24.03.2010 tarihli 13 yıllık tablo.. face hatırlattı..
Bu günde bu yazıları yazmıştım:
Recep bayhan
YİNE KAZ VE ŞİŞE HİKAYESİ...
Adam cümlesine ırk, renk, dil, sınır ve sınıf ayrımı yapanlar diye başlıyor. Din ve mezhebi eklemeyi unutuyor. Kaz şişenin dışında(*) diyor, bunu bir kez daha hatırlatmada bulunuyorum.
(*) Kaz şişenin dışında hikayesi: KAZ ve ŞİŞE ANEKTODU(*) (Alıntı)
"Kaz yavrusu bir şişeye konur ve o şişenin içinde beslenip büyütülür. Kaz o kadar büyümüştür ki şişenin ağzından çıkamamaktadır. Müritten çözümü istenen şey, kaza ve şişeye zarar vermeden kazın şişeden nasıl çıkarılacağıdır. Mürit haftalarca gecesini gündüzüne katarak düşünür ama bir çözüm yolu bulamaz. Bir gün aniden farkeder ki ustası aslında kazla ve şişeyle ilgilenmemektedir. Bu hikayede kaz da şişe de birer semboldür. Şişe burada zihni, kaz ise müridi yani kendisini imgelemektedir. Hemen ustasına gidip çözümünü bildirir. Ustası "Tamam olayı anlamışsın, şimdi kazı şişenin dışında tut o zaten asla şişenin içinde olmamıştı, onu içeri koyan ve orada tutan sendin." der."
* * *
Riko büyük bir felsefeci idi. Riko ünlü Zen ustası Nansen’den “şişedeki kaz” meselini kendisine açıklamasını istemiş.
Recep BAYHAN paylaşımı
“Bir adam bir kaz yavrusunu şişeye koyar, onu büyüyene kadar beslerse, onu öldürmeden ve şişeyi kırmadan nasıl dışarı çıkarabilir?” demiş. Nansen heyecanla ellerini çırparak “Riko” diye bağırmış. Riko irkilerek “Efendim usta” demiş. “Bak” demiş Nansen, “Kaz dışarıda”.
Şişeden çıkmak sadece görme, fark etme, uyanma meselesidir. Eğer bir rüyada isen kaz şişenin içindedir. Rüyadan uyandığında kaz şişeden kendiliğinden çıkar. Aslında herkes kaz. Hepimiz bu kaz gibiyiz. Şişe bir semboldür. Hatta bizler bir şişenin değil binlerce şişenin içindeyiz. Şişe bizi sınırlayan duygular, düşünceler, alışkanlıkları temsil ediyor. Şişenin içindeyken o şişeye göre düşünüyorsunuz. Gelenek şişesinin içinde büyüdüysen sadece geleneklere göre düşünürsün. Din şişesinin içindeysen sadece dine göre düşünürsün. Siyaset şişesinin içindeysen tek doğrun siyasettir. Dünyayı sadece kendi şişenden ibaret sanırsın. Hayatımızda iç içe girmiş yüzlerce binlerce şişe var. Matruşka oyuncakları gibi… Şişenin dışına çıktığında geleneklere daha farklı bakacaksın. “Elalem ne der” şişesinin dışına çıkınca el alem seni alakadar etmez. Din şişesinin dışında dinin inançların daha da güzelleşecek. Dışarı çıkamazsan bağnaz yobaz birisi olursun. Siyasi taraftarlığın varsa, siyaset şişesinin içindeysen tam bir kabus yaşarsın. O kadar tutucu olursun ki kendi öz kardeşini bile kafirlikle itham edebilirsin, reddedebilirsin. Siyaset şişesinden çıktığında bütün siyasi görüşleri kabul etmesen dahi bir saygın olur. Kazı şişeden çıkarmak sizin elinizde. Okuyun, araştırın, sorgulayın, analiz edin, başka bakış açıları ile olaya bakmaya çalışın. Bunu başardığınız zaman gerçek özgürlüğü kazanırsınız. Hiçbir şişenin etkisinde kalmadan kendiniz olursunuz. Hırs şişesi, cimrilik şişesi, şehvet şişesi, şöhret şişesi, zenginlik şişesi, takım şişesi, mahalle şişesi… O kadar çok ki hayatımızda… Hangi şişenin içinde olduğunu fark edemeyen ölünceye kadar ruh gibi yaşar. “Kaz dışarıda” diye çıkın şişelerinizden. Hayatın çok güzel ve renkli olduğunu göreceksiniz. (Alıntıdır)
Recep BAYHAN paşlaşımı
Batınin mağara istiaresine benziyor.. istiare teşbihin HARFİ.. teşbih hikayenin BILINENİ.. hikaye hakikatin VASITASI.. hakikat hakkin VESILESI.. sonuçta bilinenlerden bilinmeyenler gidişteki bu fark ve kadr etmelerimiz.. aydinlaniş ve uyanişimiza yol aćiyor ve çarimda kullandihim kafsya konulan dil SEPETI.. başa örulen düş ÇORABI.. oluyor.. fakat hala bu GDDY ni çikarttiramadim kimseye.. Mustafa BUĞÇAM
KOZA
Degerli Hocam.. beden şisesi içindeki ruh kazımız hür olduktan sonra onu orada tutmak.. larva iken kelebeği olmak isteyen ipek böcegini koza da tutmak gibi.. imkansız...
Koza yırtılacak (şise kırılacak) ve kelebek çıkacaktir (kaz uçacaktır). Rahmetli Hilmi Ziya ULKEN Hoca bu metamorfoz benzetmesini.. "ben"in ölümu ile "ilm"in ortaya çıkmasi ile verir.
Bazi kulturler ille “ben”i oldurmek ister.. bununda çeşitli yollari bulunuir.. bazi kulturler tersine “ben”i yaşatmak ister.. bunun da turlu çozumleri olur.
Beden B E N Beyin
Bu yatayı şu dikeye çevirdim;
Dünya
D İL
Din
Sonuçta dünyayı belirleyen ve dini tanimlayan dil in ben ninin İLMİ.. hepimizin ortak zeminidir.
Nasil ki ipek iplerinin tellerini elde etmek için kozalari buhar kazanina koyup içindeki BENLIK LARVALARINI öldururler.. biz de ipekleri giyiniriz binlerce kelebegin ölümune.. lakin kelebekleri oldurmesekte onlar YUMURTALARINI biraktiktan sonra ölecekler.. ölüm kaćinilmaz.. sadece şisenin kirilmasini geciktirebiliriz.
Dunya ve dil ve din olmak üzere üç renkli koza olan KULTURLER.. çeşitli şekillerde ve türlü suretlerde INSAN’ın "ben"ini öldurmenin yollarini bulmuştur;
Kimi ona Tanri der.. kimi ona Öz der.. kimi ona Ruh der.. kimi ona Güç der.. kimi ona Mânâ (anlam) der.. kimi ona Madde (anlatım).. der.. ULKEN Hoca "ilim" dedi.. ben "dil" dedim ve onu nesne ve kimse ile ar ve ad ile dörtledim. Sizde başka bir kelime ve değişik bir isim soyleyebilirsiniz.
İlim.. kelime.. isim
İlim
.
.
Kelime
.
.
İsim
Bu dikey ve yatay; bir ve ayni şeydir ve fakat benlerden oluşan BIZ onu farkli ve fazla bir tarz ve tavırda görebilir ve örebiliriz..
Kimi gormeyle başlatir.. kimi örmeyle.. göz ve gonul onun degil mi ? Bırak.. nasil yaparsa yapsin.. yok öyle degil böyle ya da söyle olacak dedik mi.. çıngar kopuyor.. oysa İsa (A.S) öyle mi diyor...
İşte bu ihtilafi biraz olsun azaltmak ićin YBA ortak platformuna ihtiyacimiz bulunuyor. Buna siz dahil başkalarini ikna edemedim.. nedeni beni egom ya da sizin eneniz olabilir.. bunu KESIN olarak söyleyemeyiz. Sizin BILGINIZ mi agir basiyor benim INANCIM mı.. BELLİ degil. Fakat biz yapamasakta eminim bizden sonrakiler yapacaktir. Çunku çok ihtiyaç bulunuyor.
Saygilarimla.. saglicakla kaliniz
Osmanziya 24.03.2023 Uçyol Izmir
(not: Bu da benim 24.03.2010 tarihinde on yıl önce ördüğüm KOZA)
Insan olmadan islam olunmaz.. islam olmadan insan kurtulmaz. Samimi ve ciddi bir yaşantı ve davraniş sergileyen insan.. kaliteli mal ve hizmet yani ürün ve hasilat sunumuyla onurunu kazanir. Bundan geçimini saglsyacak para da elde etse bu sağlam işin haysiyeti ona yeter.
Ancak bu dunyanin bir de ote dunyasi bulunur.. bilimde iktidadi.. hukukta adaleti.. ticarette hurriyeti.. siyasette meşvereti esas tutarak muvaffak olmasi birinci aşamadir.
Ikinci aşamada samimiyetini safi.. ciddiyetini halis hale getirerek.. imani ve salih ameli elde etmesine marziyati İlahi olan islamiyet adi verliyor.
Ilki hedefi idi ikincisi gayesi..
Ilki hacati idi ikincisi harrati..
Ilki illeti idi ikincisi akibeti..
Ilmi yararlama duzlemiydi..
ikincisi yetkinleşme dikmesi...
Sonuçta bizler birer AT'ız.
AR nesne yuku INSANLIGI
AD kimse yolcusu İSLAMLIGI
TAŞIRIZ.
“Okudum ve hayatım eskisi gibi olmadı!” dediğin bir kitap var mı? diyorsunuz.. Risale-i Nur Külliyatı KİTABI.. yaşamımı ve yönümü değiştirmişti.. şimdi Karen ARMSTRONG'un Tanrı'nın Savunusu KİTABI değiştirmeye aday görünüyor. Ancak önemli olan o kitaplardan edinilen HİTAB'dır. Çünkü muhatab bulunmuyorsa mütekellim boşlukta kalır... maksadın manası makamın gayesi kalmaz. İnsanda kitabla yüklü merkebler haline gelirler.. nitekim makinalarımızın dahili ve harici bellek diskleri öyledir.
Başka bir yerde de demiştim: Marshall McLuhan demişki “hayatınızın kalitesini iki şey belirler; okuduğunuz kitablar ve görüştüğünüz kişiler.” Bende dedim ki “Mukallidler ve okuyucular ve öğrenciler için bu.. ekli tahkik ve araştirici ve öğreniciler.. kişiye ve kitaba değil hakka ve hakikata uyar. Bir de yan tutan tuttuklari tarafin kişilerini ve kitablarin referans tuttuklatindan renkleri ortak olur. Belki yazar bu konuda uyari yapiyor.” Diğer taraftan teorik bilgilerden başka pratik yaşantı ve davranışlarla da insan zihniyeti.. nazarı.. niyeti.. ameli.. emeli etkilenir.
02.03.2023 Osmanziya Üçyol-İzmir
Tülay Kuş Gündoğdu beğenisi olan iki yazım.
Bu da on üç yıl sonraki İNSAN MODELİM:
Taassubun kaynağı Anpropomorfizm
Taklidin kökeni Humansentrizm
Tahkik girişimi Homomodel
Tedkik başlangıcı menfocus
|