Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya
Mesaj icon Konu: g e l e c e k Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2554

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: g e l e c e k
    Gönderim Zamanı: 23-Şubat-2023 Saat 11:41


Faruk ZEYLAN Ağabeyim, face de en verimli paylaşımları yapan çok değerli bir büyüğüm ve tandığımdır.. mesleğimin başında Türkiye Noterler Birliğinin Mehmet KOLSUZ meslektaşım vasitasiyle kendisiyle, benim için hala unutulmaz bir onurla, yaklaşık yirmi yol önce.. tanıştım. Adalet Bakanlığından birliğe intikal etmiş çok değerli bir bürokrattır.
Faruk ZEYLAN Abimin enim için tek başına Noterler Birliğine bedel bir değeri vardır. Belki görüşlerim ve yaşantım ve meşrebim kendisiyle uyuşmayabilir ancak İNSAN olarak müstesna nazik ve kibar bir BEYEFENİ olarak benim YILDIZIM olmuştur. Hatta Birliğin değerli mensupları onun yakın dostları arasındadır.
Kendisiyle yaptığımız bu son yazışmayı sizlere kıvançla sunuyorum:
Faruk ZEYLAN paylaşımıdır.
Bir genç babasına sordu:
“Siz daha önce nasıl yaşadınız?
Teknolojiye erişim yok
Uçak yok
İnternet yok
Bilgisayar yok
Gösteri yok
TV yok
Klima yok
Araba yok
Cep telefonu yok”...
Baba cevap verdi;
"Sizin neslin bugün yaşadığı gibi değil, aslını yaşadık"
“Dua yok
Şefkat yok
Onur yok
Saygı yok
Karakter yok
Utanç yok
Alçakgönüllülük yok
Zaman planlaması yok
Spor yok
Okuma yok”...
Biz, 1940-1990 arasında doğan insanlar Allah’ın sevgili kullarıyız...
Hayatımız gerçek bir kanıtdır;
Oynarken ve bisiklete binerken, asla kask takmadık.
Okuldan sonra akşama kadar sokakta oynardık. Hiç televizyon izlemezdik.
İnternet arkadaşlarıyla değil gerçek arkadaşlarla oynardık..
Susadığımız zaman,şişelenmiş su değil, musluk suyu içerdik.
Aynı bardağı dört arkadaşla paylaştığımız halde hastalanmazdık.
Her gün çok pilav yediğimiz halde hiçbir zaman kilo almadık.
Çıplak ayakla dolaşırdık ama ayaklarımıza bir şey olmazdı.
Annemiz ve babamız bizi sağlıklı tutmak için hiçbir zaman ek gıda takviyeleri, vitaminler vermezlerdi.
Kendi oyuncaklarımızı kendimiz yaratır ve onlarla oynardık.
Ailemiz zengin değildi. Bize mal mülk değil, sevgi verdiler.
Cep telefonlarımız, DVD'lerimiz, oyun istasyonumuz, XBox'ımız, video oyunlarımız, kişisel bilgisayarlarımız, internet sohbetimiz olmadı - ama bizim gerçek arkadaşlarımız vardı.
Arkadaşımızın evini davet olmadan istediğimizde ziyaret eder ve onlarla birlikte eğlenerek yemek yerdik.
Senin dünyandan çok farklı olarak bütün akrabalarla iç içe yaşar, aramızda sıkı bağlar olurdu.
Çektiğimiz fotoğraflar siyah beyazdı ama renkli anılarla dolu idi.
Biz kendine has, anlayışlı bir nesiliz, çünkü biz ebeveynlerinin söylediğini dinleyen son nesiliz.
Ayrıca, çocuklarını dinleyen ve dikkate alan ilk nesiliz.
Ve sizler yaşındayken asla var olmayan bir teknolojiyi nasıl kullanacağınız konusunda size yardımcı olabilecek kadar zeki olan da biziz !!!
SINIRLI sayıda üretildik...
Bu yüzden;
Bizden keyif alın,
Bizden öğrenin,
Hazine biziz,
Dünyadan yok olmadan önce,
Her şeyi ve herkesi sevin,
Sevgiyle kalın..
Faruk ZEYLAN paylaşımıdır
Değerli Abicim güzel bir yazı.. keşke kaynağında da bilseydik.. Bu güzel yazıya şu eklemeyi yapmak istiyorum.
“Biz eski kuşak aynı zamanda dili ve dini partilerine alet, emeği ve özgürlüklerine bayrak yapan bir nesildik.. ancak bunların sonra ortak insani değerler olduğunu anladık.. ve bunların da bayrak yapmakla değil ancak ve ancak BARIŞ ortamında gerçekleşeceğini öğrendik ve bu arada da ÇEVRE’yi oldukça kirlettik.. şimdi size önerimiz barışı nasıl gerçekleştirebileceğini ve çevreyi nasıl kurturacağını araştırın.. böylece insanlığın ve uygarlığın bayrak yarışı sürsün..
Bilgi,saygı, sevgi ve sağlıcakla kalınız.” [OZO]
Dediklerimi de ayrıca tabloda gösterdim.. tabloda gösterildiği gibi her bayrak yarışı birbirini hazırlar.. bizim öğrendiklerimizden gelecek nesil yararlanır.. onların deneyimlerini de gelecek nesil kullanır.
Dedim.
Bunun üzerine Faruk ZEYLAN Ağabey dedi ki:
Barışı gerçekleştirmek ve çevreyi kurtarmak öyle mi? Mustafa Bey bunun olacağına gerçekten inanıyor musunuz? Bu durumda ben asla inanmıyorum, inanmam da, lütfen beni karamsarlıkla suçlamayın, görünen köy kılavuz istemez derler, günümüzdeki insanlar birbirleriyle anlaşmamak için sarf ettikleri o büyük gayretin %10'unu anlaşmak için sarf etseler dünya kendiliğinden süt liman olurdu, benden de size selam ve sevgiler Faruk ZEYLAN
Ben dedim:
Alakanıza teşekkür ederim Abicim. Önce umut kesmemek ve hedef koymak gerekiyor. Sonra hayal kurmak.. sonra tasarım yaparak bir proje ortaya koymak gerekiyor.
Işi tasari ve proje olmaktan çikaracak girişim ve başlangiçlarda bulunmak lazim..dernek.. ya da şirket.. okul.. vakif.. topluluk.. takım.. yani projene katilacak ortakları edinmek istenir. Burada çok deneme yanilmalar.. degistirme ve duzeltmeler devreye girer.
Bu konuda sundugumuz mal ve hizmetlerin kalitesi samimiyetimizi gösterir.. serdiğimiz fazilet ve kemalatın karakteri ciddiyetimizin göstergesidir. Tüm bunlar projemizin ve davamizin hakikate yapışmış ve hakka yonelik oldugunu delili ve kanitidir.
Şimdi dili ve dini paravana eden partiler.. emek ve özgurlugu paratoner eden ideolojiler.. işe böyle başladılar.. dil ve din ile emek ve özgurluk hepimizin ortak degeri ve müsterek gereksinimi idi.. ancak bu etnik ve etik değerleri.. ekonomim ve politik gereksinimleri koruyan ve kollayan.. savunan ve saldiran partilerin.. ideolojilerin.. milletlerin.. devletlerin malı ve mülkü haline gelince ülkelerin çevresi.. uluslarin barışı.. giderek bozuldu.. şimdi bunu düzeltmek ve onarmak için karamsarlıgi kaldırmak ve umutsuzluğa yer vermemek gerekiyor. YAKINMAK belki gerekebilir ancak istenilen proje yapmak ve uygulamaya giriserek işi YÜKLENMEKTIR.
Örnegin partiler ortak dil ve din değerleri yerine sadece ekip ve proğram ve başkanlarina dayansalar.. ideolojiler ortak ekmek ve hürriyet gereksimini sahiplenmek yerine bilimin temeli iktisadi ve hukukun esasi adaleti.. çevrenim ve barisi teminati oldugunu anlayip ulkelerinin ve uluslarinin koşullarinin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi yolunda çalişmalar ve araştirmalar yapsalar.. daha iyi ve yararlı ve verimli olmaz mı ?
Çözüm olan bir fikrin.. bu gün doğmalar, paradigmalar ve gelenekler ve alışkanlıklar karşısında önemi ve değeri bilinmeyebilir.. ancak zaman sürecinde uygulanabilirliği ve işe yararlılığı anlaşıldığında yeteri ve gereği kadar sahibini ve yandaşını bulacaktır.
Yirmi yıldır YBA reklamı ve propagandası amacıyla yaptığım ve face ve web sayfamda yayımladığım siyasi fikirlerime güveniyorum.. geleceğe de ışık tutacağına inanıyorum.. bu düşünceler SORULARA yanıtın aydınlığını verirse.. bu görüşler SORUNLARI çözümün kapısını açarsa.. bundan da kıvanç duyarım.. eğer bunu kendini beğenmek ve büyüklenmek saymanız beni ve düşüncelerimi etkilemeyecektir.. ancak anladıklarını eleştirir ve anlamadıklarınızı sorarsanız düşüncelerimizi elbette değiştirir ve hiç gocunmadan düzeltiriz.
Bilgi, saygı, sevgi ve sağlıcakla kalınız.
Mustafa BUĞUÇAM 23.02.2022
Eski savcı ve emekli noter





Bir sene geçti.. amma bu sene deldi geçti.. ŞUBAT korktuğum aydı.. ulkemin on şehrini etkileyen zelzele ile bir depresyonun içine düştük.. geleceğimiz sarsıldı.. hayallerimiz ve hedeflerimiz sallandı.. 1999 dan daha ağır.. fakat umutlarimiz ve gayelerimiz sallanmadı.. canları ve malları yitirdik ancak imanimizj ve davamızi yitirmedik.. geride bıraktiklarimiz geride kalanlarimizi ileriye goturmeye ve gelecegi inşa etmeye yeter.. zaten geride kalanlar ne senin ve gelecege gidenler ne de benim.. onlar bizim.. bizler birer DAMLAYIZ.. ya hava da gaz oluruz ya dağda buz.. ve denizde su.. içimizdeki tuzu yer yüzundeki yolculugumuzda toplayip getirdik.. ancak akdeniz ve karadenizdeki "damla" ile asya ve avrupa kültur denizindeki ADAMLA aralarinda buyuk bir fark var.. işte onu ANLAMA.. amma sadece ama düşen damla ADAM olunmuyor.. kelimeleri damla damla yazarak KELAM olundugu gibi yer yuzundeki tum elementlerdei insan ya da bilgisayar yani KALEM yapıldigi gibi BEN yaratiliyorum ya da SEN yapıliyorsun.. BIZ ise birlikte ve beraber yaratiliyor ve yapiliyoruz.. Onun damladan.. makineden.. bedenden.. farkini anlamamişsan Faruk Zeylan Abime sor.. sana anlativersin. AT'ınin yükunu ve yolcusunu gösteriversin.. AM.. AR..AD.. AĞ.. açmak ne imiş söylesin.. sen de dinle.. eger dinlemezsen sadece soyleme ile KONUŞMA ortaya çikmiyor.. seslenmenin konuşmasinin ve bilişimin 70 bin yıl önce başladıgi söýleniyor.. işte bu devrimden sonra butun KULTUR evrim ve devrimleri bu gune kadar geldi.. bunu GELECEGE goturmekte benim ve senin.. bizim işimiz. 23.02.2023


Gelecek.. vill.. vell.. vital ve mental irade.. hazir hayal aktivitesi ve hatir vehim formalitesi ile kıvamini bulur.. aheni takvimden ahseni amele gider.. guzelliklerini ve iyiliklerini suna suna.. erdem ve yetkinliklerini sere sere.. ESMA- İ HÜSNA'sini ISM-İ A'ZAM'ına çıkarir.. meşru.. makul.. makbul bir şekilde.. kendinde bitmez ve beninde kaybolmazsa.. "Fe vell veche ke.." emrine uyar MERKEZE donerse yüzünü... ORTAYA çevirirse yönünü.. KISACA ve kolayca kullanırsa DOĞRULTUSUNU ve ISTIKAMETINI.. hayra vucudu istikrar.. şerden ademi INHIRAF.. insani atalet ve bataletten kurtaran bir delalet verir inayet ve hidayet.. halkin ilasini ve Hakkın rızasini ariyorsan.. âlemin ve system'in ve belev'in diri ögrenme ve canlı düşünme ile dolar ve doyar ve doğar. Osmanziya 23.02.2023 Üçyol-İzmir 11:41



IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk