lim ilim bilmektir
ilim kendin bilmektir
sen kendin bilmezsin
Bu nice okumaktır

demiş KOCA YUNUS'umuz.. sanki Dücane Çevrisi ile "bilmek, bilmeyi bilmektir" çevirisi ile bilmeyi bilmek kolaymış gibi...

Gerçi webimde yeni yayımladığım ÖĞRENMEYİ ÖĞRENME yazısında daha ileri gidiyor ve makinelere öğrenmeyi öğrendi.. biz daha ilerisine gitmek zorundayız dedim.

Bu durumda şimdi birde "öğrenme" çıktı.. "bilme" den başka.. üstelik webimin girişinde ÖĞRENME ÜZERİNE uzun bir yazımda bulunuyor, yirmi yıl önce..

Sonuçta ilim.. bilim.. BİLİM.. bilme.. öğrenme.. düşünme.. anlama.. inanma DİN.. kolay bir iş değil.. ancak çağımızda sanki kolaylaşmış gibi "yazan" ve "çizen"ler çok.. ben çizicilerdenim.. ancak çizgiyle değil kavramlarla çiziyor ve kavramsal tasarım yapıyorum.. merak edenler için...



İLM


ILM    dizini içindeki dosyalar

20210914_122540_ILM.rar



ILM dizini içindeki dosyaları incelediğinizde göreceğiniz sonuç benim burada yaptığım yansıtmadan çok farklı olacağını belirterek yazıyı başlatıyorum.

Sanki ilim, irade, kudret ve rahmet gibi TEMEL SIFATLARI bir çırpıda anlatabileceğimizi ve anlayabileceğimizi sanıyoruz. Bu ön yargıyla SENİRKENT’te yaptığımız çalışma fiyasko ile sonuçlandı.. ancak bu fiyaskodan öyle fiyonklar ortaya çıktı ki benim için tarif edilmez bir kazanç oldu.. belki fiyonk ya da fiyasko hakkında yapılacak bir araştırma bize bir “ilm” verebilir.. fakat “ilm” hakkında bir “ilim” yapmak kolay değildir.. bunun için felsefede koskoca başlıklar ile EPİSTOMOLOJİ (bilgi kuramı) .. DİL BİLİM.. (filoloji) açılmış ve yüz yıllardır da yoğun bir birikim olmuş.. buna rağmen sonuç hala tartışmalı..

İşte kuru bir çeviri olan “Bilim” kelimesi ile kelimenin kendisi olan “ilm” sözcüğün birbirinden ayırmak ve ne olduklarını ortaya çıkarmak üzere Senirkent’te bir çalışma başlattık.. sürdüremedik.. sonrasını sürdüğümde ortaya çıkan tablolar ve İzmir’e dönünce de yaptığım tabloları burada paylaşıyorum.

Yine bu tabloları hazır açık ve seçik anlaşılır bir halde günlük dilin düz yazısına çevirmeyeceğim.. çünkü insanlara ne kadar kolay, ne kadar çabuk, ne kadar çok ve ne kadar ucuz bir mal ve hizmet sunsan o kadar ona bağımlı oluyorlar. Bu uygarlığın gidiş çizgisinin hiçte iyi olmadığı giderek daha belirgin bir şekilde ortaya çıkıyor.

Örneğin tek tek web sayfası yapmak yerine herkese kolay kullanılır ve çabuk yararlanılır bir web sayfası ( face ) yapıldığında herkesi bir araya toplayarak onların gizliliklerini.. güvenliklerini.. özgünlüklerini.. özelliklerini ELDE EDİYORSUN.. biz de bunu bile bile seçiyoruz.. hatta kendi sayfamda www.yontembilim.com yazdığım yazıları burada tanıtmak zorunda kalıyorum. Şimdi google face ile savaş halinde bunun daha ilerisini yapmaya çalışıyor.. ve bu rekabetten karlı çıkanda kimse çıkmayacak.. giderek doğaya yabancı giderek insandan uzak hale geleceğiz. Çünkü zaten hepimiz TELEFON'a bağımlı durumdayız.


İlim ya da kuru ve kolay ve çabuk bir çeviri ile bİLİM adı verilen bu BİLİM’i (Fünün) anlamakta kolay, fazla zor değil. Bununla rahatça bir ömür tek bir BİLGİ ortaya çıkarmadan BİLİMCİ olabilirsiniz.. keza bunu din içinde uygulayabiliriz.. öylesine DİNCİ olabiliriz ki dinin temeli ve kökeni hakkında en ufak bir bilgimiz olmaz.

Sonuçta köken ve temelden uzaklaştıkça bir nesnenin ve kimsenin kendinden de ıraklaşırız.. Erzurumlu İbrahim Hakkı “Anlarsam uzağım yakınımdır, anlamazsam yakınım uzağımdır” demiş.. bu durumda dinci ve bilimci olduğu halde ANLAMADIĞINDAN dinden ve bilimden uzaklaşanlar.. demek.. işin kolayına ve rahatına alışıyorlar.. ucuzuna ve çoğuna koşuyorlar.. anlamına geliyor...

Aslında bende uzaklaşanlar.. alışanlar ve koşanlardan biriyim. Lakin bu durumdan çıkmak istiyorum ve bu yüzden YBA ortaya çıktı..      

OSMANZİYA

Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE
semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim
için düz yazıdan özür dilerim

.

NOT:
Evet, aslında benim kullandığım sistemde
cümleye, kelimeye hatta harfe de ihtiyaç yok…

http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/
http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/
http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/
http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/

www.yontembilim.com
www.insan-bilim.com
www.osmanziya.com
www.mustafabugucam.com.tr



http://sites.google.com/site/yontembilim/
http://sites.google.com/site/insanilim



Seslenme dizini içinde dosyalar üç dizin içindeki dosyalardan ibarettir.

Ses.. seslen.. seslenme

Birinde 10 dosyaya bedel iki artı iki dört dosya..
birinde 22+2 d dosya.. birinde 20+2 dosya..
Bu dosyalar TABLO’lar.. bunları boş verin.. bunlar gelecek içindir.

İçinde bir de düz yazı var.. içinde de bu gün yayımladığım videoya ek yazılar.

Oturup seslenme üzerine iyi ve uzun bir DÜZ yazı hazırlayacaktım.. baş parmağım arızalı olduğundan yazamıyorum. Susamadıkça seslenirsiniz.. susarsanız dinlersiniz.. başta kendinizi dinlersiniz.. 60 yıllık annenizi 40 yıllık eşinizi dinlersiniz.. dinleye dinleye de DİN sahibi olursunuz.. öyle bir dine girmekle dindar olunmuyor. Olsanız olsanız iyi bir kindar olursunuz.. bütün ötesi yoktur.

Yaratanı sevimiyorsanız.. peygamberi sevemiyorsanız.. müminleri sevemiyorsanız..
Bu sizin iyi bir kindar olduğunuzun alemetidir.

Kindarlıktan vaz geçin.. iyi bir şey değildir.. eğer din sizi kindarlıktan çıkaramamışsa bilin ki u iyi bir din değildir.. bırakın.. “leküm diniküm ve liyedin” sizin dininiz size.. benim dinim bana.. tümcesini neden kitaptan çıkarmamışlar.. hayret ediyorum.. güçleri yetmemiştir.. yetseydi.. birliğe ve birlikteliği aykırı diye kesin kaldırırlardı.. en ucuzu.. hükümden kaldırıldı.. ilga edildi.. mülga bir ayet diyorlar.. bak yine de kurtarıyorlar.. PEYGAMLER içinde devlet kuranlar var.. hatta devlet başkanı olan peygamberlerde vardır.. son peygamberin kurduğu ya da kurduklarını sandırdıkları devletin akabinde.. her devlette olduğu gibi.. kan gövdeyi götürmüş.. cennetle müjdenenler birbirlerini öldürmüş.. bu dindar ve kindar oldukları için değil DEVLET oldukları içindir.. devlet öyle bir velettir ki tedavül-ü emval ve efkar denilen bir illete mübtela olarak evlatlarını yiyen bir validedir.. yani veledlerini yiyen tek anne ve ümme DEVLETTİR.

Eğer devletin gücü yetseydi bütün seslenmeleri dinler.. kendine düşman kim varsa yaşatmazdı.. iki ki susanları dinleyemiyor.. amma biz konuştuğumuz için güvende değiliz.. bu bizim kutsal devletimizi için değil kutsal ya da mutsal bütün devletler içindir.. çünkü devlet demek birlik demektir.. birlik demek güç demektir.. güç demek haklı ya da haksız tüm hükümlerini zorla yürütmek demektir.. devlet eşkıya olmasın diye kurulur lakin en büyük eşkıya yine devlettir.

Otoriter ve tolaliter bir devlet.. gençliğimizde bizim de bir hülyamızdı.. rüyamızdı.. vazgeçilmez bir hayalimizdi.. despot bir baba ve tiran bir koca.. devleti gösteren en yakın örneklerimizdir. Ve ne yazık ki ben de öyle idim..

Adın çıkmasın dokuza inmez sekize derler ya.. hala öyle bir koca ve böyle bir baba görülmeyi sürdürüyor olabilirim ama öyle değilim kendini dinlediğimde yani sustuğumda.. darısı bütün baba ve kocaların başına.. ancak devlet insan olmadığından onun yaşlanıp böyle olacağını hiç düşüneyin.

Ben neden böyleyim.. çünkü.. yaşlandım ve gücüm kalmadı.. haaaa…. Demek ki bana bu işleri yaptıran gücüm ve kuvvetim imiş.. amma önemli olan bu dönüşü güçlü iken yapmaktı.. demek kısmet değilmiş ;)





Sağlıcakla kalın

13.06.2020 yazılmış bir yızıdır.











Düzenleyen osmanziya - 14-Eylül-2021 Saat 12:38