Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
İnsan Bilim
 YöntemBilim Forumu | İnsan Bilim | İnsan Bilim
Mesaj icon Konu: ins ve yukselen deger Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2716

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: ins ve yukselen deger
    Gönderim Zamanı: 08-Aralık-2016 Saat 01:10
          
     
YUKSELEN DEGER


INS dizini içindeki dosyalar

20161208_012851_INS.rar

RÜÇHAN edilen kıymet.. RAĞBET edilen değer anlamında yükselen değeri, belli bir alanda.. belli bir konuda bir işin ya da bir nesnenin hatta bir kimsenin diğerlerinden fazla ve önem ve değer kazanmasıdır.. diye tanımlayabilirim.

Elbette insan benzetme gücüyle bir biriyle ilgisiz görünen konuları ve kavramları birleştirir ve bağdaştırır.. işte bu dahi yine yükselen değerle ilgilidir. Örneğin moda.. bir modun yerine başka bir modun önüne geçmesi.. bir modelin yerine başka bir modelin üstünlük kazanması.. REVAÇ bulması da yükselen değerle ilgilidir.


Hatta bir arz ve talep yasası ile bir malın KIYMET’in artması yine yükselen değerle ilgilidir. Dinde belli bir anlayışın.. bilimde (fünunda) ve hukukta (fıkıhta) belli bir yaklaşımın.. uygarlıkta belli bir yönelimin.. ÖNE çıkması ve önem ve değer kazanması ve diğerlerini bu YARIŞTA geçmesi yine yükselen değerle ilgilidir.

Özetle toplumda, hayatta ve uygarlıkta üretim araçları ve tüketim amaçları ile eğitim ilkeleri ve yönetim ülküleri açısından bazı mallar ve hizmetler öne çıkar.. bazı yöntemler ve disiplinle önem kazanır. Bu öne çıkma ve önem kazanmanın genel adına YÜKSELEN DEĞER adını veriyoruz.   


Tüm bu yükselen değerlerin ortak bir teması vardır; dünya veya ahiret.. dünya veya ahiret amaç ve değerleri öne çıkarken aynı zamanda bir başka araç ve gereçleri her zaman vardır ; savaş ve barış ile sınav ve yarış. Bu araçlar her zaman mevcuttur.. hangi değer öne çıkmışsa onun hesabına çalıştırılır.. her türlü oyun ve öykünün içinde vardır.. her türlü plan ve senaryo bu vasıtalar ve vesileler ile yapılır.. müsabaka ve yarış içermeyen bir oyun ve öykü yoktur. Bütün hikaye ve senaryolar imtihan ve müsabaka ile fitne alanı ve bela arenasıdır.

Ünlü bir spikerin .. “bu yılda kurban bayramı hac zamanına denk geldi” gafı hiç unutmadığım bir örnek.. bunun gibi bu yükselen değer kavramı benim meşietimde REÇHA ve RAĞBE’yı keşfetmeme denk geldi.. Nasıl aklın mantığının bir HAFIZA ve ZEKA’sı var.. kalbin meşietinin de bir REÇHA ve RAĞBE’si olmalı.. bunu, bu iletinin INS dizini içinde ortaya çıktığını izleyebilirsiniz. Muhtar olanın ihtiyarı ve Reha olanın iktidarı.. hür ruhunun göstergesidir.. Meşieti de ve Mantığı irade ve idrak ederken bu fakülteleri çalışır fikr eder ve zikr eder.. işler maan ve beyan eder.. diye düşünüyorum.

Teorik akıl ve Pratik aklın.. bölen ve seçen akıl olduğunu anlayalı ve ortaya koyalı yıllar olmuştu.. Mantık denilen ilim yapımızın hafıza ve zeka denilen ve birbirinin tersine çalışan iki fakültemizle ilgili olduğunu hepimiz biliriz. Fakat meşiet denilen irade yapımızın böyle fakülteleri olacağı hiç aklıma gelmemişti bu güne kadar.. elbette bir yeğleme ve rağbet etme.. bir üsteleme ve rüçhan etme işimizin.. işlevimizin.. isteğimizin.. olduğunu biliyoruz. Lakin bunun manevi insanın iki göğsü olduğunu düşünmüyordum.. ilmin zeka kalçalarının bulunduğunu biliyordum da.. iradenin önde reçha ve ragbe memelerinin bulunacağı aklıma gelmemişti.. müşahhas bir insan ANATOMİSİNE benzeterek betimlediğim mücerret insanın bu YAPISAL betimlemeyi umarım yadırgamazsınız.

Bioloji ilmi anatomik yapıları fizyolojik işlevlerden çıkarır.. fizyolojik işlevlerde anatomik yapıları gerektirir.. Hatta tıpta marazlar ve arızalar yapısal sakatlıklar ve işlevsel hastalıklar olarak ikiye ayrılır. Bir yerde varlık varsa aynı zamanda orada bir olay dahi vardır.. bir olay varsa ondan bir varlık sorumlu tutulur. Bu genel çerçeve içinde insanın manevi yapılanmasında da bizim istek ve dileklerimizdeki üsteleme ve yeğlememizden sorumlu olan bir KALBİ yapımız da bulunmalı.

Sonunda Meşietin Rüçhan ve Rağbetini yani yansıyan buyruk ile benimseyen komut oluşturan ÜSTELEYEN ve YEĞLEYEN pratik aklı saptamış olduk. Rüchan yapıp üsteleyene REÇHA.. rağbet edip yeğleyene RAĞBE adını verdik. Bunlar uy-gulama (yakaza) fazında ayadın tasarrufudur. Diğer taraftan bunlar uy-ku’lama (nevm) fazında fuadın tasaddurun zeka ve hafızasına paralel çalışırlar. Ne mutlu bize ki   otuz kırk yıldır yaptığımız çalışmalar ve birikimlerle bu günlerde semeresine veriyor ve insn binasına esas ve insanbilim yapısına temel olabilecek bazı modeller oluşturabilecek.. gelecekteki İNSANBİLİM yapılmasın revacını.. rağbetini ve rüçhanını tetikleyecek ışıklar ve kıvılcımlar ortaya koyabildik.

Elbette bu yapılan daha önce başkalarının yaptığı gibi kurgulama ve örgüleme ile yapılan bir var sayımlar. Çeşitli varsayımlar oluşturulan kuramlar zaman içinde değişerek ve gelişerek yerlerini yeni modellere bırakırlar ve bunlar da yükselen değerlere yerleşen paradigmalara göre kurulurlar. Bu bizim uygarlığı ileri götürmede kaçınmadığımız yasalara.. koşullara.. yasaklara.. kurallara göre.. savaş ve barış ile sınav ve yarış çizgilerine.. çoğalma, beslenme, seslenme ve sevinme programlarına göre sürer gider.

Bilgi ve Sevgi ile
Sağlıcakla kalın.

OSMANZİYA

.

DUYURU

Sentaks / sözdizimsel / BEYANÎ eksikliklerim VE
semantik / anlambilimsel / MAANÎ yetersizliklerim
için düz yazıdan özür dilerim.





http://sites.google.com/site/yontembilim/
http://sites.google.com/site/insanilim

http://groups.yahoo.com/group/BAKARA/
http://groups.yahoo.com/group/oku-ikra/
http://groups.yahoo.com/group/yontem-bilim/
http://groups.yahoo.com/group/insanbilim/
www.yontembilim.com
www.insan-bilim.com


     
     

     





Düzenleyen osmanziya - 08-Aralık-2016 Saat 01:29
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2716

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 08-Aralık-2016 Saat 08:07
aşağıdaki iletiyi facebook ortamında çeşitli sayfalarımızla sunduk ve bu sunuş şimdi buraya bindiriyoruz:

YILLAR sonra iradeyi.. ihtiyarı.. hürriyeti.. meşieti.. arzuyu.. talebi.. sail ve nail olmayı.. yani PRATİK aklın yapı ve işleyişini kuracak ve örecek şekilde tartışma ve eleştiriye hazır bir MODEL haline getirebildik.. nasıl teorik aklın (idrakin) mantığını işlemleyen iki tekeri yani yani tasaddur yapan hafıza ve zekası varsa.. pratik aklın (irade) meşietini işleten iki kanadı yani tasaarruf yapan "RECHA" ve "RAĞBE"si dahi olmalıdır, diye düşünüyoruz. MUSTAFA BUĞUÇAM


İnsanın yapılanması.. ve yapının işlevlenmesi.. bu yapı ve işlevlerin incelenmesi ve araştırılması hem matematik temelli FKB evren ilimlerinin.. hem mantık temelli PSL (Psikoloji, sosyoloji, Linguistik) ilemlerinin konusuna gider.. İnsan ilimleri ve evren ilimleri.. din ve dünya değerlerinin yükseldiği zamanlara paralel olarak.. bazen fünunu, bilimi.. teknolojiyi.. ideolojiyi.. bazende fıkıhı, hukuku, ahlaki ve dini öne alan paradiğmalar ve doğmalar oluşturmuş.. Sadece insan ilimleri ile ilgilenmenin ya da sadece evren ilimleri ile ilgilenmenin.. yetersiz kaldığı hatta zararlı sonuçlar yol açtığı geçen asırların ve çağımızın deneyimleri ile ortaya çıkmıştır. Bu bu günlerde artık insanı bir bütün olarak kurmanın ve inşa etmenin gerektiğini de öğrenmiş oluyor. Yarı aydın denilen.. dini bilip dünyayı tanımayan.. dünyayı bilip dinini bilmeyen yaklaşımların.. geçmiş çağların bir kalıntısı olarak giderek kendini belirttiği.. yarımlığının ve yanlılığının sırıttığı dinleşmiş ideolojiler ya da ideoloji haline getirilmiş dinler.. kendini açıkca belli ediyorlar. Önümüzdeki günler bu yarım ve yanlı değerlerin.. yükselen yeni değer karşısında giderek gerileceğini görmek için sanırım fazla beklemek gerekmiyor. Artık evrimler.. değişimler.. devrimler hızla gerçekleşiyorlar. Bu bakımdan kendimizi geleceğe taşıyacak yol ve yöntemlere yaklaşatırmak.. insanı mutlu hem kutlu edecek.. hem başarılı hem erdemli kılacak yönelim ve yaklaşımlara alıştırmak gerekiyor. OSMANZİYA



Din ve dünya.. dil ikisine de kendine mi benzetecek ? Böyle bir anlam çıkıyor.. Buğuçam'ın yazdığından ve Osmanziya'nın onun önerdiğini onaylamasından.. Din deyince de Tanrı.. Tanrı deyince de O'nu tanımak, bilmek, sevmek ve Tapmak ve O'na kulluk etmek söz konusu olacaktır.. Yani bu gidişle bir süre sonra yer yüzünde ATEİZ'min kökü mü kazınacaktır ?


İşte bu durumda herkes din ve dünya ile öyle mutlu ve kutlu olacak ki cennete bile gerek kalmayacaktır.. öyle ya bütün zerreler ve melekler Yaratan'ın bir dediğini iki etmiyorlar.. bilgilerini uyguluyorlar ve buyruklarına uyuyorlar.. bu doğru ve gerçeği BULMAYA.. bu iyi ve güzel OLMAYA.. samanyolu galaksisindeki yıldızımızın bir üyesi olan yer yüzündeki insanlık ailesi de mi katılacaktır ? işte BU "DİN"den ne anladığınıza bağlı bir sonuç.. eğer dini tek tip bir zihniyet yetiştiren totaliter bir terbiye ve herkesin aynı şekilde düşündüğü ve anladığı ve inandığı otoriter bir idare.. DESPOT bir devlet ve MONAD bir MOND anlıyorsanız bu böyle.. böylesine sahte özgür ve sözde etik bir dünya.. dinleştirilmiş felsefeler defterinde saklı ve ideolojileştirilmiş dinler.. kitabında yazılıdır.


Gelecekte insaniyeti kübra olan İSLAMİYET yaşanabilir olup İSLAM ALEMİ kurulabildiğinde.. pek çok özgür kimse ATEİST olmak zorunda kalmayacak.. çünkü din adına yapılan baskı kalmayacaktır.. samimi ateist ve ciddi tanrı tanımaz olan az sayıdaki insanda korkmadan ve çekinmeden BEN SİZİN TAPTIĞINIZA TAPMAM diyebilecek erdemi ve özgürlüğü bulacaktır. İşte bu durum İDEAL bir düzeydir.. biz bunun adına BİLGİ TOPLUMU ve HUKUK DEVLETİ adını veriyoruz. Böyle bir seviyede zaten tüm ilahi, semavi ve kitabi dinler BİRLEŞECEKTİR.. en son ilahi mesaj olan KUR'AN çerçevesinde NAKL-İ SAHİH.. aklı salih bir platform üzerinde değerlendirilecektir.. mülkiyet başka bir mülkiyet.. aile başka bir aile olacaktır.. amiriyet ve akliyet.. buyruk ve bilgi.. giderek daha çok sağlıklı ve sağlam hale gelecek.. bunlar bizim yaşadığımız acı ve soğuk REALİTE.. sorunlu kişilerin ve sorumsuz kimselerin çoğunlukta bulunduğu bir DENEYİM.. üstünde ve ötesinde bir rüya ve hülyadır.. ve hepmizin böyle bir ütopya ve cennete ihtiyacı var.


Din ve Tanrı bu ihtiyacımıza SONSUZLUK rengi veren bir kurumdur.. eğer din olmasaydı dünya ve dil.. bizi öyle ezecek ve baskılayacaktı ki.. ekmek ideolojisi ile özgürlük dininin birbirlerini BİTİRME savaşları yüzünden ERİŞİLMEK istenilen BARIŞ'ın yüzünü görmeden kendini bitirecekti.. nitekim böyle bir dünya için bu dinler ve diller birbiriyle savaştırılmakta.. etik ve etnik değerler bir biri ile yarıştırılmaktadır...


Böyle savaşan dinler barışa.. yaslanamaz.. böyle yarışan diller dil sınava hazır olamaz. Böyle bir geleceğe yönlendirilen dünyanın İNSAN tarafından yönetildiğini düşünmüyorum.. bu da ütopya'nın negatifi KOMPLO dünyasıdır.


Her nesne ve kimse ve işin negatifi ve pozitifi vardır.. DÜNYA'ya ilişkin ütopyalar dost.. komplolar düşman üretir.. kendine uygun DİN ve FELSEFELER yaratır.. doğunun ve batının ortak ekonomik ve politik çıkarlarının oluşturduğu FAŞİZMİN baskısı altında ulusal ve bölgesel dini ve milli yapıların birbiriyle boğuşturulduğu düzeni görünce.. etik ve etnik yararların.. insani ve ahlaki akılcı değerlerin gerçekleştirilmesi umudunu yitirmek istemiyorsak.. kapitalizmden daha acımasız.. sosyalizmden daha komünist.. şeriattan daha baskıcı.. günümüzün olaylarından yüzümüzü çevirip GELECEĞE bakalım.. akıl.. ilim.. iman.. samimiyet.. ciddiyet.. umut.. kısaca İNSANA güvenelim.. işte o zaman retoriğin dünyayı belirlemesi daha yararlı.. diyalektiğin dini tanımlaması daha verimli hale gelecektir.. bu dilin ve düşüncenin daha sağlıklı ve sağlam olmasındandır. Beşeriyetin yapısından çıkan medeniyetin inşa ettiği bu insanlık yapısı.. gelecekte güzelliklerini daha çok artıracak..çirkinliklerini ve kötülüklerini azaltacaktır.. amma bitiremeyecektir.. gerekli ve gereksinimimiz olan o beter böcek kaybolmayacaktır. Çünkü her tohum çekirdeğini.. her olum, ölümünü.. her doğum, düğümünü.. her var oluş yok oluşunu hazırlar. Siz bu dünya rüyasında “hakiki” cennetinize hazırlanın…



Gelin bu ikisinden de yani ÜTOPYA ve KOMPLO’dan vaz geçelim.. savaş ve barış arasındaki sürenin çok daha uzun olduğu SINAVIN bitmediği bir YARIŞ ortamı sağlayalım.. bu ortamda YÜKSELEN DEĞERLER birbiriyle yarışsın.. insanların hırsları ve tutkuları değil.. ilimleri ve iradeleri ile sorunları çözsün ve sorumluluklarıni seçsin.. yetilerini ve yetkilerini daha özgün ve daha özgürce kullansın.. dil ve din ile emek ve özgürlük değerleri partilere ve ideolojilere para-VANA ve para-TONER yapılmasın.. musluklarda ve mürekkeplerde daha temiz sular aksın ve daha pak yazılar çıksın.. insanlar samimiyet ve ciddiyette yarışsın.. bu olası mı ?


Evet.. dini tanımlayan ve dünyayı belirleyen DİL'e.. saygı göstererek.. daha sağlam düşünmeye ve konuşmaya çalışarak.. daha sağlıklı anlamaya ve inanmaya uğraşarak.. bu ütopya ve kompla arası İDEAL dünyaya ve SPRİTUAL dine.. dilin DİYALEKTİĞİ yol ve yön gösterecektir diye bekliyor ve umuyorum. DİNNUR YAŞAR


IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk