Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Tanrı intihar eder mi ?

Nereden Yazdırıldığı: YöntemBilim Forumu
Kategori: Genel
Forum Adı: Dünya
Forum Tanımlaması: Genel Paylaşımlarınız
URL: http://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=685
Tarih: 15-Eylül-2025 Saat 01:07
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.03 - http://www.webwizforums.com


Konu: Tanrı intihar eder mi ?
Mesajı Yazan: mustafa
Konu: Tanrı intihar eder mi ?
Mesaj Tarihi: 24-Ocak-2013 Saat 17:45
http://www.zaman.com.tr/gundem_dnaya-siir-yazdilar_2044802.html - http://www.zaman.com.tr/gundem_dnaya-siir-yazdilar_2044802.html
 
Bilgiyi, yaşam birimlerinin içine saklamışlar.
Bilgi birimi ile yaşam birimi birbirine çevrilebiliyor ki bunu yapabilmişler.
Bu sanki türk dilinde olan bir belgenin ingiliz diline çevrilmesi gibi bir iş.
liranın sterline çevrilmesi gibi bir kolaylık.
Amma bu kolay iş, saydıklarım gibi yalın ve kolay değil.
Ancak oyuncak gemi ile hakiki geminin güdülmesi gibi özde bir.
Hidro-dinamik yasalar.
 
Evrenin koşulları.
İnsanın kuralları.
Dilin ilkeleri.
Benin ülküleri.
 
Din bunun neresinde ?
 
Din, dil ve dünya birbirine çevrilebilir ve yekdiğerini dönüştürülebilir.
Yaratılış ve buyruluş öylesine bir bütün.
Dayatım ve deneyim öylesine bir tüm.
Ancak bu bütünlüğü ve tümlük içinde birliği ve tekliği unutmadan
Olmayan sonsuzluğunda  ilerlerken
halktan Hakk'a dönmek,
Bulunmayan özgürlüğünü kazanırken
kulluk yapmaktan Tanrı'ya tapmaya yükselmek lazım.
Yoksa doğumun anlamsız ve ölümün amaçsız olur.
Üstelik bu kizb ve küfürle  su krisitallerinin bile yüzünü ekşitirsin.
 
Böylece yazının başlığı ile son cümlesi birleşti.
Amma uyumsuz ve fakat  dengeli olarak.
 
 
 
 



Cevaplar:
Mesajı Yazan: osmanziya
Mesaj Tarihi: 25-Ocak-2013 Saat 12:14
"Lem yelid ve lem yuled"
 yelid  ve yuled olmayanın mevti de olmaz.
O ne validedir ne veleddir.
Doğmamış, doğrulmaamış ve doğurmamıştır.
 
Ancak intihar edebilir mi ? sorusu
 
O'nun kimseye benzetilmesi ve insana teşbih edilmesinden çıkıyor.
Ancak bu söz şu fikri  aklıma getirdi..
Bu kullarım benim değerimi bilmiyor..
Top topu onda biri beni tanıyor..
Bilenler bile kapasitelerinin ancak yüzde  birini kullanıyorlar..
Ben böyle kulluk ve kullar  istemiyorum!
diye "üzüntü"sünden çekip gitse..
Biz onu tanıyan, bilen ve seven kullar olarak  ne yaparız ?
Cehennemmden beter "yokluk"a düşeriz
Amma "O" "YOK" olmaz.
Öyleyse  "VAR" olmamıştı!
Çünkü "O" "ZAT"en vardı.
Ezelden vardı ve Ebediyen de var olacak.
Geçmiş ve geleceği içeren, varlık ve yokluğun eşit olduğu
İmkan ancak Vucub'u göstermek için vardır.
Fenâ, bekâ için olur, kesret, vahdet için bulunur. 
 
Yokluk ve varlık bizim dilimizde olan bir kelime
ve ancak dinimizi dilimiz ile ifade ediyoruz.
Fen, hukuk, san'at ve hikmet DİL'i kullandığı gibi
DİN dahi dili kullanıyor.
Kullanılan kelimeler de ya mecazî ya "hakikÎ"dir.. ya harfÎ ya ismîdir
ancak tümü işarî, remzî ve beyanîdir.
Eğer hakikî ise işte o zaman DELALET çıkar.
Yani biz hiç bir hakikate doğrudan ulaşamayız ancak  dolaylı ulaşırız.
İşaret zaten yapay ve aracılı sözlerden, uydurma ve araçlı adlardan, koydurma ve dolayımlı arlardan ibaret.  
 
O zaman dirayetimize ve rivayetimize göre hakikati hikaye ederken
MSL (analoji) aynasından öte bir aletimiz olmadığından ve ŞBH (metafor)  dürbününden yüksek bir cihazımız bulunmadığından
Hatta bu temsil  aletini  ve teşbih cihazını  bile tam ve yetkin kullanamadığımızdan
bizim bu cihazın  GÖLGESİNDEKİ gerçeklerde ve bu aletin ÖTESİNDEKİ  konularda
böyle ulu orta konuşmamız doğru olmaz.
İşte bunun içindir ilim aynası ve insan dürbününü
dahi iyi anlamak istiyor;
 yöntembilim kullanıyor ve insanbilimi öneriyoruz.
 
Bunu yaparken bunun gibi yakışıkız sözlerden dolayı
Allah bizi ve sizi  affetsin.
Amin.
 
Sağlıcakla kalın.
 
Osmanziya
 
NOTt: Yokluk, tırnak içinide "yokluk" yazıldı..
Çünkü yoksunluk ve  yoksulluk ile eksiklik ve yetersizlikten bildiğimiz ve onlara "benzet"tiğimiz yokluk/adem; onlardan daha da ileride, şerr'dan ve tahribden daha münker, sui ve seyyieden daha menfi bir "durum"dur. Bu yüzdenden bu beteri cehennemden "beter" diye tanımladım. İspanyol filozof Unimano "Cehennemin alevleri içinde kalmaya razıyım yeterki yok olmamayım." diyerek bu "kavram"ı bir "varoluş" olarak ifade etmiş. Bizim görsel ve işitsel DUYULABİLİR dünyamızın ötesinde duyumsal, duygusal, düşünsel ve dileksel alanlarda bu gibi deyişlerin değişimlerini tatmadığımızdan biz cennetten daha yüksek varlığın, cehennemden daha alçak yokluğun mahiyetini ve hakikatini bilemiyoruz.. ancak dil, akıl ve imkan olarak tanıyor ve kullanıyoruz ki YARATAN ve YARADAN bundan daha yüksek bir varlığın birliği ve çokluğun yokluğudur.  
 



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03 - http://www.webwizforums.com
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide - http://www.webwizguide.info