ve dinin vaazden öteye gidemediğini dahi.. gerçi “Ettekrarü ahsen ve lev kane yüzseksen” demiş eskiler.. peki dinlemenin ötesine ve söylemenin berisine gitmek ister misiniz ? Sanmıyorum koca popomuzu kaldırmaya hiç niyetimiz yok.. amma oturduğmuz yerden şunu yapabiliriz.. geçmişi rasat eder bakar.. geleceği rabas eder bekleriz.. iki ismi bir araya getirerek bir ilim ve aydınlık elde ederiz.. böylece bildiğimiz aydınlıklarla bilmediğimiz karanlıkları aydınlatırız... sığındığımız mağara kovuklarından çıkıp oluşturduğumuz mağazalarda alış veriş yaparken mağaranın garından mağazanın gazına olan dönüşümün anlamını ve amacını hiç-az düşündünüz mü ? Zamandan namaza gidip gelirken okuduğunuz OKUNAN onu açacaktır.. iyi dinler ve güzel söylerseniz ? Siz de onu AKIL kaleminizle
12.09.2014 Osmanziya
YÖNTEMBİLİM yazan osmanziya bir konuda derinlemesine bilip o alandaki problemleri çözer birisi değildir. Yani profesyönel olarak bilim yaparak para kazanan olmadım. Sadece hukukçu olarak profesyonel çalıştım ve geçimimi sağladım. Geçim dışında akademik olarakta hukukla uğraşmadım. Bir bilim alanınındaki bir konuda uzman olup orada da insanlarını işine yaracayacak ayrıntılı bir ihtisasımda bulunmadı. Bol miktarda edebiyat okuyupta insanların hoşuna gidecek HAZIR açık ve seçik SEHİLyani anlaşılır günlük dilin düz yazısının YAZARLIK'ına girişmedim.
Sonuçta bir garip deliyim.. çok şükür.. ilimi ve kalemimi ARAÇ etmedim.. ilim ve kelam ile doğrudan uğraştım.. sizi de ona çağırıyorum.
SİZ BİLİRSİNİZ.. Ya günlük dilin içinde kalır KULLANILIRSINIZ.. ya da dili sağlam ve sağlıklı kullanmaya DUYARLIK göstererek kurtuluşun yolunu açarsınız.
Sağlıcakla kalınız..
osmanziya12.09.2024
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 12-Eylül-2024 Saat 15:56
din dindarların cahil kalıp.. dindar olmayanların münkir olduğu BİR.
Bu bilinmez bir gizem... Aziz bir Dostum, ateistler tanrı tanımaz değildir dedi.. dedim ki.. A-TEİST.. teist olmayan anlamını gelir. Peki TEİZM nedir ? Philo DİL teo TANRI anlamındadır. Yunanlar TEO.. Fransızlar DİEU.. Arapların İLAH.. Türklerin TENGRİ.. “Tanrı” ma’nasında eş anlamlı sözcükler.. cins isim olarak.. Yaratan ve Yapan Tanrı anlamındadır. Müslümanlar Tanrı'yı özel isim olarak kabul edilen ALLAH lafzayı celali ile hitab ederler. Bu durumda biz TEIZM.. terimini DİN olarak kabul edebiliriz.
Dil Philo.. Din Teo.. resmi olarak yapılarsa buna FİLOLOJİ ve TEOLOJİ adı verilir.. serbest ve sivil yapılırsa da FİLOZOFİ (felsefe) ve TEOZOFİ (tarikat) oluyor.
Son üç yüz yılan içyüzü olarak filoloji ve filozofiden BİLİM çıkarılmış.. teoloji ve teozofiden de HUKUK çıkarılmış.. bildiğimiz diller ve dinler ise köklerine erişemediğimiz KALINTILAR olarak kalıyorlar artık.
Bu kalıntıları sanki orada canlı ve diri bir şey bulacaklar gibi FUNDAMENTALİZM denilen bir köktencilikle diriltmeye çalışıyorlar.. oysa YARATAN her zaman canlı ve diri.. ölü olan.. donmuş olan.. durmuş olan bizim zihnimiz.. her şeyi beleşten elde etmeye çalışan yaşantımız ve bedavaya getirmeye uğraşan davranışımız.
Bu gün bir araştırma ile gitsek mevcut diller ve dinler üzerinden.. bunların kökenlerini ve temellerini bulmak kolay değildir. Bulmak yolunda çalışmalarda Yaratılış ve Evrim çekişmesinde kayboluyor. Üstelik bu dil ve din kültürün olmazsa olmaz bileşenleri olarak birbirini girişmişler.. yek diğerine karışmışlar.. çıktığı yer neresi de bilinmiyor. Ancak kuramlar söz konusu.
Benim TUTTUĞUM kurama göre.. Adem aleyhisselam cennette yaratılmış ve malum elmayı çok sevdiğinden dayanamayıp yemiş.. bende elmayı sevirim.. yasaklanan bu meyveyi yediğinden dünya implant (hubt) edilmiş.. tahminin bu olay 200 bin yıl önce vuku bulmuş.. işte Homo sapiens adını verdikleri bu âDEM ve oğulları yer yüzündeki diğen homoları yani insansı maymunları kaldırmışlar ve dünyaya yayılmışlar.. nitekim şimdide kaldırmaya çalışıyorlar Dünyanın efendileri Yahudileri kullanarak Müslümanları temizlemek istediği apaçık belli değil mi ?
Her ne ise konumuza dönelim 70 bin yıl önce bilişim (konuşma) devrimi olmuş ve insanlar aralarında DİL ile iletişim kurmaya başlamışlar.. 10 bin yıl önce de tarıma geçmişler.. 6 bin yıl önce de SESLİ iletişimden YAZILI iletişime geçmişler.. ve bu konura din kültüründe burada zikretmediğim başka bilgiler de bulunuyor. İşte bu KİTABI BİLGİLERİNİ kabul etmeyenlere KİTABSIZ anlamına DİNSİZ adı veriliyor. Daha sonra kitabda kabul edilemeyecek yani herkesi isbatlanmamış görüşler ve düşünceler ve bilgiler olduğundan bunları kabul etmeyenlere insanlar ALLAHSIZ ve KİTABSIZ anlamında dinsiz diyorlar.
Aslında kendi dinlerini hatta inançlarını hatta düşüncelerini kabul etmeyen herkese ATEİST adı vermiş yahudiler, hristiyanlar ve müslümanlar.. sonuçta ATEİST demek nebevi ve kitabi bir dini kabul etmeyen demektir.. TANRISIZ ve ALLAHSIZ değil. Fakat yukarıda girişte ifade ettiğim gibi Tanrı ve Din kavramı birbirine karışmış.
Zaten bana göre bir dinin 600 sene ömrü bulunur.. üç yüz gelişme ve üç yüz gerileme olarak.. ilk üç yüzde geçerliliğini son üç yüzde yürürlüğünü yitirir ve ilmen cari hukuken meri olmaz ve bir yenisi gelir.
İbrahim aleyhisene verilen sahifelerden sonrla Musa aleyhisselama TEVRAT inmiş.. 600 sene sonra İsa aleyhiselame İNCİL inmiş.. 600 sene sonra Muhammed Aleyhisselatü vesselama da KUR'AN inmiş.
İmamı Gazali ile ilk altı yüz sene dolmuş..
İmamı Rabbani ile ikinci altı yüz dolmuş..
Ve ücüncü altı yüzü beklemenden ikiyüz sene sonunda İmamı Nursi' İhya ve Mektubat YENİLEMESİ olan RNK ile kitablar açıklanmış. Yani Gazali.. Mevlana.. Rabbani ve Nursî.. kitabı vardır ve fakat NEBİ değildir. Hatemül Enbiya Muhammed aleyhisselamdan sonra Hatemülevliya olan İmamı Nursi ile KİTABLAR devri de bitmitir.
Bundan sonra Tevrat ve İncik Mukaddes Kitap (Yehova Şahidleri) olarak toplandığı gibi bunlara Kur'an eklenerek KUTSAL KİTABLAR ortaya çıkacak.. dinler hahamların ve papazların ve hocaların elinden kurtulacak ve halk mal olacaktır.. İnşaallah. İşte o zaman teizm.. ateizm.. deizm.. panteizm.. panenteizm.. hikayeler tartışma konusu olmaktan çıkacaktır diye düşünüyorum.
Dünyanın Efendileri.. dilleri.. dinleri ve kültüre bahane ederek insanların körü körün inanarak boşu boşuna savaşmasına sebeb oluyorlar. Bu oyunda bitmiş olacak. Bir Tanrı tanımaz.. 100 tane şeytanını 100 tane avukatını alsın RNK gitsin.. Tanrı tanır olmasa bile en azından Tanrı tanırmazlığını bırakacaktır. Garantisini veririm. Eğer böyle olmazsa işte yüzüm.. gelsin on tane tokat atsın.
Saygılarımla Osmanziya. https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2458
|
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 12-Eylül-2024 Saat 17:54
“Yararı olmadığı için fen bilimlerinden kaçan” cümlesini biraz açar mısınız?SORUNUZ için teşekkür ederim. Fen bilimlerinin temelleri insanın fayda ve menfeat gütmeyen merak hissinden çıkar.. ortay çıkan bu keşif ve icadlar.. ekonomik çıkar ve toplumsal yarar meydana getiren ikinici bir işlemden yani İNOVASYONDAN geçerler. Nazari bilgiler ameli ve yararlı bilgiler haline getirilir. Teknoloji ile. Örneğin elektromanyetik dalgaları yani hem elektiriği hem manyetizmayı kuramlandıran MAXVELL denklemleri.. işe yaramaz görünen fizik ve elektronik bulgular ve olgulardı.. telgrafın direklerinden sonra telsiz iletişimi sağlayan telefonlara dönüştü.. gerçi pusula ile manyetizma daha önceden biliniyordu.. elektrikle birleşince etkisi başkalaştı.. Bizim burada reklamını yaptığmız YBA de böyledir.. DÜŞÜNMENİN hayal gücü olan kelimeleri kafada klasik çağrışım (tedai efkar) ile rast gele bir araya getirme yerine yöntemli ve disiplinli bir yolla bir araya getirme işidir. Web sitemde bunun binlerce örneklerini görürsünüz. Faydası olmayan ilimden Allah'a sığınırım.. zaten "ilim çinde de olsa arayanız diyen" hadisle çelişiyor. Ancak şu da var ki hepimizi hem doğru hem gerçek sağlam bilgileri.. hem iyi hem güzel olan sağlıklı değerleri.. arayıp bulma gibi yükümlülüğümüz bulunuyor. Dinden geliyor diye ya da bilimden çıkıyor diye.. kuralsız ve koşulsuz.. her bilgiyi ve değeri eleştirmeden kabullenmek devrinin artık bittiğini düşünüyorum. Zaten Aliimran suresinin beşinci ayeti dini bilgileri daha peşinen MUHKEM ve MÜTEŞABİHAT diye ikiye ayırıyor. Böyle bir süzgeç bulunmuyormuş gibi sorgusuz sualsiz gibi dini bilgileri ya da bilimsel bilgileri benimsemek düşünen havasın değil düşünmeven avamın işidir. Sağlıcakla kalınız. Osmanziya
|
|