USUL


UYARLIK dizini içindeki dosyalar

20150607_221009_UYARLIK.rar




iMAN ve aMEL ile İlgilenen iki kişi biri erkek biri dişi..
gereksinimini karşılamak bütün işi.. insanız.. beşeriz.. hayvanız.. canlıyız..
nasıl kurtulabiliriz ki cansızdan..
yaşamımızın tabanı olan bu temas ve temaşadan edeb ve ebede yükselmek..
ARAYIŞ kapısını aralamak için çalmaktır..
çalışırken ve çalıştırırken çalanlar gerçek almanın
bu "çal"ma olduğunu anladıklarında
usul usul ya da uslu uslu USUL kapısına doğru yürüyecek ve koşacaklardır..
o günleri bekliyorum...

Us ve Su ussu.. Su ve uS suus..
canlı ve cansızın birleşiminden ortaya çıkan US yani aklımız..
ASIL olandır SILA bulandır ki
"Ettehiyyatü..elmübarekatü.. esSALAVATÜ.. elmüberakatü LİLLAH" deriz.
işte tam ElhamdüLLLAH...



USUL’u esas yapmayan fusus.. husus.. umuma mahkum olur.
ASIL’u unutan vusul ve fusul içinde kaybolur.
Denilebilir. Ve fakat
Esas ve asıl nedir ?


Bu temel ve köken sorularını yanıtlamak da kolay değildir.
Ya da yanıtlanmıştır zor da olsa ve fakat bizim haberimiz yoktur.


Bu iletinin dizini içinde tablolarda varılan son nokta:

“Tanrıya tapmak dikeyi ile kulluk yapmak yatayıdır.”



Denildiğinde, sizin, yukarıda tırnak içindeki tümce ile usul ve asıl ile fusus ve fusul
arasında ne gibi bir bağlantı kurdun, diye sorduğunuzu duyar gibiyim.



Böyle gibi gizemli, meraklı ve anlaşılmaz yazılarıma bakacağınıza Tablolarıma ve tablolarım üzerindeki kablolarıma bakmanızı tavsiye edeceğim.

İlk versiyondan son versiyona kadar giderek bu karmaşıklaşan kavramsal tasarımlar
yöntembilimsel analiz dediğim bir dil ile yapılmaktadır. Burada iki seçenek var. Birincisi bu dilin kodlarını öğrenerek bu tabloyu okuyabilirsiniz. Çünkü kendinizde böyle bir tablo yapabilirsiniz.
Bu özel ve uzun bir gayret isteyen bir iştir. İkincisi bunun yerine sadece bu yazı için tabloların en başından ve yalınından başlayarak sonunu ve karmaşığına doğru teker teker çözmeye çalışmak.


İster bu şema için olsun ister sadece bu yazının tabloları için olsun şu koşular gerekmektedir.
Bir kere konuya odaklanma ilgisi lazım. Ayrıca yabancı ve teknik sözcüklerde sözlüğü bakma gayreti.. bu ilgi ve gayret için harcanarak ve kullanacak sakin bir zaman ve imkan bulmak. Eğer bu koşullar gerçekleştiğinde tabloları sırayla imgeleme ve dikkatlice bir irdeleme yaptığınızda belki kazancınız, kaybettiğiniz süre ve emek değerinde olmayabilir. Belki de olacak bilmiyorum.


Ancak az da olsa şu elde ettiğiniz açıklık.. ışık ve aydınlık ARAŞTIRMA ruhunuzu tahrik ederek yeni tabloları da anlamaya çalışma coşku ve tutkusu verecektir.



Bakalım 22 tablonun ilkinde hangi kablolar var:

Malum kablo bir borudur ki onun iki ucu var.
BİLGİ kablosu doğru ve gerçek uçlarından oluşur.
BUYRUK kablosunun iyi ve güzel uçları var.
Bu iki kablo( X) biçiminde yerleştirilmiş.


Bütün bu yerleştirmelerin ve bağlamaların bir kuralı, bir anlamı var.
Örneğin bilgi hem gerçek hem doğru olmalıdır diyor.
Bazı bilgiler gerçektir ve fakat doğru değildir diyor.
Bazı bilgiler doğrudur ve fakat gerçek değildir diyor.
Sağlam bilgi hem doğru hem gerçek bulunmalıdır diyor.


Burada bilgi ve buyruktan başka kablolarda var:
UY kablosu uy-ku-lama ve uy-gu-lama uçlarından oluşuyor.
Bu altı uy-ku ve üstü uy-gu olan kablo DİKEY kablo.
UY kablosunun bir de YATAY tarafı var.
Sol tarafında BİLGİ, sağ tarafında BUYRUK uçları bulunuyor.
UY kablosun bağlı ve bağımlı uçları ile SÖZ ve DEĞER uçları da var.
Söz, bilgi ve buyruktan oluşur diyor tablo.
Tablo ayrıca doğru, gerçek, iyi ve güzellik
değerlerinin olduğunu da gösteriyor.


Şimdi böyle gerekçe ve gerekliliklerini göstererek buradaki bütün 22 tane tabloyu ayrıntılı olarak açıklayabilir. Ancak bunun için benim yeterli zamanım olmadığı gibi bunu yapmaya gerekte görmüyorum. Çünkü amacım yazar olmak, mütefekkir bulunmak ve böylece halkıma ve milletime hizmet etmek amacım olmadığı gibi İçerikli gerçekleri ve bilgileri paylaşarak kendimi ifade etmek dahi değil.


Usul ve yöntembilim yöntembilimsel analizin reklam ve propagandasını yaparak bu tanıtım ve beğendirme ile bu konuları özgün bir şekilde öğrenmeye talip kişilerin arayışlarını tahrik etmek istiyorum lakin bu güne kadar bu hususta muharrik bir kişi de bulamadım ve bana ulaşan da olmadı.


Gereksinimi için öğrenen ve ihtiyacını karşılamak için bilgi edinen ve keyf olsun diye içerikli bilgileri paylaşan kimseler yukarıdaki irdeleme ve imgelemeyi yapmak için zaman harcamaz. Haklı olarak ısraf görür.. doğrudur.. çünkü gereksinimini karşılayıp bir işe yarayacak değildir ve bu işe el atmayacaktır.


Peki bu işe kim el atacak?


Bu işe el verecekler:


Birincisi, anlamak ve anlatmaktan bıkmış yazar ve okurlar.
İkincisi, Okurluğu öğrenmemiş gençler ve yazarlığa alışmamış olan yaşlılar.
Bilmenin ve öğrenmenin sonunun bulunmadığını anlamış öğrenciler.
Bilgi ve buyruğun sağlam ve sağlıklı olmasının önemini ve değerini bilen öğretmenler.
Çağlar ötesi bilgi, varlık ve değer sorunsalını ayırt etmiş bilginler.
Ve bu işte bir nasip ve kısmeti bulunan kimseler.



Yöntembilimsel analizi kullanmayı merak eden değerli arkadaşım Halil Bey bana şunu yazdı:



Anlatamadınız ki Mustafa Bey. Hadi benim aklım anlayacak kıvamda değil, siz söylüyorsunuz, hiç kimse anlamadı yahu. Böyle nevzuhur, bilinmedik bir şeyi anlatırken gerizekalıya anlatıyormuş gibi anlatacaksınız. Bizim yazdıklarımız bilindik şeyler olmasına rağmen açık ve anlaşılır yazmaya çalışıyoruz. Siz bize hem yepyeni bir şey öğretmeye kalkışıyorsunuz, hem de gizemli cümleler kuruyorsunuz.

Önce işin alfabesinden başlayın. Ve mesela deyin ki bir gün köyümde koyun otlatırken, elma ağacının altından geçerken başıma bir elma düştü. Birden, buldum, buldum diye bağırmaya başladım.

Yöntembilimsel analiz denilen bir yöntem bulmuştum. Kağıt getirin, kalem getirin diye sayıklamaya başladım. Hemen getirdiler. Bir taraftan da annem oğlum aklını mı yitirdi diye bana ağlamaklı gözlerle bakıyordu.

Ben kalemi aldım, sayfanın başına elma yazdım. O bana çalma'yı anımsattı. Evet çalmamalıydım. İlk çıkarımım bu oldu. Sonra aklıma Selma geldi. Selma köyün en güzel kızıydı. Ana bana selmayı isteyin dedim. Kırk yıldır evliyiz selma ile... Yöntembilimsel analiz ilk meyvesini vermişti. Her gün ne meyveler yiyorum bu yöntem sayesinde. Keşke anlasanız, keşke siz de yeseniz diye bitirseniz...

Bu hayali hikaye ile anlatmak istediğim şu. Ne yapıyorsunuz. Ne yapmak istiyorsunuz. Bu kelimeleri nasıl türetiyorsunuz. Türetme gayeniz nedir. Bu türevler bize nasıl yol gösteriyor. Çıkarsadığımız bu kelimeler bize yol mu gösteriyor, yoksa kaçınacağımız şeyleri mi söylüyor... Aha itiraf ediyorum. Ben gerizekalıyım arkadaş benim anlayacağım gibi anlatın. Ben anlarsam, herkes anlar merak etmeyin. Bu sıkıntıdan böylece kurtulun. Selam ve saygılarımla.



Zaten bende bu yazıyı yazısına yanıt olarak onun için yazdım.


Değerli Kardeşim bana önemli sorular soruyor:


Ne yapıyorsunuz. Ne yapmak istiyorsunuz. Bu kelimeleri nasıl türetiyorsunuz. Türetme gayeniz nedir. Bu türevler bize nasıl yol gösteriyor. Çıkarsadığımız bu kelimeler bize yol mu gösteriyor, yoksa kaçınacağımız şeyleri mi söylüyor ?



Bir defa bu çalışmanın amacı olan usul ve yöntem bilgileri insanlara yol gösteren içerikli bilgiler vermeyi amaçlamaz. Buyruk ve öğüt anlamında dini ve felsefi sözcükleri hedeflemez. Ancak uymaya ve uygulamaya esas buyruk ve bilgilerin sağlıklı ve sağlam olması için gereken koşulları ve kuralları saptamamıza ve yerinde ve yararla kararlar vermemize yol açacak biçimsel ve yöntembilimsel bilgileri amaçlar. Yöntembilimsel çalışma yapmak için metamatik bir araç olarak kullanılan analitik düzlemin metodik ve mantıksal olarakta kullanılabileceğini kanıtlaya çalışır. Kısaca yol gösterme.. açıklama.. açma.. ışıklandırma.. aydınlatma.. amacına doğrudan doğruya değil dolayla olarak yardımcı olur.


Kelimelerin nasıl çoğaltıldığını.. türetildiğini.. bağlandığını.. merak eden soruya şu yanıtı verebilirim. Eğer siz TEMEL bağlantılara göre düşünüyorsanız.. ilişkilerin temel ALANI olan zaman ve mekan KADROSUNA göre tefekkür ediyorsanız. Bu konuya nasip olursa YÖNTEMBİLİMSEL ANALİZ kitabımda ayrıntılı ve kuramsal olarak açıklayacağım. Ancak buradaki soyut ve kuru bilgiler bize hemen kelime türetme ve uygun yerlere oturtma becerisi vermez.. elimize kağıt ve kalemi alarak bol miktarda kablolu tablolar yapmakla uygulamalı olarak bol örneklerle gerçekleştirebiliriz. Bunu da meraklı ve alakalı arkadaşlarla karşılıklı tablolar yaparak gerçekleştirebiliriz.

Sağlıcakla kalın.


Osmanziya








OSMANZİYA

Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE
semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim
için düz yazıdan özür dilerim


NOT:
Evet, aslında benim kullandığım sistemde
cümleye, kelimeye hatta harfe de ihtiyaç yok…







OSMANZİYA

Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE
semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim
için düz yazıdan özür dilerim


NOT:
Evet, aslında benim kullandığım sistemde
cümleye, kelimeye hatta harfe de ihtiyaç yok…



Düzenleyen osmanziya - 08-Haziran-2015 Saat 10:18