EMANET  
       
      Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
        Kategori:  Yöntem Bilim
       Forum Adı:  Yöntembilim 
       Forum Tanımlaması:  Yöntembilim Üzerine Paylaşımlarınız
       URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=1117
       Tarih: 04-Kasım-2025 Saat 11:30 Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com
      
 
  
      Konu: EMANET
       
      Mesajı Yazan: osmanziya
       Konu: EMANET
       Mesaj Tarihi: 16-Nisan-2017 Saat 14:43
       
      
        
          
	
EMANET
 
 EMANET  dizisi içindeki dosyalar
  uploads/20170416_144142_EMANET.rar - 20170416_144142_EMANET.rar 
 
 
 
 E-man-ET
 
 Enanet aslında man etme.. insan etme projesidir.
 Bu gibi sözcüklerden diretk anlam çıkarma işinin bir başka üstadı var.
 Ben onun eline su dökemem bu konuda.. Eren ERSOY.
 Ancak bu işi tasvib etmiyorum.
 Bu sözcüklerden anlam çıkarma KUR’AN sözcükleri de olsa
 Bilimin ve deneyimin ve toplumun testinden geçmeyen anlamlar sadece anlamdır. 
 
 Emanet  sözcü ariyet, karz, vedia,  ariyet, kira, kredi.. borç   sözcüklerinin benzeridir.
 
 Bu sözcükler de mülkiyet.. veraset.. velayet, vasiyet, temsil, tevkil  ilzam ve teslim gibi HUKUK sözcüklerinin örgüsü içinde yer alır. Toplum ve bireyin ilişkilerini düzenleyen din, ahlak ve hukuk gibi alanlar ve etkinlikler için çoğumuz  EMANET’in hangi anlama geldiğini biliriz. 
 
 Emanet, mülkiyetizimde olmayan bir nesnenin ve kimsenin ve işin zilyedi olmaktır. 
 Malımız ve melimiz olmayan bir nesneyi ve kimseyi ve işi ELİMİZDE bulundurmaktır.
 
 Örneğin ben bir evde kiralayan olarak oturuyorsam bu ev benim mülkiyetimde değil demektir.
 Benim memlekette bir evim var.. onu da kiraya verip oranın parasını buraya yatırıyorsam 
 Hem kiracı hem kiralayan sıfatını kazanıyorum. 
 Şimdi ben evi, eşyası ile birlikte vermişsem.. hem ev hem eşya kiracımın malı değildir.
 Hem ev, hem eşyası ve hem karıyı da vermişsem.. ev, eşya ve karı onun malı değildir.
 Elbette ben PEZEVENK değilim.. karıyı kiraya vermekle.. zatan karı da benim malım değil.
 Lakin EMANET olayının bir teşbih ile anlatılması ve bilinmesi ve anlaşılması gerekiyor.
 Bunu anlatacağım fakat fazla VAKTİM yok kısa keseceğim.
 
 
 
 İnsanlar eskiden nesneler ile kimseleri de mal kabul eder, alın satarlardı.
 İnsanlar gibi kimseleri de kiraya verirlerdi.
 Kötü kadınlar ve kötü erkekler bu gün bile bedenlerini kiraya veriyorlar.
 Elbette bu din, ahlak ve hukuk dışı işler.. 
 ancak açlık ve yoksulluk ve cahillik.. hırs ve hased yüzünden
 dünya büyük bir oranda bu pislikler  sürüyor.
 
 
 İşçiler de bedenleri ve zihinlerini  kiraya veriyorlar.. 
 yani bedenin ve zekanın  gücünü patronlara ve devlete  sunmak zorunda kalıyorlar.
 Bizler çağdaş “köleler” gibiyiz fakat beşer esirliği ve köleliliği kaldırdığı gibi 
 Ecirliği ve işçiliği de kaldıracak.
 
 
 Lakin önce şu EMANET sorununun çözülmesi gerekiyor.
 Marks bunu mülkiyet ve aile sorunu olarak gördü ve kesilmesi gerektiğine karar verdi.
 Biz bir emanet sorunu olarak görüyor.. 
 mülkiyetin ve ailenin onarılması, kurtarılması ve korunması olarak örüyoruz.  
  
 
 Peygaberimiz bütün kötülüklerin başı dünya sevgisidir demişti.
 DÜNYA  ise nesneler ve kimselerden ibarettir.
 Nesnelerin ve kimselerin mülkiylet olmaktan çıkıp 
 emanet haline getirilmesi sorununu dile getirmişti..
 Ancak onun demek istediği 
 DİLİN otoriter ve DİN  totaliter hale getirildiği
  bir yeşil komünizm değildi.
 
 
 Müslümanlık libarel kapitalizm ve sosyal komünizmden farklı bir yapıdır.
 
 Müslümanlığın EMANET kuramı
 Kapitalizmin MÜLKİYLET kabulü ve sosyalizmin reddetmesinden ayrıdır.
 
 Fakat önce şu emanetin bir AYDINLIĞA çıkması lazım.
 Fazla düz yazı başınızı ağrıtır.. siz tablolara bakıp anlamaya çalışın.
 
 
 Sağlıcakla kalın
 
 osmanziya  
 
    
 
 OSMANZİYA 
 
 Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE 
 semantik / anlambilimsel / MAANÎ  yetersizliklerim 
 için düz yazıdan özür dilerim
 
 
  
          | 
         
        
      
 
  Cevaplar: 
       
      Mesajı Yazan: mustafa
       
      Mesaj Tarihi: 16-Nisan-2017 Saat 15:34
       
      
        
          
	
Mülkiyet ve emanetin.. yoksuluk ve zenginlik ile fazla ilgisi yoktur.. Engels zengin bir fabrikatörü oğlu idi ama yoksulların yanında oldu.. 
 
 mülkiyet ve emanet.. sonsuzluk ve özgürlük ile ilgilidir.. dünyanın hürriyeti ile ahiretin sonsuzluğu arasında bir denklemdir.. 
 tabi denklemlerin eşitliğini de BEN ve  TANRI kavramı sağlayacaktır.. 
 ayrıca denkleme iktisat ve adalet de girecektir.. fakat belirleyici öğesi HÜRRRİYET'tir.. ne kadar hürriyete karşı olursa olsunlar.. hakkı ve emeği  savunurlarsa savunsunlar sonuçta sanırım insan hürriyet hakikatından kurtulamıyor. Nitekim aşağıda engels yaşam öyküsünü tıklattığınız fahişeye söylediği sözler.. maddenin ve paranın değil hürriyetine ve hürriyeti sahip olan iraden belirleyici olduğunu belirtiyor.
 
 
 40 dan fazla tablo tartışılınca İNSAN tanımlanınca ortaya çıkacak manzara bizim nazar ve niyetlerimize bağlı olacaktır.. sonuçta herkes kendi kimlik ve kişiliğini örmekte.. görmekte.. kurmakta ve kılmaktadır. Özgür bir dünya hepimizi gerekir.. ancak onu sonsuz kılıp kılmama kişinin başkasının özgürlüğünü dokunmamak koşuluyla onun ikinci bir sorunu kabul edilmelidir.. yoksa SONSUZ DEĞERDE bir dünya için çalışan taraflar arasında barışı kurmak olası değildir diye düşünüyorum.
 
 Müslümanlar..
 Masonlar..
 Marksistler..
 
 hürriyetleri için savaşanlar.. 
 
 
 mülkiyet ve emanet ile hak ve hakikat.. hepsi şu veya bu şekilde HÜRRİYET'in içinde erdiğini ve onun ancak kuvvet.. hukuk.. ahlak.. ve "hak" yasasından başka ve onların dışında hiç bir güç tarafından engellenemediğini ve bu anlatımda iki kez HAK sözücüğü geçtiğinden tüm anlam ve anlatımı göçerttiğinden artık düz yazı ve günlük dil ve edebiyat ve vaaz ile tribünlere seslenmektan fazla bir yapılamacağı ve bu işin cacığı ve amcığı ortaya çıktığından HAKKI yüksek bir yere götürmek için götünüzü kaldırmak ve yöntembilimi öğrenmek, kullanmak ve yararlanmak zorunda kaldığını belirtmek zorundayım.
 
 
 Ne dediğimi anlamak için Engels'ın yaşamına bir da baha bakmınızı öneririm.
 
 
 https://tr.wikipedia.org/wiki/Friedrich_Engels
 
 Aslında birlikte anılsa da ENGELS, Marks'an önde ve önemli olmasına rağmen sanırım yahudi olduğu ve engels mütevazi olduğu için kurdukları okulun adı MARKSİZM de olsa gerçekte yolun bir ENGELSİZM olduğu açıktır.. buna marksisz yerine mülikyet ve aileden "ENGELSİZİM" demek daha doğrudur.. mülkiyet ve ailenin İNSANI engellediği de doğrudur.. bir ömür aynı kadın ve erkekle yatmak.. eğer TANRIYA iman ve SONSUZ ahiret olmazsa çekilecek bir yaşam değildir.. ancak bu tür engeller insanlın kimliği ve kişiliğini var oluşu için gerekli koşullar ve ortamlardır. Çünkü insan AİLE denilen birimde oluşur ve aile toplumun birimi ve insanın bilimidir.. amusun ve kamusu namusu olmadan insan ve dil oluşmaz.. dil olmayınca din olmaz.. dil ve din olmayınca da insan olmaz.. insan olmayınca dilin ve dinin koşullarına ve kurallarına gerek yoktur.. Kant'ın dediği gibi HAVA güvercinin daha HIZLI uçmasını engeller sürtünmesi ile..  ancak hava olmazsa güvercinde uçamaz.. yani bir nesnenin var oluşunun koşulu aynı zamanda onun engelidir de.. dil ve din.. mülkiyet ve aile.. insan var oluş koşulları ama aynı zamanda engelidir.. ışık görmenin koşulu aynı zamanda engelidir.. çünkü ışık yoksa görme olmaz.. sonunda ideolojik tüm yaklaşımlar sonuna kadar götürülmediği sürecen konunun bir yanını açıklar ve diğer tarafı tamamlar ve onun tarafından da tamamlanır..
 
 Müslümanın dini.. insanın dili.. masonun hürriyeti ve marksistin emeği.. bir bütünün parçasıdır. insanın olarak hepimizi orta direği ve müşterek değeridir. bütün bunlarda barış içeresinde kurulur, sağlanır, korunur ve sürdürülür.
 
 Barışın nasıl olacağını da yukarıda söyledim.. bu saydığım tüm değerlerin bel kemiği olan HÜRRİYET öncelik verilmek suretiyle..
 
 Öyle ise hürriyeti inşa eden dinde ve ahirette huri.. dünyada ve bilimde nuri.. kazanır ve bu aydınlık ve hareket ise tüm sorunları çözer. 
 
 Demek ki sorun çözüldü.. öyle ise hadi yerlerine özgürlüğünüz gerçekleştirin.. a. d. ve k. s. değil her halde.. amma "dedi"ğini yaparak.. bu a. d. gerçekleştirmek  ve k. s. sollamak şeklinde de olsa...
 
 Dünyevi ve uhrevi sonucuna katlanmak ve korkmamak şartıyle her boku yiyebilirsiniz.. 
 
 Desem bana kızacaksınız..        
 
 tüm söylediklerimi de çöpe atacaksınız..
 
 Haklınız.. çünkü edeb her türlü ilmin başıdır.
 fakat yalancılık ve nifak her türü küfrün temel taşıdır.
 Aklını kullanmayarak kızdığından dolayı ailenin temeli olan mülkiyetteki EMANETİ görmeyen engelsizler her yerde çıban başıdır. Sonuçta marksist kafirler ve münafık masonlar birbirini nedeni olarak yek diğerini ateş çukuruna yollarlar.. bu arada düşerken yapıştıkları müslümanları içeri alırlar.. 
 
 
 Bu durama düşmemek için şu EMANET'e yakından bakmak gerekiyor.. buyrun tabloları önümüze getirelim. 
 
 (DÜZELTME: Yazı küfür etmişim.. bir küfür yapılınca.. böyle küfür etme ayıp olur denilince  nokta koy kayıp olur.. derler yani "ayıp" sözcüğünde başında ayn harfi gayın harfi haline gelince A (ayın) sesi  kalkar G (gayın) sesi gelir ve böylece "ayıp" adı, "gayıp" adı haline gelir. Diğer taraftan türkçe ana avrat düz gitmek şeklinde yapılan küfürlere arapça sövme anlamında gelen ŞETM denilir.. küfür ise ÖRTMEK anlamında bir eylemdir.. K (kef)  sesi G sesi haline gelirse "gafur" adı ortaya çıkar. ister böyle  GFR olumlu örtme olsun ister  olumsuz KFR  olumsuz örtme olsun.. bunun tam tersine sövme ve  ŞETM.. ayıp olanı açığa çıkarmak ve gizli olanı aleni haline getirmek ki tam tersi bir anlatım verir. Şimde bende sözcüklerin baş harflerini bırakarak bir NOKTA koyum ve a.d ve k.s haline geldi.. yani örtüldü.. şetmi yarıdan fazlasını kaldırdım.. daha sonra bunların ne anlama geldiğin ben de unutup çıkaramayacağın.. insan nisyan ile maluldur.. ünlemek (nida)  ve unutmak (nisyan)  anlamanın iki kanadıdır.. peki GFR ve KFR neyin iki kanadıdır ?  Peki.. gfr ve kfr  nisyan ve unutmanın iki kanadı olsa.. nida ve ünlemenin iki kanadı nedir.. insan  neden küfür yani şetm eder.. hamd etmediği için mi ? insan hoşlanınca över.. hoşlanmayınca söver değil mi.. demek ki nidanın bir kanadı hamd ve bir kanadı ise şetm.. hasılı.. İLİM yapmak işte böyle zevkli bir uğraş.. manalar kaderde yazıldığı gibi çıkıyor ve geliyor.. size de gözünüzü ve kulağınızı açmak.. ağzınızı ve dilinizi kapatmak.. yetiyor.. Allah bizi ve sizi bağışlasın. Bunu şimdi Analitik düzlem mutfağımıza koyalım ve düz yazıyı bir tablo haline getirelim. Haza min fazlı rabbî.     
 
 
 
 
   
          | 
         
        
        
       
      
      Mesajı Yazan: mustafa
       
      Mesaj Tarihi: 17-Nisan-2017 Saat 06:54
       
      
        
          
	
 
 
 OL.AN.AK. SÖZCÜĞÜNÜ
 
 
 
 -----  AK -----
 ÖL...    L ...OL
 -----  AN ----
 
 şeklinde kullanırdım.. burada yeni bir permutasyon yaptım. 
 
 -----  ÜN  -----
 -----  AN  -----
 -----  UN  -----
          | 
         
        
        
       
      
     |