Nefsin istekleri yasak duvarına toslar.. ruhun dilekleri ise yasa engeline çarpar..

Üstelik aklın var sayım ve yok sanımlarla kayıtlanmış ve sınırlanmıştır.. örneği cebinde bulunan telefonu evde bıraktığını sanırsın.. ya da telefonunda internetin bulunduğu var sayarsın.. oysa mobil veriyi kapattığını unutmuşsundur.. hadi bunlar basitleri.. ya bir dünyada kendini ölmeyecek sayıyor ve ahireti ve sorumluluğu yok sanıyorsan.. üstelik bir de bunların ayırtında bile bulunmuyor isen.. nefisin.. ruhun.. ve aklın durumu bu ise.. kalbine dönük baktığında orada HÜRRİYET'in ne halde olduğunu düşünüyorsun ?

Bu yazılar için Değerli Bir yazar Ağabeyim;
çok güzel. böyle kısa ve özlü sözler yazsanız iyi olur dedi..


Ben de dedim ki; “Saygıdeğer Abin.. Bunları yazabilmek için "hürriyet" hakkında 5 hablo toplam 55 tablo yaptım.. bu yazıları da onların REKLAM panosu yapayım o zaman ;)”


İşte bu yazım ekinde tabloları sunuyorum.


20170308_225958_HURRIYET.rar





Belki bu yüz bininci tablom bu tablom içinde sözcüklerde fazla bir değişiklik yok.. ancak yıllar içinde ufak tefek değişiklikler ile yine hep İNSANI işledim.. zaten insanın insandan başka konusu var mı ?
Bu yüzden TANRI’yı bile insana benzetir insan..
Hem Tanrı’yı arayan SİMURG aynada kendini görmedi ?
Ayine-i şuurda böyledir ve orada kendinden başkasını bulamazsın...


Şimdi bu bilgiyi aldıktan sonra bir meraklı tüm cesasetini toplayıp aynı zamanda bütün cesaretini de arkasına alıp elinde OSMANLICA-TÜRKÇE bir sözlükle şu 57 tabloyu incelemeye geçse.. bu istekle sabırlı ve dayanıklı imgeleme ve irdelemelerle eminim bir süre sonra YBA anlam sürücüsü ve anlatım aygıtı olan hadd ve hatt’leri ele geçirmiş olacaktır..

Lakin nerede kahraman mücahid..

Amma biz yine reklamımızı bu anlaşılmaz tablolar ile sürdüreceğiz.. ta ki üç beş bu işe aşkını yatırım yapmış talibini buluncaya kadar.