İMAN ve USUL

Risale-i Nur Külliyatının
(RNK) üç programı bulunuyor:


Hakaik-i imaniyeyi neşr.
Sünnet-i seniyyeyi ihya.
Hattı Kur'anı muhafaza.
Şear-i İslamiyeyi ihya.


Bunların her biri
İmamı NursÎ'nin üç dönemine işarete eder.
Eski Sadi Dönemi..
Yeni Said Dönemi..
Üçüncü Said Dönemi..


Ancak RNK nın bu İMAN hizmeti yanında birde USUL temeli var İmamı Nursî'nin hizmetinin tarikat değil de hakikat gayreti olduğunu gösterir:


Mananın harfi ve ismi yönenün gösterilmesi..
Gayenin hizmet ve ücret yanının belirtilmesi
Şeriatın risalet (rububiyet) ve velayet (ubudiyet) sırlarının açılması..
Esbab ve İtikad dairelerinin ayrılması..
İmkan ve vucub cihetlerinin ayrılması..
Fatiha-i Şerife anahtarının açılması (Hamd davası, hüda duası, Hakkın rızası.. halkın ilası)




Tüm bunları açığa çıkarak temel USUL çağrısı:
"Hayatın bekası imanın ve sıdkın devamiyledir. Aklın nuru fününü medeniyedir, kalbin ziyası ulumu diniyedir. HAKİKAT ikisinin imtizacıyla tezahür eder. İftirak ettikleri vakit birinde hile ve şüphe ikincisinde taassup tevellüd eder. Talebenin himmeti bu iki kanadı ile pervaz eder." demiştir.


Sonuçta RNK üstü olan imanın altında usul görülmeyerek imamı Nursi bir medrese Hocası ya da Tarikat Şeyhi konumuna getirilmiştir. Bu kendisinden kurtulamadığımız DOĞU KÜLTÜRÜ'ün sonucu.. kendiminde kurtulamadığı bu kültür kültürden de öte bilimsel paradigmalar gibi dinsel doğmalardan kaynaklanmaktadır. Bu ilan sanki bir tarikat başka bir tarikata SELAM çakıyor gibidir.


Elbette bizim TARİKAT'a bir şey dediğimiz bulunmaz.. düşmanı değiliz.. bağlanma ve inisinasyonu kaldıramayız. Örgütlü masonların ve marksistlerin bağlılıkları tarikatların inisinasyonlardan geri kalmaz.. hatta daha ileridir.. itaat etmeyeni temizlerler. İslam tarikatlar ve cemiyetlerinde böyle bir şey olmaz.. Ancak örgütlendikleri ve devletleştiklerinde onlardan geri kalmaz. Çünkü teşkilat ve devlet ve resmiyetin ciddiyetizliği ve başıboşları kaldırmayan bir mahiyeti bulunur. Fakat ne kadar adalet yapar, bu ayrı bir konudur. Padişaha bile evlatlarının kestirir.


Rahmetli Mahmud Ustaosmanoğlu Şeyhimizin ecrinin zayi olmamasını ve tevbelerinin kabulünü dilerim. GELENEKÇİ Tarikat şeyhinin YENİLİKÇİ ve müceddid RNK cemaatlerinden birinin (HATTI KUR'ANI MUHAFAZA EDEN) aleni taziyesini de doğru bulmuyorum. Hususi taziye elbette her bir müslümana gerekir.


Dinnur YAŞAR

.
İNSAN VE İSLAM

İSLAM olmadan insan kurtulmaz.. İNSAN olmadan islam olunmaz. Insan olmak saglam ve kaliteli mal ve hizmet sunmaktir. Islam olmak sağliklı ve karakterli erdem ve yetkinlik sermektir.
Ilki gereksinim ve sorunlulu gumuz.. ikincisi arayıs ve sorumlulugumuzdur.
Kısacasi insanlik salih olmali.. islamlik sahih olmalidir. Bunlarda bilim ve hukukun temelidir. Dil bilimde hikmete.. din hukuktan ahlaka intikal etti.. bunu tamamlamakta insanligin hilafetinin işlevidir ve islamligin keremetinin gorevidir.
Bunlar teorik lazimeler ve kuramsal gereksinimlerdir.. pratik ve uygulamalı alana gelince buyük iş öğretmenlere ve yazarlara düşektedir.
Bu sorunluluk ve sorumluluk üzerine talebeye ne veribiliriz.. okuma sevgisi.. çalışma güdüsü.. fakat hepsinden önemlisi iman ve usul.. bu ancak ahlak ve hikmetle sağlanabilir.. bu da bilim ve hukuk duyarlığığı ile gerçekleştirilebilir.. bu da dil ve dinin.. kökenine inmekle olur.
Erciş 24.06.2022 [ofzo]

25.06.2022 [ofzo]

20220625_001427_ENTROPI.rar

Bu ENTROPI rar dosyasını açtığınız aşağıdaki dosyayı netice veren 34 tane tabloyu bulacaksınız..



DEĞERLİ BİR ARKADAŞIM DEDİ:

İnsanı hayali bir ürüne benzetip de o ürün gibi olmadığı zaman suçlu duruma ancak din düşürür. İnsan suçlu değildir, çünkü o yaşayan bir varlıktır.

DEDİM Kİ Öyle görünüyor.. ancak felsefeninde olması gereken "insan"ları bulunuyor.. ancak bunun insan mı doğa mı tanrı mı olduğunda cüle âlem ihtilaflı...
DEDİ Kİ:   felsefede suçlu yoktur.
DEDİM:
Dinde de SUÇLU insan bulunmaz.. ancak dinin doğmalarında bulunabilir.. islama göre insan doğuştun suçsuz (masum) ve müslüman olarak doğar.
Hz.Adem Aleyhisselamın "yasak ağaçtan meyva" meyve yemesini metafor olarakta alabiliriz.. olay olarakta alabiliriz. Sonuçta eski semavi kitaplar arasındaki farkı gösterdiğinden FURKAN olarak anılan kitabımız anlatımın ana hatlarını MUHKEM ayrıntılarına müteşabih (teşbih, metafor) sayar.. Ali İmran suresinin ilk sayfasında.

Bilim suresi Ali İmran.. hukuk suresi Bakara arasında tam orta yerde bulunan bu METODOLOJİ bilimsel ve hukuksal değerlendirmelere yön verir. Ancak bazıları da yön verilmeyi tutmaz. Bu insanın sorumluluğunda ve yükümlülüğünde olan bir seçim.

Kısaca İNSANIN doğuştan ve baştan suçlu olması DOĞMASI.. Hristiyan TEOLOJİSİ'ne ilişkindir. Ancak bir de işin felsefi mahiyetine bakarsak bu fikrin yokluktan varlığa ya da varlıktan yokluğu gidiş gibi asimetrik bir fikirden doğuduğu anlaşılıyor. Kültürün olmazsa olmaz bileşeni Dil (kuşkulu soru) ve din (kesin yanıt) asimetrik bulunduğundan bu tür düşünceler de kaçınılmaz olarak zihnimize ve tanırlığımıza yansıyor.. ancak anlıktan (müdrike) tanınca (şuura) yükseldikçe duyarlık ve uyarlık daha açık ve seçik hale geliyor.. zaten TANIKLIĞA ulaştığımızda ortaya başka bir yolculuk çıkacaktır diye düşünüyorum.
Özetle:
Herkes kendi hayatını yaşar.. başkalari figurandir.. işine gelmeyenleri yok sanmaya eğilimlidir.. örnegin vicdanina sorumluluk ve başkasina yukumluluk.. sonuçta kimligini ve başlangicini saptadiktan sonra kişiligini.. başkaligini.. bireyselliğini.. başatliğıni..başkanligi oluşturur. Osmanziya




Düzenleyen osmanziya - 25-Haziran-2022 Saat 11:55