Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

AT

Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Diğer
Forum Adı: Din
Forum Tanımlaması: Diğer Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2572
Tarih: 15-Aralık-2024 Saat 09:37
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com


Konu: AT
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: AT
Mesaj Tarihi: 12-Aralık-2024 Saat 23:43

Çocukken atta giderdik..
Genç olunca ata binemedik..
Çünkü atlar gitmiş bisikletler gelmişti..
Hayvanlar kalmamış makinalar onların yerini almıştı..
Yakında insanların yerine de makinalar alacak gibi görünüyor.
Biz de sır-at'a kuvvet verdik..
Bu yazı AT'ın sırrını açıyor.. merak edenlere...
Osmanziya 15.12.2024





SIRAT
SIRA
SIR
AT

SIRAT: yol.. SIRA: ara lık.. ar arda lık.. SIR: gizem AT: devinen taşıyıcı




At ve Tekerlek ve Dil.. nakil ARAÇLARI.. fakat insan kendinin de bir NAKİL aracı olduğunun farkında değil..





Biz on yıllardır bunu anlatıyoruz.. dilin en az dinin yarısı kadar aydınlatıcı olduğunu söylüyoruz.. DİL'e çağırıyoruz.. nedense DİL'e inmek zor DİN kolay geliyor.





İnsan NESNE olarak gereksiniminin hedefleri peşinde yürüyen ve KİMSE olarak arayışının amaçlarına doğru yönelen iki YANLI bir var oluş.. gereksinimi yolu ve arayışıda istikameti oluyor.


Gereksiniminin SORUNLULUĞU ile geçimini ortaya çıkıyor ve arayışının SORUMLULUĞU İLE seçimi belli oluyor.

Bu ikisinin ilişkisi de daha önce belirttiğim düzeyleri meydana getiriyor:



1 seviye
kişiler
GUNLUK DIL.. bio-fizik.. ideoloji..
2 duzey
olaylar
BILIMSEL BILGI.. epistemiko-etnim.. teknoloji..
3 katman
olgular
FELSEFİ BILGI.. sosyo-psiko.. filoloji.. filozofi..
4 tabaka
adlar
DİNÎ DİL.. emiko-etik.. teoloji.. teozofi..
Bu gun bir âmâyi 7 adimdan fazla yürüttüm.. dinimizde bazen bir amayi yedi adım yurutmenin cenneti kazadiracagi soylenir.
Şimdi biz kör deyince başindaki aynin basarinin rüyetinin bulunmama olarak anlariz.. oysa birinci duzey ikinci duzeye göre âmâdir. Maddi ve manevi her şeyi gördugunu var sanan kimse üçuncu düzeye göre âmâdir.
Hakikati bildigini sanan kimse UÇUNCU duzey "Dörduncü" seviyenin örduklerini göremez. Hakki bilmeyen kimse ise ne kadar hakikata muttali olsada MUTLAK karşısimda hep izafi kalacaktır.
DORDUNCU katmanda Esmai Hüsnayi muhakeme ve müşahede edebilen kimse şuhuddan gayba atlayabilen mu'min ve muslimlerin hâsıdir. Muttaki duzeyinde AKIBETINI beklemektedir.
Rabbimiz bizim ve sizin akibetimizi ve ahiretimizi guzel ve iyi etsin. Amin.
Osmanziya 12.12.2024 Konak İzmir 16:33

İnşaallah bu tabakaları biraz daha açarak anlatmaya çalışacağız




Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 13-Aralık-2024 Saat 12:14
Çocukken atta giderdik..
Genç olunca ata binemedik..
Çünkü atlar gitmiş bisikletler gelmişti..
Hayvanlar kalmamış makinalar onların yerini almıştı..
Yakında insanların yerine de makinalar alacak gibi görünüyor.
Biz de sır-at'a kuvvet verdik..
Bu yazı AT'ın sırrını açıyor.. merak edenlere...
Osmanziya 15.12.2024






sırat.. S I R A T
tarıs.. T A R I S
teras.. T E R A S
saret.. S A R E T
tasar.. T A S A R
rasat.. R A S A T

SIrA.. TASAr.. rASAT.. SIrAT..

sIRA.. TAsAR.. RAsAT.. sIRAT..

SIRA.. tASAR.. RASAt.. SIRAt..

SURET.. SÜR'AT.. SÎRET.. TE'SİR


Anlamlar İLE Anlatımlar arasında
DOĞRUDAN bir bağlantı bulunmaz.. yani söz dizim ile anlambilim arasında doğrudan ilişkiler söz konusu olmaz.

Değerler ve bunlara gösterge olan değişkenler arasında burada görüldüğü gibi bazı dolaylı ilişkiler ve rast gele bağlantılar görülür ki bunlarda şaşırtıcı bir durum arz edeler.

Karakterler ve harfler.. işaretler ve remizler yani göstergeler ve simgeler olarak arasındaki ilişkiyi DİL BİLİM inceler.. simgelere ve göstergelleri inceleyen ayrı bir bilim bulunur GÖSTERGEBİLİM.. göstergebilim ile dil bilimi birbirinden ayırmak gerekir. Göstergeleri ve değişkenleri ve terimleri göstergebilim incelerde görüngüleri ve değerleri ve kavramları hangi bilim inceler.. Dil bilime ya da Dilbilime Filoloji ya da Lingustik deniliyor. Görüngüleri ve değerleri ve kavramları inceleyen bilim bir tane değil mantık temelli insan bilimleri (PSL) ve matematik temelli (FKB) diyebelir lakin bu tümcede söz konusu olan Temel terimler olan MANTIK ve MATEMATİK dil ile ve hatta dilin temeli olan İLİMLER değil mi.. işte bu İÇERİKSİZ ve BİÇİMİSEL bilgiler soyut bilgilerdir.. diğer bilgiler gibi değildir.. bu bakımdan bunlara ilişkin BİLİMLER sıradan halkın işine yaramaza ve bir yararı olduğu için ilgilenmez ve hatta merak etmez.. işte bizi YBA dedim dil ve bilgi konusu da böyle KARANLIKTA kalan ve çoğu kimsenin itibar etmediği bir KATMAN ve alan ve konu ve bilgi olduğundandır ki MÜŞTERİ aramakta işlerimiz kesat gidiyor. Atalay Bey, mal müşteriyi satılır deyip duruyor lakin biz de şunu söylüyoruz:

İnanan adamın kendinden başka kimseyi düşündüğü olmaz ve kendini kurturmaktan başka da bir iş yapmaz ve yapamız. İnanan adamın başkasına bir yararı bulunmaz lakin dürüst ve ahlaklı olduğundan toplumda kargaşalık çıkarmaz ve dolaylı yararı olur.

Düşünen adam ise başkasını düşündüğünden en azından kendi onuru ürünü kadar olduğundan ortaya bir bilgi ve buluş ve hizmet çıkararak topluma yararı olur.. bunlara başkaları itibat ettiği zaman kendini unutur. Belki sonuçta kendini kurtaramaz.

Büyük bir çoğunluk bu ikisi arasında toplanır ve ortaya iki tarafı yani düşünme ve inanmayı dengeleyen insanlar ortaya çıkarlar.. bunlar körü körüne inanıp boşu boşuna savaşan bu insanları ORTA yola çekmeye çalışırlar.

İşte YBA bu ORTA YOLA çekme çağrısıdır.

Osmanziya 13.12.2024 üçyol izmir 12:32


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 14-Aralık-2024 Saat 15:06
Aytemur COŞKUNIRMAK Kardeşimiz face de paylaştı:

Bu dünyada kişiye aşık olamadıysan,Allah'a da aşık olamazsın.Çükü bir gönüle girmek,Allah aşkıyla eş değerdir.

dedi
dedim:
Bak bu önemli bir söz.. boşuna tapılası karı.. kulluk edilesi koca.. ayak altı öpülesi ana.. baş tacı edilesi baba.. demiyorum.. yalnız şu var.. Tanrı'ya tapmak karıya tapmakla eş değer olmadığı gibi kocaya kulluk etmek Rabbine kulluk etmenin benzeri ve eşi ve dengi değildir.. biri mecazi diğeri hakikidir.. biri tali diğeri aslidir.. biri mevye diğeri köktür. Çağımızın sıkıntısı bu iki yan arasında bağlıntı, denge ve uyum kurulamamasıdır.. diye düşünüyorum. osmanziya

dedi:

Yazdıklarınız sizce doğrudur.
Fakat ben beklentisiz sevgiden, aşktan bahsediyorum.Baştacı edilmek,ayak altı öpülmek,tapmaktan bahis etmiyorum.
A
SADECE SEVMEK,BEKLENTİSİZ,ÇIKARSIZ ,sevgiden aşktan bahsediyorum.Mana boyutunda

dedim:
Tartışma açan yanıtınız için çok teşekkür ederim. DOĞRU'nun sana ya da sizcesi bulunmaz. Bana ya da bizcesi göresi olmaz. İki kere ikinin dört olduğu bana ve sana göre olsaydı.. matematik olmaz.. mantık bulunmaz insan bilim ve ticaret yapamazlardı. Ancak düşüncelerimizin ve bilgilerimizin bana (BİZE) göre ya da sana (SİZE) göre yerinde ve yararlı olduğunu tartışılabilir.
Konunun ayrıntısına girmeyeceğim "Doğru" terimi gibi GERÇEK.. İYİ.. KÖTÜ.. terimlerinin tartışmasına da girmeden sadece söyleyeceğim şu:
Beklentisiz sevgi ve karşılıksız aşk.. İNSANLAR arasında olası değildir.. dilde söyleseler bile gerçekte bunu yapamazlar. Fakat safi muhabbet ve halis hurmet.. TANRI'ya karşı olduğunda bir ANLAM ifade eder. Sonuçta MANA boyutunda dediğiniz için sizde bana katılıyorsunuz.. Fakat benim yazımdan muradım ne madde boyutunda ne de mana boyutunda.. ikisi arasında.. bir yerde.
İnsan yakınlarını severken ve sayarken.. başkalarından fazlaca sevecek ve sayacak demek istiyorum.. fakat bu fazlayı da Tanrı'ı tapar ve O'na kullak eder gibi yapmayacak. Öyle yaptığım zaman ŞİRK dedğimiz.. Tanrı'ya ortak koşmak dediğimiz.. sakınca ortaya çıkacaktır.
Dediğiniz "EŞDEĞER" lafızının çağrıştırdığı EŞİTLİK nasıl bir "eşitlik" olduğu belli değil.. şu anlamda olabilir; muadili.. ilaç alırken kullanılır. Doktorun yazdığı ilacın aynısı değil fakat "eş ve benzer ve denk" etkiler gösteren bir ilaçtır demek istenir.
Benim bildiğim birbirine "BEN-ZER" dört kavram bulunuyor.. muvazenet ve denklik.. musavat ve eşitlik.. muayenet ve özdeşlik.. muadelet ve ılım müşabehet ve benzetmelik.. mümaselet ve benzetetimlik.. şimdi burada denklik.. eşitlik, özdeşlik.. ılım.. benzetme.. benzetim.. altı tane KAVRAM kullandım.. GÜNLÜK dilin MANTIĞI bu incelikleri fazla kullanmaz.. BİLİMSEL dilin MATEMATİĞİ'nin bu incelikleri tanımlayıp tanımlamadığını BİLMİYORUM.
Fakat bir KÜME kavramı bulunuyor bunu BENZERLİK muadili olarak kullanıyordur.. benim muadil veya ılım dediği şeye de EŞDEĞER diyordur. İşte YBA dediğim felsefe ve dil arasında ORTAK bir PLATFORM olarak önerdiğim yöntem.. bu gibi konuları tartışmak, konuşmak ve eleştirmek için yapılan bir çağrıdır.. bu vesile zati alinize sağlık, huzuru ve başarı diliyorum.
osmanziya

Dedi Aytemur ÇOŞKUNIRMAK: Selamlar efendim,
Kim demiş doğru tek dir diye?dualite dünyasında tek olan Allah'tır.
Aşk deyince , Allah'ın benim fıtratıma bahşettiği aşktan bahsediyorum.
Bu herkese nasip olan bir olgu değildir.
Sarılınca yaratana sarılıyorum,O'nu,Özümün Özü'nü kalbimde hissediyorum.Yaşamayan anlayamaz,ve tartışma konusu olur.
Selâmetle.🙋🏻

DEDİM:

Hal ile hem hal olmayınca anlamaz halden... diğer taraftandan her kal söylenmez.. geriye dörtte birlik bir konuşma kalır. Onu da ben kendime kısıtlamak istiyorum fakat yapamıyorum. Bağışlana. osmanziya 14.12.2024



Fakat önce "Yazdıklarınız sizce doğrudur" diyor idi az önce de "Kim demiş doğru tek dir diye?dualite dünyasında tek olan Allah'tır." diyor. Yani kendi söylediklerinin tek doğru olduğunu "Allah" lafzının arkasına saklanarak söylüyor. bunu da ona yazmadım sadece bu linki verdim.. buraya kadar okur bakarsa görür ve bana yanıt verir.. işte böyledir hakk ve hakikat hakkında "sağlam ve sağlıklı' bilgisi olmayanları sözleri ister istemez çelişmek zorunda kalır ve böyle olunca maalesef sağlam ve sağlıklı iletişim olamıyor.

Peki nedir bu sağlam (salih) ve sağlıklı (Sahih) oluş.. işte gelin onu YBA ile beraber saptayalım.. ona da gelmiyorlar.

Osmanziya 14.12.2024 üçyol İzmir 15:05





Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 14-Aralık-2024 Saat 15:25
Yaratılış ve Evrim.. "spontane" yani kendiliğinden olay daha doğrusu bir olgu.. fikir.. kuram.. İMANSIZ dili dinleştirmeKden ya da USULSUZ dini dilleştirmeden doğan "ideoloji"ler çelişkisiz bir dünya örerek totaliter ve otoriter bir yaşam arzuluyorlar.. KURAMA göre Yaratılış da bir nedene dayanmak zorunda değil.. Evrim de bir nedene dayanmak zorunda değil.. görünürde yaratılışın evrime.. ÜSTELİK evrimin de yaratılışa dayanması gerekirken.. bu döngünün içinden çıkmak için özgürlük ya da sonsuzluk için kurulan bu YARATILIŞCI ve din.. ve EVRİMCİ ve bilimci.. yaşam tarzları.. kölelerine bağlı krallığın ve krallarını bağlı kölelik nedeniyle özgürlüğün BULUNMADIĞINI ve önce başlat ve sonra bitirin başat bir yasa olduğundan sonsuzluğun OLMADIĞINI göz ardı ederek.. birlikçi ve bütünlükçü dünyalarında yutulup giderler.. üstelik bunlar içinde körü körüne bir inanca dayanarak boşu boşuna savaş verirler.. kültürel.. sosyal.. ekonomik.. politik ve askeri katmanlarda.. bunun karı ve kazancıda da bu FANİ dünyanın efendilerine kalır. Saygılarımla osmanziya 14.12.2024 üçyol izmir 15:19


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 14-Aralık-2024 Saat 17:25



Düşününce degil düşünce uyanır insan..

Bir kazaya ya da bir musibete ya da bir ihanete uğrayınca nerede yanlış yaptığı aklına gelir.. bununla beraber düş.. öyleme.. oylama.. önemlidir.


İnsanın malum bir yakaza (uyanıklık) bir de nevm (uykululuk) fazı bulunur. Genelde SİRKADEYN (bio) ritme uyarak gece uyur, gündüz uyanır.. zikir yakaza ve fikir nevm fazına karşılık gelen bir iştir.. ancak zikir ve tesbihi birbirinden ayırmak gerektiği gibi tahayyül ve tefekkürü de birbirinden ayırmak gerekir.

Hayal ve vehim bizim normal ve doğal zeminimizdir.. bu zeminden düşünmeye.. kavramaya.. anlamaya geçerek varlıkları ve olayları karşılamaya.. nesneleri ve kimseleri karşılaştırmaya geçerek yükleme ve yargılama yapmaya başlarız ki bütün bunlar aslında NEVM fazında RÜYA ve RE'Y sırasında olan şeylerdir. Konuşmada söylemek ve dinlemek nasıl ise düşünürken de aramak ve bulmak öyledir. Düşünce bu haliyle konuşmaya benzer lakin kendinle konuşuyor gibisin.. Konuşmada başkasıyla düşünmeye benzer.. lakin başkasıyle düşünüyor gibisin..
Bu noktadan sayın dilbilimci ve dilbilimin kurucusu Saussure ünlü sözü aklıma geldi.. dil ve düş bir kağıdın iki yüzü gibidir.. birini yırtarsan diğerini de yırtarsın. Fakat biz YBA ile yöntembilim.com sayfamda dilin ve düşün arasını yer ve gök kadar ayıramasak bile doğu ve batı kadar araladık.

Aslında bir düşünüyorken uyanık değil uyur konumundayız.

Bu tablo DÜŞÜNMEK için paylaşılmıştır…

Örneğin "Başkanlık" (riyaset) konusundaki bu tablo
Riyaset ve riayet.. karar türeteminde
Rivayet ve rivayet.. bilgi türetiminde
Arz ve talep.. mal üretiminde..
dünyanın
dilin
dinin
gizemleri..
Anlayanların eleştirilerini
Anlamayanların sorularını
bekliyorum...
Ta ki söyleyene.. dinleyene.. işitene ve ulaştırana.. yararlı olalım.
Sayılarımla osmanziya 14.12.2024 üçyol izmir 17:57








Yukarıda söylediklerimi de göstererek 18 tablo sonra bu tabloyu elde ettim.. buraya bu 18 tabloyu yüklüyorum.. bunu günlük dilin düz yazısıyla sizin anlayacağınız hale indirmek isterdim.. lakin benim meramım sizlere HAZIR açık ve seçik SEHİL yani ANLAŞILIR yazan hocalar gibi BİLGİ vermek ve AYDINLIK paylaşmak değil.. sizlerin yalın tabloları inceleyerek ve izleyerek KAVRAMANIZ imgeleyerek ve irdeliyerek ANLAMANIZ.. bunun için ne yapmak gerekiyorsa.. . sözcük öğrenmek.. anladığınızı eleştirerek emek vermek.. anlamadığını sorarak vakit harcamak.. İnşaallah bir gün buna da kavuşuruz:

işte buyrun 18 tablo...

uploads/20241214_191726_OSMANAVCI.zip - 20241214_191726_OSMANAVCI.zip


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 15-Aralık-2024 Saat 00:23
Bu nasıl olur ?
Bir rejim 61 yilda 750.000 kişi oldurmüş ise.. bunu IRAN ve RUSYA açiktan.. Avrupa ve Amerika gizlice.. desteklemiş ise..
Öldurulen ölmuşler.. zaten kurtulmuştur.. ülkede evlerinde ve hapishanelerde ölümden beter yaşayanlarin ve aylan bebegin hesabı dunyadaki mahkemelere siğmaz..
Öyle bir rejim ki ülkede baba ve ogul birbiriyle   konuşurken ihbar edilmektenv çekiniyor..
IRAK'ta azinlik şii halkina SÜNNÎ iktidar kim kurdu ?
BATİ
SURIYE'de azinlik sünni halkına ŞİÎ iktidari kim kurdu ?
AVRUPA
Beseriyet ve medeniyet.. artik batı ve dogu degil.. avrupa ve asya.. hristiyan ve müslüman.. sünnî ve şii.. budist.. musluman.. mason.. marksist.. olarak degil INSANİYET olarak..
yani temel hak ve hurriyetlere sahib bir "insan"ın kendisinin inşasıni "yapma"
ve saglam ve saglikli bir "aile"yi imar "etme"
yolunda yeni yöne dönmesi bekleniyor..
peki bu yönelimin yaklaşimi NASIL olacak ?
Şimdi bir bayanın yönettiği bir tartışmanin resmini sunuyorum.
2011 de beri 13 yıl suren ic savasın bu sonuçlari bize 08 ARALIK 2024 bize bir ders-i ibrettir.
osmanziya 08.12.2024 23:15 pazar

demişim ve bu dünde dedim:






Katil ve katiamcı israil saldırıyor.. kimse bir şey yapamıyor..
neden.. niçin.. nasıl ? Katile, anasına, babasına küfretmenin bir anlamı ve çözümü olmuyor.. Mahkeme-i Kübra'ya bırakmakta büyük yargılamanın manasına uymuyor.. öyle ise "körü körüne inanıp boşu boşuna savaşma" olgusuna karşı görü göre inanıp dolu dolu barış yaşamanın yoluna.. yöntemine ve yaklaşımına bakmak gerekiyor.. düşünenler.. anlayanlar ve inananlar için. Osmanziya 14.12.2024 23:23 üçyol izmir

dedim

Ali Bal Kardeşimiz dedi:

İsrail katleder,yakar yıkaken siz hangi barıştan bahsediyorsunuz Mustafa bey?

dedim ki:

Koordinesiz ilmin ilim olmadigini.. disiplinsiz iradenin irade olmadigini.. kontrolsuz güçu güç olmadiğini.. muslumanlarin ve masonlarin ve marksistlerin dunyayi savaş alanina çevirmelerinin hakki olmadigini..

sonra bir yerde ekledim:

güce yarar bir işin çok çelici engelleri bulunur.. işe yaramaz gücun çok çekici koşullari oluşur.. sonuçta IŞ.. amel.. fiil.. hareket.. güç ve gürun bileşimi üç ürün çıkarir; ilim.. irade.. kudret. Osmanziya 14.12.2024 23:40


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 15-Aralık-2024 Saat 00:29
Ne yazık ki biz dün (13.12.2024) Emevi Camiinde yapılan CUMA'yı kaçırdık..Şam'da bulunan ve dört mezhebin birlikte namaz kılabildiği bu camiye 1990 senesinde gittiğim hac yolunda uğradığımızda namaz kılmıştım.. hatta İmamı Nursi'nin HUTBE- ŞAMİYE yapıtı içinde uzunca bir MAKALE yazmıştım.. onunla da o zaman YENİ ASYA gazetesinde onur belgesi vermişlerdi.. günahlar söylenmez.. fakat böyle çok büyük günah olursa itiraf ederek açıkça istiğfar etmeyi gerektiriyor. İslam DÜNYA'sı İslam ÂLEMİ haline gelebilmesi için gereken koşulları MAALESEF taşımıyor.. bu demek değildir bu iş sorundan YAKINILARAK bırakılacak bir mes'ele değil. Çözümün YÜKLENİLEREK bir işe girişmeyi gerektiren bir problem.
Bunun içinde elbette MÜSLÜMANLAR üzerlerine düşeni yapmaya çalışıyor.. bunun içinde önce İNSANLAR olmamız gerekiyor. İnsan olmak ZOR ise İslam olmak ondan DAHA ZOR.. ancak zorluklar olmalı ki insanlar onu SOR'lar yanı sorunlar ve sorular haline getirsin. Mes'ala otuz yıldan önce yazılmış bu makaleyi ele alıp bu güne göre güncellemek işe yarar mı ? Sanmıyorum.. yaşam öyle dinamik ki geçmişi güncellemekle işler çözülmüyor. Sonuçta yüzeysel insanlığımız ve sathi müslümanlığımız ile yapılacak işler bu kadar oluyor.. körü körüne inanmak ve boşu boşuna savaşmak. Fakat kör görüler ve boş kavramların yol açtığı SEMBOLİZMİN önüne bir set çekecek müslümanların menasikini ve masonların ritüelini ve marksistlerin söylem ve eylemlerinin ötesine geçecek bir yol bulundu..
https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp...
Biz hazinelerimizi buraya yükledik.. size düşen EĞER düşmemiş ve üşümemiş ve üşenmemiş iseniz.. yüklediğim bindirdiklerimizi bilgisayarınıza indirmek.. word editörü ile izlemek ve incelemek olacaktır.
Çünkü DÜŞÜNMEK öğrenmekten sonra ANLAMAK için zorunlu bir iş ve gerekli bir eylemdir.
İNANMAK için gereken inayet ve hidayet anlamaktan sonra lütfedilen bir nurdur.
Rabbimiz sadakat ve emanetimizi Amin.
Saygılarımla sağlık, huzur ve başarılar dilerim.
Osmanziya 14.12.2024 üçyol izmir 09:49
(NOT: Meramım ve muradım buradaki reklam ve propaganda mahiyetinde G ünlük D ilin D üz Y azısı değildir.. YBA ile yapılmış bindirilen tablolardır. )
hepimizi bekliyorum.


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 15-Aralık-2024 Saat 00:31
Çocukken atta giderdik..
Genç olunca ata binemedik..
Çünkü atlar gitmiş bisikletler gelmişti..
Hayvanlar kalmamış makinalar onların yerini almıştı..
Yakında insanların yerine de makinalar alacak gibi görünüyor.
Biz de sır-at'a kuvvet verdik..
Bu yazı AT'ın sırrını açıyor.. merak edenlere...
Osmanziya 15.12.2024




İfrat ve tefritler.. iftiralar ve teferuatlar.. insanı ÇAMURA batırır.. buna vesile olanları HAMURA yatırır.. şimdi bu anlatım nasıl TEFRİT ise.. şimdi kadınların mallarını sokakta sermeleri İFRATTIR.. maalesef yukarı yazılı aşırı gericilik çağımızda aşarı ilericiliğe yol açmıştır. Ancak önemli olan bu tür sorundan yakınmak yerine çözümü yüklenmek gerekiyor.. geçen yüz yılda öldürülen iki milyon insanın yüz binini insanlar öldürmüşse.. bir milyon dokuz yüz binini de islamlar birbirini öldürmüş durumdadır. Demek ki insanlığın ve islamlığın oluşması için epey bir beklememiz gerekiyor.. aksi halde beşeriyet sadece medeniyetiyle kalmış.. insaniyet erişememiş ve islamiyete ulaşamamış durumda kalır.. diye düşünüyorum. Osmanziya 14.12.2024 üçyol izmir


https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2571



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide - http://www.webwizguide.info