Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta |

  Aktif KullanıcılarAktif Kullanıcılar  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  SkinsSkins
  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Din
 YöntemBilim Forumu | Diğer | Din
Mesaj icon Konu: VESVESE(Kapalı Konu Kapalı Konu) Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
osmanziya
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye


Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010
Gönderilenler: 2699

Hak Puan : 5
Kidem : 6
OrtalamaHak : % 50
Irtibar :2

bullet Konu: VESVESE
    Gönderim Zamanı: 13-Şubat-2012 Saat 11:44

 ÇOK MUHTE?EM BYR HADYS KAYNA?I BULDUM,

 
Hazyrlayanlardan Allah razi olsun. Çünkü arady?ym  ?u hadisi sadece "do?ruluktan iyili?e" tanymlamasyyla buldum:
 
Resulullah (sav) buyurdular ki: "Sidk insany birr'e (Allah'y razy edecek iyili?e) götürür, birr de cennete götürür. Ki?i, do?ru söyler ve do?ruyu arar da sonunda Allah'yn indinde siddik (do?ru sözlü) diye kaydedilir. Yalanda ki?iyi haddi a?maya götürür. Haddi a?mak da ate?e götürür. Ki?i yalan söyler ve yalany ara?tyryr da sonunda Allah'yn indinde yalancy diye kaydedilir."

Rivayet Eden: Ybnu Mes'ud

Geçti?i Kaynaklar: Buhari, Edeb 69; Müslim, Birr 102, 103, (2606, 2607) Muvatta, Kelam 16, (2, 989) Ebu Davud, Edeb 88, (4989) Tirmizi, Birr 46, (1972)

 

Hasan Ybnu Ali (ra)'ye: "Resulullah (sav)'dan ne ezberledin?"diye sordum. ?u cevaby verdi: "Aleyhissalatu vesselamdan "Sana ?üphe veren ?eyi terket, emin oldu?un ?eye ula?yncaya kadar git. Zira sidk (do?ruluk) kalbin itminanydyr, yalan ?üphedir."

 

Sonra çe?itli kaynaklary tararken ?u kar?yma çykty:


Geçti?
Vesvese, sözlükte hy?yrty, fysytly, gibi gizli ses demektir. Istylahta ise kuruntu, tereddüt, ?üphe, asly olmayan ihtimaller manasyna gelir. Vesvas, vesvese veren manasyna gelir. Vesvesenin kayna?y nefis ve ?eytandyr. Bunlar insana verdi?i vesveseyle ruhunu yoldan çykarmaya çaly?yr. Vesvesenin ilk yerle?ti?i yer kalptir, buradan di?er organlaryna yayylyr. Fiilayata dökülmeyen vesvese zararsyzdyr.

 

Kuran- Kerim'de vesvese ile ilgili ayetler, ?unlardyr:

 

“Andolsun ki, insany biz yarattyk ve nefsinin ona ne gibi vesveseler verdi?ini biliyoruz ve biz ona ?ah damaryndan daha yakynyz.” (Kâf, 50/16)

 

“?eytan Adem’e vesvese verdi” (A’raf, 7/20; Tâha, 20/120)

 

'Sinsice, kalplere vesvese ve ?üphe dü?ürüp duran' vesvesecinin ?errinden" (Felak 113/4)

 

"Ki o, insanlaryn gö?üslerine vesvese verir (içlerine ku?ku, kuruntu fysyldar)" (Nas14/5)

 

Ynsanda en çok vesvese abdest ve namaz konusunda olmaktadyr. Acaba yüzümü yykadym my, dört rekat my kyldym be? mi? gibi durumlar vesveseye en çok konu olan sorulardyr. Bu tür vesveden korunmak için dini iyi bilmek gerekir.

 

Ayryca vesvesenin en önemli ilacy bol bol dua etmek ve Allah'y zikretmektir. Vesvese geldi?i zaman hemen Allah'y anmaly, salavat getirmeli ve istigfar edilmediri Kaynaklar: Tirmizi, Kyyamet 61, (2520) Nesai, E?ribe 50, (8, 327, 328)

 

BU KONUDA ?ÖYLE DÜ?ÜNDÜM..

 

http://www.ruzname.net/bir-kelime-bir-kavram-vesvese#comment-3909

 

Kitabyn ilk cümlesi besmele ise son cümlesi vesvesedir. Besmele rayb, ?ekk, tereddüd gibi bir müte?abih olup tüm ?übhe do?uran "gri" yani ne siyah ne de beyaz olan konu, kavram ve anlamlar için geçerli bir tanymdyr ki kuvve-i vahimenin bir fonksiyonudur. Ynsany zihni tembellikten kurtaryr. Her ?eyin a?yrysy gibi onun ifraty dahi zararlydyr.

HADYS: Hasan Ybnu Ali (ra)'ye: "Resulullah (sav)'dan ne ezberledin?"diye sordum. ?u cevaby verdi: "Aleyhissalatu vesselamdan "Sana ?üphe veren ?eyi terket, emin oldu?un ?eye ula?yncaya kadar git. Zira sidk (do?ruluk) kalbin itminanydyr, yalan ?üphedir."

Rivayet Eden: Ebi'l-Cevzai

Geçti?i Kaynaklar: Tirmizi, Kyyamet 61, (2520) Nesai, E?ribe 50, (8, 327, 328)

 

OSMANZYYA

 
bir ba?ka yerdende hadis ilminin temelleri:
 
 

Hadis Ylimlerinin Temellerine Bir Baky?

Sünnetin Kur'an dan sonra ilk ba?vurulacak merci olmasy ve Kur'an'yn prati?e geçirilmesi açysyndan Yslami ilimler arasynda hadis ilimlerinin ne kadar önemli oldu?unu belirtmeye hacet yoktur. Kur'an ayetleri bize hiç bir bozulma olmadan ula?ty?y için onun orijinalli?ini ara?tyrmaya gerek yok ise de, bize ula?an sünnetin hangilerinin ne do?rulukta ula?ty?yny ara?tyrmak hadis ilimlerinin konusu olmu?tur.

Bugün Yslam'a gönül vermi?, onun derdini kendine dert edinmi? herkesin hadis ilimlerine dair temel bilgileri - yalnyzca ana hatlary ile de olsa - bilmesi gerekti?i kanaatindeyiz. Nasyl ki matematik ile ilgili dört i?lem gibi temel bilgileri bilmek bir insany matematik uzmany yapmyyorsa, temel hadis usulü bilgilerini bilmek de bir müslümany muhaddis yapmayacaktyr. Ama yine de bu bilgiler, hadis ö?renirken, hadis eserlerine bakarken, onlaryn sa?lykly ula?yp ula?mady?yny anlamada yardymcy olacak, o ki?iyi hadis/haber alma ve verme ?uuru ile donatacaktyr. Y?te bu dü?ünce ile müteakip bölümlerde hadis ilimlerine temel seviyede küçük bir giri? yapmak amaçlanmaktadyr.


HADYS YLYMLERY
Hadis ilimleri deyince ilk olarak akla ilm-u dirayet-il-hadis gelir. Bu ilim dalynda hadisin kuvvet derecesi, do?rulu?u, bizlere sa?lykly bir biçimde ula?yp ula?mady?y ara?tyrylyr. Dirayet/Rivayet ikilisi bir bakyma kalite/kantite ikilisine benzer. Mesela tek bir kanaldan gelen dirayeten güçlü bir hadisin, bir kaç kanaldan gelen yani rivayeten güçlü gözüken bir hadisden daha sahih olmasy pek ala mümkündür.

Hadis ilimlerinden bir di?eri de ihtilaf-ul-hadis'dir. Bu ilim daly syhhaten ayny kuvvette olup birbiri ile uyu?mayan iki hadis arasyndaki ihtilafy çözmekle me?gul olur. Bu durumlarda muhaddisler ve fakihler cem ve te'lif, tercih, nesh ve tevakkuf denilen metodlar kullanyrlar.

Hadis rivayet eden ki?ilerin rivayete ehil olup olmadyklaryny ara?tyran ilim dalyna da cerh ve ta'dil veya nakd-i rical denir. Bu ilim daly hem ?ahyslar hakkynda bilgi toplamak, hem de bu bilginin objektifli?inin sa?lanmasy açysyndan ve bu kimselerin hangi kriterlere göre hadis rivayetine ehil olup olmayacaklarynyn tesbiti bakymyndan çok zor ve çok mesuliyetlidir. Y?te bu yüzden Buhari, Yahya b. Main, Ahmed b. Hanbel, Hafyz Zehebi gibi az sayyda alim bu i?in hakkyny verebilmi?lerdir.


HADYS YSTYLAHLARI
Her ilim dalynyn bir terminolojisi oldu?u gibi hadis ilimlerinin de istilahlary vardyr. Hadis istilahlary anla?ylmadykça hadis usulü de anla?ylamaz. Hadis istilahlary çok sayyda oldu?u için a?a?yda sadece bir kysmyna temas edilecektir:

Ravi, hadisi rivayet eden ki?idir. Bir ravi hadisi ba?kasyndan aldy?ynda aldy?y ki?iye o ravinin ?eyh'i denir. Hadisi alan ravi de talib'dir. Hadis almaya ahz, ba?kasyna rivayet etmeye de eda tabir edilir.
Sened, hadisi rivayet eden raviler zinciridir.

Cerh ve ta'dil ilminde ravilerin kalitesini belirtmek için sika (hadis rivayetine tam ehil ki?i) dan vadda (hadis uyduran ki?i) ya kadar çe?itli tabirler kullanylyr. Bir ravi, durumu ara?tyryldyktan sonra, ya bu iki uçtan birinde, ya da arada bir yerde de?erlendirilir.
"Sika" da iki ?art aranyr: Adl ve zabt. Adl ravinin hadisi bozmadan rivayet eden dürüst bir müslüman olmasy, zabt ise hafyzanyn kuvvetli olmasy özelli?idir.

Hadisin ne ?ekilde rivayet edildi?i de önemlidir. Bunlardan bazylaryna sema, kyraet, icazet denir. Sema talibin ?eyhden do?rudan i?itmesidir. Kiraet ise talibin hadisleri bir yazyly metinden okuyarak ?eyhine arz etmesi, ?eyhin de onlary rivayet etti?ini onaylamasydyr.

Burada, yazyly belgelere günümüzde haber bakymyndan verilen önemi göz önüne alarak bir noktaya dikkat çekmekte yarar var:

Sema, hadisçilerin nazarynda en sa?lam ahz yoludur. Her ne kadar ilk hicri asyrlarda hadislerin yazylmasy vuku bulmu? aksini iddia eden müste?riklere gereken cevaplar verilmi?se de bu, semanyn birinci derecedeki önemini azaltmaz. Çünkü hadis tahsilinde asl olan kalitedir. Mesela tarihi bir vesika bulunsa hadisçiler ?u sorulary soracaklardyr: Bu vesikayy kim yazmy?tyr? Bu kimse haber vermede ne kadar dürüsttür? Vesikada yazdy?y haberleri ö?renip yazyncaya kadar hafyzasynda bozmadan tutabilmi? midir? Olayy bizzat kendisi mi mü?ahede etmi?tir yoksa ba?kasyndan my almy?tyr? Yazdy?y haber siyasi ise, bu ki?i taraf mydyr veya ona yazdyrylmy? mydyr? Daha sonra bu vesikada tahrifat yapylmy? mydyr? Görüldü?ü gibi vesikanyn sahte olmady?y bilinse bile bu yetmemektedir. Halbuki haberin do?rudan raviden dinlenmesinde bu zorluklar en aza iner. Elbette ki ravi hadisi ahz ederken ?eyhin hadisi hem ezberden bilip, hem de yazdy?y bir kâ?yttan okumasy daha da kuvvetlidir. Bu konuda hadisçilerin nasyl titiz davrandy?yna dair bir örnek verelim:

Tirmizi (ra) bir hadisi senedi ile rivayet ettikten sonra bu hadisdeki ?eyhi Abd b. Humeyd'in, Muhammed b. Fadl'in ?unu anlatty?yny söyler:
"Yahya b. Main ilk benim önümde oturdu?u zaman bu hadisi sordu. Ben de Hammad b. Seleme bize tahdis etti (diyerek hadisi edaya ba?ladym) Yahya dedi ki ke?ke defterinizden rivayet etseniz? Ben de defterimi getirmek üzere kalktym. Elbisemden tuttu ve önce bana (hafyzanyzdan) yazdyryn. (Defteri getirmeden önce) tekrar size kavu?amamaktan korkuyorum dedi. Bunun üzerine hadisi yazdyrdym, sonra çykyp defterimi getirdim ve ona (hadisi) okudum."

Muhaddislerin, ravilerin kalitesi üzerinde ne kadar dikkatle durdu?una da Ymam Malik ?u sözleri ile i?aret etmektedir:
"Bu ilim, yani hadis ilmi dindir. Artyk dininizi kimlerden aldy?ynyza dikkat ediniz. ?u direklerin dibinde Rasulullah (sav) ?öyle buyurdu diyenlerden yetmi? zat gördüm ki her hangi birisine beytü'l-maly teslim ederseniz yine emin sayabilirsiniz. Böyle iken onlaryn hiç birisinden ahz etmedim. Çünkü bu i?in ehli de?illerdi. Sonra memleketimize Ybn-i ?ihab-i Zühri gelince hepimiz kapysyna ko?up üst üste yy?ylyrdyk."


HADYSLERYN ÇE?YTLY YÖNLERDEN SINIFLANDIRILMALARI

Syhhat yönünden:

Sahih: A?a?ydaki üç ?arty sa?layan hadise denir:
- Senedinde kopukluk olmamasy (muttasyl olmasy)
- Bütün ravilerin sika olmasy
- Yllet ve ?azlyk bulunmamasy
Bu son ?artyn ara?tyrylmasy zor olup, bunda ancak Buhari gibi büyük hadis mütehassyslary derinle?ebilmi?lerdir. Yllet ve ?azlyk olmasy durumu, ilk baky?ta hadisin sened ve ravi yönünden sa?lam gözükmesine ra?men, metin veya senedde gizli bir bozukluk olmasy halidir. E?er muallel (illetli) veya ?az ise hemen zayyf hadis mertebesine iner.

Hasen: Sahih hadisin ?artlary bunda da geçerlidir. ?u farkla ki ravilerden birisi iyi olmasyna ra?men hafyza gücü gibi bir bakymdan sika mertebesine çykamamy?sa o hadis "hasen" olur. Hasen hadis sahihden a?a?y fakat ona yakyn, zayyf hadisden yukarda bir yerdedir.

Zayyf: Genelde sahih ve hasen ?artlaryny, senedde kopukluk (munkati) olmasy, ravilerden bir veya bir kaçynyn zayyf görülmesi, illet, ve di?er sebeplerden dolayy sa?layamayan hadisdir.

Mütevatir: Yalan üzerine birle?mesi aklen imkansyz olan bir grup insanyn rivayet etti?i hadisdir. Bu ?art her tabakada tahakkuk etmelidir. Mütevatir hadise "kesin" gözü ile bakyldy?yndan inkary tehlikeli görülmü?tür. Mamafih mütevatirlerin sayylary pek azdyr.

Mevzu: Uydurma hadisdir. Kimi alimlere göre mevzu hadis, zayyf hadislerin en dü?ük derecesidir. Bir ba?ka görü?e göre de mütevatir ve mevzu hadisler, ilki kesin oldu?undan, ikincisi de uydurma oldu?undan hadis ara?tyrmalaryna dahil edilmezler.

Sahibi yönünden:

Merfu: Peygamber (sav)'e ait olan hadisdir.

Mevkuf: Söz veya fiilin sahabeye ait oldu?u hadisdir.

Maktu: Söz veya fiilin tabiiye ait oldu?u hadisdir.

Bir hadisin merfu olmasy onun sahih oldu?unu göstermez. Merfu bir hadis pekala sahih, hasen veya zayyf olabilir.

Senedde uzunlu?u yönünden:

Ali: Senedin muttasyl olmakla birlikte az sayyda raviden olu?masydyr.

Nazil: Seneddeki ravi sayysynyn çok olmasydyr.

Elbette ki hadisin az sayyda insandan geçerek muhaddise ula?masy tercih edilir. Mamafih nazil bir hadisin ali'den daha sahih olmasy da mümkündür.

Hadislerin syhhatlerine göre hükmü:

Sahih ve hasen hadisler içtihada elveri?li kabul edilirler. Zayyf  hadisler ise müçtehidin metoduna, hadisin zayyflyk derecesine, kendini destekleyen ba?ka hadisler olup olmamasyna göre kabul veya red edilirler. Zayyf hadisler genelde içtihada elveri?li görülmese bile "fedail-i a'mal" konularynda, yani insanlary iyi amellere te?vik etme babynda anlatylabilirler. Çünkü zayyf hadis, mevzu hadis gibi uydurma olmayyp içtihadda, helal, haram gibi önemli konularda istifade edilebilecek kuvvete çykamamy? hadisdir. Mevzu hadisle, zayyf hadis arasyndaki bu fark hatyrda tutulmalydyr.

Mevzu hadislere gelince, muhaddisler bunlaryn asylsyz oldu?u belirtilmeksizin söylenmesinin, yazylmasynyn haram oldu?unu söylerler. Çünkü böyle bir hadisi gören ki?i onu peygamberimize ait sanacaktyr. Mevzu hadisler asylsyz olduklary belirtilerek insanlary bunlara kar?y uyarmak için söylenip yazylabilir.
Hadisde metin ve sened tenkidi:

Bir hadisin makbul olup olmady?ynyn ara?tyrmasy iki safhadan geçer:

- Metin tenkidi
- Sened tenkidi

Metin tenkidi hadisin metninin incelenmesi ile içinde tutarsyzlyklaryn olup olmady?ynyn, daha kuvvetli ve yaygyn hadislerle çeli?ip çeli?medi?inin ara?tyrylmasydyr.

Sened tenkidi ise senedin yapysynyn incelenmesi ve tarihi bilgilerle ravilerin ömürlerine bakarak kopukluk olup olmady?ynyn, ravilerin rivayete ehil olup olmady?ynyn ara?tyrylmasydyr.

Metin ve senedden bahsetmi? iken muhtemel bir ?üphenin izalesi için muhaddisler nazarynda hadisin metin ve senedden olu?tu?u bilinmelidir. Bazen büyük muhaddislerden bahsedilirken yedi yüz bin hadis yazmy?tyr, bir milyon hadis toplamy?tyr gibi ifadelere rastlanyr. Bunlar ?üphesiz kabaca rakamlar olmakla birlikte, yine de okuyucuya mübala?aly gelebilir. Gerçekten de peygamberimizin nübüvvet yyllary, bilhassa hicret sonrasy günleri göz önüne alynyrsa bu rakamlar çok fazladyr. Ama her hadisin muhaddislerce sened ve metni ile birlikte bir bütün olarak görüldü?ü bilinirse durum anla?ylyr. Mesela Ahmed Naim Tecrid-i Sarih tercümesinde ?öyle der: "'Ameller niyetlere göredir' hadisini Hafyz Ebu Ysmail-i Ensari-i Herevi yalnyz Yahya b. Said-i Ensari ashabyna varmak üzere yedi yüz tarikten kayd ve zabt eylemi?dir." Yani yalnyz bu hadisin yedi yüzden fazla senedi var demektir ki hadis sened ve metni ile birlikte bir bütün sayyldy?yndan bu metinde yedi yüzden fazla hadis var demektir. Artyk di?er hadisler de nazar-y dikkate alynyrsa hadis sayysynyn ne kadar kabaryk rakamlara ula?aca?y tasavvur edilebilir. Bu rakamlary daha da artyran bir di?er husus sahabe ve tabiinin söz ve fiillerine de hadis denmesidir. (Yukaryda tarifi geçen mevkuf ve maktu hadisler) Böylece bir milyon, ?u kadar yüz bin gibi ifadelerin hiç de mübala?aly olmady?y ortaya çykar.


HADYSLERYN TOPLANMASI, HADYS KYTAPLARI
Hicri ilk asyrda hadisler yazmaktan daha çok sözlü olarak ve ezberden rivayet ediliyordu. Daha sonra çykan fitne ve karga?alyklarda bazy siyasi guruplaryn kendi lehlerine hadis uydurmalary, asr-y saadetin giderek daha çok geride kalmasy gibi sebepler, ashab-y kiramyn ö?rencileri olan tabiin hazeratynyn ve onlardan sonraki muhaddislerin hadisleri toplamalaryna ve bu konuda çok titiz davranmalaryna yol açty. Pek çoklary bir iki hadis almak için günlerce, haftalarca süren yolculuklara çyktylar.

Hadislerin yazylarak mecmualarda toplanmasy Ömer b. Abdülaziz zamanynda, ikinci hicri asryn ortalarynda ba?lamy?, a?a?y yukary üçüncü hicri asryn ortalarynda Buhari ve Müslim'in sahihleri ve di?er bazy sünenlerin yazylmasy ile kemale ermi?tir.

Hadis kitaplarynyn türleri:

Hadis kitaplarynyn türlerinden bir kysmy ?unlardyr:

Cami: Akaid, ahkam, zühd, edeb, tefsir, siyer, fitneler, menakib konularyndaki hadisleri toplayan eserlere denir. Mesela Buhari'nin sahihi bir "cami" dir.

Sünen: Yalnyzca namaz, oruç, taharet vb. ahkam hadislerini havi kitaplardyr. Sünen-i Ebu Davud, Sünen-i Nesai gibi. Tirmizi'nin sünenine cami de denilir.

Müsned: Hadislerin onlary rivayet eden sahabe adlary altynda gruplandy?y kitaplardyr. Mesela önce Ebu Bekir (r.a) in rivayet etti?i hadisler, sonra Ömer (r.a) in rivayet etti?i hadisler... diye devam eder. Müsnedlerin en me?huru
Ahmed b. Hanbel'in müsnedidir.

Hadis kitaplarynyn syhhatçe en kuvvetli olan altysy Kütüb-ü Sitte ady altynda toplanmy?tyr. Bunlara "syhah-i sitte" veya "usul-ü sitte" de denir. Bu alty kitaptan ilk be?i Buhari ve Müslim'in sahihleri, Nesai, Ebu Davud ve Tirmizi'nin sünenleridir. Altyncy kitap olarak Ymam Malik'in Muvatta'syny veya Darymi'nin sünenini koyanlar olmu?sa da sonunda Ybn-i Mace'nin süneni a?yrlyk kazanmy?tyr. Bu demek de?ildir ki Ymam Malik'in Muvatta'sy syhhat bakymyndan Ybn-i Mace'den geridedir. Sebep, Muvatta hadislerinin di?er hadis kitaplarynda zaten mevcut olmasydyr.

Kütüb-ü Sitte'nin her birinin kendine göre ayry bir meziyeti vardyr. Ravilerin ahzynda daha syky ?artlar koymu? olan Buhari'nin Sahihi Kütüb-ü Sitte'nin syhhatçe en kuvvetli kitabydyr. Ymam Müslim'in sahihi syhhat bakymyndan Buhari'den sonra gelir. Fakat tertibi daha güzel, metin ve senedlerdeki ifadelerde daha titizdir. Subhi es-Salih Ulum-ul-Hadis'inde ?öyle der:
"Hadis rivayeti mevzuunda daha çok bilgi almak isteyen Tirmizi'nin camiine, sadece ahkam hadisleri isteyen Ebu Davud'un sünenine, fykhi bablaryn mükemmel syralany?yny görmek isteyen Ybn-i Mace'nin sünenine müracaat etmelidir. Nesai'nin süneninde ise bu meziyetlerin bir ço?u bulunmaktadyr."

Ayryca Nesai'nin süneni Buhari ve Müslim den sonra syhhatçe en kuvvetli olan, en az zayyf hadis ihtiva eden kitaptyr. Di?er üç sünende de az da olsa zayyf hadisler bulunmaktadyr.

Bunlardan ba?ka Taberani'nin mu'cemleri, Hakim'in Müstedrek'i, daha bir çok müsnedler, müstahrecler vb. varsa da bunlar syhhat bakymyndan Kütüb-ü Sitte'nin a?a?ysyndadyr.

Mevzuat kitaplary: Alimler, asylsyz olduklaryny bildirmek maksady ile mevzu hadisleri topladyklary bir çok kitaplar yazmy?lardyr. Bunlardan bazylary Huseyn b. Ybrahim el-Cuzekani'nin Kitab-ul-Ebatil ve Kitab-ul-Mevzuat'y, Suyuti'nin el-Leali el-Masnua'sy, Aliyyul-Kari'nin el-Masnu fi Ma'rifet-il-Mevzu adly kitaplarydyr.


SONUÇ
Hadis ilmi dünyada yalnyzca müslümanlara has bir ilim olup tarihçilere parmak ysyrtmy?, bu ilmi de?ersiz göstermek isteyen müste?rikleri de bir çok sykyntylara sokmu?tur. Dünya tarihinde, peygamberimizden ba?ka, hayaty ve risaleti, bütün ayryntylary ile ve çok titiz metodlarla günümüze kadar ula?an ba?ka hiç bir ?ahsiyet yoktur. Bu sebeple, hadis ilmi müslümanlaryn medar-y iftiharlary olup ayny zamanda sünneti bize ula?tyrdy?y için ona sahip çykmak, onun metodolojisini, bize byrakty?y muhte?em ilmi mirasy sonraki nesillere aktarmak vazifemiz olmalydyr.
Hadislerden bahsederken de, uluorta ve kulaktan dolma ?eyleri de?il, muteber kitaplardan aldy?ymyz hadisleri söyleyerek, ilmimiz az da olsa, sünnete a?yk, mesuliyetini müdrik bir müslümana yara?yr titizlik gösterilmelidir.
Ayryca, muhaddislerin hadis rivayeti ve metin/sened tenkidi metodlaryndan bugünkü haber alma/verme ve de?erlendirmede ö?renece?imiz bir çok dersler vardyr.

Hadis ilimleri hakkynda daha çok bilgi için, bu yazyyy hazyrlamada çok faydalanylan Ahmed Naim'in Tecrid-i Sarih tercemesinin birinci cildine yazdy?y nefis mukaddimesine bakylabilir. Bilhassa 82. ve 91. sayfalarda yazdy?y çok kaliteli "Metodolojiden bir bahis" ve "Bir Mukayese" ünvanly makalelerinin okunmasy hararetle tavsiye edilir. Bundan ba?ka Subhi es-Salih'in Ulum-ul-Hadis'i (Türkçesi: Hadis Ylimleri ve Ystilahlary) da bu konuda a?yr olmayan, kolay anla?ylyr bir kitaptyr.


 yukarydaki kayna?y da ?u kaynaktan buldum:
 
 


Düzenleyen osmanziya - 13-Şubat-2012 Saat 12:02
IP
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme
Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma
Kapalı Forumda Cevapları Silme
Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme
Kapalı Forumda Anket Açma
Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma

Bulletin Board Software by Web Wiz Forums version 8.03
Copyright ©2001-2006 Web Wiz Guide
Türkçe Çeviri : Nuri Cengiz
Tasarım & Düzenleme : BeyazSeytan
WebWizTurk