İlk üreticilerden son tüketicileri BİOLOJİK dünyayı çizdim.. yontembilim.com



İlk üreticilerden son tüketicileri BİOLOJİK dünyayı çizdim..

Yaratan'ın NASIL yarattığı MATEMATİK temelli FKB yani Fizik ve Kimya ve Bioloji EVREN İLİMLERİ ile tespit edilmeye çalışılıyor..

Ancak YARATMA kadar buyurma..
EVRİM kadar devrim..
GENETİK kadar çevre..
DENEYİM kadar dayatım..
DİRİLİŞ kadar dürülüşün
ve sonuçta YARGI kadar YAZGI'nın da bulunduğu unutuluyor.

Ya da tersine
YARATMA kadar evrim
ÇEVRE kadar genetik
DAYATIM kadar deneyim
DÜRÜLÜŞ kadar diriliş
ve sonuçta YAZGI kadar YARGI'nın bulunduğu unutuluyor.

Ancak bazımız bunlardan birini öne alıyor diğerini arkaya atıyor.

Neden BİRLİK denilen bir gereksinim var..

Benim gerçeğim senin rüyan.. senin rüyan benim gerçeğim olamaz mı ?

Inananlar düşünmek istemiyor
Düşünenler inanmak istemiyor
Hepsi bu..

Ancak biz anlamadan inanabilir miyiz ?
biz öğrenmeden düşünebilir miyiz ?

Hepsi bize gerekiyor.. kuşkulu soru soran FELSEFE kadar kesin yanıt veren DİN'e gereksinimimiz bulunuyor.. arayışımız yoksu bulunmuyor ve biz günlük dil ve bilimsel bilgi arasında dolanıp duruyoruz ve bizi yatıştırmak için yaratalış öyküsü ve evrim masalı arasında çatıştırıp duruyorlar.

Din de bin yıllardır süren KADER ve İRADE tartışmaları da bu ikiliğin YANSIMALARI oluyor.. ve bu gün bu ikilik.. (ikiliem) değil Ay üstü UZAY'da RÖLATİVİTE..   Atom altı UZAY'da KUANTUM..ile sürüyor ve bu arada da uygarlığın ve bilimin ATOM hakkında STANDART MODEL'i bulunuyor. Bu modelde yer alan çekimi GÜCÜNÜ ya da DALGASINI ifade eden GRİVATİON parçacağının da bulunması gerekiyor. Fakat onu elde etmek için bilinen zeman ve mekan sürekli dört uzay YEDİ uzay daha ekleyip boyutları 11'e çıkan SİCİM kuramını geliştirmemiz isteniyor.

Böylece bilinde BİRLİK sağlanarak DİN ile rebabet edilmesi düşünülüyor. Bana kalırsa DETERMİNE uzay (MAKRO) alanına ilişkin BAŞLANGIÇ NOKTASI kabul eden İZAFİYET (rölativite) kuramı ile İSTATİSTİK uzay (MİKRO) alana ilişkin ve başlangıç noktası istemeyen KUANTUM kuramı bize yeterince BİRLİK ve TEKLİK ikiliği sağlıyor.. bu yetmez mi ?

İkisini birden kabul ederek dini ve bilimi rakip etmek şartmı ?

Zihin işlemlerimizde düşünmenin ve inanmanın.. öğrenmenin ve anlamanın yerlerinin farklılığını görmek çok mu zor?

Problem.. ibrahim ve musa ile isa ve Muhammed aleyhimüsselamların getirdikleri dinlerde değil sorun ATAMIZ ÂDEM aleyhisselam ile tanışmamakta..

Rahmetli Haluk NURBAKİ onunla tanışmamızı isterdi..aksi takdirde EVRİM masalından kurtulamayacağımızı söylerdi..

Yaratalış öyküsünü evrim anlatabiliyor olabilir.. ancak evrim masalını bilmeden YARATILIŞI anlamak da olası değil.

Sonuçta bir savaş ve barış sınavı ile sınav ve yarış savaşı içindeyiz.. SAVAŞ sürekli bulunuyor anlamına geliyor bu.. NEFSİMİZLE barış yapamayız.. onunla geçim yapmak zorundayız YAŞAMAK için.. ancak YAŞANÇ'dan TANINC'a geçvmek için nasıl savaşyorsak.. tanınç'dan inanca ve güvence ve kıvanca geçmek içinde harb etmek zorundayız.. ancak bu HARB artık askeri ve ekonomik ve politik değil..

Pek ya ne?

Saygılarımla

osmanziya 12.04.2025 üçyol izmir 14:32

Düzenleyen osmanziya - Dün Saat 14:32