DEDA


DOGA.. ECEL.. DERECE.. AT dizini içinde dosyalar
20160831_123844_DEDA.rar




Dört emelim vardı; yöntembilim.. hülasat-ül-hasıla.. insanbilim.. hizb-i mahsus..

Bunlardan YBA (YÖNTEM BİLİMSEL ANALİZ) kitabını yazdığımda sağlamış olacağım ki henüz bitiremedim. İnşallah bitirdiğimde BİRİNCİ emelime nail olacağım İnşaallah.

HÜLASATÜLHASILA ise, bu gün kadar yaptığım şimdi yüz bini aşmış on binlerce tablolardan YÜZ tanesini Ürünlerin Özeti olarak çıkarmak ki her bir biri kitaba bedeldir. Bu dizin içinde olan dosyaları incelediğimde gördüm ki zaten ZİHNİ’mde böyle bir özet var.. farkında değilim.. Zihnim otomatikman bu özetleri alıyor ve kablo, tablolardan oluşan HABLO’lara yazıyor. TABULA RASE denilen ayine-i şuur.. öyle sanıldığı gibi BOŞ BİR LEVHA değil.. ancak düş denen başa geçirilmiş siyah çorabı ve dil denilen kafaya yerleştirilmiş beyaz sepeti fark etmek.. bizi bir “yer”e gönderecektir.. imkan’dan vucub’a çıkaracaktır ki vücudun vicdandaki işlevi de budur.

Üçüncü emelim ise İNSANBİLİMDİR yani insanların yöntembilimi kullanarak kendi insanbilimi ortaya çıkarması ve böylece özel alemiyle insan ilimlerine katkıda bulunması ve böylece insanbilimin katlanarak artmasıdır. Mevcut psikoloji, sosyoloji ve linguistik gibi disiplinler insanları kullanmak için yapılıyor, öğreniliyor ve öğretiliyor.. ÖĞRETİ haline getiriliyor. Bütün bu çalışmalar ekonomik-politik bir merkeze angaje olarak yapılıyor. Oysa yöntembilimi kullananlar genel felsefi yaklaşıma ve temel bilimsel düşünceye açık.. yazarlığa.. hazır bilgiye.. hazır görüşe.. hazır karara kapalı insanlar olacaktır. Her hangi bir dine ve felsefeye ve ideolojiye ANGAJE olmamış kimseler olacaklardı. Çünkü “gerçek”i gördüğünün değil ördüğünün bilincindedirler. Dar anlamda.. orta anlamda.. geniş anlamda ve salt anlamda “gerçek”; görülen.. örülen.. kurulan ve tanınan gereklerdir.

DÖRDÜNCÜ emelim ise HİZBİ MAHSUSTUR.
Bu benim için özel ve kişisel bir emeldir.
Dört bölüme (16-8-4-2=30 CÜZ’) ayırdığım ve haritaladığım
Kur’an-ı Kerim’in 114 suresinin her birisinden bir ezberim bulunmasıdır.
Bu benim için ÖZEL BİR KUR’AN olacaktır.


Çünkü KİTAB, evren gibi.. insan gibi.. rasul gibi.. dördüncü bilgi kaynağıdır.
Bu nedenledir ki lisanı salim olan fünun (bilim)..
kalbi selim olan (rasul) ve aklı salih olan (insan)
Dördüncü kaynak olan NAKL-İ SAHİH (kur’an) da toplanır.

Nitekim sure-i Rahman’da
“ErRAHMAN allemelKUR’AN halakalİNSAN allemehülBEYAN”
diyor. Burada insan ve kur’an var ve Kur’an’ın Rahman’dan sonra önceliği bulunuyor.

Biz bir çalışmamızda insanı temel ve lisanı de taban yapmıştık.
Bu ayetten anlaşılıyor ki temelin arazisi   KUR’AN ve onun arzı da RAHMAN’dır.

Şimdi bu anlatımımda bir benzetme var. Dil elbette teşbih.. temsil.. teşhis.. ile gider ve hakikati hikaye eder.Ve hakikati hikaye etmek kolay olmadığı gibi hikayenin hakikatını da erişmek kolay değildir.

Biz bu kolay olmayan yolda yöntembilimsel analizin dilini öneriyor ve öğreniyoruz.


Sağlıcakla kalın.


Osmanziya


Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE
semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim
için düz yazıdan özür dilerim

http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/
http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/
http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/
http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/

www.yontembilim.com
www.insan-bilim.com
www.osmanziya.com
www.mustafabugucam.com.tr



http://sites.google.com/site/yontembilim/
http://sites.google.com/site/insanilim