https://www.youtube.com/watch?v=cbOSMapWBlY

Sinemayı kim icat etti?

Barış ÖZCAN

Video'yu izlediğinizde bir konudaki çalışmaların ve icadların birleşerek yeni bir buluşa yol açtığını anlayacaksınız..

Keşif bilinenin ortaya çıkartılmasıdır..
örneğin ATEŞİN KEŞFİ..

İcad bilinmeyenin meydana getirilmesidir..
örneğin TEKERİN İCADI..

Ateşin (enerji) ve tekerin (iş) bu günkü bütün teknolojinin temeli olduğunu düşündüğünüzde bunların bir araya gelmesinin RASTLANTI (tesadüf) mı yoksa programlı bir DÜZENEK (tevafuk) mi olduğu konusunda bir tartışmanın içinde bulursunuz zihninizi ?

SİNEMA .. gerçeğin öyküsünü mü anlatıyor yoksa öykünün gerçeğini mi arıyor.. sinema sinema olmadan önce resim idi.. müzik idi.. tiyatro idi.. yani bir SAN'AT süreci idi.. sonra bunlar birleşerek ortaya yapımcının.. yazarın.. yönetmenin.. oyuncuların bir araya gelerek teknoloji yardımıyla kendilerini PARA kazandıran bir sanayi ortaya koyduğunu da düşünebilir siniz ?

Ya da başka bir açıdan KADER denilen olgunun bizim gözlerimize gösterilmesini olarak ta anlayabilirsiniz.

Bu durumda VİDEO bize diyor ki sinemayı birisi değil birileriyle icad etmiştir..

Bunun benim konumda ve bilim alanında bir örneği de bugun bilim dilinin olmazsa olmazı ANALİTİK DÜZLEMİN matematik kullanımında.. geometriden aritmetiğe geçen Descartes.. aritmikten geometriye geçen Fermat.. bu ikisini birleştirerek bu gün kullandığımız matematik kullanımı ortaya çıkaran Euler olmak üzere üç kişinin çalışmasına bağlı olduğunu anlarsanız.. bu arada Mantığın Yunanistanda Aristo tarafından keşfinden önce Geometrinin Mısırda.. Aritmetiğin Hindistanda.. sonra İslam Uygarlığında Harizminin bunları birleştirerek MATEMATİĞİ ortaya çıkardığını düşünürseniz.. onun da sinemaya benzer bir şekilde ortaya çıktığını açık ve seçik anlarız.

Gelelim bizim YÖNTEM BİLİMSEL ANALİZ ile analitik düzlemin METODİK kullanımına.. bunu 33 yıldır anlatmama rağmen kimseye anlatmıyorsam.. hiç te şaşırmıyorum.

Çünkü günlük dilin MANTIĞINDAN ve bilimsel dilin MATEMATİĞİNDEN yani KAFAMIZA konulan dil sepetinden ve BAŞIMIZI örülün düş çorabından kurtulmak kolay değildir.


Buna rağmen bu konuda ısrarımın sebebi.. günlük dilin ve bilimsel bilginin üstündeki felsefe ve din katmanlarının çok yönlü ve yanlı alanlarının ve konularının böyle ortam bir dil ve bilgi platformunu gerektirmesidir.

Böylece kendine düşünen inananlar ile başkasını inanan düşünenlerin.. düz ve ters diyalektiğinden ve mühendisliğinden kurtulabilmesi için bize böyle bir ALET gerekiyor.

Yani biz halka rağmen halk için çalıştığımızdan bu iş biraz zor oluyor.. ancak ben de buna katlanmaya azmetmiş bulunuyorum.

Osmanziya 24.01.2025 üçyol izmir 19:04