yontembilim'ini begenen arkadaslar GURUBU
Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Yöntem Bilim
Forum Adı: Yöntembilim
Forum Tanımlaması: Yöntembilim Üzerine Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2156
Tarih: 20-Kasım-2024 Saat 01:56 Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com
Konu: yontembilim'ini begenen arkadaslar GURUBU
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: yontembilim'ini begenen arkadaslar GURUBU
Mesaj Tarihi: 24-Kasım-2023 Saat 09:11
Dinnur Yaşar isminde YONTEM BİLİMİ BEĞENEN ARKADAŞLAR gurubunda bir çalışma başlattım.. artık tablolaru yalın haliyle teker teker açıklamaya başladım.. bu çalışmada artık ben anlamıyorum mazereti kalmayacak.. her bir kabloyu.. teker teker anlatacağım.. kablolarla ortaya çıkan tabloyu.. tablolarla ortaya çıkan habloyu.. hablolar meydanda olan ABLO'lu anlamazsanız o zaman siz blo blo yapmış olacaksınız.. TOP'u taca değil sahaya atıyorum.. günah benden gitti.. ÖMRÜMÜZ varsa kırk gün sürecek.. İnşaallah.
TÂLİB'leri beklerim.
Osmanziya Osmanziyaoğlu
TOP'lar çekicidir.. gerek sahadaki futbol toplar olsun gerek ahasdaki boltuf yuvarlakları öyle cazibdir.. para nasıl çelici ise bun daireler de öyle celb eder insanı.. ancak önemli olan bundaki manayı anlamak.. atın taşıdığı ar ve adı.. merak etmektir.. öznenin yüklendiği nesne ve kimseyi.. meram etmektir. Yoksa biz aşk ile meşgul olduğumuz gibi ışk ile meşbu olabiliriz. Anlamıyorum diye çekilmek aslında düşünmek istemiyorum diye kaçmaktır.. böyle yaparsan düşünmeyi anlama.. anlamayı da inanma ile karıştırırsın.
Zaten sana hocalar ve yazarlar hazır açık ve seçik sehil bu yetmedi resimli ve müzikli audio video ile youtuber ile bir konuyu şakkadanak kafana yapıştırırken aslında sen bu başkasının bilgisini.. görüşünü ve düşüncesini kazanmadın.. hazır aldın. Oysa asıl sana kalan senin sana hazırladığındır. Hazırladığından da başkası yararlanır.. o başka konu.. o onun işidir.
Bir ömür başkasının hazırladığı.. HAZIR karı, HAZIR koca, HAZIR para, HAZIR bilgi, HAZIR çözüm ile YARARLANARAK nereye kadar YÜRÜYEBİLİRSİN yebilirsin.. elindeki vaktin ve naktin kadar.. ya vaktin ve naktin bitince.. eline ne geçecek ? ilerlediğin YER... öyle ise hazır kullanma ve yararlanmayı bırak kendin öğren ve hazırla...
İşte biz Yöntembilim beğenenler gurubunda böyle sıfırdan bir çalışma başlattık.. sende çağrılısın.. istersen gelebilirsin..
Dinnur YAŞAR 24.11.2023 09:31
konuyu dallandırıp budaklandırıp ortaya bir AĞAÇ çıkardık.. fakat maksad üzüm yemek değil BAĞCI'yı dövmek.. ağ'ları aç'arak nasıl ağaç yaparmış.. bağlara uçmak varken neden bizi bu çiceklerle böceklerle meşgul ve meşkul ediyor.. bir hesabını sormaktır. BAĞLAMLAR arasında seke seke bağlantıları ve bağıntıları arayıp ilişkileri ve ilintileri bulup nereye kadar gideceğiz ? Yahu bizi bunlarla uğraştıracağını sen bize bu işin kolayını göstersene.. diyenler için bir fırsat.. artık bu işe yeniden başlıyor.. taze taze girişiyoruz.. tazeleri ve teyzeleri beklerim.. devir onların devri.. geçmişin nazeninlerinin nazı kalmadı.. işin fazı ve fevzi ve feyzi kaldı.. yakaza ve nevm fazından.. lafz ve mana zarfına kadar tüm zarife ve mazruflara dokunacağız.. yeter ki siz merakını canlı ve meramınızı diri tutun.. öğrendiğiniz her yeni kelimeye kulağınız.. her kavramı gözünüz.. her terimi eliniz bilin.. öğrenin.. kullanın.. yararlanın ve edinin.. edineceğiniz bu hızlı anlam sürücü ve kolay anlatım aygıtı ile basar ve nazar istikametin tutturmaya ahd edin.. azm ü cezm ü kast eyleyin.. gerisi gelecektir. Mustafa Buğuçam
Lisan-ı hal
lisan-ı kal
HAL görünen ve fakat dillendirilmeyen durum.
KAL.. görünmeyen ve fakat dillendirilen durum.
Durum dedim fakat durum ve devinim dahi taşır..
LİSANI HAL örnek verilmesi gerekirse.. bir adam ben açım demiyor ama halinden ve durumundan onun aç olduğunu anlıyorsan.. hali ben açım diye bağırıyor ve fakat ağzı bunu söylemiyor.
Şimdi bu durum zamanımıza uymuyor elbette çoğu kimse aç olmadığı halde ben açım.. param yetmiyor.. maaşım yetmiyor diye duyurmadığı kimse kalmıyor.
LİSANI KAL örnek vermek gerekirse.. bir adam öyle yalanları söylüyor.. öyle gerçekçi ve akılcı ki.. olmadık değil olduk yalanları ama onun dediklerine eğer araştırırsan de hal uymuyor.. onu doğrulamıyor.
Onun için diyoruz ki işe yarayacak sağlam bilgi hem doğru olmalı hem gerçek olmalı.. Doğanın ses vermeyen bir dili vardır ve fakat biz onu dil ve bilim seslendiririz.. koşulları yasalar ve denklemleri halinde ifade ederiz. Bu bilgi ve bilimlerden de yararlanırız.
Şimdi bizim bu durumda dil.. bilgi.. bilim.. halen gerçek kalen doğru bilgilere duyarlığımız bulunmalı ki bunların işe yarar ve sorun çözer olmaları konusunda bir girişim başlatmış bulunalım. Böylece de sorunlar ve zorluklardan bunalmayalım.
Peki hal bu ve kal şu ORTADA DURAN ise LİSAN nedir ?
Bu LİSAN sözcüğünün bulunduğu yere LİSAN-I FİİL demek istiyorum.. fiil koca boş bir fil mi ? hal ya da kal ile içi dolu değilse elbette bom boş bir fildir.
işte hikayede birileri onu hortumuna bakar ağaç sanır.. biri ayağına bakar duvar sanır.. biri kulağına bakar yaprak sanır.. biri kuyruğuna bakar ip sanır.. çünkü bunlar BAKAR kördürler.
Bu FİL HİKAYESİ çağımızın kör sağcıları ve sağır solcularını ÜÇ aşağı beş yukarı simgeler.. birinin gözünü diğerinin kulağını açıp öbürüne anlamaya hiç niyeti bulunmuyor.. biz de YBA ile söylediklerimizi ve dinlediklerimizi ve konuştuklarımızı gördürecek.. duyduracak.. elletecek şekilde analitik düzlemin metodik kullanımını öneriyoruz.
Ancak bu işe böyle sıfırdan ve baştan başlatıyoruz.. vakitleri namusait olmaktan çıkıp namussahip duruma geldiklerinde onlarda gelip görecekler.. böylece bu işin saidleri ve şakileri ayrılacak.. şaka şaka bizim kimsenin saadetini kıskanacak halimiz bulunmuyor.. şekvamız ve şikayetimiz CANLI öğrenme ve DİRİ düşünme bezini dokumayı sürdürmek.
Saygılarımla.. sağlıcakla kalınız.
Osmanziya 23.11.2023 23:34
Lisanı ibare edince HAL.. ifade edince KAL.. olmuş olur diyebilir miyiz ? Kelamı kalem edince HAL.. kalemi kelam edince KAL.. ortaya çıkar diyebilir miyiz ? Meli mal edince HAL.. emeli amel edin KAL.. belli olur diyebilir miyiz ? Şimdi bu üç ayrı tümce ortaya konulan bir ve aynı olan LİSAN'ın ne kadar KOMPLEKS ve MÜREKKEP ve KARMAŞIK olduğunu görünce.. artık ezberden bir şeyleri anlatmanın.. anlattığımıza onu ve kendimi kandırmanın fazla bir yararı olmadığını da anlamış olacağız.. dediklerimi de anlamamış ve yüzden konuşmamış da olabilirsiniz.. anlaşılmayan bir nesnenin ya da kimsenin nesini konuşabiliriz ki ? Amma bir iş teslim ederiz.. konuşmak.. söylemek.. dinlemek.. anlamak ve anlatmak kolay değildir.. siz anlama özürlüsünüz.. ben de anlatma özürlüyüm.. sanırım bu anlaşılıyor.. işte bu durumda bize düşen.. düşünmektir. Düşünmeye üşenmemektir. Eğer düşünmeye üşünmiyorsanız.. hep birlikte nasıl düşüneceğiz öğrenebileceğiz.. yeter ki merakınızı diri tutun.. bir KELİME bile olsa.. anlamını bilmiyorsanız onu öğrenmekten çekinmeyin.. ilk okula yeni başlamış çocuklar gibi yeni bir şey öğrenmek size keyif versin.. bilmediğiniz bir kelime ile karşılaşınca.. yeni bir kız gibi.. ya da kız iseniz.. yeni bir oğlan gibi.. heyecanlanın. Bakın o zaman her şey değişecek.. ancak öğrendiğiniz üç bin kelime ile konuşmayı sürdürüyor.. öğrendiğiniz beş bin kelime ile düşünmeyi sürürüyor.. öğrendiğiniz on bin kelime ile mesleğinizi yürütür iseniz ve bununla da yetiniyorsanız.. benim bu konuda bir diyeceğim olmaz.. gereksiniminiz mübarek olsun. Ancak eğer bir arayış peşinde iseniz.. işte o zaman arayışınızda hızlı anlam sürücüsü ve kolay anlatım aygıta ile YBA karşınızda.. bu çalışma ile onun nasıl işletildiğini beraber öğreneceğiz.. İnşaallah.
SOKRATER NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ
Mehmet Ali Taş gençlere zeus ve sair putlara tapmayın kaimati yaratan Demigrus.. USTA var ona tapin.. dedigi için.. sanirim onlar da TEO ..diyordu.. masonlar O'na Ulu MIMAR der.. marksistler güç der.. bilim kutle ve enerji dedi..muslumanlar bu işleri yapana ALLAH diyor.. Aristo dort sebeb kurami ile bu konuyu en iyi ve eşsiz bir sekilde aciklamisti.. ben onun bu metafizik kuramini epistemik hale getirdim.. fakat bir USTA"nin yaptigini diget USTA begenmez.. belki anlamaz.. bu yuzden bir birlerini redd eder.. farabi ibni sinayi.. gazali farabiyi begenmez.. pascal dekarti.. geneon pascali begenmez.. fakat köse başi adamlar toplayip acarak ilerler.. aristo platon ve sofistleri topladı topu dekarta atti.. kant dekarti ve humu topladi bana atti.. bende topladim siber uzay vasitasiyla sana ve gelecege atiyorum.. AT baba at.. ar ve adı birlikte tutturabilirsen.. ancak onemli olan SOKRATın yaptigi gibi dudust yani içten ve tutarli ve ilkeli ve özgur olabilmektir.. butun bunlsrda cesaretle olabiliyor..her ilacin bir yan etkisi olur..sokrat agnostizme kapi açti.. dekart onu metodik şubhe ile bir kapatti.. sonra açtilar kant onu eleştirisi ile bir kapatt.. gazaliden yaralanarak.. yine actilar.. imami nursi manayi harfi ve ismi ile kapattı.. demek ki kapatilamiyor.. işte sirr bu nur ve nari anlamsktir.. kuru kuru seyretmenin bir anlami var mi ? Kısaca dusunceler dile gelir lakin asil olan bunun nasil.. neden ve niçin oldugunu ANLAMAYA çalişmaktir.. saygilarimla.. osmanziya
.
Resmi filoloji ve teoloji..sivil filozofi ve teozofi ile ilerlerken.. saglam ve saglikli bir diyalektik ve retorikle ilerlemez.. DIL HEP KOTU VE KOTUYE KULLANILIR.. bundan başta insan ve dunya ve din zarar gorur.
Dil yani HANNAS kendini kotu ve kotuye kullanan gotverenleri daha cok kotu ve kotuye kullanir gayya kuyusuna düşurur.. düsunmeyenleri Hafazanallah.
YBA ogrendiginizde bunu açik secik gorursunuz.. fakat bunu yapmaya cesaretimiz bulunmuyor.. aramiyorsunuz ki..
Gelecek bilgisayarların mı
elecek bilgisayarların namı diğer YAPAY ZEKA'nın mı doğal ve normal insanların mı ? Hafıza.. zeka.. mantık.. aklın temel üçgeni.. kullanılmayan organlar gibi körelir ve elden çıkabilir. Elbette insan akıldan ibaret değil.. nefs, kalb, ruh, sır diğer latifeler bulunuyor. Ancak hepsinin kumandanı AKIL.. ŞAH giderse hepsi gider. Bunun için bilinçli bir yaklaşım sergilemek gerekiyor. Kötü yola önce bedava ile başlatırlar. Chat GPT'nin başı da bu endişeye taşıdığından ortağını bırakmış diyorlar.
Pek biz cennete niçin talib oluyoruz. Sonsuzlukla beraber kolaylık için değil mi ? İşte diyorlar ki Maymunlar cehenneminden yapay zeka cennetine götürüyoruz daha ne istiyorsunuz.. sonsuzluğu da es geçiyorlar.
Şimdi biz 70 likleri değil belki 20 likleri çağıran bu sese neden prim vermemeliyiz. Onu anlamız gerekiyor.
Biliriz ki cehennem kolayca kazanılıyor ve cennet gayret istiyor. İşleri daha hızlı ve kolay.. yapmak.. daha çok ve ucuz mal almak.. işte geçici ve sahte cennet.. bunu anladığınızda hem fani hem baki hayatınızı korumak için savaşta yerinizi alırsınız.
Öngörülebilir gelecekte doktorların ve avukatların işinden olacaklarını söylüyorlarsa.. onlarla geriye kalan meslekleri yitirenler ne yapacak ? Eğer İNSAN'da giderse.. yorgan gidecek kavga bitecek mi ? The matrix yirmi yıl önce uyarısını yapmıştı.. makineler insanı yerinden edecek... insanların giderek hayvanlaştığı.. makinaların giderek insanlaştığı gelecekte en büyük tehlikenin makinalar olduğunu söylemiştim.. The Matrix hakkındaki ilk filme ilişkin yetmiş sayfalık yazımda.. daha sonraki filimlerde de makinaların arkasındaki makinaları yani bilgisayarları ve mimarı göstermişti.. bu da bize SİMULASYON kuramını canlandırmıştı.
Makinaların yalancı cennetine aldananlara diyorum ki madem simulasyonu aklınız yatıyor.. neden Kur'an-ı Mu'ciz-ül-Beyan'ın öyküsüne inanmıyorsunuz.. sonuçta dili kötü ve kötüye kullandığımız sürece onun bizi daha kötü ve kötüye kullanacak HANNAS olduğunu onlayınca da iş işten geçecek.. bu nedenle.. önce başımızda örülü çorap olan düşü ve onun üstündeki kafamızdaki dil sepetini.. çıkarmanızı öneririm.. bunu da yapabilecek ancak köklü bir dil.. bilim.. dilbilim eğitimidir.
Bu konuda yardımcı olarak da hızlı anlam sürücü ve kolay anlatım aygıtı barındıran YBA öneriyorum.
Saygılarımla.. sağlıcakla kalınız.
Osmanziya
|
Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 25-Kasım-2023 Saat 00:02
27 Temmuz 2016 tarihinde "Yöntembilim'i Beğenen Arkadaşlar" GURUBUNU Kurmuşuz.. 2023 yılının 46.ncı haftasında 17 Kasım 2023 günü Selda Selda Karaaslan Kardeşimizin katılması üzerine bazı değerli arkadaşlarımızı çağırmışız ve 20 Kasım 2023 tarihinden itibaren çağrılan bazı arkadaşlara davete icabet ederek.. değerli vakitlerinden zaman ayırarak.. bizi onurlandırmışlar. Teşekkür ederim.
Yılın 47.ncü Hafta başından itibaren iki tablo ile de çalışmaya başladık ve bu gün 24 Kasım ÖĞRETMENLER GÜNÜ üçüncü dosyamızı / t=lisan02 / tablomuzu.. çalışmaya başlıyoruz.
Bu çalışma ile birlikte çalışmalarımızı ayrıca arkadaşlarımızın çalışmak istedikleri zaman yorulmadan erişmesi için dosya olarak gurubu yükleyeceğim. Çalışmaya ve tartışmaya eleştiri, soru ve diğer araçlarla katkınızı beklerim.
Dinnur YAŞAR 24.11.2023
Lisan'ın altına KAL üstüne de HAL yerleştirerek işe başlamıştık.. bu tabloda hal'in üstüne İŞARET sözcüğünü oturttuk.. kal'in altına da DELALET kelimesini yerleştirdik.. şimdi bu kelimeler buraya oturuyorlar ve yerleşiyorlar ama kiracı olarak. Yani sürekli olarak orta oturmak üzere yerleşTİRİLmiyorlar.
Şimdi bu lisan, kal, hal, işaret ve delalet gibi tedavülden kalkmış kelimeler kullansam ne olur.. bunların yerine dil, iş, de, gösterge, görüngü sözcüklerini kullansam ne olur.
Çünkü sorun kelimenin yerle ya da yabancı olması değil.. sorun öğrenmeye niyetimin olup olmadığı mes'elesidir.
Problem...
sorun..
mes'ele..
biz bunların üçünü de biliyoruz ve
possible
olanak
imkan
diyoruz.. EŞANLAMLI sözcükleri kullanmakta bir yarar ya da zarar veya bir fazlalık ya da eksiklik oluyor mu ?
Şu yararı olur.. tekerrür/yineleme ile insanları bıktırmamış oluruz.. sonra gerçek şudur.. hakikat budur.. realite odur.. diyerek insanlara ayni ya da benzer bir şeyi farklı farklı tanımlamakta yararlanırız.. ancak konuyu ANLAMADA fazla bir katkısı olmaz.
Bu dediklerim fazla kelime ve terim ve sözcük bilmenin önemini ortadan kaldırmaz.. çünkü bilinen her sözcük ister ana dilimizde ister yabancı dilde olsun KESİNLİKLE bir ZENGİNLİKTİR.
Böyle tedavülden kalkmış o kadar çok kelime bulunuyor ki.. Atatürk'ün 1930'larda söylediği zamandaki NUTKU'nu okursanız size yabancı kelimelerin çokluğundan anlamazsınız.. keza İmamı Nursi'nin o zamanlar yazılmış RNK okursanız sanki OSMANLICA ayrı bir dil.. TÜRKÇE ayrı bir dil.. gibi bir çeviri işlemini gerektirir. YBA çalışmalarımın bu güne kadar tutulmamasının bir nedeni de bu kuşaklar arasındaki HIZLI dil değişimidir.
Bu sorun sanırım İngilizce.. Fransızca.. Almanca.. da fazla büyük değildir. Çünkü oralarda dil yerleşmiş ve bilim elde etmeye uygun hale gelmiştir. Bu demektir bilim elde etmeyen dilin kendini sürdürme ve canlılığı kalmaz ve yararlanma imkanı kalmaz. ve bu nedenle bilim durur ve hukuk donar.
Çünkü işletilmeyen dil ve çalıştırılmayan din ile bizim evrenle DEĞİŞEN bağlantımızı ve toplumla DÖNÜŞEN ilişkimizi sağlayan dilin ve dinin kuralları dünyayı yasaları ve toplumu yasaklar ile yaşanabilir ve yararlanabilir bir ortamı haline getiren BİLİM ve HUKUKUN canlığı kalmaz. Sağlam ve sağlıklı bilim ve kültürün olmadığı toplumda da CANLI kültürün olanağı kalmaz.. DİRİ âlem haline gelmez ve ölmeye yani yer yüzünden izi silinmeye aday bir DÜNYA'ya dönüşür . Dilimizin.. dinimizin.. kültürümüzün durumu budur.
Ancak dünyayı yönetenlerin yani küresel efendilerin insanların ortak değerleri olan dil ve din ile emek ve özgürlük sözcüklerinin partilerce paravana ve ideolojilerce bayrak yapılarak insanların bağlantılarının ve ilişkilerinin hem korunmasına hem kaldırılmasına ve böyle ayrıştırılmasına ihtiyacı bulunur. Çünkü bu değerlerin ÇEŞİTLİLİĞİ hemen kaldırılmaz ancak TEK TİP haline de getirilmesi gerekir. Bunlar "doğal" seyrine bırakıldığında herkesin birbirini KENDİNE BENZETMESİ.. süreci bireyselliklerin oluşmasını "normal" kulvara sokar. Ancak buna bozulmuş dil ve bozulmuş din ve bozulmuş insan faktörleri ve aktörleri eklendiğinde ortaya çözülmüş AİLE.. çözülmüş TOPLUM ve çözülmüş ULUS çıkacaktır.
Bu bir kehanet değil bir öngörüdür. işte bunun için işleri normal ve olağan seyrine götüreceğini düşünülen ve umulan bu çalışmayı başlattık. Yoksa derdimiz bilimcilik, dincilik, ulusçuluk ve ülkücülük değildir. Çünkü bilgi toplumu ve hukuk devleti ülküsü bize ve her ülkeye yeter, başkalarını aramaya gerek kalmaz.
Saygılarımla.. sağlıcakla kalınız.
Dinnur YAŞAR 24.11.2023
|
|