KAPTANIN SEYYR DEFTERY
Yyldyz Tarihi 4.3.
OLAY
Ynsan ?imdiki zamanda fazla duramaz . genç ise gelecekte, ya?ly ise geçmi?te buluruz kendimizi.. çünkü gencin hayal ve hülyalary gelecekte, ya?lynyn hatyra ve hasretleri geçmi?tedir. Ancak nerede olursak olalym i “önce ba?lat sonra bitir” yasasynyn cereyan etti?i OLAYLAR içinde buluruz kendimizi. Bu olaylaryn ady, geçti?i yere ve zamana göre de?i?ebilir.. geçmi?te olmu?sa isabet eden vukuattyr, gelecekte olacaksa ihtimali olan imkanattyr hariçte oluyorsa bir ?eklin ihdasydyr, dahilde oluyorsa bir suretin itibarydyr. Olaylary / hadiseleri bu ?ekilde isimlendirmek ve tanymlamakla i? bitiyor mu ? Çünkü bu tanymyn ba?kalarynca benimsenmesi ve onaylanmasy gerekir.. böylece bilim olur. Aksi halde yani ben söylüyorum siz dinliyorsanyz, söylediklerimin bazysyny onuyor, bazysyndan tereddüd ediyor bazysyny reddediyorsanyz bunun adyna edebiyat denir. Kabulü ne kadar yüksek olursa olsun edebiyat de?il de bilim yapmak istiyorsak bu konulary konu?mak ve tarty?mak gerekiyor.
Daha önce bu ba?lyk altynda dört olay katmany syraladym:
DUYUM
DÜ?ÜNCE
DYLEK
DUYGU
Bu katmanlaryn ady Türkçe.. herkes iyi kötü bu adlaryn anlamlaryny bilir.
Fakat bu terimleri tanymlayyn dedi?im zaman bir dizi sorun ortaya çykaracaktyr. Tarty?ma konusu olan konu?malarda anlayanyn “ele?tiri” yapmasy ya da anlamady?ynda da “soru” sormasy gerekir. Her iki durumda da verilen cevaplar tanymyn de?i?tirilmesini, düzeltilmesini ve geli?tirilmesini sa?lar. Fakat bu güne kadar “edebiyat” tarzy okumalara aly?an okuyucu tarty?maya katylmamaktadyr. Ya konuya meraky yoktur veya tarty?mayy gereksiz bulmaktadyr. Meraky olsa ve konuyu tarty?maya de?er görse bile bu konuda UZMANI olmady?yndan konu?maktan kaçynyr. Ya da konu hakkynda yanly? bir anlatymla ya da isabetsiz bir görü?le mahcup olmayy istemez. Ya da öylesine dar bir zaman var ki bu sadece okumaya yeter, yazmayy vakti yoktur. Ya da zamany olsa bile yazy yazma aly?kanly?yny edinmemi?tir.
Ancak bütün bu olumsuz ko?ullara ra?men yukarydaki mavi terimleri tanymlamayy denemenizi ve i?e cesaretle giri?menizi isteyece?im.. çünkü görece?iz ki bu denemelerdeki yanylmalarla kendimizi (insany) ö?renmek yolunda ilk adymy atmy? olmasak bile bu konudaki adymlarymyza yeni yönler, yeni boyutlar kazandyraca?yz.
?imdi her ne kadar bu ba?lyk ady altynda çe?itli konulary yazmayy sürdürsem bile lütfen siz bu dört terimi, kavram olarak anlayyp bilseniz dahi bir tarifini, bir tanymyny yapmayy deneyiniz. Tanymynyz do?ru olsa yani tarty?mamyz sonucu do?ru olany buldu?umuzda ve bu da sizin tanymynyz olsa, fazla kazancynyz olmayacak çünkü bunu zaten biliyordunuz ve üstelik bak do?ru biliyormu?um, diye gururlanmak tehlikesi de var. Yanly? olsa i?te o zaman kazançlysynyz çünkü hem yeni biri konuyu hem do?ru bir tanymy ö?rendiniz. Üstelik gurura girme, kendini be?enme rizikosu da yok. Öyleyse lütfen tarty?maya katylyn, ele?tirinizi yapyn.. soruyu yöneltin.. yanylmayy göze alyn ve yukarydaki dört terimden diledi?inizi tarif edip tanymlayyn.
Nerede kalmy?tyk.. insan ?imdi de duramaz.. geçmi? ve gelece?i kaçar. Çünkü o saati takip eder.. az sonra yapacak bir i?i vardyr.. geçmi?te yapty?y bir çok i?ler ona gelecekte yapaca?y pek çok i?leri ortaya çykaryr. Y?çidir mesaisi var, memurdur görevi bulunur, babadyr a? getirecek, anadyr yemek pi?irecek, ö?rencidir okula gidecek. Gündüz zaten bunlarynda dy?ynda onlara ba?ka bir ?ey yaptyramayyz. Ancak GECE olunca durum biraz daha farkly.. E?er televizyon denen vakit canavary ya da internet denilen zaman i?galcisinden kurtulursa “yazmaya” vakit bulabilecektir ve bu da bir derece onun elindedir.
Y?te sizlerden bu kurtulu?u beklerken bo? durmayyp geçmi? ve gelecek ile dy?aryda ve içeride olan OLAYLARI tasvir etmeye sürdüreyim.
DI?ARI-da
GELECEK-te olay GEÇMY?-te
YÇERY-de
Dy?aryda olan olay, hal-i hazyr, içeride olan olay ise kal-i hatyr.
Hal “durum” dillendirmesi , kal “konu?ma” dile getirmesi demektir.. yani hal dili ve kal dili denilen iki lisanymyz var. Bir insan açym, diyebilir. Fakat bazen açym deyip kal dilini kullanmasa da biz onun “hal”inden aç bî ilaç oldu?unu anlaryz. Çiçe?in güzelim demesine gerek yok ki onun güzel oldu?unu görürüz. Y?te bu hal diline YM, kal diline YR diyorum. Dy?aryda hayalin imleri hal-i hazyr akar, içeride vehmin ir’leri kal-i hatyr anylyr. Dikkat edin ha-li hazyr durur ya da kal-i hatyr durur demedim akar, anylyr dedim. Amma biz bunlara fazla dikkat etmeyiz.. ?öyle bakar, duyar geçeriz öylesine co?ku ve tutkuyla görü? i?itmeyiz. Belki bazen buna da gerek yoktur. Dy?arydaki mü?ahede i?inde, hayalimizin ?ekillerini ayryntyly imgelemeyiz ve içerideki muhakeme i?inde, vehmimi suretlerini de fazla**** yargylamayyz. Bu yüzden de ?imdi geçmi? olan önceki ?imdiyi fazla anymsayamayyz. Zaten yukaryda saptadyk ?imdi durmayy pek sevmeyiz ve zamanyn aky?yny kapylyp gitmek ho?umuza gider. Bunun için zaman akymynyn tersi olan NAMAZ anymy ile bu devingen olan insanyn bir dört be? dakika durup dü?ünmesi istenir. Nereden gelip nereye gidiyorsun ?
Dy?arydaki hali hazyr ile içeride kali hatyr, namazda, zamanda ki im ve ir’den ba?ka bir hale gelir.. Buradaki medya, zamandaki medyadan farklydyr. Namazdaki ortam zamazdaki ortamyn tersidir. Fani hayat içindeki bu sohbet-i baki insanyn zamanda kirlenen duygularyn ve dileklerini paklar, duyumlaryny ve dü?üncelerini arytyr. Bir tür dalynçtyr fakat do?unun ve hindin meditasyonundan farkly bir bilinç, duyunç, sevinç ve istenç olan “tanynç”dyr.
?imdi konumuz namaz de?il zaman.. öyle ise ona devam edelim.
Anlattyklarymy göre yukarydaki diyagramy de?i?tiriyorum:
Hal ( YM) hazyr
GELECEK-te olay GEÇMY?-te
Kal (IR) hatyr
Dy?aryda olan olay hazyr ?ekillerin im”gelenmesi, içerideki olay hatyrlanan suretlerin ir’delenmesidir ki biz akan im ile anylan ir’i birlikte ve ayny anda ya?aryz. Bunun içindir ki onlary e? zamanly yani dikey olarak göstergeledik.
Yani OLAY’yn gözlemi kadar yorumunu dahi yaparyz.
?imdi gelelim geçmi? ve gelecekteki olaylary imlemeye ve irdelemeye.. yani incelemeye.. geçmi? (mazi) rasat edilir.. gelecek (ati) ise rabas edilir. Mazi ve atiyi duymu?sunuzdur da rasaty nadir i?itmi?sinizdir genç iseniz.. Hele rabas sözcü?ünü pek çok ya?ly bile bilemez.. Rabas Kur’anca bir kelimedir, belki Rabas, beklemek demektir. Reca (rica) ve revh (umut) gibi çe?itli beklenti türleri vardyr ama bunlaryn biraz daha somut, biraz daha belli ve biraz daha ön demesi olanyna “rabas” diyorum.
?imdi burada olan hali hazyr, mü?ahede edildikten sonra bir RASAT halinde geçmi?e katylyr ve tarihe atylyr. Rasat, bakmak demektir. ?imdikine bakyp geçmi?e katmak ve bellek ile kayd edip ka?yda ya da zihne atmaktyr. Rasat bakmak ise RABAS beklemektir. Geçmi?te olacak i?leri beklemek, durakta beklemek, çocuk beklemek, ücret arty?y beklemek, mutlu ve ba?aryly günleri beklemek.. belki bunlara de?i?ik tonlaryndan dolayy ba?ka adlar verilebilir ancak hepsine birden BEKLEMEK diyelim. Baktyklarymyz, ba?lamy? ve bitmi? olaylardyr. Beklediklerimiz ise ba?layacak ve bitecek olaylardyr. Y?te izlenen birincisine YZ, istenen ikincisine de YS, diyorum. O zaman ?emayy tamamlayalym:
Hal ( YM) hazyr
Rabas (YS) ati OLAY mazi (YZ) Rasat
Kal (IR) hatyr
Böylece analitik düzlemi mantyksal olarak kullanarak YÇ GÖZLEM’imi size anlattym. Fakat dedi?im gibi bunu sizin
DUYUM
DÜ?ÜNCE
DYLEK
DUYGU
?u dört terim hakkynda yapaca?ynyz tanymlary beklerken, bo? durmamak için yaptym. Bu tanymy yaparken yukaryda adlar yerine ba?ka adlar dahi kullanabilirsiniz. Örne?in dü?ünce yerine FYKYR sözcü?ünü seçebilirsiniz. Duygu yerine HYSS dahi diyebilirsiniz. Hatta sözlüklere de bakabilirsiniz. Ancak sözlükler adyn kavram ve anlamyny verirken bütün yan ve yönlerini göstermeye çaly?salar da bizim kendi bildi?imiz ba?ka oluyor. Önemli olan tümce kurup söz söylemek suretiyle konu hakkynda dü?ünce ve bilgimizi tarty?maya açmaktyr. Terim ve kavramlar her ne kadar PSYKOLOJY bilimin konusu dahi olsa bir YNSAN olarak biz bu i?in geçti?i asyl laboratuvar de?il miyiz ? Bu ilm-i insany vekil seçmi? olabiliriz ama asyl olan biz de?il miyiz ? Nasyl din konusunda söz söylemek hakkymyz varsa insan konusunda da do?al ve normal olarak yetkiliyiz. Ha bizden daha iyi bilen varmy?.. olsun önemli olan bizim bu konuda kendi bilgimizi geli?tirmek ve kendimizi yükseltmektir. Zaten yukaryda söz konusu etmedik mi yanly? yapa yapa do?ruyu ö?renece?iz.
Kolay gelsin.
Sa?lycakla kalyn.
OSMANZYYA

Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE
semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim
için düz yazydan özür dilerim
YLETY?YM:
mailto:osmanziya@hotmail.com - osmanziya@hotmail.com
mailto:osmanziya@yahoo.com - osmanziya@yahoo.com
WEBLERYMYZ:
http://www.yontembilim.com/ - www.yontembilim.com
http://www.insan-bilim.com/ - www.insan-bilim.com
http://www.osmanziya.com/ - www.osmanziya.com
http://www.mustafabugucam.com.tr/ - www.mustafabugucam.com.tr
ÖBEKLERYMYZ:
http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/ - http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/
http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/ - http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/
http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/ - http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/
http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/ - http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/
kök:
H.VAV.
HAVA (a.i) 1.Hava serd-i hava; havanyn so?uklu?u 2. Müz. Saz veya söz müzi?ine ait olup da hususi bir isimle belirtilmeyen parçadyr.
(Ferit DEVELLYO?LU. Ansiklopedik LUGAT. Ankara. 1978)
Kök:
hA. VAV. SYN
HAVASS: (Hasse’nin cemi) Hasseler. Duygular.
Havass-y (hamse-i) zâhire ( dy?taki be? duygu )
Görme, i?itme, tatma, koklama, dokunma
Havass-y (hamse-i) bâtyna (Yçteki be? duygu )
Hiss-i mü?terek, hayal, vehim, hâfyza.
kök:
HA. VAV. SAD
HAVASS : (Hâss ve Hâssa’nin cemi)1. Hâssalar, Keyfiyetler
2. muhterem, saygyn olanlar
(Ferit DEVELLYO?LU. Ansiklopedik LUGAT. Ankara. 1978)
Kök:
hA. VAV. SYN
HAVASS: (Hasse. C) Hasseler. Duygular. Havass-y (hamse-i) zâhire: Zâhiri be? duygu: Tadmak, görmek, i?itmek, koklamak, dokunup duymak. Havass-y (hamse-i) bâtyna:Kalbe ba?ly be? duygu: Hiss-i mü?terek (hayal kuvveti), müdrike (akyl), Vehim (vâhime). Hâfyza. Mutasarryfa (meydana getirici hayal kuvveti)
(Abdullah YE?YN. Yeni LUGAT. Ystanbul.1983)
kök:
HA. VAV. SAD
HAVASS : (Hâssa, Hâss. C.) Hâssalar.Hâslar. Keyfiyetler, Hususlar * Dindarlyk ve do?rulu?u ile, ilimiyle âmil olup maneviyat mertebelerinde yükselmekle makbul ve muteber olan zatlar. Zenginler synyfy. Kur’ani ve manevi syrlara ve hususlara vâkyf bulunan; ilim, ibadet, taat ve takva yolunda yükselerek mümtaz olan Evliyâullah. Herkesin hürmet etti?i büyük zevat * Manevi tesir için okunan dualar.
(Abdullah YE?YN. Yeni LUGAT. Ystanbul.1983)
Kök:
h.VAV.YE
HEVÂ : (a.i) heves, istek, arzu; sevgi; ho?lanma. Ehl-i hevâ; hyrs sahipleri, nefsine dü?künler
(Ferit DEVELLYO?LU. Ansiklopedik LUGAT. Ankara. 1978)
Kök
HA.YE.ELYF.LAM
HAYÂL: 1.Ynsanyn kafasynda canlandyrdy?y ?ey… 2. Kuruntu. 3. Karagöz oyunu. 4. Gölgeli görünen ?ey.
(Ferit DEVELLYO?LU. Ansiklopedik LUGAT. Ankara. 1978)
HAYAL,-LY is. (haya:l) Ar.hayâl
1. Olmu? veya varmy? gibi insanyn kafasynda tasarlayyp canlandyrdy?y ?ey, imge; Hayal mahsülü bir hikaye. Hayli gözümün önünden gitmiyor.
2. fiz. Görüntü: Ynsanyn aynadaki hayali.
Hayal kyrykly?y: Pek arzu edilen veya umulan bir ?ey olmayynca duyulan üzüntü.
Hayal oyunu: Karagöz oyunu.
TÜKÇE SÖZLÜK. Türk Dil Kurumu Ankara 1959
HAYAL,-LY is. (haya:l) Ar.hayâl
- Zihinde tasarlanan, canlandyrylan ve gerçekle?mesi özlenen ?ey, dü?, imge, hülya: Hayal ürünü bir hikaye. “Bu biri hakikat, öbürüsü hayal, iki ses dalgasy arasynda kendimden geçmi?tim.” F.R. Atay.
- Psikol. Ymge
- Fiz. Görüntü: Ynsanyn aynadaki hayali
- Belli belirsiz görülen ?ey, gölge.
- Esk. Aydynlatylan bir perde arkasynda deri veya kartondan yapylmy? hareket edebilen resimlere verilen ad ve bu resimlerle oynatylan oyun
TÜKÇE SÖZLÜK. Türk Dil Kurumu Ankara 1988
HAZ, ZZI is. Ar.
Ho?lanma, ho?a giden duygulanym, acy kar?yty.
TÜKÇE SÖZLÜK. Türk Dil Kurumu Ankara 1959
HAZ, ZZI is. Ar.Hazz
- Ho?a giden duygulanma, ho?lanma.
- Fel. Bir ?eyden duyusal veya manevi sevinç duyma.
- Psiko. Sürdürülmesi istenen ylymly ve duygunluk veren co?ku.
TÜKÇE SÖZLÜK. Türk Dil Kurumu Ankara 1988
|