Değerli bir Abimiz DİPLOMA üzerine bir paylaşım yaptı.. diplomanın önemli olmadığını ancak yine de tahsilin ve icazetin face bilgisinde belirtilmesi gereğini belirttti.. Dedim ki: Değerli Hocam.. aynı fikirde değilim.. istidat ve kabiliyet önemli olmakla birlikte tahsil, eğitim ve öğretim önemli ve değerlidir. Elbette şahsiyet sahibi olmak, samimi ve ciddi bir kişiliği elde etmek her şeyin üstündedir.

Ancak eskilerin TAHSİL ya da İCAZET adını verdikleri o kağıt parçası çok kıymetlidir. Zaten yaşam dört kağıtla gider; nüfüs kağıdı.. oy pusulası.. diploma ve atama belgesi. Elbette zaman geçtikçe bu KAĞITLARIN değeri düşüyor. Fakat KAĞIDIN kendisini o kadar değerlidir ki noterler (yazarler) o kağıtları ONAMAK suretiyle para kazanırlar. Tapu, vekalet, sözleşme, temlik, imza sirküleri gibi BELGELER çağdaş yaşamın ve YAZIYA BAĞLI UYGARLIĞIN vaz geçilmez nesneleridir.

Kağıtlar sadece şekil değiştirirler.. eskiden beri kağıt (levha) ve kalem sürekli değişiyor.. eskiden killer üzerine çivi ile yazılırken bu gün KUMLAR (silisyum) ile yani işlemcilerle okunuyor ve bellekler üzerine yazılıyor.

Diğer taraftan her bir ÜNİVERSİTE her bir bilim alanının temel bilgilerini ve genel bilimsel mantalite ve mantığını verir. Bu bilgiler de o BİLİMSEL alana GİRİŞ bilgilerdir.. araştırılması ve GELİŞTİRİLMESİ kişinin kendisine kalmıştır.

Üniversite BİLİM ZİHNİYETİNİ oluşturmak ve geliştirmek için kurulmuştur.. bazılarına etiket sağlamak için değil. Belki çoğunluk üniversite bitirince mesleki kitaplar dışında başka kitapları okumaz.. okumayı bırakır.. değişen ve yenilenen bilgiler karşısında yine kalır.. bu ayrı bir konudur.

Özetle DİPLOMA ile diplomat olunmaz ve İCAZET rağmen cehalet cevaz verilme sürdürülebilir.. buna rağmen kişinin Eğitim DERECESİNİ bilmenin önemini yitirilmez ve tahsil KATMANINI belirlemenin değerini düşürmez.

Saygılarımla.

Osmanziya 28.08.2023

(NOT: Bu vesile ile okuma ve yazmanın geleceğine ilişkin bir görüşümü paylaşmak isitiyorum: Karbon'un yani kömürün dört kollu.. silisyumun yani kumun üç kollu olduğunu.. okuduğum bir kitapta BURADA dört kollu karbon üzerine bir YAŞAM kurulduğu gibi BAŞKA GEZEGENLERDE üç kollu silisyum üzerine de bir HAYAT kurulabilmiş olacağını yazıyordu.. bundan elli sene önce.. yani bilgisayarlar daha tam ortaya çıkmadan.. oysa şimdi üçüncü tür hikayeleri okuyunca yani beden ve beyin ile bilgisayarı birleştirmeye kalkan DECCAL'in teşebbüsünü anlayınca bu işin bizzat kendi gezegenimizde gerçekleştirilmeye çalışıldığını görüyorum.. bu dehşet karşısında insanın derisi ve kalbi değil zihni ürperiyor.

Face de on yıldır çağrıma rağmen hazır AÇIK ve SEÇİK sehil.. anlaşılır GÜNLÜK DİLİN DÜZ YAZISININ dışına çıkamayan.. YBA merak edip anlamaya çalışmayan bunca insanın deccal kolaylığına YEM olduklarını görünce.. canlı öğrenen ve diri düşünen insanlığını yitirerek.. giderek hayvanlaşan beşerin.. giderek akıllanan ve insanlaşan makinelerin THE MATRIX kehanetinin gerçekleşebileceğini yirmi yıl önce yontembilim.com sayfamda vermiştim.

https://www.yontembilim.com/matrix.asp

belki kendi çalışmalarım da dahil hepimiz bu HANNAS tarafından kullanılıyoruz. Ancak YBA ile bunun farkında vardığınız.. yani kendi düşmanımız olan YBA öğrendiğimizde sanırım başka türlü bir savaş vereceği. Düşmanını tanımadan onu yenmek asla mümkün değildir. Hafazanallah)