Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Dünya
 YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya
Mesaj icon Konu: ebu hanife Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2698

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Konu: ebu hanife
    Gönderim Zamanı: 30-Haziran-2023 Saat 10:26

Kaynak ve menba.. alınan ve mehaz.. göstermek ve sonuçta İKTBAS etmek herkes için.. yazan, alıntı yapan ve okuyan.. için yararlıdır. Aksi halde alıntı çalıntıya dönüşür ve bunun adı da İNTİHAL'dir fikir ÇALMAK suçunun oluşturur.

İnsanlar mal çalmaya duyarlıdır da mel çalmaya karşı gereği ve yeteri kadar duyarlık göstermiyorlar. Birisini bir mal ödünç versen işi bitince onu sana getirir ve fakat bir kitab versen onu geri vermeyi önemsemez. Benim bir Mikrosoft İmparatorluğu diye Bill Gates'in hayatını anlatan bir kitabım bulunuyordu.. kime verdiysem unuttum..

Birisinden değil bir cümle bir KELİME öğrensem hemen adını zikrederim. Çünkü FİKİR ucuz bir mal değil kıymeti ve pahali bir MEL.. MEL.. sözcüğünü Kur'anı Azimüşşan'ın en uzun tümcesi olan ayetini müdayene adı verilen katibi adil yani noterlik ayetinden öğrendim. Bunun Millet-i İbrahim'in İbrahim Ulusu değil İBRAHİM KÜLTÜRÜ anlamına geldiğini anladım. Bununla da kültürün bilinmezi ve insanın gizemi çözüldü.

Kitabımız Kur'an-ı Mu'ciz-ül-Beyan.. aynı zamanda bir BİLİMSEL EĞİTİM kitabıdır. Okuduğunuz bir kaç sayfad size bir KELİME öğretir. Ancak insanlar onu sevab ya da vazife olarak okudukları için samimi ve ciddi bir müslüman olamadıkları gibi safi ve halis bir müslümanlıktan da giderek uzaklaşıyorlar. Hatta giderek insanlıkları bile kalmıyor. Çünkü bir nesne ve kimse ya ileri gider ya geri gider. Bulunduğu yerde durma izafi bir iştir. Sadece BAŞLANGIÇ noktası seçmek için kullanılır.. Tin suresinde işaret edildiği gibi a'layı illiyînden esfel-i safiline kadar çıkar inerler.. yükseliş ve düşüşleri bulunur ve aykılı insanlar kendilerinin ve başkalarının bu grafiği izleyebilirler. Tüm bu hususlar menba'dan hedefe giderken.. kaynaktan ereğe çıkarken.. adımlarıma ve aşamalarımıza özen göstermekle olası.. aksi halde bir işin içinde haps olur kalırız. Benim gibi olursunuz.. YBA başınıza yük.. omuzunuza ağırlık.. aklınızı sorunluluk ve kalbine sorumluluk olarak kalır. Buna rağmen yine Rabbimizin rahmetinden umut kesmemek gerek.. belki bir KELİME birine tüm bu ışığı gösterebilir.. çünkü kelime hem bir ismi hem bir ilmi barındırır.

Saygılarımla

Osmanziya Osmanziyaoğlu




EBU HANİFE’YE ait olduğu söylenen bu sözleri önemine binaen paylaştim

Önemine binaen paylaştim

Ancak KAYNAK gosterilmeyince ciddi ve bilimsel ve tartişmaya deger olmuyor.

Ad verilmiş..hangi kitabinda ve neresinde soylenmiş değil.

Bir guzel söz yazip altina Mevlana ya da Enistein.. yaziyorlar.

Elbette sözün kaynağının belirtilmesiyle de iş bitmiyor.. biçimin düzgün ve içeriğinin de olabildiğince yararlı ve verimli olması istenir. Bunun içinde yazının tekar tekar düzenlenmesi ve biçimlenmesi gerekiyor. Bunun için şöyle derler; Terzinin diktiği kötüdür, onu güzel gösteren ütüdür. Bu fakir ütülemeden buruşuk buruşuk yazıları ENTER kolaylığında gönderiyor.

Yararlı bir söz bir işe yarar ve verimli bir anlatım geri dönüşüm verdirerek anlatımı zenginleştirir. Yazılarımda bunu göremiyorum. Çünkü muhatabımı nazara almıyorum. Muhatab kendimim. Kendime yazıyor, kendime okuyorum. Aslında her anlatımda bu söz konusudur ancak benim biraz fazlaca "özel" oluyor.

AYN
KAYN
KAYNAMA
Kaynak

YANİ
AYNİ
KAYNANA

AYNÎ HAKLAR
ŞAHSÎ HAKLAR

PRIMER.. evvelî asl-i fasl
SEKONDER ahirî tâlî

MASTER batınî usulî
SLAVE zahırî esas-ı füsul

BASAR.. BASİRET.. MUBSIRA
NAZAR.. NAZARIYE.. MANZARA

DELALET.. DAVA .. DELIL
İŞARET.. METIN.. MÂNÂ

Sonuçta

LAFIZ (Logos)
İLIM (sophos)
ISIM (nomos)
KELAM (hikmet)
KALEM (hakikat)

Önemli mali amelimiz ve meli emelimizdir. Dikkatli ve aykili ögrenilmesii.. itinali ve özenli kullanilmasi..faideli ve maslahatli yararlanilmasi.. iyi olur. Dil kotu ve kotuye kullanilmaz.

Osmanziya 30.06.2023 Üçkuyular.İzmir 10:19


KAYNAK
Kaynak ve menba.. alınan ve mehaz.. göstermek ve sonuçta İKTBAS etmek herkes için.. yazan, alıntı yapan ve okuyan.. için yararlıdır. Aksi halde alıntı çalıntıya dönüşür ve bunun adı da İNTİHAL'dir fikir ÇALMAK suçunun oluşturur.

İnsanlar mal çalmaya duyarlıdır da mel çalmaya karşı gereği ve yeteri kadar duyarlık göstermiyorlar. Birisini bir mal ödünç versen işi bitince onu sana getirir ve fakat bir kitab versen onu geri vermeyi önemsemez. Benim bir Mikrosoft İmparatorluğu diye Bill Gates'in hayatını anlatan bir kitabım bulunuyordu.. kime verdiysem unuttum..

Birisinden değil bir cümle bir KELİME öğrensem hemen adını zikrederim. Çünkü FİKİR ucuz bir mal değil kıymeti ve pahali bir MEL.. MEL.. sözcüğünü Kur'anı Azimüşşan'ın en uzun tümcesi olan ayetini müdayene adı verilen katibi adil yani noterlik ayetinden öğrendim. Bunun Millet-i İbrahim'in İbrahim Ulusu değil İBRAHİM KÜLTÜRÜ anlamına geldiğini anladım. Bununla da kültürün bilinmezi ve insanın gizemi çözüldü.

Kitabımız Kur'an-ı Mu'ciz-ül-Beyan.. aynı zamanda bir BİLİMSEL EĞİTİM kitabıdır. Okuduğunuz bir kaç sayfad size bir KELİME öğretir. Ancak insanlar onu sevab ya da vazife olarak okudukları için samimi ve ciddi bir müslüman olamadıkları gibi safi ve halis bir müslümanlıktan da giderek uzaklaşıyorlar. Hatta giderek insanlıkları bile kalmıyor. Çünkü bir nesne ve kimse ya ileri gider ya geri gider. Bulunduğu yerde durma izafi bir iştir. Sadece BAŞLANGIÇ noktası seçmek için kullanılır.. Tin suresinde işaret edildiği gibi a'layı illiyînden esfel-i safiline kadar çıkar inerler.. yükseliş ve düşüşleri bulunur ve aykılı insanlar kendilerinin ve başkalarının bu grafiği izleyebilirler. Tüm bu hususlar menba'dan hedefe giderken.. kaynaktan ereğe çıkarken.. adımlarıma ve aşamalarımıza özen göstermekle olası.. aksi halde bir işin içinde haps olur kalırız. Benim gibi olursunuz.. YBA başınıza yük.. omuzunuza ağırlık.. aklınızı sorunluluk ve kalbine sorumluluk olarak kalır. Buna rağmen yine Rabbimizin rahmetinden umut kesmemek gerek.. belki bir KELİME birine tüm bu ışığı gösterebilir.. çünkü kelime hem bir ismi hem bir ilmi barındırır.

Saygılarımla

Osmanziya Osmanziyaoğlu



Düzenleyen osmanziya - 30-Haziran-2023 Saat 12:32
IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2698

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 30-Haziran-2023 Saat 11:28


GARİB BİR YAZI

Daha önce yazdıklarınıza felsefi açıdan özellikle bilgi felsefeyi açısından yanıt verdiğim için onları yinelemiyeceğim. Ancak Mantık temelli insan ilimlerinin (Psikoloji sosyoloji linguistik PSL) ve Matematik temelli evren ilimlerinin (Fizik, kimya ve bioloji FKB) gerek kuramlarının.. gerek kurumlarının son 1500 yılllık dönemde hızla değiştiklerini ve düzeltildiklerini ve geliştiklerini kısaca EVRİMLEŞTİKLERİNİ unutmamak gerekiyor.

Bu demektir ki BİLİMLERİMİZ yetkin ve tam ve kesin değil. Bununla beraber bize geniş ve derin bir tarihi arka plan bıraktıklarını gösterir. Zaten bunu bilen felsefeci olmaya gerek kalmadan "bilgi"nin ve "değer"in (tekevvünü) var oluşu, buyruğun ve inancın neliği (mahiyeti) hakkında kendi uzmanlık alanında ve derinliği çapında "yorum" sahibi olur.

Hani bir söz vardır.. bir makine en zayıf parçasını göre çalışır ya da bir zincir en zayıf halkasından kopar.. buna benzer bir şekilde big-bang de başladı yerden çökebilir: KIRMIZIYA KAYMA. Bu konusu kesin bilgimiz yok.. olsa zaten bilgi olmaktan çıkar inanç olur. Bunu bilemeyiz.. bu sadece edebi bir benzetme.. o kadar. Tahmin bile ettiremez.

Değerli Hocam.. sizin ayırıcı vasfınız.. bilgilerinizi halkla ve aydınla paylaşmanız.. bu çok değerli BİLİM ADAMI özelliğidir. Sadece bir astronom değil aynı zaman bir bilim insanınız. Bilim toplum yararına kullanıyorsunuz. Bu bakımdan size müteşekkiriz.

Ancak bilim adamının "bilimci"den farkı bilim de üretmektir. Nitekim geçende galaksideki yıldızların.. yanlış anlamadıysam.. biz gençliğimizde, kulaktan dolma, yüz milyar biliyorduk sonra bunu dört yüz milyara çıkardılar.. siz "hesaplayarak" 8 milyar dediniz. Buna çok sevindim.

Şimdi bu big-bang kuramı ZAMAN “başlatan” bir kuram olduğu için sonsuzu arayan dincilerin (tabi bu arada kilisenin) çok hoşuna gitti.. ama özgürlüğü seven bilimciler de hiç hoşlanmıyorlar. Fakat burada değindiğiniz gibi ZAMAN çok kritik bir kavram.

Biz önce krona.. time.. historia.. vakit.. dehr.. karn.. süre.. çağ.. uzam.. aralık.. yüzlerce isim alan ZAMAN’ı değişmez mutlak sanıyorduk.. Newton'la birlikte onu fizik ve matematiğimize de kattık.. fakan Einstein geldi zamanın akışını denklemlerinde görecel ve DÜZENLİ ve değişebilir hale getirdi. Ancak bu durum uzayda geçerli idi.. atom altı parçacıklarda istatistik kuantum mekaniğinin matematiğinde hız ve yer belirsizliği (Heisinberg) çıktı ve gözlemciye bağlı bir ZAMAN doğdu.. yani Newton kinetiğinde ve mekaniğinde şakır şakır işleyen zaman ve mekan.. macro ve micro dünya pek geçerli değil.. şimdi bu zaman, yazınızın konusu olan, Big-Bang kuramına çatlatmak işinde de yine denklemlere giriyor. Demek ki bu belirsiz nesne ile belirli bir şekilde konuşamayız.

Şimdi düşünün Tanrı Kutsal kitabında bilgisi EVRİMLE OLUŞAN insana yaratılış hakkında bir "sürü" TEZ veriyor. ve biz bunları evrimleşen bilgi "süreci"mizle test ediyoruz. (yazım biraz şiire döndü 🙂 )

Meramımı bir defa daha ifade edersim; bu yaratılışı ilişkin inanç hususunda bilgi tarihi ve özellikle kozmoloji ve astronomi tarihi oldukça aydınlatıcıdır. Öyle hocaların ve yazarların HAZIR açık ve seçik SEHİL kısaca anlaşılır yansıtmalarından da parlaktır.

Okurlara ayrıca anlaşılır evrim-bilim (tarih biliminden derindir) ve evren-bilim' (tabiat biliminden geniştir)den başka .. insanbilim ve kendinbilim'i de öneririm. Böylece " Gerçek hiç bir ŞEKİLDE doğru değildir.. doğru da hiçbir SURETTE   gerçek olamaz. Ancak önemli olan BİLGİ'nin sağlam olmasıdır yani hem gerçek hem de doğru bulunmasıdır. " yargımı onlarda doğrulayabilirler.

Saygılarımla, sağlıcakla kalınız. 11.03.2023 Üçyol-İZMİR

(İlginçtir yirmi yıldır biçimi ve tasarımı ayırırım.. ilk defa bu gün suret ve şekli birbirinden olabildiğinde ayrı bir şekilde betimleyebilme “imkan”ı buldum.)

ACABA NEDEN ?
En yüksek davranış NAMAZ
En yüksek yaşantı ABDEST
En yüksek tutum ADALET
En yüksek görüş İKTİSAD
Desem birileri ABARTI sayacaktır.
Hakkı karşı NAMAZ ile saygı göstermeyen..
Halka karşı ABDET ile sevgi göstermeyen..
Bilimsel tutumun kendisi İKTİSADI bilmeyen..
Hukuki görüşün aynısı olan ADALETİ tanımayan..
Pek çok kimse olabilir.. ancak çok ŞÜKÜR biz biliyoruz.
Ancak bilenlerden zihninin uyarlığını arıtan ve dilinin duyarlığını artıran tefekkür.. tefehhüm.. tefekkuh.. yani düşünme.. kavrama ve anlama noktası ileri gitmeye çalışanlara pek rastlamıyoruz.

Ya bu konuda gereği ve yeteri kadar reklam bulunmuyor.. ya da biz bu hususta tamamı ve kemaliyle tanıtım yapamıyor ve sürekli yakınıyoruz.

Kendini beğenmeden sonra başkasından yakınma en sevilmeyen işlerin başında geldiği halde bunu kendimizin yaptığının da farkında olmayabiliriz.. ancak şunu da biliyoruz ki eğer başkasının elinde YÖNTEM BİLİMSEL ANALİZ önemli bir mal ve değerli bir mel VE SAĞLAM VE SAĞLIKLI bir ENSTRUMAN bulunuyorsa buna uzandırmayan el başkasının yakınması değil insanın kendisini beğenmesi ve yeterli bulmasıdır.

Sonuçta dünya hepimizi sınav.. sınav ise engelleri aşmak ve koşulları sağlamaktan başka bir şey değilse.. koşulları saptamanın ve engellemeyi tanımanın yolu ilimden başka bir şey olabilir mi..

İşte gavur diye beğenmediğiniz BATI.. mason diye hakir gördüğünüz İNSANLAR.. bilimin ve kuvvetin ve dünyanın önemini anlanmışlar ve uygarlığı ilerletme yolunda çaba göstermişlerdir.



Osmanziya 02.06.2023


IP
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2698

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

Alıntı osmanziya Cevaplabullet Gönderim Zamanı: 30-Haziran-2023 Saat 11:39
Bilgi çeşitli yollarla elde edilir.. yaşayarak.. deneyerek.. okuyarak.. yazarak ve en önemlisi DÜŞÜNEREK.. bununla beraber düşünce ve görüşü bilgi ve değerden ayırmak gerekir. Hele bilgiyi belge ve örnekten.. değeri buyruk ve ögüttün ayırmak lazımdır. Belki bunun için belli bir birikim zamanı ve kazanım sürece gerekiyor olabilir ancak her şey bir ADIM ile başlar.. "AD"a önem vermekle.. "Bilgi"ye değer vermekle.. KELİME ise bu yolda en birinci hazinendir. Anlamıyorum.. yabancı kelime.. sevmediğim sözcük.. diye kültürlere düşman olunursa insan kendi kültürünü bile anlayamaz. Belki bu yaklaşım onu belli bir topluluk ve gurup ve kültür içinde tutabilir. Ancak bu aynı zamanda bir oda ve ortam da hapis olmaktan fazla bir işe yaramaz. Ancak çağımızın bu gelişmiş bilgisayar ve internet imkanlarına rağmen bu mutaassıp ve gerici tutum insanların face de bir gurup içinden dışarı çıkamamasına neden oluyor. Özetle fikir iyidir lakin ezber olmasın. tefekkür güzeldir lakin taklid bulunmasın. Belki bir bir referans noktası olarak bir AKİDE gerekiyor. Ancak KAİDE'lerinde istisnalarının bulunduğunu unutmamak lazımdır. Saygılarımla. Osmanziya 30.06.2023 Üçkuyular.İzmir 11:37
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk