Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
![]() |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
Dünya | |
![]() |
![]() ![]() |
![]() ![]() |
Yazar | Mesaj |
fazilet
Üye ![]() Kayıt Tarihi: 02-Nisan-2010 Konum: Yzmir Gönderilenler: 88 ![]() Hak Puan : 0 Kidem : 5 OrtalamaHak : % 0 Irtibar :0 |
![]() Gönderim Zamanı: 18-Ekim-2012 Saat 09:31 |
Hindistan da çok ünlü bir ressam varmış...
Herkes bu ressamın yaptıklarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş... Ve onu 'Renklerin Ustası' anlamına gelen Ranga Çeleri olarak tanısa da; kısaca Ranga Guru derlermiş... Onun yetiştirdiği bir ressam olan Raciçi ise artık eğitimini tamamlamış ve son resmini yaparak Ranga Guru'ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş... Ranga Guru ise; - Sen artık ressam sayılırsın Raciçi.. artık senin resmini halk değerlendirecek. diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve en görünen yerine koymasını istemiş. Yanına da kırmızi bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Raciçi denileni yapmiş... Ve birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki, tüm resim çarpılar içinde ve neredeyse görünmüyor... Çok üzülmüs tabii. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki.. Alıp resmi götürmüş Ranga Guru'ya ve ne kadar üzgün oldugunu belirtmiş. Ranga Guru üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Raciçi yeniden yapmış resmi ve gene Ranga Guru'ya götürmüş. Tekrar şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş Ranga Guru... Ama bu defa yanına bir palet dolusu çesitli renklerde yaglı boya, birkaç fırça ile birlikte... Ve yanına insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı ile birlikte bırakmasını istemiş. Raciçi denileni yapmiş... Birkaç gün sonra gittigi meydanda görmüs ki resmine hiç dokunulmamış, firçalar da, boyalar da kullanılmamış... Çok sevinmiş ve koşarak Ranga Guru'ya gitmiş ve resme dokunulmadığını anlatmış.. Ranga Guru ise; Sevgili Raciçi, sen birinci konumda insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanaği ile karşılaşabileceğini gördün... Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı... Oysa ikinci konumda onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin... yapıcı olmak eğitim gerektirir... Hiç kimse bilmedigi bir konuyu düzeltmeye kalkmadı, cesaret edemedi... Sevgili Raciçi Mesleginde usta olman yetmez, bilge de olmalısın.. Emeğinin karşılığını ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın... Onlara göre senin emeğinin hiç bir değeri yoktur... Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartışma... |
|
fazilet
|
|
![]() |
|
osmanziya
Kıdemli Üye ![]() Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 4019 ![]() Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
![]() |
Teşekkür ederim yine "seçkin" bir paylaşma..
"Ranga Çeleri" RENKLERİN USTASI demekmiş Hind dilinde.. Renk ile ranga arasında ses benzerliği kurdum. Çeleri ile çelebi arasında benzerlik. Yunus Emre ÇALAB diyor Yaradan"a... Demek diller arasında acaib bir girişim var. Sonuçta renk çelebisi olup RESİM USTASI ile çırağı arasında öykü, oldukça ders verici gerçekler sunuyor. Yirmi senedir terim ve kavramlarla kurulan RESİM yaparım ve bunu yaparken kendim türetirim ve kendim tüketirim ve bu güne kadar türettiklerimi tüketen ve böylece üreten konumuna gelemedim. Buna rağmen yapıyorsam bunu sürdüren güdü başkalarının beğenmesi veya anlaması olamaz.. Belki gelecekte insanlarıranlayacağı ve beğeceneceği ve hatta bu yöntemi öğreneci ve kullanacağına dair beklenti ve umuttur. Bunun içindir ki RESİMLERİMİ günümüzün insanını değil gelecekteki insanları sunuyorum bu nedenlerle bu günün insanlarıyla da tartışmıyorum. Öyküde USTA olman yetmez BİLGE olmanda gerekir öğüdü var. Bu şu demektir bir şeyi bilmek ve üretmek yetmez onun tanıtman ve pazarlamanda lazım. Bu gün bu hizmete MENAJERLİK deniyor. San'at'çılar ürettikleri eseri ve hizmeti pazarlayamazlar.. alanındaki bir pazarlamacı hasılatı ticari metaya çevirmek işinde ustadır. Bende bu pazarlamayı GELECEĞE bırakayorum. Bu öyküde herkese bir ders çıkabilir, burada ben kendi dersimi anlatıyorum. Amma herkese açık bir ders de şu olabilir ki istidatlarımızı san'atlar haline getiren maişetimiz ve mesleğimiz, ortaya bir mal ve hizmet ortaya koyma imkanı verir. Bu iş, bu yetenek, bu beceri sıradan olabilir benzersiz olabilir. Ucuz olabilir, pahalı olabilir. Bunlar ÖNEM derecesine ve günlük gereksinime göre kişiye az ya da çok bir gelir getirir. Fakat bu ÖNEMLİ değildir. Çünkü ÖNEM az da olsa çok da olsa geçicidir ve elden gidicidir. Bir işi DEĞERLİ yapan ve önemini kalıcı ve sürekli hale getiren bu mal ve hizmetin sağlam ve düzgün yapılmasıdır. Allah sağlam ve düzgün işi sever. Çünkü kişinin işindeki ciddiyetini ve dürüstlüğünü gösterir. Çünkü işteki özen ve dikkat, esere ve nesneye ait değil KİŞİYE ait bir özelliktir. İşte bunun için paylaşımının önemi ve paylaşılanan yetkinliği yerine senin "seçimine" değer veriyorum. Senin ve kendi ifadesini ibare eden herkesin kurduğu üç çümle bir makaleye, bir makale ise bir kitaba bedeldir. Sağlıcakla kalın Osmanziya Düzenleyen osmanziya - 18-Ekim-2012 Saat 22:22 |
|
![]() |
|
![]() ![]() |
||
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |