GERÇEK NEDİR ?

insanı tanıyalım ve tanımlayalım..
evreni tasarlayalım ve biçimleyelim..
gerçeği örelim..
doğruyu bilelim..

Çünkü her şeyin ölçüsü "insan"dır demiş PROTOGORAS..
“Kendini bilen rabbini bilir, rabbini bilen kendini bilir.” demiş KELAM-I KİBAR..
"İlim ilim bilmektir.. ilim kendin bilmektir.. sen kendin bilmezsin bu nice okumaktır"
diyen KOCA YUNUS'a uyarak
yöntembilimimi.. insanbilimimi ve islambilimimi inşa ediyorum.
Sağlam bilgi ve sağlıklı buyruk taşıyan SÖZ'lere uyarlık..
verili değişken ve tutarlı değer yüklenen SÖZCÜKLERE duyarlık..
geliştirmeye çalıştım.
Sağlam bilgi hem gerçek hem doğru olmalıdır.
Sağlıklı buyruk hem güzel hem iyi bulunmalıdır.. kriterlerini çıkardım.
Şimdi soruyorum;
Gerçek nedir ?

Var-sayma ve yok-sanma yetimizin BİLİMİ .. diyalektiğimin eğitimi.. retoriğimizin yönetimi anlamına gelen YÖNTEM ile olur. Bu önemli ve değerli bir çabadır. Çünkü esas usule bağlı olmazsa bilgi yığınından başka bir şey olmayan eklektik ve aksiyomatik bir sistematikten başka bir nesne değildir. Kendini beğenmezsen.. ya da böbürlenmezsen.. sana yol gösteren bir kaynak ya da aygıta sahip olman güzel bir iştir. Zaten insan olan kendini beğenmeye bırakarak doğruyu ve gerçeği sorar, iyiyi ve güzeli arar.. belki sonunda bulur ya da bulamaz bu ayrı bir konu.. ancak aramayan insan olamaz. Bulunduğu beşeriyet mertebesinden aşağı düşmeye başlar.. Allah azze ve celle korusun.

Bu tablo daha önce yaptığımız GERÇEK dizinindeki çalışmalardan yararlanarak çizilmiştir. YBA ile sözcükleri NOKTA haline getirerek çizgiler ve suretler çiz-i-yor.. çiftgiler ve şekiller çift-i-yoruz.. çiftlik.. ikilik.. karşıtlık.. özdeşlik.. benzerlik.. başkalık bir sürü anti ve kontra.. türlü türlü parite ve dualite.. ile dolu zihinde çiftleri tekleştirmek.. çokları birleştirmek için uğraşırız.. sonuçta NİCEL çokluk ve azlık.. çiftlik ve teklik meydana çıkarırız ve bunlarını büyüklerine evren.. insan.. tanrı.. adını veririz.

Hikayemiz evren ve insanı ayırmakla başladı.. evreni ikiye böldük tabiat ve tarıh dedik.. soyutlarına mekan ve zaman diyoruz.. insanı ikiye böldük akıl ve kalb dedik.. soyutlarına anlam ve amaç diyoruz.. ne zamanı ne mekanı.. ne anlamı ve ne de anlamı asla göremez ve gösteremezsin.. fakat bazı deliler gibi bizde görmeye ve göstermeye başladık.. ki bu işe YBA adını verdik.. arayıp bulmanın sağlamla ve sağlıklı olması için düşünenleri yardıma çağırdık.. kimse gelmedi.

Acaba bu sloganımız "Düşünenleri ARIYORUM çünkü ARAYANLARI düşünüyorum" tümcesini .. "Arıyorum DÜŞÜNENLERİ çünkü DÜŞÜNÜYORUM arayanları" demediğimiz için olabilir mi ? Hadi madem düşünenler gelmedi arayanlar gelsin.. bilme.. düşünme.. anlama ve inanma rotasında...

Bak şimdi YOL yerine "rota" dememe bakıp beni mason sayan olursa üzülürüm.. bu vesile ile belirteyim totaliter ve otoriter birbirine muhalif olarak çıkan müslümanları ve masonları ve Marksistleri.. yani yeşilleri, mavileri ve kızılları tutmuyorum.. biz SARI’yız. Bu renklerin gelenekçi ve yenilikçi çabalarını saygıyla karşılıyorum. Ancak yöntembilimimizin bu gibi içeriklerle ilgisi yoktur.. o sadece "gerçek nedir ?" sorunun yanıtını ararken SÖZ'e ulaştı.. onun etrafında dönmekten başka bir iş yapmıyor.. ancak yeni ve hızlı anlam sürcüsü.. özgün ve kolay anlatım aygıtı ile...











ESRARI ŞERİAT

Esrari ŞERIAT.. şeriatın sırları.. dinin bilinmezleri.. kurallarin sırları.. yasakların gizemleri denilen imkan ve vucub dairesi.. esbab ve itikad alanlari.. risalet ve velayet vecihleri.. ubudiyet ve rububuyet cihetleri.. fazile ve vesile.. makami mahmud ve derecei refia.. manayi ismi ve harfi.. nazar ve niyet.. basar ve sem'.. işaret ve delalet.. manzara ve mubsira.. imkan ve hudus.. imam ve imtina.. icab ve selb.. makul ve muhal.. terk ve talk.. sail ve nail.. hayir ve şerr.. hasene ve seyyie.. amel ve emel.. mal ve mel.. kalem ve kelam.. kiraat ve kitabet.. elbet bu söylediklerimin Türkceleri ve İngilizceleri de bulunur.

Ancak sorun kelime bilmek ve bildigini gostermek ve anlatmak değil degil an la mak...

Diri oğrenmezsek
Canlı düşünmezsek
Sağlam anlamazsak
Sağlikli inanmazsak...
Bırakın diri ve canliyi.. saglam ve sağlikliyi
Ademoğlu ögrenmiyor.. düşünmuyor.. anlamiyor ve inanmiyor.

Yaşıyor.. ölümü anmadan ve animsamadan.. dogum ve düğüm arasi olan hayat ve yaşam.. olum ve ölüm arası şuur ve taninç.. GIDA ve GAYE ekseninde burada goşterildi.. BAKIP GÖRMENIZ ve ZIHINDE ÖRMENIZ .. bilip düşünmeniz.. sorup anlamaniz.. savı ve kaniti eleştirip inanmaniz için burada sunuldu.. açik ve seçik sergilendi.

Kolay gelsin.. olay olsun.. ay şekerim.. vay koçum.. world way web.. dunya capinda ağ metavers ile sizi bekliyor.

Sağlıcakla kalınız.. uyuyunuz.. uyaniniz.. ayiliniz.. bayıliniz.. uyandiriniz.. bayiltiniz.. ayiltiniz.. bayiltamadigimiz gibi uyandiramadikta.. kendimizi.. yaşami diri ve canlı ögrenmek ve öğretmek için.. lakin çıkmamiş canda bir umut bulunur.

Elektriginiz kesilsin.. suyunuz kesilsin.. umudunuz kesilmesin.. çunku iflahiniz kesilir ve kurtuluşunuz kalmaz.