SUNUŞ

Yalan doğru değildir.. gerçek bir deneyimdir.
Kadın kötü değildir.. ancak evlenmeyince bilemezsin.
kötülük hem gerçek hem doğru değildir.. bilgi değil değerdir.


Kafa karıştı değil mi ?


Üç tane "değil"i birden görünce değil mi ?




Böylece ortaya çıkan beş değil.. üç tane "dir" ile
bir araya gelince bu ad tümceleriyle işin içinden çıkılmayacağı belli..
Çünkü hakikati okumakla elde edemezsin.. yaşamadıktan sonra...




YALAN

Konfüçyüs Demişki ; Yalan söyleyenler doğru söyleyenlere inanmazlar. Başka bir arkadaşı da onu desteklemiş; Yalan söyleyenin dinleyeni çok olur. Çünkü doğruyu konuşanlardan hoşlanmazlar.

Kanımca her şeyden önce “doğru” ve “yalan” terimlerini, kavramlarını ve olgularını birbirinden ayırmak gerekiyor.

Yalan öyle bir alandır ki yılan gibi kavislenir.. ancak gerçek onun içinden dosdoğru geçer.. "doğru"nun ne olduğunu bilirsen ancak onu bulabilirsin bu yüzden sağlam bir BİLGİ taşıyan söz hem gerçek hem doğru olmalıdır.. aksi halde gerçek diye kör bir veri.. doğru diye boş bir kavram ile kalabilirsin

KADIN
Anais Nin demiş ki Bir kadınının yapabileceği en büyük hata kendisi elde edebilecekken, hayalini kurduğu dünyayı bir erkeğin yaratmasını istemektir. Derim ki;
Bu Hatun ilginç bir kadın.. aynı anda iki erkeği resmi olarak götürebilmiştir.. ancak bu çok istisnai bir durum.. genelde bir erkek iki kadını götürebilir.. bu yaratılıştan böyledir.. X ve Y kromozomlarından dolayı. Bu da bizi anaerkil ve ataerkil tartışmasına götürür.. bu konuya girmek istemem.. sadece şunu belirtmek isterim bazen kadınlar erkeğin gücünü azaltarak aslında kendi güçlerini yontuklarının farkında değiller.

KÖTÜLÜK

Kötülük çok ve iyilik az görünüyor resimde.. sanki az bir iyiliği görmek için çok karanlık gerekiyor gibi.. oysa yaşananlarda kötülük azdır ve o da iyiliği göstermek içindir. Haberler ne yazık ki hep kötülerden verilir.. örneğin korona olayı.. bunu doğal bulmuyorum.. Rabbimin verdiği felaketler doğaldır.. böyle yapay olamaz.. özetle ajanslarda iyi haberler nadiren kötü haberler genellikle verilir.. zaten öyle değilmi dir.. bir dostuna bir ömür iyilik yaparsın.. gerçekten değilse dost bir yanlışınla seni bırakır.. bir ömür kaldırırsan bir kere yere bırakırsan ihanet sayar.. dünya da böyledir her gün öyle çok iyilikler gerçekleşiyor ki bir kötülük görsen hemen yakınmaya başlarsın.. liderlerin bunu kaldırma gücü olmasaydı dünyada çok az başarı hikayesi dinleyecektik.

Böyle bir MEDYAYI edebiyat ve yazında da görürsün.. zaten kötülük ve çirkinlik denilen işlerle uygarlık genişleyebilmekte, açılabilmekte ve ilerleyebilmektedir.. hasılı kötüler fena bir şekilde kendilerini kullandırmaktadırlar Tanrı’ya.. Tanrı’yı elbette takdis ederiz. Bunun için derim dili kötü ve kötüye kullanan.. bundan daha kötü bir şekilde, vesvasilhannas olan, dil tarafından kullanılmaktadır.

Tüm bu yanlışlardan sıyrılmak için sanırım ciddi bir algılama felsefesine ve samimi bir yansıtma politikasına gereksinim var. Fakat bundan önce artık dilin ve dinin partilerin paravana aleti olmasından kurtulmasına.. emeğin ve özgürlüğün ideolojilerin bayrağı ve paratoneri yapılmasından kaçınılmasına.. gerek var.

Çok şükür alt sınıftayız.. hem Tanrı'ya tapıyoruz hem şükrediyoruz.. ancak bu sözü üst sınıftan birisi söylemiş.. kendini belli etmemek içinde Einstein'e havale etmiş. Bence bu yanlısın sürmesinin iki nedeni var;

birincisi dil ve din ile emek ve özgürlük eğerlerinin parti ve ideoljilerce paravana ve paratoner edilmesi.. ikincisi solun başına dinsizlerin ve sağın başına hırsızların getirilmesi..


22.12.2020

Düzenleyen osmanziya - 22-Aralık-2020 Saat 02:25