YöntemBilim Forumu: dua


   Bir baba ile oğul oltalarını göl kenarına atıp otele döndüler. Bir saat sonra gittiklerinde oltaya dört beş balığın takıldığını gördüler. Çocuk:
- Ben balıkların oltaya takılacaklarını biliyordum, dedi. Babası sordu:
- Nereden biliyordun?
- Dua ettim de onun için, dedi çocuk.
Cevaptan babası hoşnuttu. Oltayı yeniden hazırladılar, îkisi de hallerinden memnun öğle yemeği yemek için otele döndüler. Yemekten sonra göle gittiler. Yine birkaç balık yakalanmıştı. Çocuk:
- Böyle olacağını biliyordum, dedi.
- Nereden biliyordun?
- Dua ettim de onun için.
Baba oğul oltayı tekrar gole attı ve otele gittiler. Yatmadan önce, göle gidip oltaya baktıklarında bu defa bir tek balığın bile oltaya takılmadığını gördüler. Çocuk yine ama bu kez:
- Ben oltaya balık gelmeyeceğini biliyordum, dedi. Babası gelecek cevabı tahmin eder gibi sordu:
- Nereden biliyordun?
- Dua etmedim de onun için, dedi çocuk.
- Niçin dua etmedin.
Cevap enfesti ve asıl merak edilen de oydu.
- Oltaya yem takmayı unuttuğun aklıma geldi de ondan.

Yazar	Mesaj
fazilet Üye Kayıt Tarihi: 02-Nisan-2010 Konum: Yzmir Gönderilenler: 88 Hak Puan : 0 Kidem : 5 OrtalamaHak : % 0 Irtibar :0	Konu: dua Gönderim Zamanı: 28-Haziran-2012 Saat 10:38
	Bir baba ile oğul oltalarını göl kenarına atıp otele döndüler. Bir saat sonra gittiklerinde oltaya dört beş balığın takıldığını gördüler. Çocuk: - Ben balıkların oltaya takılacaklarını biliyordum, dedi. Babası sordu: - Nereden biliyordun? - Dua ettim de onun için, dedi çocuk. Cevaptan babası hoşnuttu. Oltayı yeniden hazırladılar, îkisi de hallerinden memnun öğle yemeği yemek için otele döndüler. Yemekten sonra göle gittiler. Yine birkaç balık yakalanmıştı. Çocuk: - Böyle olacağını biliyordum, dedi. - Nereden biliyordun? - Dua ettim de onun için. Baba oğul oltayı tekrar gole attı ve otele gittiler. Yatmadan önce, göle gidip oltaya baktıklarında bu defa bir tek balığın bile oltaya takılmadığını gördüler. Çocuk yine ama bu kez: - Ben oltaya balık gelmeyeceğini biliyordum, dedi. Babası gelecek cevabı tahmin eder gibi sordu: - Nereden biliyordun? - Dua etmedim de onun için, dedi çocuk. - Niçin dua etmedin. Cevap enfesti ve asıl merak edilen de oydu. - Oltaya yem takmayı unuttuğun aklıma geldi de ondan.
	fazilet



osmanziya Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 2700 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2	Gönderim Zamanı: 28-Haziran-2012 Saat 20:56
	Değerli Kardeşim, İletin için teşekkür ederim. Öyküler bir tür sanal deneyimlerdir.. her ne kadar deneyimlerde öykü olarak dile getirilirsede yaşanmamış fakat yaşanabilir öykülerin anlatımı dahi insana yol gösteren ibretler verebilirler. Genel de bu tür öyküleri seçiyorsunuz. Bu öykünüz sebebler ve dua ilişkisini gösteren bir yaklaşıma işaret ediyor. İçinde bulunduğumuz ve gereklerine yani koşullarını sağladığımız, yasalarına uyduğumuz ve çekimlerine kapıldığımız NEDENSELLİK dünyasında bildiğimiz nedenlerin ötesinde nedenlerin nedeni olan bir başka KAYNAK daha var. Bu DUA kapısının açıldığı YARADAN'ın dergahıdır. Bu kapı bize içinde bulunduğumuz nedensellik dünyasının kılıfı olan zamandan beş kez namaza çağırır. Zaman kılıfını çıkarıp namaz kılıfını giydiğimizde.. Kainatın Kur'anı okuduğunu ve kainat kitabının en büyük ayetinin de İNSAN bulunduğunu görürüz. İnsan ayeti bir kitab haline geldiğinde onun da en büyük ayetinin HAZRETİ MUHAMMED A.S.M. olduğunu anlarız... O zaman dört kitabı "iç"imizde buluruz. KAİNAT, KUR'AN, İNSAN ve NEBİ. O zaman "iç"imize dönelim.. İş'imizde bu sayılanları açık ve seçik olarak göremiyorsak, ki çoğu zaman göremeyiz, içimizi parlatmak için işimimzi düzeltmeye çalışalım. Düzeltmenin kolay bir yolu da "dua" kapısını çalmaktır. Sağlıcakla kalın. Osmanziya

Konu: dua( Kapalı Konu)