Mesut YÜCETÜRK yazısı




OK OLUŞA DOĞRU;TÜKETİCİLİK!..
Kelime ve cümlelerine fikir ve hayalini katarsan YAZAR olur, filozof olur, Tolstoy olursun. Kelime ve cümlelere Duygularını, hakikati Katarsan Şair olur, Yunus Emre olursun. . Duygularını notaya dökersen bestekar olur,Itri olur, Dede Efendi, Bethooven olursun.
Estetiği, sanatı, zekayı, mühendisliği taşlara dökersen Mimar Sinan, mikelangelo, Donatelli olursun.
Araştırmayı, mücadeleyi, sabrı, bilgiyi ilme dökersen Einstein olur, Edison olur, İbni Sina olursun.
Duyguları renklere dökersen, Leanordo da Vinci, Osman Hamdi bey olursun.
Hasılı, okuyanlar, düşünenler, araştıranlar hep bir şeyler üretir,İnsanlığın ufkunu açar, İnsanlığın faydasına yeni şeyler sunarlar. Onlar dünya fabrikasının Fikir işçileridir. Hep Üretirler.
Bir de hayatı tüketmekle geçen, dünya, mal, mülk, kariyer ve makam peşinde koşup, hayvan gibi üreyip ölüp giden, insalığa zerre kadar faydası olmayan, hatta zararı olan bir kesim, vardır. Yemek için yaşar, yaşamak için yerler.
Kapitalizmin çocuklarıdırlar.
Bunlar sadece tüketir.
Sanattan, estetikten, bilimden, düşünmekten, Araştırmaktan, okumaktan yoksundurlar. Çünkü okumayı sevmezler. Onlar seyretmeyi severler. Okumak, meşakkatli, külfetli. Seyretmek kolay ve basittir, zahmetsizdir. Sana hazırlanan survivörları, masterchefleri, yemekteyiz,vb saçma programları otur sabahtan akşama kadar Seyret, dini masalları müzik eşliğinde dinle , yada borsanın başında sabaha kadar pür dikkat, altın, dolar çıktımı, indi mi telaşı ile insanlığından çık. Kağıdın, paran prim yaptı ise zevkten dört köşe bir şekilde yat ve uyu.
Zaten bunların ellerinde şakülleri, mihenk taşları da yoktur. Ki duyduğum doğru mu diye kontrol etsin. Zaten böyle bir kaygıları da yoktur. Taklitçilerdır. Hazır lopculardır. Bananeci, NEMELAZIMCI lardır. Ha, birde Bunlar konuşunca mangalda kül bırakmazlar. Haydi dediğin zaman bir davanın ucundan tutmazlar. Ucundan tutarmış gibi yaparlar hep. Riske girmeyi sevmezler. Korkaktırlar. Kibirleri, egoları tavan yapmıştır. Her şeyleri menfaat, fayda odaklıdır. Arkadaşlığı da, dostluğu, akrabalığı da, insanlığı da. Yola çıkamazsın onlarla. Çünkü yolda bulduklarına yola çıktığını satarlar.
Duygusuzdurlar. Ya da duyguları nasırlaşmıştır. Kabadır. Saygısızdır. Nezaketten, incelikten yoksundurlar. Kalas gibidirler, diyeceğim de, kalas yine bir işe yarar. Bunlar tam bir odundur. Hem de içi boş, kof odun. Yaksan ısı vermeden fıs diye geçer gider.
Çünkü, bunlar asla Erdemli olamaz, hayatın anlamını idrak edemezler.
Asla pulpalıktan kelebeğe dönüşemez. Pupa olarak kalır, Pupa olarak ölürler.
Çünkü, METAMORFOZ onların ulaşamayacağı bir kaf dağı, bir nirvanadır. Ve onlar asla, Ey mutmain Nefis... hitabına mertebesine ulaşamazlar. ASLA.
Hasılı,
Tüketen insan tükenir. Önce birey sonra aile, sonra da toplum çözülür, çürür. Tüketen insan, her daim kapitalizmin Emperyalistlerin kölesi olmaya mahkumdur.
Çünkü, Üretenler, her daim tüketenleri yönetir.
Çünkü, tüketicilik, köleliktir.
Önce Özbenliğini, aidiyetini yitirir, sonra kültürüne ve toplumuna yabancılaştırır insanı. En sonunda da, kendini, kendine ve insanlığa yabancılaştırır.
Sonuç :YOK OLUŞA, HÜSRANA doğru atılan adımdır, TÜKETİCİLİK!
Selam ve dua ile...
Mesut Yücetürk

dedi.
dedim ki:

Üretim kadar "tüketim" bir olması gereken GERÇEK Değerli Kardeşim. Aynen yönetim kadar "eğitim"in de yer alması gibi.. güzel bir "teşvik" yazısı yazmışsınız tebrik ederim. Şevk ve özendirmek bulunmazda cesaretlendirmek yönlendirmekte olmaz. Bununla beraber GDDY ile böyle HasS yani ANLAŞILIR yazılar sunmak ve sermek bir süre sonra alışkanlık yaparak insanların kendisinin düşünmesine engel oluyorlar. Bin de bir okuyucu arasında kendisini düşünen benini yazan çıkıyor.

Saygılarımla. osmanziya yontembilim.com

(not: ibadet bir tüketim işidir.. eğlence bir tüketim işidir.. doğuma göre ölüm bir tüketim işidir.. felaktan helaka giden yolda.. )




















Düzenleyen osmanziya - 10-Ağustos-2024 Saat 10:19

Hayattan çok şey istemeyin,
Çünkü tanıdığım en cimri şeydir hayat.
Küçücük bir mutluluk isteyin,
Birde ÇAY.. ♥ demişsiniz.. Değerli Faruk ZEYLAN Abim bir de bu güzel saptamanızın tersine bakalım; Dört isim Turgay Ciner.. Fatih Altaylı.. Bill Gates.. Mustafa Buğuçam sonuncusunu taş çatlasa yaklaşık beş bin kişi biliyor.. birincisini bir milyar.. ikincisi bir milyon.. üçüncüsünü sekiz milyar tanıyor. Neden ? Lütfen google de bunların yaşam öyküsüne bakınız. İnsanlar bir tarağın dişleri gibi eşittir tarağı yatay tutarsak.. amma bir de dikey tutarsak.. en üstte Turgay Ciner yer alır en altta Mustafa Buğuçam.. halk arasında hoş DEĞİL ama gerçekçi bir söz bulunur: KAÇ PARALIK ADAMSIN. Yani envanterin ve ciron ne kadar ? Bu gücün göstergesidir ve dünya da güçlüler ve zayıflar arasında ilişkiler yumağıdır. Başka bir anlatımla dünya kölelerini BAĞIMLI krallar ve krallarına BAĞLI köleler dünyasıdır. Krallık ve köleliği herkes bilir de bağlı ve bağımlı olmayı bilmez. Akşam çay içerken ATIŞTIRMAYA bağlı adamla.. akşam iki kadeh almadan uyuyamayan adam aynıdır.. bağımlılık noktasında. Peki kralın bu ikisinden farkı nedir ? Şimdi sıkı durun: Bağımlılık ve Bağlılık ardında ne bulunuyor ? BAĞ.. onun ardında AĞ.. Her ne kadar bu NET şimdi internet haline gelmişse de ve MMM ler WWW haline dönmüşse de kendi zigot ağımızın ağ-aç haline gelmesiyle ortaya çıkan durumu anlamak şu anlattıklarımı anlamaktan çok daha önemli ve değerlidir.. çünkü nesneler ve kimselerden oluşan özneler bir âlem teşkil etmektedir. Saygılarımla.