AYET AYET BÜTÜN KUR’AN’IN MANASI EDEBTYR.
Abdullah@umrandergisi.com
“Müslümanlar Kur’ân’dan uzakla?ty uzakla?aly gün yüzü görmediler” demi?ti üstat Sezai Karakoç…
Kur’ân’dan uzakla?an ümmetin en büyük kayyplaryndan biri de ne yazyk ki “Kur’ân âdâby” oldu…
Kur'ân’da edeb kelimesi geçmezse de, ‘âdet, aly?kanlyk, eskilerin uygulamalary’ yani ‘sünnet’ anlamynda de'b (Âl-i Ymran 3/11; Enfâl 8/52, 54; Mümin 40/31), ayny mânada deeb (Yusuf 12/47) ve ‘sürekli’ anlamynda dâibeyn (Ybrahim 14/33) kelimeleri yer alyr. Peygamberimiz, bir hadisinde Kur'ân'dan "Allah'yn edebi" diye söz eder. Yine o, "Gerçekten bu Kur'ân Allah'yn sofrasydyr (me'dübetullâh); O'nun sofrasyndan gücünüz yetti?ince bilgi toplamaya çaly?yn." buyurur. (Darimi, Fezailü’l-Kur’ân, 1 ve 11) Me'debe ve edep kelimelerinin, iki hadiste de Kur'an'a nispet edildikleri, anlam olarak ortak olduklary, hadis dilinde edebin hayyrly ve yararly bilgilerle davrany? aly?kanlyklaryny ifade etti?i ve Kur'ân'yn bu bilgi ve davrany?lary sergileyen bir ilâhî edep kayna?y oldu?u anla?ylmaktadyr. Rasûlüllah (s.): "Eddebenî Rabbî ve ahsene te'dîbî: Beni Rabbim edeplendirdi ve te’dîbimi en güzel ?ekilde yapty." buyurur. Te'dîb; e?itme, bilgilendirme demektir. Hadis hakkynda ?u yorum yapyldy: ‘Rabbi onu ubudiyet ahlâky ile tedib etti ve mekarim-i ahlâk-y Rabbaniye ile süsledi. Allah Teâla, kutlu Rasûlünü “edeb kitaby” olan Kur’ân’la e?itti; O’nun ahlâky yani âdâby da Kur’ân’dan ibaretti. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin veciz ifadesiyle:
Âdem o?lu e?er edepsiz ise, adam de?ildir. /Âdem ve hayvan türlerinin cismindeki fark edeptir.
Gözünü aç da bak cümle Kelamullah’a; / Âyet âyet bütün Kur’ân’yn mânâsy edeptir.
Bu bilgilerden hareket eden Yslâm âlimleri, “edeb” kavramyny ?öyle tanymlamaya çaly?yrlar:
-Ahmed b. Muhammed el-Mukrî der ki: “Edeb; nefsin e?itimi ve huy güzellikleridir.”
-Ku?eyri nakleder: Dediler ki; “Edeb aklyn sûretidir.” Ve yine dediler ki: “Ylim edeb ile anla?ylyr.”
-Berîka’dan: “Zahirdeki hüsn-ü edeb, batyndaki hüsn-ü edebin göstergesidir.” denilmi?tir.
-Ybn Manzûr ve Zebîdî’ye göre edeb; e?itilmi? ki?inin (edîb) e?itimle (te'dîb) kazandy?y durumdur.
-Ybn Kuteybe, Edebü'l-Kâtib (Edebü'l-Küttâb) adly eserinde, bir "dilin edeplendirilmesi", bir de “nefsin edeplendirilmesi”nden söz eder ve ‘ki?inin dilini edeplendirmeden, yani edebiyat ve dil bilimlerinde e?itilmeden önce nefsini edeplendirip ahlâkyny güzelle?tirmesi gerekti?ini, nefsin edeplendirilmesinin de iffet, hilm, sabyr, gerçe?e saygy, vakar, merhamet gibi erdemlerle mümkün oldu?unu’ söyler.
Edebin önemine ve nasyl kazanylaca?yna dair söylenenlerden bir kysmy ?öyledir:
Maverdi (Edebü’d-Dünya ve’d-Din): ‘Edeb tecrübelerle, adet, gelenek ve göreneklerle kazanylyr.’ der. Ona göre: ‘Edeb ikidir: Birincisi farzlary edâ etmek suretiyle kulluk borcunu, di?eri dünyayy imarla güzelle?tirmeyi gerektirir.’ ?air: ‘Allah akyl gibi bir ?ey (daha) yaratmady / Ynsanlar edeb gibi (iyi) bir ?ey kazanmady.’ der.
Mevlâna Celaleddin Rumî der ki: ‘Edeb bir tâc imi? Nur-u Hüdâ'dan / Giy ol tâcy, emin ol her belâdan.’
Hadis: “Benim yanymda en sevgili olanynyz; ahlâky güzel, huyu yumu?ak ve herkesle geçimi iyi olandyr.”
Böylesine ihataly bir kavram olan “edeb”in zamanla anlam daralmasyna u?rady?yny görürüz. Hayaty bütün alanlaryyla ku?atan edeb; zamanla ibadet ve muamelâttan farkly olarak geni? ölçüde ahlâkî ve sosyal içerikli bir kavram haline gelir. Bu muhteva de?i?iminde 7. yüzyyldan itibaren Grek, Hint ve bilhassa Yran gibi Yslâm dy?y kültürlerden aktarylan bilgiler etkili olur. Aslynda bütün nitelikleri, duygulary, davrany?lary ve kendisini ku?atan maddî ve manevî de?erleriyle insany merkeze alan bilgi ve hikmeti kapsayan “edeb/âdâb”; fykyh literatüründe, müekked ve zevâid sünnet dy?ynda kalan davrany?lary ifade eden nafile, mendup, müstehap, tatavvu ve fazilet ile e? anlamly kullanylyr. Âdâb/edeb çerçevesinde mütalaa edilen davrany?lar; farz ve vacibe bir ilâve oldu?u için nafile, Allah ve Resulü tarafyndan te?vik edildi?i için müstehap, kar?yly?ynda sevap vaad edildi?i için mendup, dini bir mecburiyet olmaksyzyn yapyldy?y için tatavvu, yapylmasy yapylmamasyndan daha iyi oldu?u veya yapanyn ahlâkî kemalini arttyrdy?y için de fazilet diye adlandyrylyr.
Bize dü?en, edebi, o en geni? anlamy ile tekrar hayata hakim kylmak; bunun için de Kur’ân’y, âyet âyet bir edeb kitaby olarak okumak, anlamak ve ya?amaktyr.
http://www.akv.org.tr/abdullah-yildiz-la-sali-sohbetlerine-davetlisiniz-cn104.html
|