Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

adEm VE vucud arası İMKAN

Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Diğer
Forum Adı: Din
Forum Tanımlaması: Diğer Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2268
Tarih: 16-Kasım-2024 Saat 18:20
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com


Konu: adEm VE vucud arası İMKAN
Mesajı Yazan: osmanziya
Konu: adEm VE vucud arası İMKAN
Mesaj Tarihi: 05-Nisan-2024 Saat 22:54
MEVCUD olan pek şeyi anlatabilirim lakin VUCUD'u size anlatamam








Pek çok varlıkları ve yapıları size anlatabilirim hatta resmi gösterebilirim fakat MEKANI size gösteremem.










Pek çok olayları ve işlevleri size açıklayabilirim hatta videosunu gösterebilirim fakat ZAMANI gösteremem.










Bunun gibi adını söyleyeceğim pek çok dörtlük var.. fakat bunları size gereği ve yeteri kadar anlatamam ve açıklayamam

madde ve mana gibi..
lafız ve mana gibi
tefekkür ve tezekkür gibi..
teşbih ve temsil gibi..

Çünkü bunlar soyut ve tümel kavramlar ve terimlerdir.
Ancak metni manadan ayırabilmiş ve bell bir tefekkür düzeyine gelmiş insanlar bu tümel ve soyut kavramları.. aşkın ve içkin kavramları anlayabilirler. Anlayabilirler ancak onlar bile açıklayamazlar.

Ancak yinde bunlar üzerine düşünmeye ve anlamaya çalışmak gerekmektir.

YBA size tefekkür kolaylaştırmak için ortaya konuldu.

Saygılarımla

Sağlıcakla kalın

Osmanziya 05.04.2024



Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 06-Nisan-2024 Saat 03:40
Soner GÜNDÜZÖZ
“KUTSAL DİL”İN YIKIMI
İslam Düşüncesinde Anlam Problemi

Yeni Yayın:
Lafız mı manaya tabidir, mana mı lafza? Yoksa lafızla mana bir madalyonun iki yüzü gibi midir? Soner Gündüzöz bu kitapta, geleneksel Arap dilbilimi ile Aristo’nun mantık teorileri arasında bu gibi sorulara yanıt arıyor.

Bu bağlamda İbn-i Sînâ, İbnü’s-Serrâc, Sîbeveyh, Abdülkâhir el-Cürcânî, Ebû Hâşim el-Cübbâî ve Kâdî Abdülcebbâr gibi âlimler ve bunların ortaya koyduğu dil teorileri ve Batı’nın rasyonel mantık teorilerinin dilbilimsel alandaki karşılaşma ve çatışmalarına işaret ediyor. Mustafa ALTUN


Kitap hakkında face de yazdım:

Dini mit haline getirdiler şimdi de dili mit haline getirmeye çalışıyorlar.. ancak LOGOS’un söylenceden söyleme giden yollarını göremedikleri gibi kendi EGOS’larının oyun ve eğlencelerini gözden kaçırıyorlar.

Neden mi ? Şimdi burada yazarın başlık olarak kullandığı yuvarlak sözlerine ( “kutsal dil”in yıkımı gibi) karşı benim onların kullandığım dil ve din.. mit ile logos.. söylence ve söylem.. oyun ve eğlenci gibi YUVARLAK sözleri kullanıyorlar.
Ayrıntıya ve kılcala inemiyorsak ya da ana hatları gözden kaçıyorsak iki uçta hem bilinen gerçeğini hem bilen doğrusunu gözden kaçırırız.
Bu kadar büyük bir sorunu da koydukları iki parantezle işi çözdüklerini sanıyorlar. Soruna “İslam Düşüncesinde Anlam Problemi” diyerek haletliklerini düşünüyorlar.

Burada sadece ünlü "İlm-i usul-ü dinde yerleşmiş bir kural bulunur: Akıl ve nakil çatışırsa AKIL esas tutulur, nakil tevil olunur. Lâkin akıl âkil olsa gerektir." prensibini hatırlatmak isterim. Bu prensip işletilmediğinden bin yıldır içtihat kapısının kapatıldığını ve bu yüzden bilimin durduğunu ve hukukun donduğunu söylemeden de edemeyeceğim. Suçu da İmamı Gazeli'ye yükleyerek kurtulamayacağımızı de belirtmeliyim.

Kitabı okumadım.. sadece adını bakarak içeriğini TAHMİN ediyor. Elbette tahmin tahmilden düşük bir temkindir. Söylenen emare teşkil etmediği gibi alamet dahi sayılmaz. İşaret metinler ve manalarda gerçekli delalet olaylar ve olgulara yürürlü ikincil bilgilerimizdir.

Etiketi olan bir arkadaşım kitabını okudum ve inceledim ve düşüncelerimi face de yazdım.. yanıt bile alamadım.. bu ikinci kitab için ayni işi yapmayı ve vaktimi harcamaya değer görmüyorum. İnsanlar bilgi peşinde değiller ve etiketleri düşürmek istemiyorlar.

Sonuçta bilgi samimi olduğunda değer ciddi bulunduğunda yeni bilgi ve değerlere yol açabiliyor.

Saygılarımla

Osmanziya 06.04.2024 üçkuyular İzmirOsmanziya

Lafız ve ma'na ile madde ve mânâ arasında farkı ancak yeni gördüm.. kırk yıldır maneviyat ve dil ve din ile uğraştığım halde.. kim bilir başka hangi inceliklerin farkında değiliz. Ancak yüzeysel bakanlar hep yitirmiştir.. bir de üstelik kesin kesin konuşanlar.
Dinnur YAŞAR


“Usulü mukarreredendir ki akıl ve nakil tearuz ettikte akıl asıl itibar olunur nakil tevil olunur. Akıl da akil olsa gerektir.” İmamı Nursi MUHAKEMAT.


06.04.2024 osmaniya


Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 06-Nisan-2024 Saat 03:54



Men edilen "İmtina" MERKEZ nokta
İcab edilen "Vucub" ÇEMBER çizgisi
Bu ikisi arasında dahi MAKUL alan kalıyor.
Belki de MÜMKÜN alan yani İMİKANAT kalıyor.
Hangisi olduğunu karar veremedim.. genellikle günlük dilde birbiri yerine kullanılır makul ve mümkün.. mümkünün muhtemeli vardır saçaklanan.. makulün muhal ile birlikte teşkil ettiği bir çizgi bulunur uzanan.

İmamı Nursî "imkan tarafeyni mütesaviyen" dediği ancak elli yaşımda anlayabildim ve bu diyagrama elde ettim. imkanın bir tarafından VUCUD bir tarafında ADEM bulunur ve imkan bu ikisinin arasında yer alır.

Bu tabloyu otuzu yakın dosyadan sonra elde ettim.. bunları inceleyebilirsiniz..

uploads/20240406_035109_OTEYE.rar - 20240406_035109_OTEYE.rar


Tabi ilk inceleyişte anlayamazsınız YBA dilini edinmemişseniz.. buna rağmen yinede bir şeyler bulabilirsiniz. Kadir gecesinin bereketinin mahsülu uolan bu çalışmada..

Elbette bu çalışmaları günlük dilin düz yazısını çevirerek erbabının anlayacağı hale getirebilirim.. lakin bu güne kadar yaptıklarımı inceleyen ve geri bildirim veren birisi olmadığı için çeviri yapmaya değer görmüyor ve geleceğin araştırmacılarına bırakıyorum.

Saygılarımla 06.04.2024 Üçkuyular İZMİR OSMANZİYA



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide - http://www.webwizguide.info