YOL YÖN YAN
 
 
 
 YANYON dizisi içindeki dosyalar
 
 
  uploads/20160904_094104_YANYON.rar - 20160904_094104_YANYON.rar 
 
 
 
 Yalın bir gerçek var.. uzay ve zaman aralığında YOL.. SIRAT.. WAY.. World Web Way.. eskiden MMM Müslüman mason ve Marksist idi.. şimdi işler tersine çevrili: WWW.
 
 Üç çift “V” nin gösterdiği ok bizi  -- YOL’a getirdi.. hangi yollarda gittiğimizin ve kimlerle dans ettiğimizin bilinmesi gerekiyor gayri.. dünyanın olağan üstü kralları ve fevkalade köleleriyle.. artık kilometre kilometre gidilmiyor.. santim santim spesifik.. milim milim.. sofistike.. bile  değil..  nanometre kadar duyarlı.. angström kadar ince bir yolda ilerliyoruz. 
 
 Bu dizinin içinde dosyalardaki kablolarla yapılmış tabloları  okuyucu kabiliyetler ve çizici  kabuliyetler elbette gelecekler.. kabbala artık pek kaba kaldı..  bu ablaların ve abiliyetlerin ortaya koyacaklara HABLO’lar insanın istidat ve san’atları ile itibar ve ihdaslarını giderek daha açık ve seçik ortaya koyacaklar.. biz şimdiden bu işin tohumlarını attık ve bunların filizlerinden çıkacak ağaçların meyvelerinin hasat edileceği zamanla gelecek. 
 
 Pazarı, parayı ve partiyi içeren PROJE hazır olduktan sonra geriye başarı performansımızı göstermek ve görmek kalıyor ve benim bütün zamanımızı da örmek alıyor .Bu örgü etrafını oluşturarak partimin çekirdeği partnerimi bekliyorum.. ekipmanın hazır ekibimi arıyorum.. YBA yüzüne aşık yüz arıyorum ki tekil suratla tümel sureti.. somut suretle soyut şekli. bir birinden ayırsın.. ta ki dünyayı gösterirken dilini görsün.. dinini örsün.. 
 
 YÜZ’ümü yol, yön ve yandan alamıyorum. YÜPERMEN olarak YARatan’dan YARadanan’a yol alırken.. yarım olarak yârimi arıyorum…  
 
 BİRLEŞMEK ve  BÜTÜNLEŞMEK.. ister süper kral ister hiper köle olsun tüm kulların gereksinimi ve arayışıdır. Ancak yüzünü saptadıktan sonra önün ve yönün belli olur ve yanlarıyla yol açığa çıkar.. bu kadar yalın bir iş.. İnşaallah bütün bunları YBA kitabımda açık ve seçik ortaya koyarak gerçeği örmenin yollarını ve yönlerini ve yanlarını göstereceğiz. 
 
 Ancak bu soyut işi çok az kimse anlayacak.. ancak biz yıllardır insanbilim ve islambilim yaparken bu işleri örnek ve uygulamalarıyla  somut ve görsel olarak ta yapıyorduk. YBA kitabım olmasa bile web sayfamdaki bin yazı ve ona ekli on bin tabloyu inceleyen ve irdeleyen ve imgeleyen her izleyici yöntembilimsel analizi öğrenebilecek.. kullanabilecek ve yararlanabilecektir. Ancak bunun için “sırlı” bir İStek gerekiyor.. narın seyrinde kullandığımız nurun ışığını ve aydınlığını görmek için. Bunun içinde merakın  hocalığını ve sualin asistanlığını yaptığı bu okulun disipline girmek gerekiyor.. bu zaten her türlü bilim ve disiplinin istediği bir fedakarlık ve feragattır. Almadan vermek Yaratan’a mahsustur. 
 
 Bu dizinin içinde önceden  on bin tablosunu yaptığımız İNSAN’ı göreceksiniz.. eğer insanı merak ediyorsanız.. eğer insanı sual ediyorsanız.. eğer kendinizi arıyorsanız.. eğer benini bulmak istiyorsanız.. kendiniz sıcak ve yaş kimsedir.. beniniz ise kuru ve soyut bir nesnedir. Yaşamınız tanıncınıza.. teniniz tozunuza.. canınız beninize ve tininiz közünüze karışmış bir halde çok yönlü ve yanlı var oluşunuzun türlü ve çeşitli durum ve devimlerini yaşarken devinimiz içindeki işlem ve işletimlerinizde kaybolmuş..  bocalarken.. eylem ve etkinliklerinizde boğulmuş.. bolcalarken..  çoklukta birliği.. çiftlikte tekliği ararken aynı zaman teklifimiz çiftliğe.. birliğimiz de çokluğu gereksinim duyar.. amma bu arada olan olur.. sözün büyüsüne kapılır.. dini ve dili.. emeği ve özgürlüğü çıkarlarımıza ve yararlarımıza paravana ve paratoner edilmiş bir nalet alet halde buluruz.. savaşlar arasında barış suresini kısaltan bu halettir.  Bu durum  dilin bize oyunudur. Belirlediği dünyayı delil yaparak tanımladığı dine götüren dilin.. VESVASİLHANNAS musibetidir bu.. Amed ve medlerde hapseden HUTAME’dir. HABLÜN min meseddir. Bu öykü yer yüzünden bilmem kaç kez yinelenirken bu arada kimseler başka kimseler ve nesnelerde sınavdır geçirilir.. özellikle yakın nesnesi ve kimsesi ile.. özellikle krallar kölelerle köleler krallarla.. Tanrıya tapmanın nuru ve O’ne kulluk yapmasının sırrı ile.. öyle ki  süreçteki meker ve sekerin TEKER’i ile kendi Tanrı’mızı yapar veya O’nun bir kuluna tapar halde buluruz kendimizi.. ve saparız. Bu sapmanın en belalısı bu kulun kendimiz olmasıdır.. çünkü bunda bunun farkında olamayışımız çok büyük bir olasılıktır. 
 
 Yolda iki ileri bir geri mehter marşıyla gitmelisiniz.. ilerlemelisiniz.. geriye gidiş irticadır. Yol elçiliğin ilerlemesi kadar kulluğun dengelemesidir de.. sol görü ve sağ duyu dengelenmediğinde soldan ya da sağdan geriye gidiş başlar.. sol ve sağ yanları yön yapmakla.. dışarısı ileriye giderken içerisi geriye.. içerisi geriye giderken dışarısının ileriye gitmesi bir tarik.. sırat.. sebil.. mehzeb sırrıdır. Yolun hakk ve/veya  halk taraflarında ileri ve geriye gidiş sözle anlatılmayacak kadar karmaşıktır. Karma karışık değil.. karşılama ve karşılaştırmaları  biliyorsanız yükleme ve yargılamalarınızda.. sadece YBA dilini kullanmıyorsunuzdur. Bu işleri yaparken ördüğünüzü gördüğünüzde maksad hasat ve  hasıl olmuş demektir. YBA ve diliniz.. düşmanınız iken dostunuz hale gelmiştir.  
 
 Bu dizinin içindeki tablolar hakkında hiçbir düz yazı ve açıklama yok.. çünkü  bu kablolarla yapılmış tabloları düz yazıya çevirmek.. sizleri yine düz yazıya mahkumiyete  terk etmek  anlamına geldiği gibi bunu çeviriyi yapmaya benim ne isteğim.. ne zamanım var ve yukarıda söylediğim gibi gereği de yok ve hatta yararından çok zararı var. Çare yok.. eğer YBA öğrenmek istiyorsanız tablolara versiyon sırasıyla izleyerek bakacaksınız. 
 
 Biz burada yapılan çalışmayı siber uzaya atarak geleceğe emanat etmekten fazla bir şey yapamıyoruz. Ve sadece yol deyince doğrultunun.. yöne deyince ilerlemenin.. yan deyince dengelemenin esas olduğu bir ilim ve iman.. birliğine sağırca çağırıyoruz.. çünkü bu pek acil bir sorumluluktur.. dünyanın içinde gizlendiği dilin.. dilin içinde saklı bir dinin içerdiği  bir insan ve islam.. bütünlüğünü.. sessizce bağırıyoruz.. çünkü bunlar çok ağır bir yüktür.
 
 Özetle çağrımız ne dünya ne de dindir.. davamız bir lider gibi bireysel ya da toplumsal bir çıkar ve yararın gerçekleştirilmesi.. ya da bir ülkü ve ilkenin sağlanması değildir. Davetimizi bir nebi gibi dine çağırmak dahi değildir.  
 
 Misyonumuz ve görevimiz dilin mesajını vermektir; 
 Dili iyi ve iyiye kullanalım.. aksi halde o bizi bizden daha kötü ve kötüye kullanacaktır.
 
 Ben sadece ARAYANLARI DÜŞÜNEREK DÜŞÜNENLERİ arıyorum..   
 Yarım.. yalan.. yanlış her  insan gibi yaramı sarı-yorum.           
 
 
  
 Sağlıcakla kalın. 
  
 
 Osmanziya
 
 
   
 
 Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE 
 semantik / anlambilimsel / MAANÎ  yetersizliklerim 
 için düz yazıdan özür dilerim
 
 
 
 
 
  
          |