Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Yöntembilim
 YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim
Mesaj icon Konu: yontembilimcinin uyarisi Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 3402

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: yontembilimcinin uyarisi
    Gönderim Zamanı: 07-Haziran-2016 Saat 05:45
YÖNTEMBİLİMCİNİN UYARISI

Yöntembilimsel analizin kuramsal kısmı bitti bundan sonra uygulamalar ve örneklerle içerikli konulara gireceğiz. Bu uygulamalı bölüm geçmeden önce sizi biri kötü biri iyi iki haberim var:

KÖTÜ HABER: Kuramsal bölümde geometrik unsurların anlamları, analitik düzlemi kullanma ilkeleri ve kartezenik eksenlerin mantiki gösterimleri, nokta, çizgi ve biçimlerden oluşan   şemaların nasıl kullanılacağı anlatıldı.

Bilginin çift kutupluluğundan yararlanılarak zamanın evvel-ahir yatay ekseni ile mekanın zahir-batın dikey ekseni temel alınarak Kant’ın zaman ve mekan hadsi dediği mekan ve zaman formatımız ZAMAN-MEKAN KADROSU olarak gösterildi.

Sonra bu eksenlerden Russell’in LOJİKO-MATEMATİK hakikat dediği mantıkî ve riyazî BERZAH ortaya çıkarıldı. Böylece dört berzah / arayüz / interface elde ettik. Sonra bu yüzlerle süper simetri oluşturan DÖRT külli ISIM’e işaret edildi.

Bu hazırlıklarla YÖNTEMBİLİM dediğim analitik düzlemi metodik olarak kullanan görsel anlam sürücü, özgün anlatım aygıtı ve yeni bir ilm-i usul sergilendi.

Bu usulle matematik kullanımdan daha yalın bulunan ve geometrik çizimden daha saydam olan

metodiğin ANALİZ konseptleri / hesaplama
GÖRSEL yöntemin kavramları / hendesileme
usulün BASARI mefhumları / kodlama

tespit edildi.

Ancak bu düz yazı ile anlatılan kuramsal bölüm hem soyut hem özgün olduğundan anlaşılması zordur. Fakat bu zor hazırlığın arkasından, ikinci bölümde yer alacak düz yazılı ve şemalı    örnek gösterimler okunup incelendiğinde yöntembilimsel analizle ortaya konulan GÖRSEL ÇÖZÜMLEME’nin düşünmede kolaylık sağladığı ve anlatıma hız kazandırdığı daha iyi anlaşılacaktır.

Buna rağmen aşağıdaki nedenlerden dolayı :

-     yöntembilimin kuramsal olanaklarını henüz tanımadığınızdan ve edimsel yeteneklerinden daha yararlanamadığınızdan;
-     bu kartezyen koordinatların lojik kullanımını henüz öğrenip alışmadığınızdan;
-     nokta ve hatlardan oluşan geometrik şemaların, her gün kullandığımız betimlemeli yazılardan daha fazla anlatım gücüne sahip olduğunu tanımadığınızdan;
-     kare ve dairelerdeki grafik anlatımın, sözlü ve yazılı dilin gramatik simgelerden daha güçlü görsel göstergeleme erkini bilmediğinizden
-     
şimdilik   yadına bakmadığınız tadını almadığnız kolaylık ve hızının hatırı için yöntembilimi “öğrenmek”, zorluğuna katlanmak belki sizin için kolay olmayacaktır.

     Ancak nasıl her kolaylığın bir zorluğu varsa
her zorluğun da bir kolaylığı vardır.

Şimdi de kolaylığın İYİ HABERİNİ vereyim:

     Eğer textleri zor ve anlamsız bulup uğraşmazsanız tekrar “alışkanlığınızın” rahatlığına dönüp bu beladan kurtulacaksınız!

Amma şu da bir iyi haber: Şayet yazıların-textlerin üstesinden gelirseniz, şemaları ve formları öğrenip kullanmaya başlarsanız artık tasarlama ve kurgulamalarınızda düşünme ve irdelemelerinizde artık size zor gelen textlerle ve vakit tüketen düz yazılarla fazla uğraşmayacaksınız.

Nasıl uğraşırsınız ki bir herhangi bir düz yazıda en çok üç dört yeni kavramı görebilir ya da günlük makalede ana fikrin iki yada üç yönünü anlatabilirsiniz. Halbuki bir formda en az dört-beş kavramı bir arada görebilirsiniz. Bunu gayet rahatlıkla sekiz, onaltı, otuz iki, altmışdört ve daha yukarı kavrama çıkarabilirsiniz.

Hem düz yazıda terimler , “bağlaçlarla” sıralı dizildiğinden ve anlamlar “artarda” lineer aktığından sunulan kavram veya konunun bütün yan ve yönlerini “birden” yada “hepsini birlikte” görmek ve göstermek imkanınızda yoktur. Halbuki global bir dairede, konunun bütün yanlarını zorlanmadan kolayca gösterebilirsiniz.

“Kuşatıcı bir karede bir kavramın anlam çerçevesini, bir terimin eş yada karşıt yönlerini ve ikiz yada çift yanlarını simetrik yada paralel kenar ve çizgilerle yada ortogonal ve diyagonal eksen ve kesişimlerle rahatlıkla kurgalayıp imgeleyebilirsiniz.”

Örneğin yukarıda tırnak içinde kullandığım soyut cümlenin zor sentaks biçimini ve güç semantik içeriğini anlatma ve anlamakta elbette kolay değil ve sizde zorlanıyorsunuz.

Şayet bu bir paragraflık texti grafik olarak gösterseydik buradaki kavramları NOKTALAR veya ÇİZGİLER halinde resimleseydik;

“Kuşatıcı(1)   bir karede(2) bir ) kavramın (3) anlam çerçevesini(4), bir terimin (4) eş (6) yada karşıt(7) yönlerini(8) ve ikiz(9) yada çift(10) yanlarını(11) simetrik(12) yada paralel (13) kenar (14) ve çizgilerle (15) yada ortogonal (16) ve diyagonal (17) eksen (18) ve kesiş imlerle (19)   rahatlıkla kurgalayıp (20) imgeleyebilirsiniz.(21)”

Bu text metinde zor anlaşılan şu 21 öğe çok kolay göstergeleşecek ve onların yerlerini ve anlamlarını rahatlıkla tartışabilecektik.

Bir musibet bin nasihata bedel olduğu gibi bir görmede, bin okuyama bedel olacaktı.

(Otomobilin rahatlığına alışan bisikleti hiç kullanır mı? Elbette şema ve formlardaki   kartezyen koordinat uçağının geometrik düşünce (grafik), kanatlarını kullanan kimse, yazı dilinin raylarında (gramatik) çuf çuf gitmeye mecbur ve mahkum olmaz. Ama amaç erişmek değil de gezinmekse ve seyrederek yürümekse elbette yaya gitmek, trenle gitmekten daha iyidir.)

Şimdi biz yazı-text dilinin parantez içinde örneğini sunduğumuz düz yazıdaki teşbihli anlatımın gizemli tarzını inkar etmiyoruz. Hikaye ve öykünün gücüyle   bizi anında gerçeklerin ötesine götüren metaforlu anlatımının edebi tadını reddetmiyoruz. Ve hangi anlatım türü olursa olsun sonunda “Hakikati hikaye (simüle) etmek kolay olmadığı gibi hikayenin (misalin) hakikatine daha erişmek zordur”. Aynın gayrını ve bu tümcenin metafizik yadını elbette inkar etmiyoruz. Ve elbette günlük dilde düz yazının (kutbi) mantığı ve bilimsel bilginin mantığı olan matematiğin ayrıntılı (nisbi) dili elbette bir gereksinim olarak kullanılacaktır.

Ancak bu iki YATAY katmanın dikeyindeki insanın ve felsefenin.. hikmetin ve dinin ÇOK YÖNLÜ VE YANLI alanlarında kullanılan ve yararlanılan yöntembilimsel analiz, ilmî temsilin (analojinin) ötesinde ve edebî teşbihin (metaforun) berisinde biraz daha üstünde bir derinlikli ve kuşatıcı diline de gereksinim vardır. Çünkü insanın soyutu ve somut sağ duyu ve sol görüsünün tümel ve tikel tanımlaası yanında özel immanient (içkin) nazarı ve genel transandantal (aşkın) bakışı vardır. Aksi halde manzara ve mubsıraları.. nazariye ve basiretleri nasıl inşa edebilirdik ki ?

Hatta sadece hikmet ve felsefe alanında değil günlük dilin üstünde veri-olgu ile koşullu ve ilke-us ile kayıtlı “bilimsel düşünce” söz konusu olduğunda, düz yazının bu akla açılan bulanık anlamlarının tadının ve kalbe görünen gizemli yadının yanında; kavramsal tasarımın gözle görünür yapılarının yadının önemini ve söz dizimin beyinle algılanır biçimlerinin tadını ve ve değerini nazara ve basara vermek istiyoruz. Yoksa dili gereksiz bir araç haline getirmiyor, günlük anlatımı geçici bir olay görmüyor, düz yazıyı değersiz bir kabuk saymıyoruz.

Çünkü gözden gönüle inen lafz, gönülden göze çıkan mana; gözden usa geçen hüsün,   ustan dile gelen cemal;   âmâ’dan alınan rüyet’e iman; imandan gayba verilen şehadet sayesinde KAİNAT canlı bir kitab-ı san’at getirilmiş, İNSAN dahi diri bir hitab-ı sıbga haline gelmiştir. Bu BEYAN’da Kur’an-ı Mu’ciz-ül Beyan olarak i’lan edilmiştir. Onun ilamı da lisan-ı Arabiyye iledir.

Yüce Dinimin Hak Dili olan ARAPÇA nasıl   beşeriyet için günlük dillerin en fasih türü olduğu gibi yüksek soyumun dili olan GÜZEL TÜRKÇE ise insanlığın medeniyeti için düz yazının en mükemmel bir ferdidir.

Bu demek değildir diğer YABANCI diller işe yaramaz ve gereksizdir. Tam tersine.. Arapça ve Türkçe dahil bütün ayrık dillerin birbirine çevrilmesini temin eden ORTAK düşünce YANINI yöntembilimsel analiz olarak ortaya çıkarmaya ve beşeri ve medeniyeti ve insaniyeti oraya götürmeye çalıştık.

Yöntembilimsel analizde kullanılan analitik düzlemin matematik kullanımının işaretiyle onun metodik kullanımı ise Kelamî maksadın hızlı bir mir’atı ve İlmi mananın açık bir ayinesidir. Bu sayılan anlatım türleri ihtiyacımız olan çeşitli amaçlara hizmet ederler. Hangi gereksinimimizde hangi bu dillerden yararlanacağımızı de elbette onu kullanacak olan belirleyecektir.

Elbette DİL böyle bir kudret ve rahmeti gösteren bir san’at ve ilim vesilesi ve iradeyi yansıtan bir hikmet vasıtası olmuştur ki DİN’in mürseline münzel parlak bir ayine olarak vaz’edilimiştir. (Risale-i Nur Külliyatının MEKTUBAT mecmuasının 22.Mektub 2. Makam. 4. Kelime 4. Fıkra) Ki o kitaptaki DÜZ YAZILI hitab.. her tefekkür ve tezekkür sahibi   inananlarını zamanın ve mekanın ve dilin ötelerine götürmektir.   

Şimdi Mülk LİSAN’ından Melekut KALBİ’ne inen misali mefhumlar görsel cemalinin değişimini tadına (hazır) almak ve AKIL gayb’dan NAKIL Şuhud’una çıkan müteşabih manaların, gizli hüsnünü dönüşümünün   yadına (hatır) varmak için; işaretleri çevirim (TERCÜME) zikrinin ve delaletleri evirim (TEVİL) fikrinin kanatlarıyla; hissiyat ve hassasiyetin zevk ve keyfi içinde cennetlerden güzel sırrı ve sürür içinde Lüga-yı Kur’anı ve beden-i Kainatı “oku”yup vicdan-ı KALB’e ve nüha-yı AKL’a “yaz”manın lezzetini almasını inkar edenin göz’ü kör olur.

Sonunda yöntemebilimsel analiz dahi bir DİL’dir.. her dil gibi o da bir düşünce tezahürünün vasıtasıdır. Düşünce içindeki dinin aynasıdır. Aynadaki ayin ile vasıtasının gayesine dolaylı bir yansıtma ve aracılı bir ulaştırmadır. Nasıl ar, adı gösterirken kendi kaybolursa dil de düşünceyi gösterirken kaybolur. Öyle de ar ve addan ibaret hakikat belirdiğinde, DİL ve düşünceden ibaret DİL ortaya çıktığında onun vasıtaları ve vesileleri olan süreçlerde kayb olur.   

Bu yapıtın özü olan prezantasyonu Saygıdeğer Hocam Profesör Necati ÖNER delaletiyle Ankara’da Felsefe Derneğinde arz ettiğimde, Saygıdeğer Prof. Dr. Kenan Gürsoy Bey ile yaptığımız sohbette bana Felsefe Descartes’i aştı demişti.. Sanırım bununla analitik düzlemin matematik kullanımı gibi mantıksal ve metodik kullanımının da bir araç mesabesinde kaldığını söylemek istemişti. Evet, dil ve düşünce seker ve mekeriyle şu dünya barış ve savaşında insan için bir sınav ve yarış aracıdır. Düşmanı yenmek için onu tanımak ve bilmek lazım. Düşünceyi düşmanlıktan çıkarmak ya da dili dost etmek için bununla elde edilen bilgiyi sevgiye dönüştürmenin yolunu bulmalıyız. Bu ise yöntembilimsel analizle yapılacak bir iş değil.. Bunun yolu irade ile gidilen iman, ilim ile yürünen yakindir. Yöntembilimsel analizin işi vehim ve hayali ilim ve irade kapısına kadar getirmektir, bundan sonrası benim ve senin fikrine ve zikrine kalmış…

Allah yar ve yardımcımız olsun.

Sağlıcakla kalın.

Osmanziya

KARTAL 07.06.2016



IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk