Birisi sadece bir adamdan başkasindan bahsetmedi mi
artik anliyorum ki o insan bir mukalliddir.
Elbette ehlitahkik bir birinden etkilenebilirler.
Fakat mukallidlerin etkilenmesinin
fikre bir katkisi ilme bir yarar olmaz”
Osmanziya

NEDEN..

Eden ne ? Anlamına gelir. Ne eden aslından bir “sebeb” değil de bir “amil”dir.. fail değil “amil.” Etkin değil etken.. etkİn Fail ve etken Âmil arasındaki farkı bilim adamları bilir.. etkin olan aktördür.. etken olan faktör. Ancak halk bu ikisini karıştırabilir.


Anlam ve Amaç kavramları yani KOZALİTE VE FİNALİTE bilim ve felsefe tarafından TELEOLOJİK kavramlar olarak bilim-dışı sayılmıştır. Bilimin bu tavrı da ehli tahkikçe İLİM-DIŞI sayılmıştır. Örneğin özgürlük ve amaçsallık esaslarını göre çalışan HUKUK bilim değildir. Halbuki Aristo dört sebeb kuramıyla hem bilimin özdeşlik ve nedensellik yapısını.. hem hukukun özgürlük ve amaçsallık kapısını bir arada toplamışsa da insan ilimlerine ve gelenek, hukuk, ahlak, din konularına ilişkin İLİM-DIŞI tavrın bu yaklaşımı olan BİLİM-DIŞILIK üç yüz yıldır çekişme halindedir.


Aslında “neden” sorusuyla eden aktörün ve onun amacının sorgulanmasından ziyade bir olayın nasıl gerçekleştiğinin tahkik edilmesi .. bir varlığın nasıl kurulduğunun.. tedkik edilmesi anlamına gelir.
Tanrı’nın varlığı için NEDEN gerekmediği gibi Tanrı’nın işi içinde NEDEN gerekmez. Bu yüzden de bilim ve felsefede tartışma konusu olamaz ve olmamalı. Düşünce tarihinde filozofların, mistiklerin Tanrı'sından bahseder Tanrı'nın Savunusu kitabında Karen ARMSTRONG fakat bir Din devletinin Tanrısı bulunur. Bu üçünü de yadsıyorum. Çünkü din devleti varsa dinsiz devleti olur. Mistikler ve filozoflarda işin sadece somut ve soyut yanını gösterebiliyorlar.


Din.. NEDEN ve NİÇİN sorusunun kökeni olan nereden gelip nereye gittiğimizi ALLAH azze ve celle’den geldik AHİRET’e gidiyoruz diye yanıtlar. İnna lillah ve inna ileyhi raciun.. Aslına bakarsak bu iki inanç kavramı arasında fazla bir FARK bulunmaz. Bu sanki vahtedülvucudun savını anımsatır ancak öyle değildir. Fazla bir fark bulunmaz dedim.. hiç fark olmaz demedim. Çünkü insan ESMA kainat HÜSNA’dır ikisi birlikte bize bir ansıma ve yansıma sunarlar ki biz bunu ESMA-İ HÜSNA diyoruz. Ve ötesini de pek fazla bilmiyoruz. Bizim sadece hiçleme ve hepleme yetkimiz bulunuyor.. var ve yok sayma ile sanma yetimizi oluyor. Çok yok ve az vara ilişkindi BİLİM yapıyoruz. İşte bu bilim işi de NASIL sualinin yanıtı oluyor yoksa NEDEN sorusunun cevabı değil.


Nasıl sorusu ile sözel HANGİ ve sayısal KAÇ ana sorularının yanıtından fazlası verilemez ve LİSAN bu sözü ters çevir NASIL sözcüğü oluşur ki bu demektir lisan nasıldan öte gidemez. Yani burada dil konuşuyor. Kim bunun amili ya da faili ?


Eğer benim gibi böyle KESİN ve KATEGORİK konuşan birisine rastlarsanız anlayın ki adam BİLİM yapmıyor.. görüşünü beyan ediyor. Bunu bir kısım ehli taklid kabul etmeyebilir. Onlarında görüşlerini ve eleştirilerini ve katkılarını beklerim. Bilim adamlarını gelince onları işi de böyle EDEBİYAT değil BİLİM yapmaktır, keza ehli tahkikle de uğraşmak değil. Onlar işlerini yapsınlar NASIL sorularını yanıtlasınlar. Ehli tahkikte işini yapsın neden ve niçin sorularının yanıtlarını tartışsın.
Saygılarımla
Sağlıcakla kalınız.
Osmanziya 12.03.2023 üçyol İzmir




KALBİN sureti
Haç
Siyon
Bayrak



Düzenleyen osmanziya - 12-Mart-2023 Saat 10:14