https://www.yontembilim.com/forum/forum_posts.asp?TID=2063


Genç bir yakınım bu kitabı okuyor.. makul ve meşru bir iktidar arayışında.. kim aramaz ki ben de arıyorum yetmişi geçen yaşımda.. Rabbimizi korusun İKTİDARSIZLIK çok kötüdür.. Krikon havaya kaldırmadığında arabanın tekerini takamazsın.. ne kadar güçlü olursan ol.. krikona muhtaçsın.. en büyük güç yani işin çişini etmektir.. bundan sonra görme ve işitme gelir.. bundan sonra yatma ve kalkma gelir.. bundan sonra araba sürme ve bisiklete binme gelir.. çok şükür bisiklete biniyorum.. çocukluğumuzda adet edinmişiz.. araba süremeyince.. fermanımı gösteririm istediğim arabaya binerim muhabbetiyle kendini teselli etme muhabbeti devreye girer.. kazan ayağı öyle değil.. ne hazırlamadıysan yaşlılığa gençliğinde.. yaş kemali bulunma sana o hazırlamadığın balyoz gibi çarpıyor.. örneğin işim var diye namaza alışmamışsan yaşlanınca çişim var diye namaza yanaşamıyorusun. Ancak İKTİDAR ve GÜÇ sadece araba kullanma değil.. ilim ve para ve makam KULLANMA ile de alakalıdır. Ancak şunu hiç unutmayın.. aklı ve çeneyi kullanma da bir İKTİDAR işidir. Kriko kaldırmaktan çeneyi çalıştırmaya kadar çeşitlenen bu güç ve kuvvet ve iktidar dünyasında bunların hepsi MÜLK olarak özetlenmiş Ali İmranın 29 ncu ayetinde denmiştir ki

"Kulillahümme malikelmülki tu'til mülke men teşaü ve tenziulmülke men teşaü..." ve ila ahir.

De ki Ey Allahım.. mülkün sahibi sensin.. dilediğine mülkü verirsin dilediğinden mülkü alırsın.. yani önce başlat sonra bitir dünyasında sahip olduğun yeti, yetenek, becari, başarı ve yetkinin bir SÜRE'si bulunuyor.. ve mülkün kime verileceğini kararı Tanrı belirliyor. Sen sadece sebeblere yapışıyor ve formalitelere uyuyorsun ve aynı zamanda uyuyorsun.. o kadar. Zaten uyumasaydın mülke talib ve istekli ve arzulu ve hırslı olmazdın.
“Ve tuizzi men teşaaü ve tüzille men teşaau.”.
Dilediğini mülkü verir aziz edersin.. dilediğinden mülkü alır zelil edersin..
Yani mülkün ve iktidarın ve servetin ve şöhretin ve kemalatın birisine verilmesi onun AZİZ eder.. alınması da ZELİL eder..
Mülkü Alış ve Verişi ile   izzet ve zillet; bir KUDRET (hüsn) ve RAHMET (hayr) tecellisidir.
“Biyedikelhayr. İnneke a’la külli şey’in kadîr.”
Sen zerro’sun.. sıfırsın.. boşsun.. aynasın.. bazı insanlar tüm bunlar için      HİÇ tabirini kullanıyorlar işte bunun için ben ÖZ diyenleri sevmiyorum. O’na şirk koşmamak için ÖZ diyenlerin bu sözlerini meşru ve makbul bulmuyorum.
Hiç demeyip Öz demek.. Öz demeyip hiç demek..   ışığın gidip gelmesi gibi olabilir mi ? Boş.. sıfır.. ayna.. üç sözcük daha kullanmak işi çözer mi ?
Lâ ve İllâ sözcüklerine hiçleme ve hepleme YETKİSİ diyorum.
Yok sanma ve var sayma YETİSİ ötesinde bir iş.
Vardır ya da Yoktur demek nasıl yanlışsa.. öz ve hiç demekte öylesine yanlış.
Bu günlük dilin düz yazısıyla çok yönlü ve yanlı doğruları ve gerçekleri ifade çabalamak.. iyilikleri ve güzellikleri.. ibareye.. çalışmaktır.
Bunda halk ve felsefe ve din adamları mazurdur.. özürlüdür.. bir anlamı kabaca ifade etmektir. Çünkü onlar halk nazarındaki söz sözleme iktidarını yitirmemek için bu mecazi sözleri kullanabilirler. Ancak hakk ve hakikatın peşine ciddi bir şekilde düşenlerin “hiç” ya da “hep” ya da “öz” sözcüklerini kullanmak yapmaması gereken bir girişimdir. Çünkü dile ve mantığa.. bilime ve hikmete uygun bir sözcük değildirler.



Dil bir AYNA’dır ve ayine-i şuur nasıl ayinedalık yapıyor ve kırka yakın tablo ile gösterilmiştir. Bu tabloları versiyon sırasıyla yalından karmaşığa doğru izlerseniz ki büyük bir olasılıkla izlemediğiniz için ince ince elemeyeceksiniz ve bunu yapmadığımız için imgeleme ve hayal gücünü.. irdeleme ve vehim gücünüzü kullanmayacaksınız.. kullanmadığınız için kullanamayacaksınız.. çünkü kırk senedir bunu yapan bir Allah’ın kulu ortaya çıkmadı. O’nun kapı kulları ve kapı kolları çoktur lakin bu güne kadar çıkmadı.. amma biz yinde kırk yıldır telif ve neşir işini sürdürüyoruz. Çünkü biz o kullar gibi İKTİDAR peşinde koyma itiyad edinemedik. İmtidad etmeyi beceremedik.
-     - - - - - - -İTİYAD - - - - - - - - -
Güç - - -amel-i iktidar- - - - - Gür
EMR- - - - - - - -İ Ş - - - - - - -HAL
Ye - - - emel-i ihtiyar- - - - - Ey
-     - - - - - - İMTİDAD- - - - - - -




Burada otuz dosyadik tablo ile GÜÇ nasıl YÜKLENİYOR.. nu anlattık.. dokuz yıl önce bu gün.. nasıl yükleniyor diye sordu.. hatta bunun nasıl olduğunu.. bu gün bana ta Van’dan ziyaretime geldiğinden.. on beş dakkadan fazla kendisine anlattım.. tabi nezaketen dinledi.. hakikaten dinlese idi.. devamı isterdi.. onu suçlamıyorum.. bu gayet normal.. çünkü eşimle son günlerde her gün 15 dakika çalışıyorum.. soyut ve biçimsel konular ve anlatımlar onları .. büyük bir çoğunlukla insanlara çekici ve çelici gelmiyor.
















Düzenleyen osmanziya - 13-Temmuz-2023 Saat 22:43