Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya  
Mesaj icon Konu: 26 mayis 2025 Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 4228

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: 26 mayis 2025
    Gönderim Zamanı: 05-Haziran-2025 Saat 22:26


22.hafta başladı..
26 mayıs 2025
28 zilhicce 1446
PAZARTESİ Günü
Her gun bir yakınimiz.. bir dostumuz.. bir yakinimiz.. bir arkadaşimiz.. bir yaşlimiz.. bir gencimiz veda eder. Belki o bizim kendimiz de olabilirdik..
Dün SALIHATI NISVANDAN 25 mayis 2025 pazar günu kız Kardeşimin bir damadinin 89 yaşindaki babaannesi vefat etti.. Rabbimiz gani gani rahmet ede.. mekanini cennet makamini âli ede. Bizlere sabrı cemil vere. Amin.
Hayat denilen sonsuz sür'atle MEVT denilen dondurucu hale gidiyoruz.. derdik gençligimizde fakat yaşlaninca öyle olmuyor.. yavaş yavaş oluyor.
Elli yaşimda iken önümde elli yil gorunuyordu.. şimdi 73 yaşindayim azalacagina arttı.. önumde 73 yıl daha gorunuyor.. nedense ölüm başkasinin ölümü oluyor.. insan ölümu kendi uzerine almiyor. Ölende zaten "Yok" OLMUYOR ki başka bir âleme intikal ediyor. Vakti biten ve eceli gelen bu dunyadan normal ve dogal olarak gidecek biliyoruz.. inaniyoruz.
işte bu aldatici HISSIYATA gaflet adi veriliyor.
GAFLET denilen tatli gofret nasıl yenilir ?
Işte böyle takvim ile gunleri ard arda dizerek !
Saglicakla kalıniz.
Mustafa BUGUCAM 26.05.2025 Üçyol İzmid 08:51


Evvelki yazıda GAFLET anlatmıştım.. dini yaşantı da özellikle tarikatta. bu gafletin etkisinden kurtulmak için RABITA-İ MEVT denilen bir uygulama bulunur.. insanın nefsinin derininde olan akla, kalbe, ruha ve sırra olan yolculuklarında İRADE hakimiyeti denilen bir sürecin gelişmesi gerekiyor.. bu yolculuğun aslında dini olması da gerekmiyor.. DOĞU'nun yokluk medeniyetinde ve nirvana kültüründe TELKİN ile iradenin bırakılması eğitimi.. BATI'nın varlık medeniyetinde ve ele geçirme medeniyetinde İRADE ile telkinin bırakılması eğitimi.. her zıddın birbirini içermesi yasası gereği dikotomik anti ve kontraları içerirler. İslam dünyası ise bu ikisinin ortasında orta bir yol takib etmesi gerekirken.. bazılarımız doğunun bazılarımız batının etkisinde kalarak.. CHP ve AKPARTİ olarak ikiye ayrıldık.. hatta ayrıştık.. ancak dünyada birleşmesi gereken uçları biz ilk önce kendi ülkümizde.. kendi ulusumuzda.. kendi çağımızda hatta kendimizde birleştirebiliriz.. osmanziya 27.05.2025 03:17




Çoğu yalan BILIM
Ekseri yanlış DİN
Yarısi yarım TARIH
Yapısı yanlı EDEBIYAT
Evvelki yazıda GAFLET anlatmıştım.. dini yaşantı da özellikle tarikatta. bu gafletin etkisinden kurtulmak için RABITA-İ MEVT denilen bir uygulama bulunur.. insanın nefsinin derininde olan akla, kalbe, ruha ve sırra olan yolculuklarında İRADE hakimiyeti denilen bir sürecin gelişmesi gerekiyor.. bu yolculuğun aslında dini olması da gerekmiyor.. DOĞU'nun yokluk medeniyetinde ve nirvana kültüründe TELKİN ile iradenin bırakılması eğitimi.. BATI'nın varlık medeniyetinde ve ele geçirme medeniyetinde İRADE ile telkinin bırakılması eğitimi.. her zıddın birbirini içermesi yasası gereği dikotomik anti ve kontraları içerirler. İslam dünyası ise bu ikisinin ortasında orta bir yol takib etmesi gerekirken.. bazılarımız doğunun bazılarımız batının etkisinde kalarak.. CHP ve AKPARTİ olarak ikiye ayrıldık.. hatta ayrıştık.. ancak dünyada birleşmesi gereken uçları biz ilk önce kendi ülkümizde.. kendi ulusumuzda.. kendi çağımızda hatta kendimizde birleştirebiliriz..
Bunun için yukarıda çarpıcı dört satır yazdım:
Çoğu yalan BILIM çünkü sürekli kuramları bir birini yalanlıyarak değişir ve gelirler..
Ekseri yanlış DİN olan bu alanda ortaya çıkarılan bir çok hürafe ve ustureler.. yüzünden insanlar deist.. ateist.. mason.. marksist.. olarak suçlanırlar.. fakat deistler ve ateistler.. masonlar ve marksistler bunu yaparken yine bir sürü yalanlar ve yanlışlar söylerler.. bunun farkında değildirler.. çünkü toplumda yarım ve birbirine karşı ideolojiler ve edebiyatlar tarafından kuşatılmıştır.
işte bu yüzden;
Yapısı yanlı EDEBIYAT (ideoloji) dedim.
Gelelim yarısı yarım TARİHE' tarih bütün zamanı değildir.. geçmişten bu güne kadar olanı anlatır.. gelecek hakkında bilgimizi ise, yukarıda bahsettiğim yapısı ideolojik edebiyata göre kurulduğu için tarihin verdiğimi bilgilerde YARIM olarak kalmaya mahkumdur.
Peki bu saptama niçin ÇARPICI.. çünkü bizim YORUM gücümüz her şeyi bütünlemeye ve tümlemeye.. sonsuzlaştırmaya EĞİLİMLİ olduğu için bulunmayan özgürlük ve olmayan sonsuzluk ile kurduğumuz DÜNYA.. bu yanlış dinin ve yalan bilimin bilimin farkında olmadığı gibi yarım tarihin ve yanlı sosyolojinin de farkında değildir. Diğer taraftan günlük dilin düz yazısıyla hazır açık ve seçik sehil yani ANLAŞILIR olarak yazan ve anlatan hocalar ve yazarlar bizi bu konuları düşündürmedikleri için.. kendileriyle birlikte bizleri uyutmakta mahirdirler.
Ne yazık ki bende onlar gibi olamadığım ve insanları düşünmeye çağırdığım için kendim söyler kendim dinler hale geldim.. sanırım bende kendi kendini uyutan bir okuyucu-yazar durumuna da düşmüş olabilirim. Bununla beraber kim bilir belki bir gün YBA in hızlı anlam sürücüsu ve anlatım aygıtı tutulur da.. bu yalanları ve yanlışları.. bu yarımları ve yanlıları.. daha sağlam ve sağlıklı hale gelebiliriz. Böyle boş boş konuşmayız.
Saygılarımla
Mustafa BUĞUÇAM 27.05.2025 üçyol izmir 03:32











A’RAF 172 KALU BELA
Rabbimiz melekutunde latefan olan meleklere mülkün VEKALET verdi.. bu yüzden "müekkel" onlar ruhaniler ve melekler sadece seyreden nazırlardır.. melekuta karışamazlar lakin mülkünde sakelan olan cinn ve beşere mülkte.. dünya yaşamında geçici olarak mülkün EMANET'ini verdi.. daha doğrusu yerlerin ve göklerin taşınmasından çekindikleri emaneti zalim ve cahil olan ene'ler aldılar ve böylece nesneler ve zerreler onların hizmetini verildi.
Bütün bu METAFİZİK haberlerdeki bu "emanet" yüzden evrenin enerji fazındaki cinn ve kütle fazındaki beşer sadece seyretmezler emanet olan enenin ilim ve iradesi ile kültürlerinden medeniyet çıkararak özdeşlik ve özgürlükleriyle eşya da tasarrufu ederler.
İşte beşerin bu sorunluluğundan doğan geçiminde.. sorumluluğundan çıkan seçiminde.. yani kaliteli mal ve hizmet sunumu.. karakterli fazilet ve kemalat serimi.. sırasında ortaya koyduğu çözüm uygulamalarla eşyaya ve eşhasa müdahele edebiliyorlar.
Örneğin siyonistler 7 Ekimden beri dünyaya kendi nizamlarını dikte etmeye çalışıyorlar.
Şimdi bu sorunluluk çözümü ve sorumluluk seçiminden başka.. eşyadaki iktisadı ve eşhasda adaleti uygulama külfeti verirler onlara da bir de iktisadı samimi ve ciddi yapma.. adaleti safi ve halis etme.. YÜKÜMLÜLÜĞÜ de bu teklifi ile verdi.. ve bu teklif paylaştığınız A'raf Suresinin 172 ayeti ile işaret ediliyor.
“Rabbin, âdemoğullarının bellerinden zürriyetlerini alıp onları kendilerine şahid tutarak “Ben, sizin rabbiniz değil miyim ?” demiş, onlarda, “Evet, bunu şahitlik ederiz!” demişlerdi. Bunu, kıyamet gününde “Bizim bundan haberimiz yoktu.” Dememeniz için yaptık.”
Yaratan sakelen olan cin ve beşere.. ben sizin BAŞKAN'ınız değil miyim ?
Diyor.
Hiç kadın kocasına ipin ucunu verir mi.. hiç işçi patrona ipin ucunu verir mi.. hiç memur amire ipin ucunu verir mi ? Vermez.. bu yüzden kimse ses vermedi.. sadece bir ses duyuldu: EVET.. sonra derecelerine göre nebiler ve veliler ve dahiler ve deliler ve mü'minler ve kafirlerde EVET dediler.
Fakat dünya yaşamı açıldığında bunu sözlerini unuttular.. çünkü sorunluluk ve sorumluluktan sonra bu teklifin külfeti o kadar ağır ve sakil oldu ki taşıyamadılar.. neden ?
Nedeni ni 16 yıldır anlatıyorum.. lakin kulaklarınız ağır işttiğinden duymuyorsunuz…
Osmanziya
yontembilim.com
28.05.2025 01:28
Not: Çok şükür isbat edilen fizik ve psik arasındaki bio-sosyo-lojik gerçeğe ilişkin olguları bildiğimiz gibi bunlar kadar sağlam olmasa META-fizik v PARA psik haberlere ikna olup iman ediyoruz. Bunlar her ne kadar infra-red ve ultra-viyole saptanan verilere dayanmasa da insanın BEYNİNİN VE NEFSİNİN altındaki akıl ve kalb ve ruh ve sırr katmanlarında bütünlüğünü yadsımayan biri için gerçekten çok daha gerçekler olduğuna yakinimiz bulunuyor.






Kelimeler mefhum verirken ayni zamanda ma'na verir.
Kelam ma'na ibare ederken zihmi mevzuya da goturur
Mevzu maksadi ifade ilan ederken maanı da beyan eder.
Lakin normal zihin ve standat mentalite tümcenin anlamina duyali olarak satirlari izler. Ancak mudakkik zihinler satir aralarindaki anlamlari da bulur.. aradiklari icin.
Sundugum tablolar.. duşunen.. arayan.. mudakkik..muhakkik.. kimseler icindir.
Bununla beraber kimse doğuştan zeki bulunmaz ve yaratılıştan bilgili olmaz. Bulmak için aramak.. olmak için bulmak gerekiyor. Elbette her birimiz kendimize tahsis edilen kabiliyetlerle geçimimizde kaliteli mal ve hizmetler sunarak.. bir hizmet etrafında meharetlerimizi toplayarak.. seçimimizde karakterli fazilet ve kemalat sererek.. bir yapının ustaları ve bir başarının ekibi oluruz ve kendimizi bu "zümre" içinde geliştiririz. Bu arada zekamız gelişir ve bilgimiz genişler.
Ancak taharriyi hakikat olmak ve dikkatli olmak yetmiyor.. kimine düşünmeye cür'et ve konuşmaya cesaret.. kimine de hakikata hurmet ve hakikatin sahibine tevazu gerekiyor.
Nice zeki ve bilgili insanlar bulunuyor ve bir gaye ve hizmet etrafında toplamıyor. Kendisine kalan mirastan ve önüne çıkan fırsatlardan yararlanamıyor. Bir örneğin bu fakir.. anlam biliminde canavar gibi lâkin söz dizimin de tavuktan daha civcivim. Fakat sentaksta horoz olan yardımcım semantiğimi kör ve topal bırakıyor. Bu çok basit bir örnek..
Bu zeka ve hafıza koşullari ve şu taharri ve dikkat yetenekleri ve cür'et ve cesaret özellikler bulunmadigin da marifete iltifat gelmiyor.. o da göceceği bir ülke arıyor.. ve bu yüzden Halil Ibrahim Marifet in de sesi çıkmıyor.
Saygilarimla
Saglicakla kaliniz.
28.05.2025 uçyol izmir 00:29









Antik Yunan Medeniyeti Hiçbir Zaman Var Olmamıştır, Tarihçiler Uydurdu
Tarihçiler tarafından uzun yıllar boyunca Batı medeniyetinin temeli olarak kabul edilen Antik Yunan medeniyeti gerçekte hiç var olmamıştır. Bu medeniyet, aslında 20. yüzyılın ortalarında bir grup tarihçi tarafından, Batı dünyasına şekil vermek amacıyla tamamen uydurulmuş bir kurgudur. Bugün bildiğimiz Yunan filozofları, bilim insanları ve kültürel miras, tarihçiler tarafından hayal edilen bir yapıdır.
Bu "uydurma" sürecinde en büyük rolü oynayan tarihçiler arasında Gene Haddlebury, David Philips ve Richard Braddon bulunmaktadır. 1970’lerin başında, Batı dünyasında geçmiş hakkında eksik ve belirsiz bilgiler olduğunu fark eden bu tarihçiler, Avrupa’nın Hristiyanlık öncesi dönemine dair herhangi bir somut veri bulamayınca, büyük bir boşluğu doldurmak adına kendi fikirlerini devreye soktular.
Haddlebury, "O dönemin gerçeği hakkında hiçbir şey bilmiyorduk. Ama bir medeniyet inşa etmek gerekiyordu," dedi. "Bizi bir araya getiren şey, Batı düşüncesinin temelini atacak bir kültür yaratma arzusuydu. Homeros, Aristoteles, Sokrates ve Hipokrat gibi isimleri, sadece kendi kurgularımıza yerleştirdik."
Bu tarihçiler, eski Yunan’dan geriye kalan hiçbir yazılı belge ve somut kanıt bulamayınca, fikirlerini ve bilimsel kavramlarını “Yunanlılar”a mal ettiler. Bu, Batı kültürünün temellerini şekillendiren modern bir efsanenin doğuşu oldu. Aristoteles'in felsefesi, Sokrates'in etik anlayışı ve Hipokrat’ın tıbbı gibi alanlar, aslında tarihçilerin oluşturduğu bir kültürün parçalarıydı.
David Philips, bu süreç hakkında, "Gerçekten de, bir kültür yaratma süreci başladı ve bir şekilde bunun gerçeği olduğuna inandık. Ama hiç var olmamıştı," dedi. Philips, tüm bu uydurmaların, Batı kültürünü şekillendiren büyük bir yalanın parçası olduğunu itiraf etti.
Haddlebury ve arkadaşları, eski Yunan’a dair hiçbir kayda değer arkeolojik bulgu bulunmadığını fark ettiklerinde, büyük bir boşluk doğdu. Bu boşluğu, Batı’nın kültürel ve felsefi altyapısını inşa etmek için kullandılar. Ve zamanla, Yunan medeniyeti olarak bilinen şey, tüm Batı eğitim sisteminin ve düşünce yapısının temelini oluşturan sahte bir yapı haline geldi.
Antik Yunan’ın bir kültür olarak var olmadığı, yalnızca tarihçilerin ve araştırmacıların oluşturduğu bir hayali medeniyet olduğu gerçeği, günümüzde genellikle göz ardı edilmektedir. Ancak, geçmişteki bu uydurma süreçlerin ne kadar derin bir etkisi olduğunu görmek, Batı’nın kültürel ve felsefi altyapısının aslında ne kadar yapay olduğunu ortaya koymaktadır.
Ergün Kardaş
#AntikYunan #YunanMedeniyeti #TarihselGerçekler #KültürelYalan #Tarihçiler #FelsefiEfsane #BatıMedeniyeti #HayaliMedeniyet #SahteTarih #TarihYalanları #KültürYaratımı #YunanFelsefesi #FelsefeTarihi #Sokrates #Aristoteles #Homeros #Hipokrat #GeneHaddlebury #DavidPhilips #RichardBraddon #YunanMitleri #BatıEdebiyatı #TarihKurgusu #FelsefiKökenler #AntikMedeniyetler #GeçmiştekiYanılgılar #TarihselSahtekarlık #BatıDüşüncesi #MedeniyetKurgu









Bu bana sanki bazılarının tarihte Hz. Muhammed yaşamamıştır diyen tarihçilerin anlattıklarına benziyor.. ortada bulunan HADİSLERE rağmen.. o zaman Aristo'nun İSKENDER'i yetiştirin on yıl içinde akdeniz bir yunan gölü haline getirmesi de yalan.. SİZE bir şey söyleyeyim mi aslan YALAN diye bir şey de bulunmaz.. her şey uydurulmuştur.. yalan yoktur.. uydurma vardır ve uydurma dahi bir gerçektir.. bu konuda yazdığım bir yazıya örnek gösterirdim bu açıklamayı bilseydim..
Bu paylaşım altında Ben Muştu kullanıcısının şu yorumu bulunuyor.
"19 . Yüzyıldan itibaren başlayan yoğun Batı propagandası sayesinde antik Anadolu halkı ve medeniyetleri zorla Helen medeniyetine eklenmiştir ....Atinalılar yani Helenlerin , Anadolu topraklarına gelmeden en az 200 yıl öncesinde, bu topraklarda bir BÜYÜK İYONYA olduğunu belgeleyen yazıtın 2005 yılında Mısır da bulunması en önemli gelişmedir. .... Mısırda ki yazıt, Anadolulu İyonların MÖ 12 yüzyılda Hellas tan gelen Yunanlılar olmadığını, YERLİ ANADOLU halkları olduğu gerçeğini tamamen ortaya koydu . Maalesef Yunanlıların, temeli Fenikelilere dayanan grekçenin konuşulduğu heryerin kendilerine ait olduğu gibi bir takıntı var . Aynı takıntı Kıbrıs ve Makedonya içinde var . Ve Batı , kendi menfaatleri üzere ,taraflı yayınları ile bunu desteklemektedir .Şimdilik sayısı az da olsa , hızla çoğalarak bilimsel tarafsızlığa sahip batılı arkeologlar her geçen gün gelişen yeni teknolojiler ve arkeolojik buluntularla , BÜYÜK İYONYA nın , HİTİT ve LUVİ nin yani Anadolu medeniyetlerinin devamı olduğunu ispat etmişlerdir .Ve bunu artık hızlı bir şekilde dünyaya öğretmenin vakti geldi, geçiyor ."
Bu paylaşımda pek çok yorumcu YUNAN yapıtlarının ÇEVİRİLERİ ile islam uygarlığında felsefenin inşa edildiğini yazıyor. Bununla beraber pek çok kültürün MEDENİYET kendi dillerine.. dinlerine.. kültürlerine mal etme hastalığı bulunur. Örneğin yahudiler dine gasbetmişlerdir.. yunanlar bilimi gasbetmişlerdir.. bazıları Anadolu'yu peygamberler diyarı urfasından eğe denizindeki ionyaya kadar dinin ve bilimin merkezi olarak görme hevesi bulunur.. hatta bereketli hilal ile medeniyetin beşiği gören Jared Diamond bile bulunur. Hatta ünlü gez dünyayı gör konyayı gibi tekerlemeleriniz de bulunur. Ancak HALİFE-İ ARZ ortaya çıktığında bütün bu YARIM TARİH bir çeyrek daha artar İnşaallah.
osmanziya yontembilim.com






Fizyolojik gereksinimler
Sosyal ihtiyaçlar
ilgi arayışı.. saygı beklentisi.. sevgi umudu
aid oluş ve sahib oluş çatişmasi
kendini gerçekleştirme ve benini gösterme
Bu beş başlik maslov pramidine benzer.. fakat önemli olan gereksinim ve hedefler ile amaçlar ve arayişi birbrinden tefrik edebilmektir.
osmanziya 28.05.2025 03:18





Sadece kadınlar degil çoçuklar ve babalarda da ÖZGUR olmak isterler.
Bu yuzden aileden topluma kadar EGEMENLIK yetkisini kullanan BAŞKANLIK kurumu oluşmuştur.
Işte başkan yetkinin verdiği erki yani ERKEKLİĞI kullanirken GÜÇ ZEHIRLENMESI denilen bir olguyla karşılaşır.
Çunku egemenliğin hakimiyetinin ve otoritesinin ağırlik ve sıkleti.. BASKİ ve istibdada yol açar ve karşısindakinin ISTIKLAL ve bagimsızligini nazara almaz.
Zaten bu yuzden devletlerin saglam ve saglikli demokrasilerinde yasama ve yurutme ve yargi ve yargı ERKLERI arasinda birbirini dengeleyecek önlemler alinmiştir.
Bu yetkilerin hepsinin.. dogrudan ya da dolayli.. başkanin elinde toplanmamasina gayret edilmiş.. onun sadece YURUTMENIN BAŞI olmasina dikkat edilmistir. Lakin bazı katakullelerle bu önlemler etkisiz hale getirilmistir. Bunlarin en önemlisi.. Yasar KARAYALÇIN hocanin dedigi gibi 1960 anayasasinda getirilen EHLIYET ve LIYAKAT sistemi saglanmamis eski usul SIYASI YAĞMA sistemi surdurulmuştur.
Bundan daha ciddisi dil ve din ile ozgurluk ve emek gibi insanin ortak etik ve etnik ile politik ve ekonomik degerlerini.. partilerine paravana ve ideolojilerine paratoner eden yeşil ve kırmızi.. totaliter sistemler.. mavi ve kızıl otoriter rejimler.. halki kandirarak HÜRRIYET ve ISTIKLAL taleplerinin ardina sakladiklari sahte demokrasini KURTARICI gosterebilmektedirler.
Çünkü amaçlari özgurlugun guzelligi ve bağimsizligin iyiligi degil PARA denilen tonerin vanasınin kendi yandaşlarına açılmasidir.
İste bunun için öncelikle bizim sorunumuz KARA PARA degil aile de karı ve para arasinda bir denge ve uyum kurulmasidir.
KOCAYA "sadece" bir ATM olarak bakilmamali.. KARI i "sadece" geceleri bir KOKET olarak gorulmemelidir.
Karı SADAKATINE guzelligindene ve saygisindan daha çok önem vermeli.. Koca EMANETINE iyiliginden ve sevgisinden daha ziyade deger vermelidir.
Bunlar anlasildiginda hakimiyer ve istiklaliyet dengeye kavusur böylece ailede herkesin OZGURLUGU saglanir.. diye duşunuyorum.
Saygilarimla. 28.05.2025
osmanziya






Düzenleyen osmanziya - 05-Haziran-2025 Saat 22:35
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk