Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Yöntembilim
 YöntemBilim Forumu | Yöntem Bilim | Yöntembilim
Mesaj icon Konu: ARTILAR Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2770

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: ARTILAR
    Gönderim Zamanı: 13-Eylül-2014 Saat 13:03

A R T I L AR



Artılar.. aslında artı.. art.. ar.. üçü birden artı'lar.. din ve dünya üzerine oynanan oyunlara inat bende dil üzerine oyun kuruyorum.. anlamaktan ve anlatmaktan bıkmış olanları anlamadıkları ve anlatamadıkları yazılarıma ve tablolarıma çağırıyorum.. içlerindeki sessiz çığlığa kulak kapayanların görsel ve işitsel dünyanın penceresindeki esrik ve tuzak perdesini yırtmak istiyorum.. uyarılara duyarlı (hassasiyet) ve duyurulara uyarlı (hissiyat) mabeynindeki DUYUMSAMALAR yani duyum, duygu, düşünce ve dilek kümesindin BİLEŞİMİNDEN ibaret iki çizgi arasında.. bu bir şey anlatmayan boş yazının sesli reklamının çağırdığı ARTILAR başlıklı yazıda dahi keyf edeceğiniz fazla bir anlatım yok.. yine bildiğiniz bıktırıcı tümceler.. usandıran yakınmalar.. ama iyi de bir haberim var.. içinde tam 54 tane tablo var.. yöntembilimsel analizi öğrenmek isteyenler için bir örnek.. benden böyle bir örnek isteyen oldu.. isteğini yinelerse ona göndereceğim bu linki.. kendini kendine beğendiren İÇERİKLİ bilgilerinden gözünü sıyırıp özünün biçimini görebilirse belki o da anlayacak osmanziya'nın bir TALEBE   istemediğini ve izleyen bir MÜRİD aramadığını ve muradının YÖNTEMBİLİM'in biçimine tâlip irade'ler olduğunu.. MERAKINI aşk haline getirmiş gençler bekliyorum.. aşkının merakı peşinde yıllarını vermiş yaşlılardan ziyade.. çünkü bu yol bilgi ve sevginin zinde ayaklarıyla yürünür..


ARTILAR DİZİNİ İÇİNDEKİ 54 DOSYA:
20140914_121226_ARTILAR.rar






Bu dizinin içinde 54 tane versiyon sırasıyla izlenecek tablo var.. hepsinin kökü şu (+) işareti

Dünya ve dini ifade ve ibare eDen DYL’in köküne yapılan bir yolculuk var..

Düz yazılarımı yalayıp geçenler ile alaya alanlar beni ilgilendirmiyor..

Bu artı işareti haç işaretine benzer ama haç değildir.. haccın dönüsünü gösterir.
Çizgileri de eşit olduğundan bir tür kabe resmi vermektedir.. haç diktdörtgen bir resim verir.

Dünyanın sorunları.. dinin sorunları.. artık ikinci plana düştü dilin sorunları karşısında. Buna anlayacak adamlar artık geleceğin mimarlardır.. eğer onlar geleceğin yeni nesli için kendilerine gayret etmezlerse din ve dünya için birbirini yiyen insanlardan bozulmuş bir çevre ve sapmış bir nesilden fazla geriye fazla bir şey kalacağını sanmıyorum.

Bu kötümser bir bakış.. iyi bir yaklaşım değil.. fakat tek başına iyimserliğinde bir işe yaramadığını öğrenmiş bulunuyorum geçte olsa.. her açın tok olduktan sonra geriye sadece bok kaldığını gören dolu ve boş midelerden başka bir şey göremez.. ancak bedendeki batn ve midemizden başka hayat midesi.. şuur midesi.. inanç midesi.. bilgi midesi.. sevgi midesi olduğun ANLAŞILDIĞINDA gören.. düşünen.. soran.. anlayan.. inanan.. adanan.. insanların bir şey yapması gerektiği.. yaptıkları ortaya çıkar. Zaten böyle ortada bir çalışma ve başarı olmalı ki bu kadar hır dır eden güç ve güre rağmen uygarlık gelişimini sürdürüyor.

Çünkü dünya kaynakları sonsuz değil.. iktisad ve ekonomi gerekiyor. Dünyadaki erekler arıklar.. araklar.. başı-bor değil sür eşeğin adalet ve politikaya gidiyor.. ekonomi ve politika ise ancak BİLİM VE HUKUK ile diri ve canlı kalır. Bizim evrenle dengemiz ve toplumla uyumumuz için aklımıza yerleştirilen İKTİSAD ile kalbimize kazınan ADALET eğer boşuna değilse, bize sunulan teknoloji ile ideolojinin kalitesini test edilmesi gerekiyor..

Acaba idelojiye ve dine göre bir bilim ve hukuk mu var yokta ORTAK bilim bilim ve müşterek bir hukuk mu olmalı ?


Olmalı ise.. neden dil, din, ekmek, özgürlük, barış için ulusal partiler ve uluslararası ideolojiler var..

Ortak bir bilim ve müşterek bir hukuk varsa global ilkeler ile ulusal ülküler arasında bunların denge ve uyumunu sağlayacak GLOKAL bir çözüm bulunamaz mı ?

Bunun için LAİKLİK ilkelerinin ve DEMOKRASİ ülkülerinin yeniden belirlenmesi ve revizyonu gerekiyor. Bunun içinde sağlam ve sağlıklı bilgi ve buyrukların elde edilmesi gerekiyor. Yoksa yüklem ve yargılarımızın mırmırı ile isteklerimiz ve bilgilerimiz curcunası sorunları çözmeden.. soruları yanıtlamadan.. dertlerimize çare bulmadan geyik muhabbetinden hallice yüreksiz bir yürüyüşe ve ereksiz biri gidişe dönüşür.

İşte bu yüzden veto yetkisi olan beş ülkenin aynı zamanda en çok silah satan ülke oluşunun nedenini göremiyoruz.

Çünkü dil kalitemiz düşük.. yeni bir dil oluşturamadık.. ESKİ dillerle uyutulmı sürdürülüyor.

Öyle ise buyrun dilinize.. dilimiz döndüğü kadar anlattık.

Sağlıcakla kalın.

OSMANZİYA


Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE
semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim
için düz yazıdan özür dilerim

.

NOT:
Evet, aslında benim kullandığım sistemde
cümleye, kelimeye hatta harfe de ihtiyaç yok…


NOT:






Aziz Dostum.. siz böyle takdir etmişsiniz amma düz yazılarımı ve tablolarımı anlaşılmak, kavratmak, yaşamak ve yaşatmak için değil yöntembilimsel analizin öğrenilmesinin reklamı , kullanılmasının propagandası ve yararlanılmasının tanıtılması amacıyla sunuyorum. Bu duvar tablosu bu amaçla yapılmış bir tanıtım örneğidir fazlası değil. On dakikada yaptığım bu tabloyu düz yazıya çevirerek anlaşılacak bir metin haline getirmeye çalışsam mübalağasız on gün zaman harcarım. Bizde böyle duvarlardan çoook var.. bunları prefabrike binalar gibi bir araya getirip bir DÜŞÜNCE SARAYI yapar ve insanları bu SİMETRİ dünyasında hayranlıkla dolaştırırdım.. sonuçta ne olur insanlar benim düşüncelerimi gerçekler olarak görürlerdi.. çünkü o düşünceleri kendileri değil başkası oluşturdu.. Günlük dilin mantığı örülen ve bilimsel bilginin matematiği ile örgülenen hazır sistemlerin ve rejimlerin formasyonu bu.. geleneksel idelojilerin ve ekollerin mentalitesi bu.. bu yaklaşım ve zihniyetle, felsefe edebiyat ve din vaaz olmaktan öte gidemiyor ve HİKMET sayılı bilim ve düşün adamlarının elinde erişilmez bir meta olarak kalıyor. Yöntembilimsel analizin öğrenilmesi, kullanılması ve yararlanılması yaygınlaştırılınca e BİLME çabuklaştırılacak .. DÜŞÜNME kolaylaştırılacak.. böylece sağlam ANLAMA ve sağlıkla İNANMA da yaygınlaşacaktır. Yüklem (haml) ve yargılalarımız (Hükm) reddileşecek.. isteklerimiz (taleb) ve dileklerimiz (arzu) ciddileşecek.. mantık ve meşietimiz hassasiyet ve hissiyatın daha az etkisi altında kalacak. O zaman sorunluluğumuzdan çıkan çözümlerimiz geliştirilecek ve sorumluluğumuzdan doğan seçimi iyileştirilecek. Ancak bu DEĞİŞİM PROJESİ böyle sihirli değnek gibi değil de doğaya yaratılışa.. yaşama.. evrime uygun bir biçimde olacak. Hasılı yöntem-bilimsel analizle insanlar da sağlam bir insan-bilim.. Müslümanlar da sağlıklı bir islam-bilim yapacaklar. Yeter ki bilimi, filimden ayırt edecek düzeye gelelim. Amma bundan önce gerçekleştirmem bir hedef var.. yöntembilimsel analizi öğrenmek isteyen dört beş ÖĞREN-İ-C-İ.. bulmaya çalışıyorum. çünkü kitleleri sürekleyecek bir ÖĞRETİ değil öğrenmeyi sağlayan düşünmeye disiplin veren YÖNTEM sunuyorum



bu sunum "çok ta" anlaşılan bir ifade değil sözü bile fazla özellikle tablolar "hiç te" anlaşılır bir şey değil.. ancak BİRR şeylere bir yerden de başlamak gerekir. Örneğin bu konuşmanın götürdüğü link'teki 54 tablodan birini versiyon sırasıyla dikkatle izlemeyi ve görmeyi denediniz mi ? Yalınından basitine doğru.. sonra bundan anladıklarınızdan eleştiri ve anlamadıklarınızdan soru çıkardınız mı ? Yoksa bunlar anlaşılmaz ve baksam.. görsem ve izlesem de anlamam ÖNYARGISIYLA hiç tablo okumaya girişmediniz mi ? Eğer bu olmamışsa burada anlamadım-anlayabilirsiniz ikilemiyle vakit yitireceğimize uygun bir zamanda karşılıklı olarak anlık görüşmede dosya alışverişiyle bir kaç çalışma yapmak gerekiyor ki bunu bir kaç arkadaşla yaptım bayağı yararlı oluyor.. Burada önemli olan ne benim zatım ve bilgim.. ne de sizin zatı aliniz ve ilginiz.. önemli olan ANALİTİK DÜZLEM tablosunu GÖRMEK ve bulmacalara harf ya da kelime yerleştirmek ve yazmak gibi sözcükleri / terimleri sayfaya manen çakmak ve birkaç kere bunu yapmak suretiyle kavramı zihne bir çivi gibi çakmak, bir vida gibi tutturmak, bir putrel gibi perçinlemek.. yani mesleğiniz KAYNAKÇILIK.. bunu yaparken yatay ve dikey çizgeleri KULLANMAK ve sonunda da YARARLANILACAK bir anlam çerçevesi ve anlatım resim çıkarmak.. bütün olay bu ve bundan fazlası değil..

Yani burada bilinenin öğrenildiği bir öğrencilik değil.. bilinmeyeni bir öğrenicilik var.. ancak şu var ki bazıları için yüzmenin öğrenilmesi için başkalarının yardımı gerekiyor.. örneğin ben bilmiyorum yüzmeyi ama şunu iyi biliyorum ki beni batıran yüzmeyi bilmemem değil korku ve telaşımdır.. yoksa su beni dibine çekmez ve ben de kendi kendime doğaçlama suretiyle yüzmeyi öğrenirim.. bunu sağlayanda denizin beni boğmayacağını olan gözlemim ve inancımdır.. ikincisi tüm öğrenmeler ve koşullanmalarda de ufakta olsa bir ÖDÜL tahrikinin ve   bir ÇIKAR teşvikinin bulunmasıdır.. kimse işe yaramayan bir şeye gereksiz emek ve boşa giden vakit harcamaz. insan iştahı olmadan yemek yiyebilir mi .. iştiyakı olmadan iş yapabilir mi.. güdüsüz ve dürtüsüz hiç bir eylem gerçekleştirilmez.. tadı ve tuzu olmayan yemek yenmez.. şimdi denize düşmek korkusu.. boşa gitme kayısı.. taşıyan keyifsiz bir işe k girişilmemesini normal karşılıyorum.. ancak bütün bunları yapmayanların keyfi.. hırsı.. cesareti bana verildiğinden yirmi senedir bir hastalık gibi bu işi sürdürüyorum... ne yapalım yazgı bu.. dünyayı akıllılar değil deliler yürütür:)


Aziz dostum.. bu anlattığım birinci merhale idi.. ikinci merhale çok arkadaşlar yöntembilimsel analizi öğrenmeye giriştiklerinde yararlı olduklarını görüyorlar ancak bunu benim çok kelime bilmeme ve ilmime bağlayarak kendilerinin ya da başkalarının yapamayacağı özel yetenek ve kişisel beceri görüyorlar. Üçüncü aşamada bazıları   ellerine kalem ve kağıtı aldılar.. anlam çerçeveleri yaptılar.. bunlardan yararlandılar.. kişisel düşünmelerinde ve özel çalışmalarında kullandılar yararlandıklarını söylediler.. ama ardı gelmedi.. örneğin Fatma Çakır kardeşimiz.. evlendi ve daha çalışmaya vakit bulamadı.. keza web sahifemde Kutlu AYTUG isimli bir abimizle bir sene sonunda şemalarla tartışma yapacak hale geldik.. şakır şakır şema yaptı ve daha onun yaptığı düz yazı ile yaptığı açıklamaya girmeden tablodan ben onun o benim meramımı anlıyordu.. sitemde bunları görebilirsiniz.. Hiç unutmam.. yöntembilimsel analiz bu hale gelmeden 15 sene önce.. Kültür Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinde iken bir arkadaşımız geldi.. ben onu yöntembilimden bahsettim ve o zaman yöntembilimsel analiz kitabımın ilkel ve müsvedde haline verdim.. öğlen arasıydı.. bir parka oturmuş müsvedde metni okumuş.. öğleden sonra geldi.. abi dedi senin talebelerin var mı.. bu benim ufkumu açtı.. birden çok yönlü ve yanlı görmeye başladım.. o müsvedde de 20 sayfa düz yazı ve 20 tanede tablo vardı.. bu müsvedde Ankara Felsefe Derneğinde Mantık Profesörü Necati Öner Hocamın tanıdığı bir imkanla yaptığım sunuma dayanıyor.. O sunumda Prof. Kemal GÜSOY hoca da vardı.. bana dedi ki Dünya bu koordinatlara dayanan Kartezyen düşünceyi aştı.. Ben de hocam zaten bu bizim düşmanımız.. düşmanını tanımayan onu yenemez.. bu yüzden öğrenmemiz gerekir diye savunmuştum.. bu yaptığım çalışmalara benzer başka çalışmalar da var.. bilenler biliyor.. bunun en dünyaca en tanınmışı tony Bozon’un ZİHİN HARİTASI çalışmaları.. Analitik Düzlemi 1611 yılından beri      MATEMATİK kullanımıyla dünyanın başına geçiren DESCARTES’den beri tanınmış çok zihinler, M.Kemal Atatürk, İmamı Nursi, kartezyenin artezyenin çekiminden kurtulamıyorlar.. belki ağzından ANALİTİK sözü çıkaran ve ben dahil herkes..   zaten analitik düzlemi başımıza geçirilen bir SEPET olarak sunarım.. son bir yıldır kullandığım bu sepeti face de bıraktım.. sonuçta yöntembilimsel analiz hala başkalarına sunamadığım.. yansıtamadığım.. aktaramadığım bir EMANET olarak duruyor ve bunun ağırlığı altında eziliyorum.


http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/
http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/
http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/
http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/

www.yontembilim.com
www.insan-bilim.com
www.osmanziya.com
www.mustafabugucam.com.tr



http://sites.google.com/site/yontembilim/
http://sites.google.com/site/insanilim



Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 13:104
A R T I L A R


Düzenleyen osmanziya - 14-Eylül-2014 Saat 17:44
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk