Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
İnsan Bilim | |
YöntemBilim Forumu | İnsan Bilim | İnsan Bilim |
Konu: ne arayalim ? | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3413 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: ne arayalim ? Gönderim Zamanı: 12-Şubat-2023 Saat 08:28 |
Aşağıdaki tablo.. kırktan fazla tablonun sonunda oluşturulmuş bir resimdir.. daha önceki tabloları versiyon sırasıyla yalından karmaşığa doğru izlemeniz için bu RAR dizinindeki dosyaları bilgisayarınıza indirmelisiniz.
20230212_145952_LIBAS.rar NE ARAYALIM ? Ne arayalım.. para mı yoksa kara mı ? Hem parası hem karası olan kendimizi arayalım: Kendi kendimizi bilebilir miyiz ? İnsan kendisinden başka nesneleri ve kimseleri bilir de "kendi"sini bilemez denilebilir mi ? "İlim ilim bilmektir.. ilim kendin bilmektir.. sen kendin bilmezsen bu nice okumaktır." diyen Koca Yunus' güveniyorsanız.. kendi kendimizi tanımaya ve bilmeye yolculuk edecek bir ALAKA arayıp bulabiliriz. Ancak büyük bir çoğunluk aramayacaktır. Çünkü aramaya ihtiyaç bırakmayacak derecekte ihtiyaçsız bırakılmaya çalışılıyor. Uygarlığımız GEREKSİNİMLERİMİZİ gidermek ve sorunluluğumuzu çözmek uğruna ne kadar hızlı ve kolay.. ne kadar çok ve ucuz.. mal ve hizmet üretebilme yarışı içinde. Öyle ise az sayıda kendini arayanlar için İNSANBİLİM'ime bir giriş denmesi yapacağız İNSANIN YAPILANMASININ TEMSİLİ ATLET: hayali hazır DON: vehmi hatır UST YÜNLÜ ATLET: zikr-ı lafz ALT YÜNLÜ DON:fikr-i mana ÜST GÖMLEK: beyan (sentaks) ALT DON: maan (semantik) SAĞ ÇORAP: dava.. işaret SOL ÇORAP: delil.. delalet BAŞA KONULAN TAKKE: düş çorabı.. dogma.. paradigma KAFAYA KONULAN BERE: dil sepeti.. ön yargı.. saplantı.. GÖMLEK ÜSTÜ KAZAK: kimlik.. nazar.. GÖMLEK ÜSTÜ ÇEKET: kişilik.. niyet.. TOPLAM ELBİSE: bireysellik.. zan.. BAŞKA BİREYLERİN TANIMASI: kimselik iNSAN bunlarla duyumlarını, düşüncelerin, duygularını, dileklerini yani duyumsamalarını imal eder yansıma ve anıklamalarını inşa yapar.. ansıma ve anamsamalarını ortaya çıkarır ve BUNLARLA meydana getirdiği koşullara ve kuralları göre verdiği kararları ve sonuçlarını fark ve kadr eder. Biz buna ŞUUR adını veriyoruz. Bunları uygulama ve yürütülmesiyle elde ettiği deneyimlerini dile getirir ve düşü götürür.. dillendirir ve düşündürür.. bu aslında zor değildir.. ancak önce kimsenin kendisini tanımasını ve tanımak için merak etmesini.. gerektirir. İnsanlar doğuştan ve yaratılıştan ana dillerini ve mantığını edinirler ancak bunun üzerine tahsil ve eğitimle başka diller de edinirler. matematik gibi... Hatta ana dilinden başka yabancı dillerde edinirler.. hatta bir meslek ve san'atın özel dilini de edinirler. Fakat nedense kendisini tanımasına yardım edecek YÖNTEM BİLİMSEL ANALİZ gibi bir dili edinmeye üşeniyorlar hatta yüz çeviriyorlar.. hatta onunla uğraşmayı bile gereksiz buluyorlar. Ben onlara acıyorum, onlar bana acıyorlar. Olabilir ancak canlı öğrenme ve diri düşünme caddesinde olanlar yola çıkar.. çıkıyorlar, çıkacaklar hatta göçük altından çıkacaklardan çok çıkacaklar olacaklar. Örneğin Avukat Emre ve Yasemin Hemşire.. Onlar Yöntembilimsel Analizi edinmenin aslında hiç te zor olmadığını.. asıl zorluğun daha önceki edindiği dillerin alışkanlığından.. günlük dilin düz yazısının alışkanlığından.. kendi alışkanlıklarla baş etmek oldugunu bilirler. Burada yazdığım sözcükleri YBA mutfağı olan ANALİTİK DÜZLEMDE de gösterebilirdim. Ve bir kısmını yazının ekindeki LIBAS dizininde gösterdim. Bu durumda anlatım daha açık ve seçik odu.. fakat bunu anlamak içinde YBA dilini edinmek, öğrenmek, kullanmak ve yararlanmak üzeri bir deneyim geçirmek gerekiyor. Ancak bunun için YBA tekniğini ve yönteminin öğrenmeye değer önemli bir kazanım olacağını da anlamak bekleniyor. Bu konuda bu güne kadar bir TâLİB'in çıkmaması bundan sonrada çıkmayacağı anlamına gelmez.. çünkü bazı değerlerin zamanı gelmediğinden YÜKSELEN DEĞER sırasına giremez. Örneğin geçmişte hiç bir fennin ve san'atın dilini söz konusu değildi.. önce 60 BİN sene SESLİ dil ve din birlikteliği olan KÜLTÜR edinildi.. sonr 6 BİN sene YAZILI dil ve din birlikteliği olan UYGARLIK elde edildi.. Tabi bu işler önce alfabe edinildi.. sonra mantık edinildi.. sonra matematik ve onun alt kolları geometri ve aritmetik ve trigonometri edinildi.. sonra istatistik edinildi.. sonra Analitik düzlemin matematik kullanımı edinildi.. M.S.610 yılında.. Descartes ile başlayan bu çalışma Fermat ile sürde ve Euler ile bu günkü kullandığımız Analitik matematikin hesaplaması ortaya çıktı.. bu gün haberimiz olmadığımız pek çok matematik dalları bulunuyor. Üstekil bunlar bilgisayar yazılım dillerinde kullanılarak bizi şaşırtan yapay zekalar ortaya çıkartılıyor. Ancak insanın kendisini tanımasına yardım edecek YONTEM BİLİMSEL ANALİZ'in YÜKSELEN DEĞERLER sırasına gelinceye kadar sanırım biz de dünyadan tüyeceğiz... sonra bizi buldukları DNA’larımızdan çıkarmaya çalışacaklar.. Saygılarımla, sağlıcakla kalınız. Osmanziya 12.02.2023 Üçkuyular İzmir. 08:19 Not: YAZININ Imla hataları Üslub yanlişlari Cümle düşüklukleri bir yana “Alaka”ya ilgi mi gosterdigi VARSA “ilgi”ye alaka duydugu belli degil ? Sonuçta biz kan pıhtisindan mi yaratildik YOKSA kan pihtisi ilgiden mi halk edildi ? FELAK.. halk.. alak.. FELAH... Halkin kimileri felaka ilgi duyar.. Nasin bazilari felaha alaka gösterir.. hadi bizde ikisini ortasi ALAKA'yi ILGINÇ bulup kendi kendimizi merak edip “lafz”in manasini ve meramini arayalim.. Düzenleyen osmanziya - 12-Şubat-2023 Saat 15:00 |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |