TANRI degil
TANRI Ertuğrul KÜRKÇÜ’nin dediği gibi erkek, yaşlı ve beyaz bir “İNSAN” değil.. doğuran kadın ve evren değil.. doğrulan erkek ve insan değil.. gören âdem ve görünen âlem değil.. SOMUT Can değil.. SOYUT Ben değil.. toplum değil.. birey değil.. dişil değil.. eril değil…

Fakat biz bilenen A, B, C lerden bilinmeyen X, Y, Z’lere giderken bilimsel teşbih ve bilimsel temsil yaparız yani BENZETME kullanırız. Tabloda bir ELF bir de SİN harfleri gösterilmiş.. TANRI elif ya da sin değil.. ancak tüm bunlar O’na yönelmek ve O’nu tanımak için gerekiyor.. ilim ve irade ile kudret ve rahmet sıfatlarını anlaman için bunlar lazım geliyor.. ancak tüm bu vucudlar O’na VACİB olmuyor.
A
B
C
D
V C D
V c c
V C B
V C H
Dilin NUTKA’ları.. kıyasları.. cümleleri.. kelimeleri.. harfleri.. hatları ve NUKTA’ları yani yedi katmanlı işaretleri bir göstergedir.. YBA ile biz HATT düzeyine indirdik dili.. artık bu konuda harflere.. kelimelere.. cümlelere.. kayıslara.. nutuklara ve mantıklara gereksinimimiz bulunmuyor.. hedef ENİ olmayan ve BOYU bulunmaya ve YÜKSEKLİĞİ kalmayan NOKTA’ya inmek.. ona indik mi de hiçbir nesne ve kimse kalmaz.. biz en iyisi şimdilik hatta ve çizgide kalalım.. anladıklarımızı eleştirelim ve anlamadıklarımızı soralım.    
13.01.2018 bundan tam altı yıl önce paylaşmışım.. emekli olduktan sonra bir yıl olmaya dört ay kala.. şimdi de diyorum: A.. B.. C.. bilinenlerinden X.. Y.. Z.. bilinmeyenlerine... yazarak TANRI değil.. demişim.. altı sene önce.. lakin TANRI üçgen ya da haç ya da hilal yani DAİRE de değil.

İnsanlar eğer bir yol bulunuyorsa.. o yoldan giderler.. YENİ BİR YOL AÇMAZLAR.. eğer gereksinimleri bulunmuyorsa.. çünkü hazır ve kolay ve hızlıdır.. yeni bir yol zahmetine katlanmazlar.. yani bir bina varsa kiralayıp otururlar.. yeni bir bina satın almaya girişmezler.. eğer gerekmiyorsa.. YBA davasının açtığı yol da böyledir.. eğer günlük dilin mantığı ve bilimsel bilginin matematiği işlerini görüyorsa ve gereksinimlerine yarıyorsa neden yeni bir dil KURSUNLAR.. yeni bir yol açsınlar.. yeni bir ev yapsınlar ki.. insanların bu güne kadar YBA e yaptıkları KURŞUNLAMAK.. oldu. Anlamıyoruz.. açık değil.. seçik değil.. soyut.. ağır.. kuru.. sıkıcı.. aslında öyle değil. Ancak onlar elde olanlara öylesine alışmışlar ki bırakamıyorlar ve bu da gayet doğal ve normal.

İnsanlar alıştıklarını kolay kolay bırakamazlar.. eğer bu da bütün araçları kullandıran ve gereçlerden yararlandıran mantık ve matematik ise.. YENİ BİR DİL neden ve niçin öğrensinler ki.. eğer onları bu yeni tekniğe ihtiyaçlarını göstermezsen.. ya da onlar bu yeni yönteme gereksinimlerini görmezlerse.. YÖNTEM BİLİMSEL ANALİZ’i asla benimsetemezsin.

Tanrı ve din gibi gizemleri konuları reklam.. siyaset ve seks gibi çekici mevzuları içerik.. yapıp YBA soyut ve içeriksiz biliminin propagandasını ettim.. ancak onlar bu suyu içip tanelerini bıraktı.. insan anlatımdan ne anlar.. somutunu alır soyutunu bırakır.. ve bu da gayet doğal hoşlanmadır.. ancak hoşafa gelince iş başka.. hoşafın tanesini de yerler ve suyunu da içerler.

Beşeriyetin yapısından çıkan medeniyetten insaniyet kulesini inşa ederken.. insaniyet binasından da islamiyet kapısını açarken.. bir de baktık ki üç yüz yıl önce islamiyet bitmiş.. gele gele gördük ki insaniyette tüymek üzere.. ve yedi ekimden sonra iyi anladık ki o da kalmamış.. geriye ne kaldı MEDENİYET.. peki beşeriyetin yapısından medeniyeti çıkaran ne idi ? Olmazsa olmaz bileşenleri dil ve din olan KÜLTÜR.. işte YBA kültür'den din'i de çıkarıp geriye kalan DİL üzerine yoğunlaşan bir çalışmadır. Ancak buna ne dilciler yüz verdi ne de dinciler.. biz de onlara yüz vermedik.. verseydi bu sefer ASTAR isteyecekler idi ki benim muradım da tam bu idi.. a.Star.. yani star ve yıldız olmayan soyut ve içeriksiz biçime yönelsinler.

Bundan sonra korkuyorum.. insanları içeriklerime merak sarıp yine de YBA öğrenmeye.. yani onu edinip kullanmaya ve yararlanmaya merak sarmazlarsa.. içeriklerimin yalanlarından ve yanlışlarından zarar görürlerse.. elbette bilerek ve isteyerek yalan ve yanlış söylemem.. düşünmem.. konuşmam.. fakat dili kötü ve kötüye kullanma marazı nedeniyle.. sağlam ve sağlıklı bilgi ve değer taşıyan sözlere duyarlığımıza rağmen.. iyi ve güzel olmayan düşüneler ve dilekler barındırabilirim sözlerimde.. ya da diğer taraftan Değeri Olan Paylaşımlar ına dokundurtmayan ve kendi söyleyen ve kendi dinleyen insanlar gibi de olabilirim.

Yani partnersiz.. editörsüz.. webmastersiz.. menecersiz.. sekretirsiz slave’i olmayan bir master gibi çok konuşarak ve uzun uzun anlatarak insanlar kaçıran kimseler gibi de olmuşumdur.. bilemiyorum.. en iyisi susamazsan bile sözü kısa kesiyor, saygılarımı sunuyor ve sağlıcakla kalın diyorum. Osmanziya. 13.01.2023 Üçkuyular İzmir




Düzenleyen osmanziya - 13-Ocak-2024 Saat 09:22