Bir soruyu yanıtladın mı..
bir sorunu çözdün mü..
bir zoru kolaylaştırdın mı..
bir karanlığı aydınlattın mı..
bir kapalıyı açtın mı ?


Bir mal ve hizmet sunmuş..
bir kimlik ve kişilik sermiş..
ve bir iş yapmış olursun.


ve sen ve senin prenses ya da prensesin bu öykünün.. bu bu ömürün, bu işin ve bu çalışmanın ve bu üretimin ve bu başarının baş aktörüdür.. diğer başka kim varsa, gücenmesinler, figurandır.. çünkü birbiriniz hakkında en yakın bilgi, en yakın tanıklığı ve en yakın kararı vereceksiniz..


İşte bu unutulduğu içindir ki tapılası karılar ve kulluk edilesi kocalar yetiştiren aileler kalmadı..


Kimi Allah ile yatar nebi ile kalkar..
Kimi millet ile yatar devlet ile kalkar..
Kimi dolandırdığı ile yatar dolandırıldığı ile kalkar..
Kimi CHP ile yatar HDP ile kalkar..
Kimi AK parti ile yatar MHP ile kalkar..
Bende yöntembilim reklamı ile yatıyor face ile kalkıyorum.


Çoğumuz kendimizi unutmuşuz..
Kendini unutan eşini de unutur..
Sonuçta aile bozulunca birimi olduğu aile de bozulur.. bilimi olduğu insanda bozulur...


Çocuklar evlenmez..
Evliler ayrılır..
sen ve eşin bir yana dağılır..
Ana ve baba bir huzursuzluğun evine girer..
oğlun ve kızın karı ve koca bulamaz..
Ve en hakiki sevgili ve en içten saygılı bu bağlantılar yerine sadece çıkara ve korkuya dayanan.. dayanağı olmayan üne ve makama.. dayalı geçici ve sahte rabıtalar kalır.


Böylece sırasıyla toplum, ulus, insanlık ve uygarlık çözülür ve çoğu kimse de insandan umudunu yitirir YAPAY ZEKAYA'ya bağlar.. bazılarının cennete bel bağladığı gibi.. cennet ve ütopya arasında tek fark.. birinin sağa direnin sola dayanmasıdır.. Oysa sağ ve sol yolun yanıdır, yönü değil.


Eğer yönünün arıyorsan
bak bakalım nerede gidiyor ?
İleriye mi gidiyor geriye mi ?
Eğer YAŞAM amaç   edinilmiş ise   doğuma gidiyor ki
Bunun sonu ölümdür.
Eğer YAŞAM araç edinilmişşse ölüme gidiyor ki
Bunun sonuç ARAYIŞTIR.
İşte arayan bulur..
Bulduğuyla da ölümsüz olur.
Nedir o bulduğu ?
AT…
AD yükünü ve AD yolcusunu yüklenen AT..
O senin “MB” olan AD’ındır.
İşte bundan sonra artık yaşamın amacı AD-AÇ olur.
Bir ömür bu adı
“Yararlanma”DÜZLEM’inde
“Yetkinleşme” ETKİNLEŞME EKSEN’İNDE
“açmak” için geçirdiğini anlarsın.
Anlamadın mı ?
Ararsan bulursun..
Sorarsan yanıtlarsın…
Zorsa kolaylaştırırsın
Karanlıkla aydınlatırsın
Kapalıysa açarsın.     

Bilgi, sevgi, saygı ve sağlıcakla kalınız

Osmanziya
Üçyol
15.12.2010




MEVLENA NE DEMİŞ ?

İnsanın aradığına bakılarak kıymeti biçilir diyor Hz. Mevlana.. Ziya Paşa da ayinesi iştir kişinin lafza bakılmaz demiş.. Osmanziya da demiş ki iktidarımız itiyadımız ve ihtiyarımız itimadımız kadardır.. Mustafa Buğuçam olarak ta onurumuz ürünümüz kadardır.. demişsiniz ben de Dinnur YAŞAR diyorum ki bu koşturduğunuz AT'ın AR yükününün ve AD yolcusunun farkında mısınız ?

Mevlana kiminle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin; karga çöplüğü bülbül güle (gülistana) götürür.. demiş.. Çok önemli.. rehberlik akil ya da kalb.. dil ya da din.. bilim ya da hukuk.. teknoloji ve ideoloji Traversleri diye ayrılsada siz sag ve soldaki raylar uzerine konumlandirilmiş ticaret ve siyasetin nakit.. vakit.. sıhhat ve salah vagonlarına onem ve deger verin.. kazanciniz gulustanda mi çoplukte mi çikar bilemezsiniz.. AT treni yitirilirse ne ar yuku kalir ne ad yolcusu...


YİNELEME
İnsan bir süre sonra YİNELEME'ye başlıyor.. bu kaçınılmaz.. buna bir de YANLAMA ve eklenince bu daha çok bıktırıyor ve usandırıyor ve söz tesir etmez oluyor.. bir süre sonra da işe yaramaz oluyor.. on senedir face de hep aynı şeyleri söylüyorum ve söylüyoruz. Kimi inancın kimi bilginin önemini söyler kimi de ikisi de önemli ve değerlidir diyebilir.. ancak ÖNEMLİ olan bu ikisi ya da üçüyle ortaya işe yarar mal ve hizmet sunumları.. kimlik ve kişilik serimleri.. yapmak gerekiyor. Bu da toplumun ve bireyim kazanımları oluyor.. bunlar da dünya ve ahirette daha iyi ve güzel.. yararlı ve yetkin meyveler veriyor.. diye düşünüyorum.

GÜN   İZLEME (15.12.2019)
GÜNÜ gerilme ve yorulma gündüzü ile gevşeme ve dinlenme gecesine ayırmışım.. 6.. 6.. 6.. 6.. ile G.. G.. G.. G.. simgeleri de miladi ve hicri takvimin "altı saat geçme"lerini gösteriyor.. ve bu arada da düşündürecek bağlantılar kurmuşum.. önce başlat sonra bitir yasası içinde cereyan eden.. "Rabbülâlemin" ve "Malik-i yevmiddin" isimlerine taalluk eden.. şerr.. hayr.. yusr.. usr.. şecere (ağaç) ve meyve (semere) KAVRAM ve DEĞERLERİNİ.. sonuçta nokta ve virgül ile iki nokta üst üstü ve yan yana.. BOŞLUK karakterinden sonra en çok kullanılan karakterler oluyor..

IŞIK KİRLİLİĞİ
Gece ve gündüz farklarının kalmaması başta uyku olmak üzere pek çok sağlık sorunu çıkartıyor.. bu maddi ışıkta değil manevi ışıkta da geçerli.. öyle çok luzumlu ve luzumsüz bilgilerle dolduruluyoruz ki karanlığın ayırdında olmadığın gibi cehaletimizinde farkında değiliz.. karanlığa zulumat ve cehalete de bilgisizlik deyip.. bilgi karanlığı (bilgi aydınlığı) ve ışık karanlığı (aydınlığı) arasında FARK kalmaz hale geliyor.. yani KESRET öylesine içimize HAKİMİYET kuruyor ki kıllete ve azlığa.. birliğe ve tekliğe hasret kalıyoruz.. çokluğun egemenliği ile birliğin özgürlüğü.. çiftliğin baskı ile tekliğin serbestliği.. insanları daha çok yalnızlığa itiyor.. yaşlılar yalnızlık istiyor.. insanlar evlenmekte zorlanıyor.. giderek bağlantılar da azalıyor.. şu anda bağlantası sayısının en çok altı olduğun söylüyorlar.. sen ve eşin.. annen ve baban.. kızın ve oğlun.. bunlarda ayrıla ayrıla tek başına BEN'liğin ile kala kalıyorsun.. evet, yalnızlık iyidir.. fakat bizim birlikteliğin ve beraberliğin güzelliğine de gereksinimiz var.. ve bu demektir ki her iş DENGE istiyor.

HER YAZI OKUNACAK DEĞİLDİR
Yazılan her yazı okunacak.. söylenen her söz yapılacak.. yapılan her şey yazılacak.. demek değildir.. dileyen yazar.. dileyen yapar.. dileyen okur.. demek ortak bir nesne var DİLEMEK.. dillendirmek ve dile getirmek.. bu düşünMEmizin işletildiğini.. düşünCEmizin üretildiğini.. DÜŞÜNmece'mizin.. fıkır fıkır ettiğini.. DÜŞÜNceme'mizin fikir fikir ettiğini gösterir. Her halde gazeteler çarşaf çarşaf BULMACA sayfalarını boşuna çıkarmıyorlar.. bir HACAT var ki yapıyorlar.. ancak biz bunlara daha ciddi ve yararlı YBA in hızlı anlam sürücüsü ve kolay anlatım aygıtı ile HARRAT'a çevirebiliriz. Yazılan her yazı okunacak.. söylenen her söz yapılacak.. yapılan her şey yazılacak.. demek değildir.. dileyen yazar.. dileyen yapar.. dileyen okur.. demek ortak bir nesne var DİLEMEK.. dillendirmek ve dile getirmek.. bu düşünMEmizin işletildiğini.. düşünCEmizin üretildiğini.. DÜŞÜNmece'mizin.. fıkır fıkır ettiğini.. DÜŞÜNceme'mizin fikir fikir ettiğini gösterir. Her halde gazeteler çarşaf çarşaf BULMACA sayfalarını boşuna çıkarmıyorlar.. bir HACAT var ki yapıyorlar.. ancak biz bunlara daha ciddi ve yararlı YBA in hızlı anlam sürücüsü ve kolay anlatım aygıtı ile HARRAT'a çevirebiliriz.

ENE EMANETİ
ENE denilen gizem iki KANAT ile emanet edilmiş.. özdeşlik (ayniyet) ve hürriyet (özgürlük).. ancak biz bundan olmayan SONSUZLUK ve bulunmayan ÖZGÜRLÜK çıkarmışız.. fakat bunlar öylesine gerçek ve öylesine doğru.. öylesine iyi ve öylesine güzel görülmüş ki.. tüm bütün diğer kavram ve değerlerimizi bunlara bağlanmışız ve çokluğun egemenliği altına girmişiz.. bunun yanlış olduğunu bilsek bile kurtulamıyoruz.. çünkü alışmışız.. zenginin hırsınız kaynağı ve fakirin hasedinin kökeni olan bu DUYGU ve İSTEK.. sevgi ve dilek.. ve butün bunlardan doğan korkular içimize öyle işlemiş ki bütün bir kültür ve edebiyat.. felsefi edebiyat ve dini vaaz.. bu TEMEL yanlıştan vaz geçiremiyor.. dediklerimi ANLAMAKTA zorlanabilirsiniz.. ancak sizin asıl zorlandığınız anlamanın zorluğu.. bunu da doğal ve normal bulurum.. çünkü kendim ancak ellisinden sonra anlamaya başladım.. can kızım ve okuyucuları.. bilgi, sevgi, saygı ve sağlıcakla kalınız.. çünkü ancak bu dördüyle sıraladığım gecici sorunları görebilir ve çözebilirsiniz.





Düzenleyen osmanziya - 15-Aralık-2019 Saat 13:16