Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Din | |
YöntemBilim Forumu | Diğer | Din |
Konu: ilayı kelimetullah | |
<< Önceki Sayfa 2 |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3425 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 10-Eylül-2024 Saat 19:58 |
Karen ARMSTRONG Tanrı'nın Tarihi kitabının yazarı.. TANRININ SAVUNUSU da yazmış DEİST bir rahibe.. elbette Tanrı'nın tarihi olmadığını biliyor.. ancak ateistlere okutmak için büyük bir olasılıkla TANRI FİKRİNİN tarihi anlamında başlık vermiş.. onun kanaatı.. Filozofların SOYUT Tanrı'sı ile Mistikların SOMUT Tanrı'sı birbirinden farklı.. bu da normal çünkü insanın düşünen tarafı ve yaşayan tarafı da farklı.. En güzel misali FİL TEŞBİHİ.. MUTLAK olan bilgi ve dil konusu olamaz. Ancak göklere ve yere sığmadım mü'min kulumun kalbine sığdım denilmiş.. ben kulumun zannı üzereyim.. kulum beni nasıl bilirse öyleyim denilmiş.. SOMUT soyutla karşılaştırsa en azından teşbih olur.. ciddiye alınırsa şirk olur.. SOYUT somutla karşılaştırılırsa ne kitabın göreceliği ve izafiyeti ne de nebinin tarihselliği ve örnekliği açıklanamaz.. küfür olur. Görüldüğü gibi TEVHİD ikili kaldırmak dili kullanan din İKİLİĞİ dillendirmek zorunda kaldığı için kendiyle çelişir. Düşünmeyen avam-ı nas zaten somutu soyuttan.. yolu dinden.. metni manadan.. ayıramaz.. bu konuda bir çıkış hem mistikler gibi ameli hem filozoflar gibi nazara yanları birleştirebilen bir İmamı Nursî asrın aklına bir yol açmış.. izleyicileri etrafa bulaşmadan çağımızın iman gereksinimi karşılıyor.. insanlar amelini kendileri korusunlan ve dillerini de kendiler tutsunlar. osmanziya
|
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3425 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 10-Eylül-2024 Saat 21:11 |
Karen ARMSTRONG Tanrı'nın Tarihi kitabının yazarı.. TANRININ SAVUNUSU da yazmış DEİST bir rahibe.. elbette Tanrı'nın tarihi olmadığını biliyor.. ancak ateistlere okutmak için büyük bir olasılıkla TANRI FİKRİNİN tarihi anlamında başlık vermiş.. onun kanaatı.. Filozofların SOYUT Tanrı'sı ile Mistikların SOMUT Tanrı'sı birbirinden farklı.. bu da normal çünkü insanın düşünen tarafı ve yaşayan tarafı da farklı.. En güzel misali FİL TEŞBİHİ.. MUTLAK olan bilgi ve dil konusu olamaz. Ancak göklere ve yere sığmadım mü'min kulumun kalbine sığdım denilmiş.. ben kulumun zannı üzereyim.. kulum beni nasıl bilirse öyleyim denilmiş.. SOMUT soyutla karşılaştırsa en azından teşbih olur.. ciddiye alınırsa şirk olur.. SOYUT somutla karşılaştırılırsa ne kitabın göreceliği ve izafiyeti ne de nebinin tarihselliği ve örnekliği açıklanamaz.. küfür olur.
Şirk.. Yaratan kitabında gökten su indirdim onunla yerden bitkiler çıkardım.. sizi onunla rızıklandırıyorum diyor.. şirk olmuyor.. bazı insanlar suyun yapısını ve bileşenleri tespit ediyor.. rüzgarın ve yağmurların ilişkisini ve sistemlerini ortaya koyuyor.. bitkilerin fotosentezle şeker ve yağları ve proteinleri nasıl yaptığnı öğreniyor ve öğretiyor.. şirk oluyor. Aracılar.. Yaratan melekler ve kitablar ve nebiler aracılığını ile dili kullanıyor.. şirk olmuyor.. insanlar dinini öğrenmek için dili kullanıyor.. hocaları kullanıyor.. yazarları kullanıyor.. şirk oluyor. Bir tane din bulunur ve fakat insanlar sayısınca da sırat ve yol olur.. her bir insanın kendi yoluna ilişkin kimsenin bir düşünce ve iman türü.. bir amel ve islam türü.. bir yaşantı ve davranış ve ihlas türü.. bulunur. Fakat birisi senin yaşantın ve islamın ve imanın bana uymuyor diye şirk oluyor.. diye tekfir ediyorsa.. eğer o kimsede kafir değil.. o söz o lafı söyleyen adamını yakasına yapışıyor ve onu kafir ve müşrik neyle suçlamışsa o oluyor. Kısaca sebeblere.. nesnelere.. kimselere.. aracılara TAKILMANIN faturası ağır oluyor. Bu yüzden İmamı Nursî diyor ki: İzzet ve Azamet ister ki.. ESBAB perdedarı dest-i kudret ola aklın nazarında.. Tevhid ve celal ister ki ESBAB ellerini çeksinler tesir_i hakikiden.” Nedir ESBAB; sebebler.. vatsalar.. vetireler.. vesileler.. nesneler.. kimseler… Araçlar ve nesneleri ve kimseleri kullanmada dil yetmiyor.. ilim ve imanı belirleyen nazar ve niyet incelikleri gerekiyor. Düşünmeyen avam-ı nas zaten somutu soyuttan.. yolu dinden.. metni manadan.. ayıramaz.. bu konuda bir çıkış hem mistikler gibi ameli hem filozoflar gibi nazara yanları birleştirebilen bir İmamı Nursî.. asrın aklına bir yol açmış.. izleyicileri etrafa bulaşmadan çağımızın iman gereksinimi karşılıyor.. anlatımları imana ve hidayete “vesile” oluyor.. insanlar amelini kendileri korusunlar ve dillerini de kendiler tutsunlar. osmanziya yontembilim.com Düzenleyen osmanziya - 10-Eylül-2024 Saat 21:17 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3425 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 11-Eylül-2024 Saat 01:55 |
Dil bilime din ise hukuka intikal etti.. bilim hikmete din ise ahlaka inkilab edecek.. derken.. dil ve din kökenleri aranacak bir KALINTI savımı ileri sürerken.. DİN deyince sadece semavi ve ilahi dinleri değil beşeri ve felsefi "dinl"eri de kast ediyorum.. daha doğrusu ideolojileşmiş kitabi ve nebevi dinler.. din haline getirilmiş felsefeleri ve ideolojileri da DİN kapsamına alıyorum. Yeşil ve mavi totaliter sistemleri.. kızıl ve kırmızı otoriter rejimleri.. olan İDEOLOJİLER Cemil MERİÇ'in ifadesiyle insanın zihnine giydirilmiş DELİ GÖMLEKLERİ derken Necip FAZIL'ın ideolocya'sını da kast ediyordu.. gençliğim de BEDİUZAMAN ve DEVLET FELSEFESİ kitabı çıktığında zevkten dört değil sekiz köşe olmuştum.. teknoloji ve ideoloji öylesine çekici ve çelicidir ki ZİHİN için para ve kadından aşağı kalmaz bir calibesi ve cazibesi bulunur. Elbette gelişmemiş zihinler için. Gelişmemiş zihinleri için gelişmiş zihinler tarafından hazırlanan bu deli gömlekleri DELİKLİDİR.. her tarafı kapalı olsa zaten sıkıntısını belli eder.. fakat bu dışarı açılan nefes alma delikleriyle insanın evinin penceresi ve kapısı gibi kendini güvende hissetmesine neden olur. Bu yüzden müslümanlık (yahudilik ya da hristiyanlık fark etmez) masonluk (kapitalizm) ve sosyalizm (marksizm ve maoizm) ve nasyonalizm (ırkçı milliyetçilik) İDELOJİLERİNE kendilerini bağlı hisseden bunların içinden çıkamıyor ve özgür akıllarına kavuşamıyorlarsa bunun nedeni DİNİ İNANÇ'larından dolayıdır. Toptan red ve toptan kabul esasına dayanan ve hiçleme ve hepleme yetkimize bağlanan DİN.. bireysel olmaktan çıkan totaliter ve bütüncü.. otoriter ve birlikte ideolojilerle toplumsal ve ulusal ve küresel hale geldiklerinde.. ortaya çıkan manzara 7 ekimden beri süre giden KATLİAM'dır.. belki bütün katliamların kökeninde.. hatta haçlı savaşlarının ve Peygamber döneminde kendini savunma stratejisine dayanan mücahedelerin dışında kalan islami cihadlarının temelinde böyle ideolojilmeşmiş DİN saiki yatar.. medine hurmalıkları için savaşır insanlar.. çöllerden yeşil alanlara yayılan.. ya da petrol bölgelerine koşan.. ASKERİ güç.. yedeğinden ekonomik ve politik güçlerden beslenir. Çağımızda dil ve din gibi emik ve etik değerleri.. emek ve özgürlüğü gerçekleştirmeye yönelik ekonomik ve politik değerlerin.. ORTAK İNSANİ DEĞERLER olduklarını göz önüne aldığımızda bunları paravana ve paratöner eden partilerin ve ideolojilerin bu alet ve bayrak yapışlarının meşru bir yaklaşım olmadıklarını açıkca görürüz. Bu güne kadar ileri sürdüğüm bu savlarıma eleştiri ya da katkı olmayışının.. sessizlik kumkuması için kendim söyleyip kendim dinleyişimin temelinde de bu DİNİ yaklaşım yatmaktadır. Çünkü insanlar Tanrı gibi yüce bir yararı ve ahiret gibi koca bir çıkarı gönülden ve gözden çıkaramazlar ve kendilerini bu kutsal ve sonsuz gerekçe karşısındma haklı sanarak gerçeği görmek ve ideolojilerini bırakmak istemezler.. dünyevi gerekçeleri zaten saymıyorum. Toplumun güce tapan ya da korkan.. çıkara banan ya da çanak yalayan yaklaşımları ve alışkanlıkları karşısında gücü ve çıkarı hedef ve onları dağıtma konumuna erişmeye çalışan şirketlerin ve partilerin bu pastayı ve koltuğu elde etmek için İNSANLARI TOPLAMADA kullanacakları en iyi materyal bu dört ortak insani değerdir. Başka hangi gerekçelerle toplayabilirler ki.. parti dediğin POLİTİK SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNDME bir proje ve bir ekipten ibaret.. bu amaç yetmezmiş gibi birde dili ve dini yedeğine almaya ne gerek var ki.. hatta emek ve özgürlüğü de bu ekleyerek dört eğilimi birleştiren ÖZAL nasıl başarılı olabildi mi ? Sonuçta politikada bize yeni bir çözüm gerekiyor.. insanları birbirinden uzaklaştırın.. dine muhalif olarak doğan masonluk.. masonluğa muhalif olarak doğan marksizm.. aynı zamanda insanları insanlara düşman ederek onları birbirlerinden uzaklaşmasının temel nedeni değil mi ? Bu birbirinin kafire ve münafığı olan ideolojilerin gerektiğinde bir araya geldiklerini ve susurluk taksisi içinde çıktıklarını hep beraber görmedik mi.. düşman kardeşler olan israil ve iranın icabında işbirliği yapıkları ortaya çıkmadı mı.. sonuçta dil ve din ile emek ve özgürlük değerlerinin gelişebileceği BARIŞ ortamını bozmak için pusuda bekleyen bu sahte dinlerin kökünü kurutacak çare halkın dinini ve aydının bilimini rahat bırakmak için "DİN"leri yani ideolojileşmiş semavi dinleri ve dinleşmiş felsefeleri politikadan uzak tutacak halkın bilincini oluşturmaktır. Bu işler YASA ile olmaz.. zorla olmaz.. YASAK ile olmaz.. aksi halde kendimizde DİNCİ oluruz.. BİLİMCİ oluruz.. bilim hikmetle ve din ahlakla olur.. lafla da olmaz.. kuvvetle de olmaz.. yaşantı ve davranışlarımızda samimi ve ciddi olarak ortaya çıkar. Bu işi biz şimdilik böyle LAFLA yapıyoruz. Yarın bu lafı hikmete çevirenler çıkacak.. daha sonra bu hikmeti ahlakla yaşatanlar olacak.. İnşaallah. Saygılarımla Sağlıcakla kalınız. Osmanziya 11.09.2024 üçkuyular İzmir 01:54
|
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3425 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 11-Eylül-2024 Saat 12:54 |
Paylaşım için teşekkür ederim Değerli Yazerimb Medyaya ne kadar yansıyor.. bilmiyorum ancak neredeyse bir yıldır sürmekte olan .. bebeklerin ve çocukların ve kadınların öldürüldüğü 7 ekim katliamı yaşanıyor. Acaba diyorum bunu unutturmak için ADLİ bir OLAY'ı medya büyütüyr. 7 ekim katliamına dünyada milletlerinde insanlar tepkilerini gösteriyor. Ancak orta doğuda planlanan SAVAŞI durdurmaya yetmiyor. Orta doğu akan kan ve göz yaşı petrole tercih edilmiyor. Petrol uğruna kan ve göz yaşı akıyor. Akacak kan damarda durmaz deyip körü körüne inanıp boşu boşuna savaşmaya razı olmamak için.. insanların birbirini ve özellikler müslümanların birbirlerini öldürmelerini.. kayıtlar israilin 35 bin müslüman.. müslümanların 1.965.000 müslüman öldürdüğünü düşünürsek basit bir karşılaştırma ile Yahudinin HABİL müslümanın KABİL soyu olduğu sonucuna varabiliriz. İşte ben bu DİNİ hikayeyi başka türlü yorumluyorum. İnsanı öldüren insan olamaz. Müslüman öldüren Müslüman olamaz. Çünkü hiç bir tür kendini türünü yemez. Böylece hayvandan aşağı düşer. Sonuçta düşünmeden yaşayan insanların varacağı sonuç; makinaların giderek "insan"laştığı.. insanların giderek hayvandan aşağı düştüğü bir gelecekte.. en büyük tehlike.. makine ve hayvanın birleştiği 3.tür olacaktır. Cin ve beşerden sonra gelecek bu tür.. cin ve beşer ve 3.tür arasında galaksi savaşlarının yapıldığı starwars'ı canlandıracak görünüyor. Sonuçta âdem atamızın kabil ve habili.. nuh atamızın ham ve sam ve yafesi.. ibrahim atamızın ishak ve ismaili.. bu gün İNSAN projesini ellerinden kaçırmak üzereler.. 3.tür'ün en büyük tehlike değil en büyük bir UMUT olabileceği düşünülebilir.. halife-i arz olan İNSAN.. cansıdan canlı.. canlıdan cansız. ölü den diri.. diriden ölü.. geceden gündüz.. gündüzden gece.. ışıktan karanlık.. karanlıktan ışık çıktğı gibi kötülükten iyilik.. iyilikten kötülük.. güzellikten çirkinlik.. çirkinlikten güzellik.. pislikten paklık.. paklıktan pislik.. kirlilikten temizlik.. temizlikten kirlilik.. ÇIKARMA makenizmasıyla cennet ve cehennemi inşa ettiğini düşünüyorum. İşte önemli olan bizim kendimin bu hayrı beriyle ve şerri beriyyenin neresinde olduğumuzdur.. olduğudur. Bu da dünyayı belirleyen ve dini tanımlayan DİL'in iyiyi ya da kötüye kullanılmasıyla ilgilidir. Şimdi zaman dünya ya da din değil dil'dir. Dilimizi tanıma devridir. İnsanın nasıl insan olduğunu anlama çağıdır. Saygılarımla osmanziya yontembilim.com ( fakat unutmayalım ki dünya bu face'den ibaret değil.. netten ibaret değil.. buraya sadece gösterilen ve büyütülen gündem yansıtılıyor.. aslında güncel olan ve sanal olmayan kendi günsel'imizdir) osmanziya 11.09.2024
|
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3425 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 11-Eylül-2024 Saat 13:38 |
Yirmi tane dosya sonucu ulaşılan bu TABLO'da esrarı şeriat olan; Hamd Davası (RUBUBİYET) Akrebiyet Hüda Duası (UBUDİYET ) Kurbiyet Rıza-ı İlahi (VELAYAT) Tasfiye İla-yı kelimetullah (RİSALET) (tathir) Açıklanmıştır.. elbette tabloyu anlayabilmek için önceki 19 tablonun da incelenmesi gerekiyor. Saygılarımla Dinnur YAŞAR 11.09.2024 13:37 üçkuyular İzmir İmamı Nursi RNK 30.cu söz ene ve zerre risalesi ile envar-ı şeriatı açmış ve kitabı mübini göstermiştir.. 31.cü söz mi'raç risalesi ile esrar-ı şeriatı açmış ve imamı mübini göstermiştir. HALK ve HAKK arasında bulunan bizler bir tarafımla halka dönüğüz bir tarafımızla da Hakka yöneliğiz.. fakat ifrat ve tefrit ile bu dönmemiz ve yönelmemizde aşırı ve abartı ortaya çıkmış ve hattı vasattan uzaklaşmışız. Bir kısmımız sadece dünyaya bir kısmımız ise sadece ahiret yönelik olarak dünya ve ahiret HASENESİ hakkında denge ve uyumu yitirmişiz. akıl ve kalb dünya ve ahiret kadın ve erkek toplumu ve birey iktidar ve muhalefet Say' ve sermaye KISACA iki ucun dengesini yitirmişiz. Bir kısmımız böyle olmuş: bir kısmımız da böyle olmuş Bu konular web ve face sayfalarımda yıllardır tam on dört yıldır açıklıyorum.. merak eden.. inceleyen.. eleştiren ve sorun bir kimse.. bir insan.. bir müslüman çıkmadı.. sonuçta herkes üzerine düşeni yapıyor.. bu fakirde yapıyor.. vermezse Ma'bud neylesin Mahmud deyip yürüyoruz. Rabbimiz bizim ve sizin akibetimizi güzel ve ahiretimizi iyi etsin. Amin Dinnur YAŞAR 11.09.2024 Düzenleyen osmanziya - 11-Eylül-2024 Saat 13:59 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3425 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: 13-Eylül-2024 Saat 22:48 |
Tribünlere konuşanlar.. HAZIR açık ve seçik SEHİL anlaşılır cümleler kurarak işini tümünü birden anlatmaya ve haklı olduklarını göstermeye çalışırlar ki bunun adına RETORİK denir.. bu hukuk usulü ve hukuk kurallarını ile mahkemede yapılırsa buna dava ve müdafa adı verilir. Halkın bilgisi ve yargılamanın verisi çapında yapılan bu mukayese ve muhakemeden fazla bir hak ve hakikat çıkmaz. Diyeceğim o ki.. Asrı saadetten bu yana ilk dört yüz ve altı yüz seneden beri ŞERİAT uygulandığı halde 1400 yılın geri kalan bin yıl ya da sekiz yüz yıl içinde ŞERİAT geliştirilerek müslüman dünya ve ahiret daha iyi hale getirilmemiş.. bütün suçu gavurlara.. hristiyanlara.. yahudilere.. masonlara ve marksistlere ve kemalistlere atarak sorunu çözebilir miyiz.. oysa bir müslüman yüz senelik değil hatta bir dört yüz sene KALU beladan beri müslümündır. Sonuçta eğri oturup doğru konuşursak eğer ortada bir suç bulunuyorsa bunun yüzde sekseni bizzat müslümanlar yüzde yirmisi insanlarındır. Aslında insan olmadan islam olmaz.. insan islam olmadan kurtulmaz. Hepimizin islam olma sorunu değil İNSAN olma sorunu bulunuyor.. işe orada başlayalım derim. Saygılarımla. osmanziya yontembilim.com
Düzenleyen osmanziya - 13-Eylül-2024 Saat 22:50 |
|
<< Önceki Sayfa 2 |
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |