Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Din | |
YöntemBilim Forumu | Diğer | Din |
Konu: abd | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3425 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: abd Gönderim Zamanı: 15-Ağustos-2015 Saat 19:42 |
ABD olmak
Amerika Birleşik Devletleri mi olmak yoksa Anadolu Birleşik Devletleri mi olmak yoksa Atalet ve batalet ve dalalet içinde olan bir "abd"mi olmak ? bu gün bu konulardaki yazdıklarımı önemine binaen buraya alıyorum. Türkler ve kürtler müslüman olarak kardeştir.. ellerine silah almazlarsa bu ülkenin vefalı ve aynı hakları sahip vatandaşlarıdır.. KÜRESEL ekonomik ve politik ORTAK güç ve çıkarların.. etnik ve etik farklılıkları kışkırtarak.. ulusal ve dinsel ayrılıkları kaşıyarak.. bu kardeş vatandaşların birbirine düşürülmesi karşısında YEREL VE BÖLGESEL dini ve etnik yapıların hatta devletlerin bir araya gelerek kendilerini savunmaları gerekmektedir. Örneğin iranın ve israilin türkiye söz konusu olduğunda ortak düşmanlık edeceklerine onun etrafında toplanıp BÖLGESEL birliktelik ve YEREL beraberlik kurarak küresel güce karşı koyabilecek bir güç olmak zorundadırlar. Aksi halde ORTA DOĞU'da kan akmaya devam edecektir. Buna karşın görüyoruz ki uzun adam doğunun gülen adam batının etkisinde bir uyuşmazlık çıkardılar. Belki doğunun ve batının dayanılmaz baskılarıyla bu hale engel olamadılar. Fakat millet bunu basiretle görüp, aydınlar ferasetle hareket edip, uzun vadeli ve gerçekci bir vizyonla tavır almalıdır. Bu BÖLGENİN Anadolu Birleşik Devletlerine hazır olmalı ve bu YEREL güç, dünyaya karşı koymalıdır. Erkek yakışıklı ve kadın da güzel olunca.. ve eğer ceplerinde para varsa.. üstelik bir de ünlülerse.. hayatı düzeltmek.. deveye hendek atlatmaktan zor olur.. sonuçta kişisel ve bireysel özellik ve niteliklerden ziyade söylenen söze bakmak devri.. adama bakarak değerlendirecek halimiz kalmadı aziz kardeşim... sonuçta çok yönlü ve yanlı insanın bazı özellikleri ve bazı yerlerde ve yıllarda bir araya gelince hem bilim hem hukuk.. sağlam ve sağlıklı.. diri ve canlı.. verimli ve başarılı oluyor.. şimdi ülkemiz yakın gelecekte bu şansı yok.. ancak orta ve uzak vadede bilgi toplumu ve hukuk devleti koşullarında YEREL ve BÖLGESEL çare ve çözümün çekirdeği olabilir... Seninle aynı fikirde olmadım diye neden solcu olayım ki.. sağcı da değilim.. solcuda değilim.. ben öncüyüm. Solcular hırsız değil.. sağcılar dinsiz değil anlamını nasıl çıkarıyorsun ki.. solcuların hırsızı sağcıların hırsızından daha acımasızdır sağcı yüzde otuz çalar.. solcu yüzde yetmiş.. sağcıların MÜNAFIGI solcu kafirden daha şiddetlidir.. kaldı ki tümcem de tüm sağcılar hırsızdır.. tüm solcular dinsizdir diye bir anlamda yok.. benim demek istemem.. sağ duyu ve sol görüyü sürekli kullanıp duyuyu DUYUŞ görüyüde GÖRÜŞ haline getirmek.. sağ ve sol yanları, ilerici ve gerici deyip yön haline getirmek anlamına gelir.. sonra.. sağın cılkını çıkarıp solun culkunu çukurlaştırıp sadece duyuşunu kullanan KÖR sağcılık ile sadece görüşünü kullanan SAĞIR solculuk ile insan BÜTÜNLÜĞÜNÜ bozan beyinsiz ve sefih güruhu kasd ettim.. bunlar da çok değil ama dinsiz solcular ve sağcı hırsızlarla bir araya gelince solun ve sağın adını kirletiyorlar Bu oy dağılımını "cacık" saymak ve milletin iradesine "cık" demektir.. arkadaş münafıklık bir huydur.. sadece dinde ve islamiyette yoktur.. demokrasinin de münafığı vardır laikliğinde.. k k eserin sapı kendilerine dönükse sonuna kadar laik ve demokrat geçinenleri çok gördük.. demek bunlarda böyle imiş.. bu gücü görünce kendilerini ok sananlardan adam çıkmaz.. boşu umudunu bağlayıp geleceğini heder etme.. hocam.. Demokraside Seçim.. Pokerde kağıt dağıtmak gibidir.. Beş Benzemezle El açılamayacağı gibi.. En az İki PAPAZ gerekir. (Hele bir de kurpiye serbest dağılıma El Mahareti ile Müdahalede bulunup Gözden daha hızlı hareket edme yeteneğine sahip elleri ile hile yapıyorsa..) Yandı gülüm keten helva.. Ben M.Ö. 500 lerde Solon tarafından icad edlilen Demo Krasi'ye inanmıyorum.. % 51 ile sandıktan çıkan sonuç kabulse eğer.. Bir gün gelir de ''Velev ki.. NE'yiz !'' diyenlerin Cumhuriyetinde yaşadığınızı da kabullenmek zorunda kalırsınız. İslâmda ŞURA vardır.. Ashab-ı Rey vardır.. HAKİMİYET de ALLÂH'ındır. güzel.. eh oturup konuşalım değerli kardaşım.. amma şunu unutmuyalım hakimiyet Allah'ındır ya da hakimiyet milletinde diyipte tepeye geçince tepe tepek çıkarlarının, yolsuzluklarının ve hırsızlıklarının eğemenliklerinden kurtulamayanlar kurtulmamız gerekiyor önce.. ikincisi şura.. danışma.. demo krasi.. adı üstünde; meşveret-i meşrua.. halkın yönetime katılmasını teminen ne istediği sorma.. ve aslı çıkıncaya kadar demosuyla idare etme.. anlamına geliyor. Üçüncüsü re'y ve oy sahibi olmak için intihab ve seçim yapmak gerekiyor.. yani SON PEYGAMBERDEN SONRA ihtiyarımla risalet yetkimi emanet etmediğim hiç bir güç bana emir veremez. Kimse kendiliğinden şu veya bu nedenle bana PEYGAMBERLİK yetkisini ve otoritesini taslayamaz. Hele yezidlerin ve tagutların canı cehenneme... Yezidliğinin alemeti şudur ki ahlaka uymaz.. tagutluğunun belirtisi budur ki hukuku takmaz.. ahlakı ve hukuku olmayanın da dinine itibar olunmaz. Şer gibi görünenin perdeler ardındaki Hayr-ı Kesiri Dünyaya dalan göremez.. Öyle hükmetmiş Yaradan. Şeytan var mı..?!? Var. Tagut da olacak.. Yezid de.. Kendi vazifemize bakacağız.. ALLÂH'ın işine karışmak yok! Olumsuzluklar karşısında İmanımızı muhafaza edip edemeyeceğimizden.. Kalû Bela daki sözlerimize bağlı kalıb kalamayacağımızdan.. KADER'e rıza gösterib ALLÂH'ın Rızasını kazananıb kazanamayacağımızdan SORUMLUYUZ.. Gerisi kolay Feraizi işle Kebair den kaçın.. Emr-i bil maaruf.. Neyh-i anil münker.. Bîiznillâh.. İnşaallâh Bende öyle dedim: Bu gün bu kürede her bir ülkenin ekonomik, politik, sosyal, kültürel, askeri, tarihi, demografik (nüfüs) ve gençlik ve okumuşluk gücü vardır.. ve fakat bunların içinde en ölçülebilir ve nesnel olanı EKONOMİK GÜÇTÜR.. Resmi ağızlara göre bu güç dünyanın gücünün yüzde biri imiş.. ancak bu yüzde bir öyle bir durum ve konumda hareket edip seçim yapabilir ki GELECEĞİNİ aydınlatacağı gibi KARARTABİLİR.. de.. her birimizin geçim sorununu ve seçim sorumunun TOPLAM bileşkesi ÜLKEYİ batırabilir de çıkarabilir de... Parti.. Banka.. Basın.. Üniversite .. bunlar çağdaş yaşamın gereği olan kurumlardır.. ben bunlarla ilgilenmiyorum.. diyen çıkabilir.. kendi halinde ve dini teslimiyetinde bulunan bir adamım OY VERME'nin dışında bir ilişkim yok denilebilir.. ama bunun dışında siyasi ince tümceler politik göndermeler yapıyorsa.. o zaman demokrasi ve laiklik hakkında dahi bir görüşümüz olacak.. çünkü bilim ve hukuk disiplinlerinin derununda bulunan iktisat ve adalet ilkeleri bizi fevkalede ilgilendirecektir.. şimdi adı adalet (hukuk) ve kalkınma (iktisat) olan bir parti DİN unsurunu nazara vererek propaganda yapıyorsa ve bunu siyasetine uyguluyorsa bu daha da önem kazanır. Çünkü artık iş teslimiyetten çıkmış ve İSLAMİYET kazanmıştır.. o zaman iktidarı savunan durumlar.. konumlar.. imalar yapıldığında derhal muhalefet eleştirilerini karşılamak zorunluluğu altına girmişsiniz demektir. Siyasi katılma derecesi oy vermeden tutunda bir partinin genel başkanı olma derecesine kadar çeşitli kademelerde değişir.. ancak oy vermeden öte bir partiyi savunma konumuna geldiğinizde ben AK PARTİLİ değilim diyemezsiniz. Demokrasiye inanmak ya da inanmamak ayrı bir konu.. zaten sorunda bu demokrasi inanmış görünüp bu oyuna katılıpta bu oyuna aykırı tutum ve davranışlar sergilemekten doğuyor.. demokrasi münafıklığından çıkıyor. Kelimeler üzerinde düşünerek demokrasi ve şeriat tartışması.. laiklik ve laikralelik (Bakara 256)munazarası yapma yeri de burası değil.. ciddi bir arayışı ve görüş olanlarla konuşmaya her zaman hazırım. Amma bir bilimin ve hukukun temelini öne sürüp iktisat ve adalet yaptığını ileri süren birde islamiyeti diline dolayan bir AK parti çıkmış.. sol ve sağ.. türk ve kürt.. sünni ve alevi.. laik ve dindar AYRIŞMASI üstüne tuz biber ekip hırsızlığını örtmek için hainlik suçlaması yaparak PARTİ ve CEMAAT BÖLÜCÜLÜĞÜ ortaya çıkarmışsa artık konu beni ilgilendirmiyor diyemeyiz. Bu yetmiyor gibi MİLLİ İRADEYİ cacık yapmışsa.. bunu görmezden gelmenin yansızlıkla ve insafla alaksını kuramıyorum. Silahlı bir PKK ve asker ve polis Silahlı Kuvetlerin amiri bir AK parti.. bir cemaatin üstüne çullanıyorsa buna sessiz kalınmaz.. onu aklayamayız bu suçlamayız.. demenin de bir anlamı kalmadı artık. Cemaati perde ederek ve burada Müslümanların ikbal ve istikbaline suiistimal ederek dünya efendilerinin güdümünde olan ASKERİ İSLAMA arka çıkıp , doğunun ve batını piyonu ve oyuncağı haline yurt dışındaki SİYASAL İSLAMIN maşası olarak bu ülkenin YENİLİKÇİ ve kültürel İSLAMA var gücünü saldırıyorsa ancak gözü kör ve gönlü kapalı olanlar tarafsız kalır.. Dil..emek.. hürriyet.. barış gibi ortak bir İNSANİ değer olan DİNİ siyasi emellerine alet edenin bu suiistimaline sessiz kalamam onun yezidliğini ve tagutluğunu haykırırım. Hatta hakkı aramayı dileyene ve kitaba hürmet ettiğini söyleyene akıldan ve nakilden kanıtlarım. Görünüşte on yıl beraber PARELEL gidenlerin on birinci yıldı birbirlerini hırsızlık ve hainlikle suçlamalarının altında yatan asıl neden doğunun ve batının ortak EKONOMİK ve POLİTİK çıkarlarının DENGESİ'nin gücü karşısında ortadoğunun etnik ve dini yararlarının artık korunamaz hale gelmesidir. Bu nedenle uzun adamın doğu gülen adamın batı tarafının etkisi altında beraberlik ve birlikteliklerinin PARELEL'liklerinin bitirilmesidir. Fakat bu nedenin altındaki neden ise askeri islama destek ve siyasi islama rüşvet verilerek kültürel islamın götürülmesidir. Bunun altında yatan daha asıl neden.. ülke dışı güdümlü GELENEKSEL siyasal islamın kısa vadeli politik emellerini temin ederek uzun vadeli islami bilimi diriltecek ve islami hukuku canlandıracak YENİLİKÇİ kültürel islamın gelişmesini sekteye uğratmaktır. Çünkü ateizme beslenen çağdaş uygarlığının kötülük kaynağının kurutan RNK ile İmamı Nursinin açtığı YENİLİKCİ ruhun ve özgün ÇÖZÜMÜN dünyanın gündemine gelmemesidir. Çünkü ancak onunla USULÜ kullanan (nedensellikle yararlanıp geleceğe uygun adımlar atan) akıllı ve fakat imansız düşman alt edilebilir.. yine ancak onunla İMANI kullanan (yani sadece ibadet ve ahiret gibi kişisel amaçla istifade eden ) ve fakat akılsız dostlar uyandırılabilir. Ancak çabalar boşuna.. Yaratanın verdiği aklı.. ilmi.. iradeyi kullanıp HAKKI kuvvetsiz bırakmayacağız.. körü körüne kadercilik edip insanlara putlaştıran ve tagutlaştıranlardan olmayacağız.. evladı rasulü biçmeye çalışan yezidlere prim vermeyeceğiz.. İbrahimi birikimin eseri eski (Musevi ve isevi) ümmet-i davet ve Muhammedie kazınımın sonucu olan yeni (sünni ve şii) ümmet-i ibadet.. HER NAMAZIN SON TAHHİYYATINDAN SONRA OKUDUĞUMUZ SALAVATLAR ve BAREKATLAR HÜRMETİNE.. bir araya gelecektir.. Allah NUR'unu tamamlayacaktir kafirler ve münafıklar istemese de... Beraber yani paralel yürüdük biz bu yollarda.. deyip Erbakan’dan Fethullah Gülen’e.. Abdullah Gül'den Ahmet Davutoğlu'na kadar üzerine bastığı her adamın sayesinde yükseleni BAŞARISINA rağmen BAĞLILIĞININ bulunmadığını görmek için biraz basiret yeter.. eğer dünyevi ve yezidi bir gözle bakılmazsa. İnsanı kurtaracak ne ideolojileşmiş hikmet ve dindir ne de din haline gelen felsefe ve ideolojidir.. müslümanların kendilerini kurtaracak imamları, mehdileri ve liderleri beklemek yerine beklenen müslüman olmaları gerekiyor. Medyanın ve ortamın zihnini biçimlemesi yerine Kuranın ve aklının çözümlemesini bilmesi gerekiyor. Risaleler sadece usul ve iman verir.. buna dayanarak hükmü ve kararı bizzat sorumlu her bir müslüman vermesi gerekiyor. Herkes kararında hür ve mesuldür. Ben kararımı ve gerekçelerine sundum. Soru güzeldi.. Neden 30 yıl geçti.. hala çözüm yok ? Fakat yanıta gelince herkes bildiği kadar yanıtlıyor. Her konuda karar ve yargı bilgiye dayalı olursa isabetli olur.. Bende bildiğim kadar yanıtladım. Dedim ki iradan israile kadar türkiyenin baş olduğu Anadolu Birleşik devletleri kurulsun. Bu devletin stratejistlerinin bileceği bir iş. Dil, din, emek, özgürlük ve barış adına ulusal partiler kurulmasın ve bu ortak insani değerlere dayalı ideolojilere prim verilmesin. Bu da bu ülkedeki dini ve etnik yapıların yani halkın ve nasın bileceği bir iş. Dördüncüsü İmami Nursi ve M.Kemal Atatürk'ün gerçekleştirdiği ülkenin yazılım ve donanımının kıymeti bilinsin ve birikimleri değerlendirilsin. M.Kemal put ya da deccal.. İmamı Nursiye gerici ya da yobaz gibi bilgi değil hakaret içeren cahilce değerlendirmelere değer verilmesin. Mehmet Akiften Nazım Hikmete kadar bu ülkenin kültürel değerleri korunsun. Ekonomide sermaya ve emekten.. Politika iktidar ve muhalefetten.. Sosyalite de sol ve sağdan.. kültürde bilim ve dine kadar tüm bu BÜTÜNLÜKLER unutulmasın ve körü körüne sermayeye.. muhalefete.. sola.. dine karşı çıkılmasın. Bunu yapacak aydınlardır. Ancak aydının var oluşu ne yazık ki bu ikisinden biri olduğu için kendi düşündüğü gibi halkı da yarı aydınlıkla ışıklandırıyor ve kendi gibi düşünmeyeni de hain ya da pararlelci ya da gerici ya da dinsiz ilan ediyor. Demem o ki çözümü en iyi bilen yukarıda duranlardır.. siyasetçilerdir. Aydınların seçilmişleri siyasetçi olur zaten. Bizler ancak kültürel açıdan ve bildiğimiz kadariyle öneride bulunabiliriz. Ancak siyaste arenası dar bir yerdir.. orada herkes söz söyleme ve etkileme şansına sahip değildir. Müslüman Türkler ve Kürtler bu ülkenin temelli sahipleri ve sorumlularıdır. Ancak dünyanın geldiği bu noktada müslümanlık.. türklük.. kürtlük.. laiklik.. dindarlık.. sol açıdan ve sağ açıdan değişmiştir.. gerek küresel etkiler gerek ulusal tepkiler yönünden sorunu teşhis etmek ve uygun tedavi ve çözüm bulmak ve bu çözümü ve kararları, kaderin işaret ettiği yolda yürütmek bir ustalık, bir başarı, bir san'at ve bir SİYASETTİR. Yoksa siyaset aşağı tabakada olanların yukarıdakilere bulunduğu yerden laf sallaması değildir. Kendi kişisel tercihime gelince.. şimdiye iktidar olduğu halde aslında bir ciddi muhalefet olan uzun adamı destekledim. Ancak 17 aralıktan sonra İKTİDAR konumuna geçtiği ve aynı zamanda hukuku ayaklar altına aldığı için bende üstünü çizdim. Muhalefete geçerek gerçeklerimi ve gerekçelerimi sıraladım ve sıralıyorum. Herkesin dinini ve mezhebini birbirini zorla içirmeyeceği bir laikliği.. halkın yönetime katılmasını ve denetlemesini içeren bir demokrasiyi.. sorunun yegane çözümü görüyorum. Bu ikisinin dışında kalan konular ise benim için, SİYASET açısından, bir teferruattan başka bir şey değildir. İşte şeriat gelsin.. ister komünizm... ister sünni rejim olsun.. ister şii rejim.. hiiiiç farketmez.. yeter fikir ve vicdan hürriyeti bulunsun.. yeter ki yukarıda bulunan yöneticilerimiz asıl değil bizim vekilimiz olduğu belli olsun. Yeter ki adalet olsun.. yeter ki halkın refahı artırılsın.. Amma geçmişte böyle düşünmüyordum.. Ak partiyi tutmayan Müslümanı bilinçli ve ciddi bir Müslüman saymıyordum.. ne yazık ki.. belki ben geç uyanmış olabilirim ama bu milletin pek çok evladı gerçekten uyandı.. artık insanın söylediği söze bakıp, örneğin “Hakimiyet Allahın’dır” dedikten sonra kendi çıkar, görüş ve yandaşlarının hakimiyetini istediklerini yaşaya yaşaya öğrendik. Yukarıdaki soruya gelince yanıtım şu: Neden erbakandan ecevite.. tansu çillerden türkeşe.. hepsi muhalefette ÇEKİÇ GÜCÜ karşıydılar ve fakat yukarı çıkınca kuzu kuzu imzaladılar ve onayladılar. Susurlukta açıldı.. Ergenekonda açıldı dosyalar fakat neden BİR NUMARAYA erişemediler.. elbette bir bilgi ve gerekçe vardı ve fakat bunu halkın çoğunluğu bilmiyordu.. belki bilmesi gerekmiyordu.. bilse bile belki bir yararı olmayacaktı her ne ise.. en çok en dikkat çeken kanıt ve olay; bu ülkenin başbakan ve bakanlarını astıkları halde Bebek katili ve Ülke hain ilan edilen bir adamı asamadılar.. Düzenleyen osmanziya - 16-Ağustos-2015 Saat 22:04 |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |