23   NİSAN 2021
CUMHURİYETİMİZİN 101.YILDÖNÜMÜ

INSAN olarak dogduk.. kendimizi bir DIL içinde bulduk.. insanligin büyügü olan ISLAMLİGA dogru gidiyoruz.. diye biliyorum.

Butun bu dunya.. dil.. din.. gibi çok yönlu ve yanlı konuların bir teblig ve reklam ve propaganda olarak degilde akılcı.. ahlakçı ve gerçekçi olarak tartışılmasindan yanayım.

Külturun bileşenlerinden olan dil ya da din veya dunya ogelerinden birinin esas yapilarak digerlerinin ona bağlanması sadace dogal ve normal olan sosyal yanliligimizi gosterir.

Şayet bunu aşıp sorunlarimiza toplumsal.. ulusal.. yerel.. bölgesel ve kuresel çözumler arayıp bulamazsak kimlik ve kişiligimiz BIREYSELLIGE ulaşamaz.. kimligimizin bağımliliginda bir kral ve kişiligimizin bağlıliginda bir köle olarak kalacaktir.

Herkes dunya benim olsun isterse küçuk olsun demez. Dunyanin bizim olmasini ve buyuk bulunmasini istiyorsak ben dinimin ekinde sen dilinin kökunde bulunas SES'e kulak vermeli.. US (akıl).. TEN (beden).. TIN (ruh).. CAN.. birligi ve butunlugunde UZ' (vicdan) laşmalıyiz..diye düşünüyorum.

Bu 23 nisan CUMA'sı vesilesiyle dunyalarimizin barışının.. BEŞERIYETIMIZI.. dillerimizin eşitliğınin.. UYGARLIĞIMIZI.. dinlerimizin kardeşliginin INSANLIGIMIZI ve sonuçta.. kulturlerimizi YUKSELTMESINI ve YUCELTMESINI dilerim.

23.04.2021 Izmir [ OZO ]


Bu yazı eski paganist TENRİ’ciliğe dönmek isteyen bir gurubu yazılmıştır. vesile ile şunu belirtmek isterim ki TENGRİ ( Tanrı) ismi diğer milletlerin TEO, DİEU, GOOD gibi kendi dillerinde İLAH kavramına verilen genel ve cins isimlerden bir isimdir. Ancak en son gönderilen KUTSAL KİTAP KUR'AN'da tanrı kendisini özel isim olan ALLAH lafzı celali ile adlandırmıştır.
Türklerin geneli şamanist, animist ve paganist dinlerden TEVHİD dinine geçtikten sonra arkalarında BİN YILLIK bir geçmiş Selçuklu ve Osmanlı gibi ki İMPARATORLUK bırakmıştır. Elbette din ve vicdan hürriyeti ile fikir ve ifade serbestliği içinde dileyen 20 BİN yıllık bir geçmişe de geçebilir. Ancak bu gün KÜRESEL GÜÇLER'in insanları dilleri ve dinleri ile bölerek yukarıdaki konumunu koruduğunu unutmazsak.. hatta daha da küçülterek bireyi TEK BAŞINA bıraktığını bakarsak çözümü küresel ve ulusal çatışması dışında başka bir çarede aramak gerekiyor.

Bu noktada diyorum ki sorun küresel ise çözüm bireyseldir.. küre ile birey arasında TOPLUM.. sorun ile çözüm arasında DEĞİŞİM yer alır. Öyle ise Ulusal kalkınmamızın koşulları olan bilgi toplumu ve hukuk devleti ÜLKÜSÜ'ne ulaşmakta şu ya da bunu dini canlandırmaya çalışmak yerine çalışma.. üretme ve başarma dinini desteklemeliyiz.. diye düşünüyor ve öneriyorum. Dinnur YAŞAR