Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Din | |
YöntemBilim Forumu | Diğer | Din |
Konu: tanirlik TANRI tanıklik | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3427 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: tanirlik TANRI tanıklik Gönderim Zamanı: Dün Saat 18:56 |
ŞERİAT TARİKAT MARİFET HAKİKAT Bu gün Değerli bir TARİKAT mensubu dedi ki: "Saadet denizindeki eşsiz inci odur. Şeriat, tarikat, marifet ve hakikatte mükemmel olandır. ŞERİAT TARİKAT MARİFET HAKİKAT Ona birçok isimle seslenilir. Şeyh, Önder, Mehdi, Hadi derler. İmam, Halife, Kutup, Kutupların Kutbu,Zamanın sahibi derler. Cihanı gösteren kadeh, alemi gösteren ayna, en büyük iksir diye nitelerler. Ölüyü dirilten Ab-ı Hayat Suyunun Sahibi derler. Tüm varlık, Onun varlığının cüzleri olup, varlığın bütünlüğü bir tek şahıstadır ve tüm varlığın gönlü o tek gönüldür; alem gönülsüz olmaz. Alemin yeganesi olan o gönlün Allah zikri alemi ayakta tutandır. Mülkte, melekutta ve ceberrutta hiçbir şey Onun gözüne örtülü kalmaz, eşyayı ve eşyanın hikmetini olduğu gibi görür ve bilir. Varlığın tümü hem görünüş hem de mana olarak Onun nazarı altındadır. Alemin olayları Onun neşesi üzerine devreder. O, dünyayı yoluna sokmaktan, halkın kötü alışkanlık ve adetlerini kırıp yerine doğruyu ve güzeli yaymaktan, beşeriyeti Allah’a davet edip, Onun azametini ve birliğini bildirmekten , insanlık yollarını açmaktan, ahiretin değerini, ebediliğini bildirip, dünyanın değişken, sonlu ve değersiz olduğunu anlatmaktan bir an bile geri durmaz. Hakk için halka hizmeti kesintisizdir. Onun kendinde kendine özel gücü ve kudreti, kendine özel muradı yoktur. O hep Allah ile Allah içindir. Padişahın sarayında kesintisiz kulluktadır. Yine de tamamen özgürdür, beşeri eğilimler, gereksinimler onu bağlamaz. Ruhtur ve varlığın ruhunun ruhudur. Varlığın kalesidir. Meleklerin secde ettiği varlıktır. İnsan denince O bilinir, şeref ve emanet Ondadır. O, Resulullah Efendimizdir Efendimizin nurunu taşıyan Varisleridir. O Hacı Ahmet Kayhan Efendimizdir." Bende ona Teşekkür ettim. DEDİM Kİ: Değerli Abicim tabloda gösterildiği gibi: Bizi DİN'i EVVELDE İtikad ve İbadet.. AHİRDE AHKAM ve Ahlak.. ZAHİRDE AHKAM ve İbadet.. BATINDA Ahlak ve İtikad.. olarak biliyoruz.. iki kez yazılanları birleştirirsek DİN itikad ve ibadet ile ahkam ve ahlaktan ibarettir. Siz söylediğiniz ŞERİAT kelimesini AHKAM'a TARİKAT kelimesini AHLAK'a MARİFET kelimesini İBADET'e HAKİKAT kelimesini İTİKAD'a nasbettik. Din İTİKAD ile başlar siz buna "hakikat" diyorsunuz.. sonra İBADET ile sürer siz buna "marifet" diyorsunuz.. sonra AHKAM ile devam eder siz buna "şeriat" diyorsunuz.. sonra AHLAK ile tamamlanır siz buna "tarikat" diyorsunuz. Gerçi isimlerin değişmesiyle HAKİKAT değişmez derler ve fakat siz hangi HAKİKAT'tan bahsediyorsunuz işte buna tartışmak istiyorsanız YBA başvurmak zorundasınız.. siz de bana tarikat GİRMEK gerekir diyorsunuz. osmanziya 19.11.2024 Pursaklar 16:31 Düzenleyen osmanziya - Dün Saat 18:57 |
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3427 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: Dün Saat 19:12 |
|
|
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 3427 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Gönderim Zamanı: Bugün Saat 07:23 |
Mahbubu kulub.. mürebbiyi nefis.. muallimi ukul ve sultanı ervah olan Hazreti Muhammed Mustafa sallallahü aleyhi vesselam falan tarikatın ve filan cemaatın MALI değildir. Kim ki onu ümmet-i davet ve icabetten koparır kendisinin dedesi haline getirirse.. hakikatı kaybeden kendisini kaydeden olur.
Bu bakımdan yukarıdaki tabloda İBADET denilen adetler ve menasiklerin RUHUMUZU inkişaf ettiren bir MARİFET-İ ameliye olduğu açıklanıyor. Elbette bu anlatımı günlük dilin düz yazısıyla değil YBA ile çözümlenen TABLO ile yapıyor. İbadet.. RUHA marifet ve bilgi verir.. Ahkam.. NEFSE şeriat ve kural koyar.. Ahlak.. KALBE.. tarikat ve yol gösterir.. İtikad.. AKLA.. hakikatı ve gerçeği açar.. Şimdi bunların hepsini teker teker açmak yerine tümünü tabloda bir arada göstererek bırakıyoruz. Bunların dördüne birlikte de DİN adı veriyoruz. Böylece din bir ağacın dallarını benziyor ve hatta dönüşüyor. Meyveleri sürekli büyüyen ve yenilenen ve tazelenen bir ağaca.. Ancak bu dallarından birini tek başına DİN haline getirildiğinde iş yol ve tarik ve mezheb ve izm olmaktan çıkıyor insanı yutan bir karanlığa dönüşuyor.. diye düşünüyorum. Ahlakı tutan kimseler kültürel savasçı.. Ahkamı tütan kimseler ekonomik ve politik savaşcı.. İbadeti tutan kimseler askeri savaşçı.. İtikadı tutan kimseler hepsinin üstünde HAKİKATI gördüklerini için hepsini yani bu üçünü ayrı ayrı seven ve onların üstünde ümmeti icabete ve davete yani bütün beşeriyete yönelen bir tavır alabilirler. Sanırım Ahmet KAYHAN DEDE'nin yolu bu idi. Dinnur YAŞAR 20.11.2024 Pursaklar l5:06 Düzenleyen osmanziya - Bugün Saat 16:06 |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |