Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

insan modeli 2024

Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: İnsan Bilim
Forum Adı: İnsan Bilim
Forum Tanımlaması: İnsan Bilim Üzerine Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2455
Tarih: 14-Kasım-2024 Saat 08:01
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com


Konu: insan modeli 2024
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: insan modeli 2024
Mesaj Tarihi: 02-Eylül-2024 Saat 04:26
İnsanı parçalarına ayırıp toparlayabilir miyiz ?

Bedeni parçalarına ayırıp nasıl toparlayamazsak insanı haydi haydi toparlayamayız. Ancak ölü insanı yani kadavrasını inceleyip YAPISINI öğrendikten sonra bu ANOTOMİ üzerinden onun nasıl bir işleve ve fizyolojisinin bulunduğunu öğreniyoruz.

Biz de bu çalışmamızda onu yaptık.

osmanziya 02.09.2024 üç yol.





Bazıları bilgi edinir ve onunla özgür olur..
Bazıları bilgi edinir ve onunla kuvvet kazanır..
Bazıları bilgi edinir ve onunla Tanrı'a karşı savaşır..
Bazıları bilgi edinir ve onunla Tanrı'yla dost olur.

Bu bilgiden dolayı değil İNSAN'dan dolayıdır.
Bilgi gereklidir ve fakat yeterli değildir.
Bilgi sevgi ile tamamlanmazsa insanı canavar eder.
Keza bilgisizlikte aynı sonucu verir.

Öyle ise bizim konumuz BİLGİ ve SEVGİ değil ikisini birlikte dengeli ve uyumlu taşıyabilen İNSAN'dır

Bu dizin içinde bulunan alt dizinleri incelediğinizde içindeki dosyalar yani tablolar size İNSAN'ı tanıtacaktır.




uploads/20240902_042037_01_EYLUL.zip - 20240902_042037_01_EYLUL.zip



Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 02-Eylül-2024 Saat 21:34

İnsanı parçalarına ayırıp toparlayabilir miyiz ?

Bedeni parçalarına ayırıp nasıl toparlayamazsak insanı haydi haydi toparlayamayız. Ancak ölü insanı yani kadavrasını inceleyip YAPISINI öğrendikten sonra bu ANOTOMİ üzerinden onun nasıl bir işleve ve fizyolojisinin bulunduğunu öğreniyoruz.

Biz de bu çalışmamızda onu yaptık.

osmanziya 02.09.2024 üç yol.





US ve akıl ve düşünce.. KESİN doğru.

KAT’İ bir yargıya varan bir karşılaştırma yapıldığında
biz bu bilgiye DOGRU adını veriyoruz.

2 x 2 = 4

Bu anlatı kesin ve fakat içeriksiz boş bilgidir.

osmanziya





SU ve nefis ve duyum.. YALAŞIK Gerçek

Duyu verisi.. olay gözlemi.. varlık sayımı ..
nesne ölçümü.. işlem toplamı TAKRİBİ bilgi verir.

Biz bu tur TIKEL anlatıma SOMUT betimlemeye GERÇEK adıni veriyoruz.

Osmanziya






US ve akıl ve düşünce.. KESİN doğru.
SU ve nefis ve duyum.. YALAŞIK gerçek
UZ ve kalb ve duygu.. GÖRECEL güzel

Doğru ve Gerçek
Kesin ve Yaklaşık
Güzel ve Çirkin
İyi ve Kötü
Karanlık ve Aydınlık
Siyah ve Beyaz
Kapalı ve Açık Alparslan Acikgenc bilgisine..
Kral ve Köle
EZDAD (anti) olan ikilikler.

Biri birine göre ortaya çıkan İZAFİ bilgiler..
Doğu ve Batı
Kuzey ve Güney
DİŞİL ve ERİL
Sağ ve sol
Geri ve İleri
YÖN ve YAN
Nelik ve İçerik
Kaplam ve İçlem
ENDAD (kontra) olan ikilikler.

Biri birine göre tanımlanan NİSBİ ilişkiler.
Bütün bu ikiliklere.. ilişkilere.. sözlere görecel / izafi / relative
Bilgiler adını veriyoruz.
osmanziya 01.09.2024





US ve akıl ve düşünce.. KESİN doğru.
SU ve nefis ve duyum.. YALAŞIK gerçek
UZ ve kalb ve duygu.. GÖRECEL güzel

ZU ve ruh ve dilek.. SALT iyi

SALT Sahibiyet..
MUTLAK Aidiyet..
ABSOLIT Malikiyet ve Melikiyet

Kral ve Köle
Bağımlı Kral ve Bağlı Köle.
Kral köle olabilir.. köle de kral.
Lakin durumu “benzeyen”
Tanrı ve Kul ilişkisinde Tanrı kul olamaz.. kul da Tanrı olamaz.


Bu gibi SALT bilgilerin farkında olmayan Arabi ve Ömer Hayyam ve Hallac gibi farkındasızlar ve kadrindesizler halkı kuşkuya ve kafa karışıklığını düşürmüşler.

Diğer taraftan farkında olan bir çok kimse de Tanrı hakkında var-dır ya da yok-tur gibi yüklemler kurmaktan kaçınmışlar. Salt ve mutlak bir konuda hiçleme ve hepleme suretinde TANIMA yetkimiz bulunur lakin konuşma yetkimiz olmaz.


Nitekim İHLAS suresine kadar başta sonunu Kur’anı okuduğunda.. son sayfaya geldiğinde, Hiçbir şeye gereksinimi olmaz ve herkesin gereksinimi o verir.. doğmamıştır ve doğrulmamıştır.. eşi ve benzeri bulunmaz.. denilen Allah azze ve celle hakkında insan için kullandığımız sözcükleri kullanmak TEŞBİH olur. Hatta O’nu İNSANA benzetme çıkar.Hatta felsefe bu ANTROMORPHOS ve ANTROPOSENTRİK düşünceler için dini suçlar.

Bu din mevzuları.. sorunları.. bu dilekler ve istekler.. hamdlar ve dualar.. yakarılar ve yalvarılar konusunda İÇ ve İNTİM sferimizde cerayan eden arzular ve talepler.. maksadlar ve meramlar.. özel ve kişisel ve bireysel DURUMLARDIR.

Çok köklü ve pek derin umutlar ve korkular.. akıllı insanlar bunlar hakkında konuşup edebiyat yapmazlar. Dayanamayan çığlıkları atar ve çağrılarını bağırır. Bu onun kendi seçimidir.

Bu içkin ve mündemiç ve immanient konuların dışında bir de birlikte aşkın ve transandantal ve müteal konular bulunur ki bu ikisine ait konuda benim diyebileceğim fazla bir bilgi bulunmaz ve bu konuda sözü en son bilgi kuramı otoritesi İmmanuel KANT’ın yapıtlarını bırakıyorum. Wittgentein’in insanı dili ile sınırlayan öğretisini de reddediyorum.

Osmanziya 01.09.2024 21:25 Pazar üçyol izmir







LATİFELER HAKKINDA buraya kadar yaptığım paylaşımlardan sonra bunların hepsini burada toptan gösteriyorum. Tablonun ortasında "ilk deneme ile son yanilma" sürecinde ortaya çıkan duşuncelerin.. goruşlerin.. bilgilerin ve degerlerin dort turu olmalidır diye düşünüyorum. Bunlar yaklaşik dusunceler.. kesin goruşler.. gorecel bilgiler ve salt degerlerdir. Bunlardan düsunceler 5 yıl.. goruşler 25 yil.. bilgiler 50 yıl.. degerler bir ömur süre alır ve inançlara dönüşür. Çünku ömur akil haline gelmiş.. kişi olmuş olay bitmişdir. Bizde bundan ders alarak olaylardan olgular olgulardan yasalar yani fikirler çikarabiliriz. Fakat insandan beklenen kisi ve olay ve olguyu AR yani harf haline getirip AD yani isim duzeyine çikmaktir. İnsan ESMA'dır. Kainatta HÜSNA. Esma kimse hüsna kimse ise.. hem kimse hem nesne taşıyan ÖZNE 'de bu aynayı seyretmeli ve okumalı ve anlamalı ve yakarmalı ve yalvarmalıdır.. ki biz bunu dil ve din birlikteliği olan KÜLTÜR diyoruz. Şimdi bu kültürün biçimi ve içeriği her çağda.. her yerde.. diri ve canlı ise ÂLEMLER.. durmuş ve donmuş ise DÜNYALAR.. ortaya çıkarır. Fakat her bir İNSAN başlı başına bir dünya ve âlemdir. Ölü dünyasını diri âlemi haline getirilmesi sorunluluğu ve sorumluluğu bulunur. Bunun hakkında tek başına gelemez.. bir AİLE'sinin bulunması gerekir. Aile toplumun birimi ve insanın bilimidir. İnsan burada İNŞA edilir. Ancak ÇAĞDAŞ UYGARLIK.. bunu ailenin elinden almaya çalışıyor. Buna karşı bizim nasıl karşı koymanın yolunu arama ve bulma konusunda çoğumuz aciz kalıyor. Bir şey yapamıyoruz; dilin kötü ve kötüye kullanılmasını mukavemet edemiyoruz.. belki kendimizde buna katılıyoruz. Teknolojinin bizi giderek doğaya yabancılaşmasına karşı koyamıyoruz.. belki sunulan kolaylıklara alışarak biz de buna katkı sağlıyoruz. İdeolojinin insanı insandan uzaklaştırmasına karşı koyamıyoruz.. belki kendi kimlik ve kişilik ve bireyselliğimizi inşa etmeten yeşil ve mavi.. kırmızı ve kızıl ideolojileri angaje olarak bu dil ve din ile emek ve özgürlük ortak insanı değerlerin partilere paravana ve ideolojileri paratoner edilmesine göz yumuyoruz. Ancak UMUT KESMEK haramdır. Kendimizi kurtarmak.. ailemizi kurtarmak.. ulusumuzu kurtarmak.. insanlığımızı ve islamlığımızı korumak için düşünmeye cür'et ve konuşmaya cesaret etmek zorundayız. Saygılarımla. osmanziya 01.09.2024 23:00






Bu tabloda AİLE'yi anlatttın.. ünsa (X) ve zeker (Y) çiftini gösterdim.. kadın ve erkek az şey değildir.. fakat her şey de değildir.. tabloyu büyütün ve ne olduğunu görün.. bir davaya İDDİA etmek yetmez.. onu DAVA haline getirip DELİLİNİ bularak ISBAT etmek gerekiyor. Dai ve Dua ile davet ve deva.. 4D olarak sunuluyor. Dimension.. Boyut.. Buud.. latifelerin HAMD davasını ve HÜDA duasını çığlık çığlık içimizde duyarak çağrı üstünü çağrı atarak.. yaşamak kolay değil ancak bizden istenen de bu.. biz burada YAZI ile kelimeler takla attırıyoruz.. fakat yazılanları davranış ve yaşantı ile görüş ve tutumları dışarı yansıtmak.. "VESİLE-zaman-VETİRE" istiyor.. "sürec" istiyor.. süreç olmadan SONUÇ çıkmıyor. Rabbimiz bizim ve sizin yâr ve yardımcısı olsun. Amin.




Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 02-Eylül-2024 Saat 21:43


LATIFELERIMIZ olan akil ve kalb ile ruh ve nefsi tanimaya.. tanimlamaya ve tanıtmaya çalışıyoruz.

Tanri TANIRLIKTAN Kur'an-ı Mu'ciz-ul-Beyan ile konuşarak Tanrı TANIKLIGI GEÇMEK için.

AKIL ona US dedik NUR ile adlandırdık.

NEFİS ona SU dedik NAR ile adlandırdık.

KALB ona UZ dedik SRR ile adlandırdık.

RUH ona ZU dedik SYR ile adlandırdık.

Aslında bu sayfanın misyonu İNSANBİLİM yazmak.. İSLAMBİLİM değil. Fakat bazen böyle sayfalarım birbirlerinin reklamlarını yaparlar.

Osmanziya 02.09.2024 17:50


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 02-Eylül-2024 Saat 22:16
Bedeni parçalarına ayırıp nasıl toparlayamazsak insanı haydi haydi toparlayamayız. Ancak ölü insanı yani kadavrasını inceleyip YAPISINI öğrendikten sonra bu ANOTOMİ üzerinden onun nasıl bir İŞLEVİ OLDUĞUNU ve fizyolojisinin bulunduğunu öğreniyoruz. Yukarıdaki tümcemi düzelttim. Bir tümce, gerek yüzeydeki sentaksı ve altındaki semantiği ile böyle değiştirilip, genişletilip, daraltılıp düzeltiliyor. Her biri ayrı bir uzmanlık ve işbirliği gerektiriyor. Bizde semantik gani.. lakin çok kötü bir sentaksımız bulunduğunda beş dakikada yazdığım bir yazı düzeltmek için on beş hatta yirmi beş dakikalık düzeltme gerekiyor. Böyle semantik ve sentaksı ile önemli bir yazı yazmakla iş bitmiyor onun değerini anlayacak okur gerekiyor. Çünkü kalemin yazması kadar kelamın okunması da ayrı bir alandır. Kainat kaleminin yazdığı cansız.. bitki.. hayvan.. satırları sürekli birbirini YİYEYEREK yaşar.. fakat Kur'an kelam'ın okuduğu lafız ve ma'na.. zikir ve fikir.. SESLENDİRMELERİNİ konuşup düşünerek âlemlerini CANLANDIRMAK isteyen bulunmayınca ÇOĞALMA VE BESLENME dünyasından aşağı inemeyenlerin kültür ve uygarlıklarının ortaya koyduğu manzara.. KAİNAT fabrikasın İNSAN meyvesinin verimi alınamıyor.. bugün sipariş ettiğim KUTSAL KİTAB yani KİTABI MUKADDES geldi.. yani YEHOVA ŞAHİTLERİNİN çalışmalarını aldım. Bilgisi olmayanlar google de öğrenirler. Tevrat ve İncil birleşimi olan bu kitab yahudi ve hristiyan olmayan ara gurup insanların YENİ DÜNYA PROJESİ haline getirilmişi.. Daha önce belirtmiştim.. yahudi ve hrisitiyanların AHİRET akidesi noksan.. yani geleceğe kapalılar.. müslümanlarda Kur'andan önceki dini tarihi ve geçmişe kapalılar. Ellerinde olan tek vakıa.. ilk kitap bende siz kafirsiniz.. son kitap bende siz kafirsiniz.. ilk ve son kitap gerçeğinden ve bilgisinden başka HİÇ BİR dayanakları yok.. Zaten TANRI'nın herkesin her dinin ve her kültürün DAYANAĞI olduklarından da haberleri bulunmuyor. Sonuçta kendilerini ve Tanrı'yı kandırma çablarıyla dolayı edilgen ve pasif miskin bir yaşam geçiriyorlar. DÜNYANIN DÜZENİ onlara EKMEK sağlıyor.. bunu biliyorlar ve fakat bu düzen nasıl işliyor bilmiyorlar ve öğrenmekte istemiyorlar.. en iyisini takıldıkları müslümanlar ve masonlar ve marksistler bilir. . osmanziya 02.09.2024 22:16


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 02-Eylül-2024 Saat 23:39
İbn-i Arabi'nin hangi kitaplarını okudunuz da farkındasızlar diyebiliyorsunuz merak ettim?

dedi
dedim:
Demek ki iyice abayı yakmışsınız Arabîye.. https://tr.wikipedia.org/.../Muhyiddin_%C4%B0bn%C3%BC%27l... her yazar zamanını yazar.. geleceği hazırlar.. bütün dünyanın bildiği vahdet-i vucud KURAMCISI bir yazarı iyicene okuyacak kadar fırsatım olmadı.. iyi ki ne Arabi'ye ne batının vahdet-i vucud kuramcısı Spinoza'yı okumamaşım. Herkes herkes gibi olmak zorunda değildir.. bunu de en güzel yine Arabi ifade etmiş.. Kendi inancınızda farklı inançları yok sayacak kadar kaybolmayın :https://www.instagram.com/reel/C-ckFFyNe_4/... ancak herkes herkesi eleştirebilir.. ben de arabinin mesleğinini eleştiriyorum. Onun mesleğine girenleri de eleştiririm.

Kitablığımda Fususu Hikem bulunur.. Sadreddini Konevinin 1977 baskı nihat keklik tercümesi Konevi felsefesinde Allah-Kainat ve İnsan.. ilk okuduğum kitaplardandır.. Arabî ve Spinoza.. düşünmeyenleri düşüncesinin çekimine kapan bir İNANÇ karadeliğidir. Aristo ve Descartes ve Kant.. düşünenlerinin ufkunu açan bir güneştir. Güneşin ışığının erişimi bittiğinde seni güneş haline getirdiğini görürsün. Senin ışığından başkaları KARANLIĞA yol bulur. Tercih sizin ya karanlığı AYDINLIK sanarak içine kapanırsınız.. ya da karanlıktan AYDINLIK arayarak açılırsınız.

osmanziya

Başka düşünceleri yok saymak, küçük görmek, itham ederek tezyif etmek cehalettendir. Başa dönersek bilmediğini de bilmemek mürekkebi batmaktır. Kitapliginizda bulunanı okumadığınız anlaşılmış olup wikiden, instten delil toplamaniz yöntem bilincinin yontemsizligidir. Arabi ile spinozayi aynı cümlede zikretmek ayni kefeye koymak ise ikinci bir kıyımdır. Abayı yakan bir ışık yakmış olur ya da bir ziya görmüs olur ama karanlıkta olan ışığa meydan okur. Yanlış yoldasınız bu konuda. Üçüncü yolu deneyin. Ziya ne dibine ne de çevresine ışık vermiyor maalesef.DİYORSUNUZ "Başka düşünceleri yok saymak, küçük görmek, itham ederek tezyif etmek cehalettendir." DEMİŞSİNİZ ancak ben Arabi'yi yok saymadım.. küçük görmedim.. verdiğim linkler ünlü olmak büyüklükse ünlü olduğunu göstermek içindi.. bir daha söylüyorum PANTEİST "fikri"nin işe yaramadığını söyledim.. nesnel bilim yaptırmadığı için müslümanlara dünyada lazım olan Kuvveti vermeyeceğini daha öncede belirtmiştim. Pantezim ister dinden ister felsefeden gelsin insan KAPATAN bir sistematik olduğunu söyledim. Sonuçta insanın bir iddiası olur.. bunu dava masasına getirir.. davasının delilini getirir ve iddiasını ısbatlarsa.. sorun kalmaz. Pantezim yani kainatın Tanrı olması.. lâ mevcude illa hu..   panenteizm yani insanın tanrı olması.. lâ meşhude illa hu.. LÂ İLAHE İLLA HU.. esasının yozlaştırılmasıdır. Akıl ve gözlem ölçüsü ve terazisinden çıkılmasıdır. Bunları uzun uzun anlatacak değilim.. Bunun islamda adı ŞİRK'tir. Kalb bu şirkten temizlenmedikçe AKIL'da sorumluluktan kurtulamaz. Panteizm de İslam'ın malı değil DOĞU kültüründen gelmiş MİSTİK bir deneyimdir. BATI kültürünün FELSEFİ deneyimine rakib bir kültürdür. Telkin ve İrade medeniyetinin çatışmalırdır.. yokluk ve varlık kültürünün.. çekişmeleridir. Benim kimseye bilgi ve ışık vermek peşinde değilim.. aklın ve kalbin sağlam ve sağlıklı kullanılmasını öneriyorum o kadar.



Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 03-Eylül-2024 Saat 02:27



LATIFELERIMIZ olan akil ve kalb ile ruh ve nefsi tanimaya.. tanimlamaya ve tanıtmaya çalışıyoruz.
Tanri TANIRLIKTAN Kur'an-ı Mu'ciz-ul-Beyan ile konuşarak Tanrı TANIKLIGI GEÇMEK için.
AKIL ona US dedik NUR ile adlandırdık. Usun nuru ENE'dir.
NEFİS ona SU dedik NAR ile adlandırdık. Suyun narı ZERRE'dir.
KALB ona UZ dedik SRR ile adlandırdık. Uzun sırrı ZÜMRE'dir.
RUH ona ZU dedik SYR ile adlandırdık. Zunun seyri HÜCRE'dir.
Aslında bu sayfanın misyonu İNSANBİLİM yazmak.. İSLAMBİLİM değil. Fakat bazen böyle sayfalarım birbirlerinin reklamlarını yaparlar.
Osmanziya 03.09.2024 02:25


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 03-Eylül-2024 Saat 15:59


Düşunce kavramak (fehm) ve anlamakla (fıkh) çalışir.. MENTAL (FİKR) virtualitedir.. anmak sevmek (şükür) ve dayanmakla (sabır).. işletilen VITAL (ZİKR) aktualidedir.. ilkini GAYESI.. ikincisinin GIDASI.. bir birbirini arar..

Her ikisinde gerekli ana faktör DİL'dir.

İnsanların birbirini tanıması için önce dilini konuşması gerekiyor. Beşeriyetin yapısından (kültüründen) çıkan medeniyetin ve uygarlığın inşa ettiği en yüksek kule İNSANİYETTİR.. insan olan birbirinin diline.. dinine ve kültürüne saygı gösterir. Bu da dilin kötü ve kötüye kullanılmaması ile başlar. Bu da zaten başlı başına bir İYİ NİYET göstergesidir.


osmanziya 03.09.2024


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 04-Eylül-2024 Saat 02:39
Güzel bir paylaşım; Kamer suresinin 49.cü ayetinden alınan ilhamla.. "Kader alın yazısı değildir kader arapçada ölçü demektir. Allah her şeyi bir kader ile yani ölçü ile yaratmıştır." denilmiş. Mikdar.. takdir.. kader.. kadir, kıymet.. külli takdir ve cüz'i irade ile külli irade ve cüz'i takdir.. Einstein'in izafiyet kuramı SİMETRİK makro uzay dünyası ile determine bir BİRLİK tecellesini göstermiş.. bu KADERDİR.. Planck'ın kuantum kuramı ise ASİMETRİK mikro atom altı dünyası ile istadistik bir TEKLİK tecellisi göstermiş.. bu İRADEDİR.. insanların kafası bu ikisini birlikte alamadığından yıllardır kader ve irade tartışması yaparlar. Rahmetli Zeki COŞKUNSU bunu kitaplarda kulun referans sistemi ile Tanrı'nın referans sistemini birbirinden ayıramıyorlar diye yakınır. Daha önceden İmamı Nursi daire-i esbab (ciheti imkan) ve daire-i itikad (cihet-i vucub) diye ayırmış.. bunlar İMAN'ın ince konulardır ve nice aydın bihakkın anlayamamıştır.. hele halkın anlayabileceği bir mes'ele hiç değildir. Biz sadece İmamı Nursi'nin şu sözünü naklederek konuya açıklık getirmeye çalışalım: "Tevhid ve Celal ister ki ESBAB desti kudret ola aklın nazarında.. İzzet ve Azamet ister ki ESBAB ellerini çeksin tesiri hakikiden" Burada iman ve kader konusu birlikte anlatılmış. Bunun için maziye ve musibete KADER nazariyle bakacağız.. maasiye ve atiye İRADE cihetiyle bakacağız. Zaten bu pratik kadiri uygulamazsak yaşamı sürdüremeyiz. osmanziya yontembilim.com    


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 04-Eylül-2024 Saat 02:43


AKIL' da Mebdede Nühaya.. Nüha ile Lüga DİLİN grameri ve sözlüğünü meydana getirir..
NEFİS' de Mutadan Nügaya.. Nüha ile muta BİLGİDE bilenin (kuram) doğrusu   ile bilenenin (gözlemi) gerçeğini bir araya getirir.
KALB'de Ucbeden Lübaya.. Lüba ile lüga DEĞERDE halkın güzel ile emrin iyisini bir araya getirir.
RUH'da Umdeden Lügaya.. Lüba ile nüga DİNDE vicdan ile vücudu dengede tutarak insanı Vücub'a götürür. osmanziya 04.09.2024 02:52



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide - http://www.webwizguide.info