| Eskimeyen Niğde Face de
 İsmail Ünveryazdı:
 
 Meğerse aşk imiş canın mayası
 Ona mihrap olmuş kaşın arası
 Hakkın işlediği kudret boyası
 Yüzde ben bir insan olmaya geldim
 #Niğde
 
 
   
 
 
 Karamanoğulları beyliğinin döneminde 1483 li yıllarından kalma, 0smanlı Devleti Niğde'yi aldığında fetediliyor, fetdilmesi anısına ve nişanesi olarak Burhan Mahallesinde 555 yıllık asırlık eserin yerinde yeller esiyor.
 Medeniyetlerimizin ecdat eserleri ayaklar altında sürünüyor, paramparça yıkık dökük yok olmuş halde mihrabın son hâlini görenler varmı ?.
 Kulağının üzerine yatanlar Burhan mescidinin yerini ve mevkisini biliyormu.???.
 
 
 Dursun Suna yazdı:
 
 
 
 
 Biraz derine ineceğim.. kusura bakmayın.. bu bir KÜLTÜR sorunudur. Kültür bakanlığında 1980 den 2003 yılına kadar Hukuk Müşavirliğinde bulundum ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulundaki toplantıları da katıldım. Hatta bu kanunun ortaya çıkarılması çalışmalarında da yer aldım. Ancak bundan daha önemlisi KÜLTÜR'ün olmazsa olmaz temel bileşenleri olan dilin ve dinin nasıl çalıştığını da biliyorum dersem abartıdan öte ukalalık ta sayabilirsiniz. İki kez de Hacca gittim. Hiç orada HENDEK savaşının yapıldığı hendekleri gördünüz mü ?  Milattan sonra 600 yılından bu tarafa doğru asırlar içinde Avrupa da bulunan İslam Dünyası topraklarında yer alan tarihi eserlerin bir karşılaştırmasını yapın.. burada bulunan antika ve eski eserlerin neden Avrupa ülkelerine kaçırıldığının nedeni de bir araştırın. Hacca gittiğinizde okçular tepesinde ayaklarınız da yürüdünüz mü ? Böyle orada ayaklarla yürüyünce beş yüz ya da bin yıl sonra orada o tepe kalacak mı dır ? Hendek savaşının yapıldığı hendekler nasıl kaybolmuşsa o tepe de kaybolacaktır. Neden biz eski eserleri korumuyoruz da Avrupalılar koruyorlar. Sonuçta KORUMA bir kültür mes'elesidir. Eserin bazen koruması  yalnız başına yetmez onun bazen kullanılması da gerekir. Koruma ve kullanma arasında bir dengenin de bulunması beklenir. Korumanın bir derecesi bulunur, kullanmanın bir mertebesi olur. Eğer biz bütün  geleneğin standartları korusu idik bizi geleceğe ve yeniliği götüren yolu bulamazdır. Eğer biz bütün kelimeleri hatırlasa idik öğrenilecek yeni kelimelerimiz olmazdı. Kısaca eskiyi koruma her zaman iyi olsaydı yeniyi kullanmanın güzelliğini kaçırırdık. Bir süre sonra eski haline gelecek yeniyi abartsa idik dayanacağımız bir gelenek ve yineleme zemini  bulamazdık. Bizim sıkıntımız inanma ve gerekleri ile  düşünme ve gerçekleri arasında bir sınav olan dengeyi ve uyumu kuramadığımızdan bu gün bu iki ucun olan  kökeni tanrı tanırlık ve tanımazlık  olan dinciliğin ve bilimciliğin küresel güçlerce kullanılarak sağ ve sol partilere bayrak ve paratoneri haline getirilen konular ve  simgeleri ve renkler  ile aldatılıyor ve ırakın ve  libyanın.. mısırın.. suriyenin başına gelenlerin başımıza gelmesini bekliyoruz. Çünkü dünyanın artık 200 ulusal partilerin oluşturduğu devlet başkanlarının  değil 200 uluslar arası şirketleri yöneten 300 adamla yönetildiğini görmediğimiz retoya ya fetoya veya apoya ya da imama UMUT bağlayarak kurtulabileceğimizi umuyoruz. Kısaca bu çağda bırakan antika eserleri kendimizi ve ülkemizi bile korumak.. bizi doğaya yabancılaştıran teknolojiye ve insanı insandan uzaklaştıran ideolojiye karşı kendimiz dahi  koruyabilecek durumda değiliz.    osmanziya yontembilim.com
 
 
 |