Anasayfa | Işımalar | Osman Ziya | İfade -i Meram | Yöntem Bilim | İnsan Bilim | Din-Fen | BTÖ | Yazılar | E-Posta | |
Aktif Kullanıcılar Aktif Konular Üye Listesi Takvim Arama Yardım Skins Kayıt Ol Giriş |
Dünya | |
YöntemBilim Forumu | Genel | Dünya |
Konu: o pencere mi yoksa bu pencere mi ?( Kapalı Konu) | |
Yazar | Mesaj |
osmanziya
Kıdemli Üye Kayıt Tarihi: 12-Temmuz-2010 Gönderilenler: 2606 Hak Puan : 5 Kidem : 6 OrtalamaHak : % 50 Irtibar :2 |
Konu: o pencere mi yoksa bu pencere mi ? Gönderim Zamanı: 31-Ekim-2012 Saat 23:16 |
Sosyal gerçekler evimizin penceresinden görünen dışarısı gibidir. Evimizi fizik gerçek olarak kabul edersek sosyal, ekonomik ve siyasi gerçekler bu binanın dışarıya açılan pencereleri gibi değil mi ?
Kültürel gerçekler, sosyal gerçekler, ekonomik gerçekler ve siyasi gerçekler pencere olurda ideolojik gerçekler böyle olamaz mı ? Evimizin iki kapısı var.. birinden giriyoruz (doğum) diğerinden çıkıyoruz (ölüm) fakat bu kapıları dahi pencere yapıyoruz:
Doğum kapısına yakın duranlara özgürlük hayali affedersiniz gerçeği gösteriliyor. ölüm kapısına yakın duranlara da sonsuzluk vehmi pardon gerçeği gösteriliyor. Doğum kapısını olum, ölüm kapısına düğüm derseniz sorun da bir seçim sorunu haline gelmez mi ? Var oluşun düğümün açmada hepmiz seçimden başka bir şey yapmıyoruz, gerçek olup olmadığını evden dışarı çıkınca anlayacağız. Unutmayalım ki gazetenin manşeti bir penceredir. Sadece bilgisizliğin zifiri karanlığını biraz aydınlatır o kadar. Unutmayalım ki yazarının köşesi bir penceredir. Sadece yorumsuzluğun gölgesini biraz açar o kadar. Unutmayalım ki ömrün bir penceredir. Sadece gerçeğin bir maketini gösterir o kadar. Eğer onu anlamaya çalışırsan, bir ömür yetecektir. Aksi halde ömrün gerçeğini dünyaya kabul ettirmek ile bitecektir. Ancak önemli olan DÜNYADAKİ YERİMİZİ SEÇMEKTİR: Evet her bir insan ferdinin, ve toplumunun ekmeğe, özgürlüğe, dile, dine, barışa ve sonsuzluğa ihtiyacı var.
Ve barışla birlikte ekmek, özgürlük, dil ve din
dünyada var olan her insanın gereksinimi olduğu gerçeğini kim inkar edebilir. Çünkü insan, ekmek ve eşitlik ile kardeşlik ve özgürlük DÜNYASINI diline ve dinine göre kurar.
Oysa bu zıtları telif etmek ve bu karşıtları barıştırmakta insanı sorunu, sınavı ve yarışıdır. Öyle ise; Özgürlük Bunların her biri hayatın sadece bir yanıdır, bütünü değildir.
Bunların birini her şey sayan, koşulsuzlaştıran, kuralsızlaştıran ve putlaştıran Ey bu ülkenin insanı.. dünyanın seçimini, senin seçimin belirleyecek.
Ey geçmişin ve geleceğin kavşaklaştığı yerde olanlar.. seçimini iyi yap, tüm coğraflyalar seçiminden etkilenecek. Ey doğunun ve batının buluştuğu yılda yaşayanlar, seçimini iyi yap, tüm tarih senin seçiminin tesiri altında kalacak.
Sen ki ümmet-i davet ve icabetin barışayacağı bir istikbale gebesin.. Sen ki bilgi toplumu ve hukuk devleti ülkülerinin hayat bulacağı bir ikbali doğuracaksın. Yeter ki seçimini doğru yap..
öyle ki DÜŞÜNMENİ seçimden sonra değil seçimden önce yap.. ki seçimden sonra kara kara düşünmeyesin. Sağlıcakla kalın.
Osmanziya
NOT: Ümmet-i davet, henüz İslamiyete icabet etmemiş ümmettir, ümmet-i icabet ise islamiyet dahiline girmiş milletlerdir. İcabet ve davet arasındaki sorunlar insanların islamiyet ve ile teslimiyet arasındaki ARK'ı fark ettirmez. Bir elin parmakları kadar olan ferd, aile, kabile, kavim, cemiyet, millet, ümmet, devlet, beşeriyet ve medeniyet terimlerini karıştırmasına ve kavramlarını karşılaştırmamasına ve sonuçta ihtilafın din değil dil sorunu olduğunu görmemesine yol açıyor. Ne kadar garip değil mi ?
Düzenleyen osmanziya - 01-Kasım-2012 Saat 14:31 |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |